Varka İle Gülşah Mesnevisi

Bu konu superisi tarafından 12 sene önce açıldı, 679 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
superisi
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 214
Yanıt Sayısı: 1018
12 sene önce

VARKA İLE GÜLŞAH MESNEVİSİ Türk Edebiyatı, mesnevi sa*hasında birçok kıymetli esere sahiptir. Bunlardan büyük bir *kısmı istinsah yoluyla günümü*ze kadar gelebilmiş, bir kısmı da, ancak bir veya iki nüsha ola*rak bilinmeyen şahısların elinde kalmıştır. Günümüze kadar var*lığını sürdüren önemli mesnevi*lerimizden biri de, “Varka ve Gülsah” mesnevisidir. Türk mesnevileri, kaynakları Arap ve İran edebiyatlarına da*yansa bile, kıymetli şairlerimiz tarafından “otantik” kaynaklar*dan beslenerek yerlileştirilmiştir. Türk mesnevilerinde lirizmin ya*nında realizm de bulunmaktadır. Bu durum ise, anlatımda akıcı*lığı, üslupta sadeliği sağlamıştır. Varka ve Gülşah mesnevisi, 14. yüzyıla ait hikâyelerimizden*dir. Bu mesnevi Türk halkı ta*rafından, en azından bir “Leyla ile Mecnûn”, “Ferhat ile Şirin”, “Arzu ile Kamber”, kadar sevil*miş ve tutulmuştur. Zaten konu ve üslup bakımından da adı ge*çen mesnevilere çok benzemek*tedir. Eserin hangi tarihte ve nere*de yazıldığına dair kesin bilgi*lere sahip değiliz. Ancak, bu hu*susta değişik görüşler ileri sü*rülmüştür. Birbirini tutmayan bu görüşlerin doğruluğundan emin değiliz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Varka ve Gülşah’ın Sivas’ta Mevlevî Yusuf isimli biri tarafın*dan, 1368’de ağartıldığı”(1)nı ileri sürer. Fakat, bu güne kadaı* yazma ele geçmemiştir. Adı ge*çen bu yazmanın kimde bulunduğu ise meçhuldür. Varka ve Gül*sah Mesnevisi üzerine geniş bir araştırma yapan, İsmail Hikmet Ertaylan, elde bulunan yazmalar hakkında, geniş ve açıklayıcı bil*giler vermiştir. (2) Üç ayrı nüs*hanın varlığından bahseden ya*zar, diğer nüshaların asıl nüsha*dan istinsah edildiğini ve her is*tinsah sırasında da bir takım değişikliklere uğradığını ileri sürmektedir. Ancak, bu farklı*lıklara rağmen konu ana hatlarını muhafaza etmiştir. Varka ve Gülşah Mesnevisi, İslâmî bir ruhla yazılmış ve ta*savvufî motiflerle süslenmiştir. Kahramanların adları ve yaşadık*ları mekânlar itibariyle Arap isimlerden tercih edilmesinin sebebi bundan olsa gerektir. Bu kahramanlar arasında, “Anter”, “Amr” gibi İslâmiyeti kabul et*meyenler olduğu gibi, İslâm dâ*vası için, kanının son damlasına kadar çarpışanlar da bulunmak*tadır. Bunlar arasnıda, Varka’nın babası “Hümam”, amcası, “Hi*lal” ile dayısı “Selim Şah”, Şam Hükümdarı Muhsin Şah”ı say*mak mümkündür. Kadın kahramanlarımızdan “Gülşah” annesi ve diğer adı geçenlerin hepsi Müslüman’dırlar. Hikâyenin sonunda, kahramanlarımızın arasına, Hz. Peygamber ve dört saha*be-i Güzin de dahil olurlar. Ana hatlarıyla vak’ayı şu şekilde özetlemek mümkündür: Mesneviye, (ilk on beyit) bir na’atla başlanmıştır. Mekke’de Hayyı Benî Şeyba isimli bir kavmin, Hilâl ve Hü*man isminde iki reisi bulunmaktadır. Bir gece, bu iki kahrama*nın aynı anda çocukları olur. Birisinin adı Varka, diğerininki Gülsah konur. İki amca çocuğu yedi yaşına kadar birlikte bü*yür. Yedi yaşından sonra ise, Varka’nın silahşörlük öğrenmesi maksadıyla bunlar birbirinden ayrılır. Ancak ayrılığı kabul et*meyen Gülşah ve Varka birlikte Silahşörlük eğitimini sürdürürler. Evlilik çağına gelince de bunları evlendirmeye karar verirler. Artık bundan sonra çile ve eziyetler başlar. Düğün gecesi Gülşah Amr isimli bir lâin tara*fından kaçırılır. Varka sevgilisini kurtarmak isterken, Amr ile çar*pışmaya giren babasını kaybe*der. Daha sonra Varka, Gülşah’ı Amr’ın elinden kurtarır. Bu sefer de annesi (Gülşah’ın) Varka fa*kir düştüğü için, kızını vermek istemez. Çünkü, çok yüklü mik*tarda süt hakkı istemektedir. Varka’nın ise, bunu karşılayacak gücü yoktur. Varka kendisinden istenen süt parasını bulmak üzere Ye*men Padişahı olan dayısından yardım almak üzere ayrılır. An*cak bu sefer de dayısının Anter isimli bir düşmana esir düştüğünü ve asılmak üzere olduğunu görür. Dayısını kurtarır. Dayısın*dan gerekli yardımı da aldıktan sonra memleketine döner. An*cak, Gülsah’ın annesi ve babası onu Muhsin Şah isimli çok zengin birine vermişlerdir. Varka’ya da kızlarının ayrılığa dayanma*yarak öldüğünü söylerler. Varka bu duruma inanarak kırk gün boyunca yemeden içmeden, Gül*sah’ın mezarı diye gösterilen, fakat içinde bir koyun leşi gömü*lü mezarın başında ağlar. Kırkın*cı günün sonunda, Gülşah’ın bir sır ortağı vasıtasıyla gerçeği öğ*renir. Bu sefer Şam’a doğru yo*la çıkar. Yolda haramilerle kar*şılaşır ve ağır yaralanır. Onu baygın bir şekilde Muhsin Şah bulur ve sarayına getirir. Burada çeşitli durumlarda sonra, Gülşah’a kavuşur Varka, onun bir başkasıyla nikahlı olmasını kabullenemeyerek oradan ayrılır. Yolda bir tabibin derdi*nin dermanı, dost vaslıdır, demesi üzerine, Allah’a yalvararak ruhunu kabzetmesini ister. Dua*sı kabul edilerek oracıkta ruhunu teslim eder. Varaka’nın öldüğünü öğrenen Gülşah, mezarının başına gele*rek, hançerle kendisini öldürür. Onu da aynı mezara gömerler. Bir gazadan dönen Hz. Peygam*ber ve sahabeler o şehre gelmiştir. Bu hadiseyi öğrenir ve mezarı görmek ister. Sahabele*rin ricası üzerine, Hz. Peygam*ber Allah’a yalvararak !bu iki âşı*k)In dirilmesini ister. . Peygamberin duası ka*bul edilir ve iki âşık dirilir. Ni*kâhlarını da gene Hz. Peygam*berimiz kıyar.-alıntı-

SOLAK
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 388
Yanıt Sayısı: 2290
12 sene önce
Güzel bir mesnevi sözsüz edebiyat bu olsa gerek. Aşıklar kitabına bu 2 ismi de eklemek lazım gelecek. Sonu güzel bitmiş
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23542 Kayıtlı Üye
  • 16560 Konu
  • 143811 Cevap
  • Son Üye Seo-Ul-Gog
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)