Fiili Duanın; Rızaya daha çabuk götüreceğini zikretmiştik. Kulluğun hakkını vermek bunun temel dinamiği. Fiili Dua için önce kendini fark etmek; yaratılışça kendine kolaylaşanları belirledikten sonra insanlığın hayrına olmak üzere o özelliklere yoğunlaşmak esas.“İyi ama, herkesin kabiliyeti aynı değil, sessiz- kendi halinde kalanlarımız da var, onlar ne yapsın? ” diyebilirsiniz. İslam; Kolaylık Dini. Fiili Duada ilmi, kabiliyeti az olanın da ortaya koyacağı şey çok. Hadis-i Şerif geniş bir alan açıyor: “ Ya Öğreten, ya Öğrenen, ya Dinleyen, yada Bunları Seven ol! Beşincisi olma, helak olursun!”Rasülullah(s.a.v) kabiliyete göre halleri sıralamış, açık kapı bırakmayarak dört gruptan birinde yer alanın kârını, hariçte kalanın hüsranını, helakini işaret etmiş. Kendimize kolaylaşanın hakkını vermek için geceyi gündüze katarken; el açıp dua etmeyi unutursak ne olur? O konuda şu hadis özel bir muştu: “Rabbinin yolunda gayretle çalışana Allah, istediğini verdiği gibi istemeyi unuttuklarını da bahşeder !..”…Peki ne isteyelim? Kendimize isteyebileceğimiz ne varsa isteyelim ama bana Rasülullah’ın kuşandığı hâl sırlı geliyor: Doğarken Ümmetim, Yaşarken Ümmetim, Mi’racta Ümmetim dedi, hep İnsanlık için istedi! O hali okuyabilen Hak Dostları kendilerine bir şey isteyememiş. Kendinden geçen, benliği oda veren kendine isteyebilir ki ?..Allah’ım! Rasülullah’ın Ümmeti neyi istiyorsa en güzeliyle onlara ihsan eyle !..alıntı..
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.