pazar gününün hadimi ile görüşmek için

Bu konu mrv turaman tarafından 10 sene önce açıldı, 5246 kere okundu ve 10 Cevap verildi.
mrv turaman
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 13
Yanıt Sayısı: 45
10 sene önce

pazar gününün harfi ‘hı’ olup hadimi ise rukyail dir. aynı günün sırrına ermek için önce ıssız bir yer , temiz bir elbise , kimsenin gelip meşgul etmeyeceği tertemiz bir köşe temin edilir. daha sonra 7 gün devam edecek bir oruca başlanır . her gün oruç su ile açılır. bu 7 güblük müddet zarfında hep o günün sahibiyle kavuşma zamanı ve hadisesi düşünülür. durmadan Kur’an okunur ve ilgili dua okunur. 7 günün son 3 gününde sabahları soğuk su ile yıkanılır. bu 7 günlük müddet içerisinde ayakları uzatıp yatmak yoktur ancak koltukta oturur vaziyette başı yukarda olarak ihtiyaç gerektiğince uyunabilir. özellikle verilen (….) duası çokça okunmalıdır. hadim mutlaka seni ziyaret edecektir fakat mümkün olduğunca seni ziyaret ettiği gizli kalmalıdır .

Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
10 sene önce
emegine saglik mrv kimseye tavsye etmem tehlikelidir bilgilendirme amaclidir
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Rukyail 4.büyük meleklerden biridir,hadim değildir,ancak hadim davet duasında olduğu gibi,4.meleğin de kendine has davet duaları vardır.Davet uygulamalarına sıcak bakmıyor olduğumdan paylaşmıyorum.Hadim,hüddam davetlerin duaları nette yer aldığı için-melek olanlar o dualarla davet edilmediğini belirtmek istedim,meleklerin davet duası ayrıdır.
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Rukyail(Rufyail)-bu meleğin hizmet melekleri:Cehyail,Tokyail.Bu günün(pazar günün)esmaları-Kaviy,Kahhar,Hayy,Kayyum.Vefki 6 haneli dörtgen.Harfi-hı,fe.Kevkebi şems ve burcu cevza(ikizler burcu).Cinleri:ebu Abdullah müzheb ve Liltahlil-şeytani ve azgındırlar,giyimleri beyaz renkte.Ana harflerin mertebesi 9_dur,harflerin temeli-4,güneşin mertebe sayısı 1111,günün mertebe sayısı 8:888.İsimlerde 1 ve 2 noktalı harfler hakim-elif,ya,kaf,gayn.Alıntıdır
Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
10 sene önce
Cin Padişahları Ve Bazı Sırlar 1- Pazartesinin Padişahı Ebyad olup Cebrail isimli Meleğe bağlıdır. ( Bu vahiy meleği Cebrail As. mi değilde başka benzer isimli melekmi bilinmez. ) 2- Salı gününün Padişahı Ahmer olup Semsemail adlı meleğe bağlıdırlar. 3-Çarşamba gününün Padişahı Bürkan olup Mikail adlı meleğe bağlıdırlar. 4- Perşembe gününün Padişahı Şemhureşin olup Sarfıyail adlı meleğe bağlıdırlar. 5- Cuma gününün Padişahı Zübeati olup Aynıyail adlı malağe bağlıdırlar. 6- Cumartesi gününün Padişahı Meymun olup Kesfiyail adlı meleğe bağlıdırlar 7- Pazar gününün Padişahı Mezheb olup Rukyail adlı meleğe bağlıdırlar. Burda dikkat edilmesi gereken Padişah Ebyadla Padişah Zubuati birbirinden ayrı iki padişahtır. Padişah Mürre denilen Padişah Ebu Yusuf asıl olarak Padişah Bürkan'a bağlı olup bazen bu yukarıdaki Padişahların yerine vekil Padişahlık Yapar. İmam Alim Celaludin Es-Seytuni İbn-is-Suyuti Ks. Buyururlarki Şeyhu'l Kebir Muhyiddin'ıl Arabi ve Şeyh İmam El- Gazali ve Şeyh Muhammed Bahauddin Mısri ittifakı kararları üzre şöyle buyururlarki : ............ gider ve....... Yalnız Sure-i Kul Uhiye okurken ta'rif eden ve evvelce Din-i İslam'la müşerref olan Ebu Yusuf ki cinnilerin musinni ve ruhanisidir. Bu Ebu Yusuf'un tabi bulunduğu Meleku'l Burkandır... .. der ve devam eder. Yukarıda adı verilen Alim'lerin ortak kararlarından anlaşılacağı üzere Padişah Ebu Yusuf Padişah Burkan'a bağlıdır. Bu yedi Padişahın üstünde Rüusu Erba 'da denilen dört büyük Padişah vardır. 1- Padişah Taykel 2- Padişah Kasveretin 3- Padişah Kemtamin 4- Padişah Marezin Yapılan tüm davet ve dua'lar en son bu dört büyük yeryüzü ruhanisine ulaşır. Bu dört Ruhani dünyayı ve dünyadakilerin tamamını temsil eder. Ebü'l-Hasen yoğun çalışmaları ve her ilim dalında okyanuslaşarak eriştiği velilik derecesi sonunda bu tasarruf yetkisine nail olmuş, o da bu ruhanilerle birlikte bütün ifritleri kendi tasarrufu altına almış, bütün şeytanlara heryerde boyun eğdirmiştir. Bu dört ruhani reisin tasarruf alanları tüm dünyayı kapsamaktadır.Yapılan tüm tasarruf ve tertipler en son bu dört ruhaniye gelir ve bunlar tarafından semavi (gökyüzü ) ruhanilerine ulaştırılır. Onlarda derece derece bir üst kattaki ruhaniye ulaştırırlar. Göklerde bulunan her Meleğin yerde bulunan bir Ruhani Hizmetçisi vardır. O hizmetçiler , emrinde bulundukları meleğin tasarruf işlerini yürütürler. Bu hizmet birinci kat gök meleği ve hizmetinde bulunan ruhani ile başlayıp ikinci, üçüncü.... yedinci kata kadar gider. Misal olarak dördüncü gök katındaki yetkili meleğin tasarruf işlerini Meytatarun adındaki ruhani yürütür. Beeşinci katta Mehyail. Meytatarun kendisinden bir üst makamda olan Mehyail'e ulaştırır. ordan altı, ordan yedi. Yedinci katın üstünde Sidretül Müntehana bulunur ve Meleği Cebrail As dir. Onun üzerinde Arş'ın altındaki Melek bulunur. Arş-ı Azamın altınad ise Ruhani Reislerin en büyükleri bulunurki Bunlara Kurubiyyun denilir. Şerli Padişahlar 1- Eba Leys İbni Seylub : Bu ve taifesi rüzgar gibi deniz, göl ve kuyu kenarlarında gezerler. Bulaştıkları insana sıtma, yüz göz şişmesi vs hastalıklar verirler. 2- Hitanuş B. Samsan : Rüzgar gibi yel ve sular eski viran yerler. Bulaştıkları insanda ateş, solgunluk ve felç oluştururlar. 3- Cabir B. Mervan Viran yerler ve değirmenler. Bulaştıkları insana sancı, baygınlık, halsizlik, takatsızlık, sara gibi şeyler verirler. 4- Meymun B. Zengi Viran yerler ve kiliseler İncil okur. Bulaştıkları insana sıtma solgunluk ve felç verirler. 5- Haksah B. Teymuz sarp dağlar ve ağaç diplerinde gezerler. Kulakta uğuldama ve çınlama tüy dökülmesi ve vücutta şişme gibi şeyler oluştururlar insana. İnsanlar fazla korkmasın diye gerisini yazmıyorum. Burda dikkat edilmesi gereken nokta şu : Gaybı Allah 'tan başka kimse bilmez. Verilen her bilgi gerek eski alimler gerek yanileri olsun manevi alemden alınmıştır. Alimler doğru olabilir ama bilgi aldıkları yer yanlış olabilir. Yani cin Padişahlarından hadimlerden hüddamlardan vs. Onların ise bize verdiği bilgi ise salt doğru kabul edilemez onun için doğru yada yanlış demek iyi değildir. Din zahire indirilmiştir. Onun için Gayb Hakkında Alimlerin verdiği bilgi sadece akılda tutulur doğruluğu yada yanlışlığı kabul edilemez. İkinci bir husus ise şimdiye kadar verilen Padişahlar yada diğerleri sadece görevli padişahlardır. Cinler Alemi gerçek Padişahlarını hiçbir zaman vermemiş ve açığa çıkarmamıştır. Mesela Müslüman Cinlerin Görevli Padişahı Padişah Ebu Yusuf ama gerçek Padişahı başkadır. Yinede herşeyin en iyisini Allah Bilir. inlerin insanlarla birlikte olanlarına “Mir”, (çoğulu ummar, avamir) denir. Çocuklara musallat olanlarına “Ervah”, habis karakterli olanlarına “Şeytan”, üstündekilere “Marid”, daha güçlü olanına “ifrit” (çoğulu afarit) denir. “Hubs” cinlerin erkekleri, “habais” ise dişileridir.Cinler genellikle harabe ve çöllerde, hamamlarda, hurma öbeklerinde, çöplüklerde, türbe ve mezarlıklarda bulunurlar. Cinler erkeklerden çok kadınlara musallat olurlar. Cin insan suretine büründüğünde uzun sure bu halde kalmaz. Bazen ayrılırlar. Bu ayrılık anlarında kişi gayet sağlıklı dengeli biri gibi görünür. Hiçbir hastalık belirtisi göstermez. Cin varken namazdan, zikirden, Kur’an okunmasından hoşlanmaz. Tuvalette uzun sure kalmayı ve yalnızlığı tercih ederler. Bizimle aynı mekânı paylaşan cinler, başka bir âlemin yani gayb âleminin varlıklarıdır. Gayb bilinmeyen demektir. Allahû Tealâ her şeyi çift yaratmıştır. Âlemler de karşılıklıdır. Nisa 103- Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten). Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah’ı hep zikredin! Güvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkânıyla kılın. Çünkü; namaz, mü’minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur. Ayetlerde görüldüğü gibi Allahu Telala zikri, çok zikri ve Daimi zikri farz kılmış. Nisa 103′e göre bir insanin bu 3 halin dışında bulunması (Ayakta,otururken ve uyurken) mümkün olmadığı için her halimizde hep Allah’ın adını zikretmemizi emretmiştir. Zikirli iken ne olur? Şeytan asla yanımıza yaklaşamaz ve yoldan çıkaramaz. Kuran ZIKRIN en büyük ibadet olduğunu da söylüyor. - Ankebut-45 Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne). (Resulum)Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı kıl, çünkü namaz kötülükten ve fuhşiyattan meneder ama ALLAH”IN ZİKRİ EN BÜYÜKTÜR. diyor. En büyük ibadet ZİKİR. Bu âlemler hangi durumdalar? Sevgili ziyaretçiler, karışık gibi gözüken bu durum Rabbimizin ilmiyle ve yaradışıyla hayranlık uyandıracak şekildedir. Bu âlemlerin hepsi de iç içe bulunmaktadır. Böyle oldukları halde birbirlerine karışmazlar. Bir âlemden diğerine geçiş söz konusu olabilir. Dünya ilmi buna karadelik ismini vermiştir. İnsanlar da cinler de dünya adı verilen bu gezegeni beraber paylaşmaktadır. 51/ZARİYAT-49: Ve min kulli şey’in halaknâ zevceynî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne). Ve Biz, herşeyi iki çift yarattık. Umulur ki; öğüt alıp düşünürsünüz. Cin Padişahları (7 Cin Padişahı) Pazartesi günü, Abdullah el-Hiyem ibni Ehlim Mürre’dir (Müreh). Tacı vardır. Çadırı yündendir ve yardımcılarının giyimi beyazdır. Müslüman olup adını Yusuf olarak değiştirmiştir. Mekanı Mardin’in Musaybin ilçesi olup oranın sakini ve kralıdır. 150 cm boyunda olup elleri, olduğundan daha uzun bir görüntüye sahiptir. İki hizmetkârı da kendisine benzer. Şimşek hızına sahiptir. Bu cin, Hz. Muhammed’in elleri arasında bu dini kabul eden cin padişahıdır. Salı günü, Mihrez el-Ahmer’dir. Tacı, altındır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, kırmızıdır. İblis’in çocuklarından biridir. Kırmızı renkte ve insan görünümündedir. İnsanlara tasallut ettiğinde (musallat olduğunda) burunlarından kan akıtır. Kuyuları kurutur. Ateşten yatanların çoğuna halisünasyon gösterme yeteneğine sahiptir. Çarşamba günü, Burkan’dır. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, sarıdır Perşembe günü, Şemharuş’tır (Şemhurış). Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi,.beyazdır. Çok bilge bir görüntüye sahiptir. Görüntü itibariyle insana çok benzer. Görevi; altın, hazine vs. işlere hakimlik yapmak ve bu işleri yönetmektir. Cuma günü Ebyab (Ebyed) ya da Zevba’dır (Zubea). Bunun iki adı vardır. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi yeşildir. Ay’ın etkisindeki cin padişahıdır. Her yanı beyazdır ve ürkütücü bir şekli vardır. Soğukkanlı bir görünümdedir. Bilgin ve akıllı cin liderlerinden biridir. Emrinde onlarca cin hizmetkârı bulunur. Aşk ve iki şahsı birleştirme gücüne sahiptir. Görüntü olarak ihtişamlı bir kral görümündedir. Davetlere hemen hemen hiç cevap vermez. Cumartesi günü,.Meymun Ebu Nuh’tur. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, siyahtır. Uranüs’ün yeryüzü cini de diyebiliriz. Görünüm olarak yaşlıdır ve elinde bir asa ile dolaşır. Çenesinde yedi kıl vardır. Genelde kuyu kenarları ve harabe yerlerde dolaşır. Uçma özelliğine de sahiptir. Babasının adı, Deybac Afif’tir. Pazar günü, Ebu Abdullah Müzheb’dir. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi beyazdır Bu 7 padişahların emrinde toplam 378 kabile vardır. Her bir padişaha 54 kabile düşüyor ve bu kabilelerin sayını yanız Allah-u Teâlâ bilir. Bu padişahların hükmüne girmeyen 42 kabile daha vardır. Bunlar şeytânî ve azgın cinlerdir. Taçı altın olan Mihrez el-Ahmer, bütün kabilelere hükmedebilir. Diğer Cin Padişahları Denaheş: Gezici cinlerdendir. Tayfasındaki cinler, hayal gösterme (halisünasyon) ve insanların aklını çelme (vesvese) gücüne sahiptirler. Hayallerde uzman olduğundan gerçek yüzünü gören hiç olmamıştır. Fekacin Meğmet: Davetlerde en hızlı cinlerden biridir. Hemen hemen tüm Arapça kitaplarda ondan bahsedilir. Kemtemin: En korkunç cin krallarından biridir.Davetlerde genellikle korkunç bir yüze sahiptir. Mazerin: Arap Yarımadası’ndaki dört büyük cin kralından biridir. Savaşçı bir görüntüsü vardır. Güçlü bir ordusu vardır ve bu kralı, bir tabutu taşır gibi tahtını omuzlayan hizmetkârlarıyla davetlere katılır. Se’nik: Çok güçlü bir cin kralıdır. İfritlerden oluşan bir ordusu vardır. Diktatör bir yapıya sahip olduğu gibi, kontrol edilmesi zor bir cindir. Mekanı, Arap ülkesindeki yarımadalardır. Tahtına oturmuş, soğul ve orta yaşlardaki bir insan görümündedir. Teykel: Arap yarımadasının en büyü dört cin padişahından biridir. Çok güçlü bir cin ordusuna sahiptir. Emrinin altında dağlar kadar cin vardır. Bu cin, okült sıralamadaki 4 kaba elementten meydana gelme olup, çıplak
Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
10 sene önce
sadece bilgilendirme amaclidir zaten mrv yazmis kitabtan alinti fakat 7 günde hic bir hüddamda gelmez baska bir seyde yani 41 gün riyazat ardindan bile gelecek diye beklemeyin ,haddim hüddam melek yerine baska kapilarida acarsiniz kapanmaz Allah korusun dünyanizi karartirsiniz burada internette yada kitabta alinti yaptigimiz konulari aciyoruz ama uygulayin denmiyor kimse hayatini karartmak istemez biz nasil baska dünyada yasamak istemezzsek onlarda bizim dünyamiza gelmek istemezler birakalim hersey bilgilenmekle kalsin
Kayıtlı Değil
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
10 sene önce
hiç bir melek insanlarla iletişe geçmez asla haşa bir peygamber değiliz insanlara ancak gelebilecek olan ya cindir ya ifrit yada şeytan ama melekler asla insanlara gelmez
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Aynen katılıyorum.Melekler Allahın emriyle insanlara yardım ederler ancak insanlardan emir almazlar ve insanların emri altına girmezler.Melekler çok sevildiğinden gelerek görünebileceklerini ve onları kullanabileceklerini düşünenler sayıca fazla kişiler var ve o davetlerle onlara ulaşabileceklerini sanırlar(melekler davetlere cevap veriyor olsaydı nette ötekilerin değil,onların davet duaları olurdu).Ötekilere gelince-ister imanlı olsunlar ister imansız,insanlarda olduğu gibi içlerinde iyiliği de kötülüğü de beraberinde taşırlar,güven olmaz.Şeytan kötülüğün (meleği)olarak sınıflandırılmada yerini aldığı için onun sınıfından olanlara da (melek) deniliyor ve onların da nurları var ama asıl melek olanlarla karıştırılmamalı,ayrıca sözde melekler-gerçek meleklerle kıyaslanamaz bile.
zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
10 sene önce
4 büyük melek,Cebrail,Mikail,İsrafil ve Azraildir.... Hepsi durmaksızın Allahı zikrederler,ve yaradanın verdiği görevleri yaparlar..... Ayrıca sayısı sadece yaradan tarafından bilinen pek çok melek vardır.. Cebrail Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Resul şeklinde geçmektedir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir. Yenilmez bir kuvvet ve Allah nezdinde büyük bir makam sahibi olduğu ifâde edilmiştir: “O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi (Allah’ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrâil’in) getirdiği sözdür.” (Tekvir, 81/19-20) Mikail Dört büyük melekten biri olup, tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, “Allah’ın küçük ve sevgili kulu” anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir: “Her kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikâîl’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır.” (Bakara, 2/98) İsrafil Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûra üflemekle görevlendirilen İsrafil, dört büyük melekten biridir. Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8). İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır: “Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.” (Neml 27/87); “Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur” (Hakka, 69/13-15). İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir: “Sûr’a üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.” (Yasin, 36/51). Azrail Dört büyük melekten birinin ismi olup, insanların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. “De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” (Secde 32/11) Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır: “Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde kusur etmezler.” (En’am, 6/61, A’raf, 7/37). Nurdan yaratılan ve insandan tamamen farklı olan melekler Allah'a isyân etmezler. Hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar. Daimâ Allah'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle işaret edilmiştir. “Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.” (Nahl, 16/50), “Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler” (A’raf, 7/206), Melekler bir anda Allah'ın emrettiği bir mekândan diğer bir mekâna intikal edecek, hatta yerleri ve gökleri dolaşacak bir kabiliyette yaratılmışlardır. Kur'ân-ı Kerim'de meleklerin kanatlı varlıklar olduğu ifade edilmemtedir: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O, yaratmada dilediğini arttırır”(Fâtır,35/1) Melekler son derece kuvvetli ve süratli varlıklardır. İnsanların yapamadıklarını kolayca yaparlar, ulaşamadıkları yerlere çabucak ulaşırlar. Melekler, Allah'ın emirleriyle farklı şekillere girebilirler. Örneğin Cebrâil, Hz. Peygamber'e gelirken bazen Dıhye adındaki sahabi gibi görünmüş, bazen da kimsenin tanıyamadığı bir yabancı gibi gelmiştir (Müslim; Îmân; 1). Hz. İbrahim ve Hz.Meryem'e gönderilen meleklerin de birer insan şeklinde göründükleri yine Kur'ân'da haber verilmektedir (Meryem 19/16-17; Hûd 11/69-70). Meleklerin gözle görülmeyişleri onların yok olduklarından değil, gözlerimizin o kabiliyette yaratılmamış olmasındandır. Melekleri gözlerimizle müşahade edemeyişimiz onları inkâr etmemizi gerektirmez. Zira gözümüzle görmediğimiz halde varlığını kabul ettiğimiz çok şey vardır. Akıl, ruh, zekâ gibi varlıklar; sevinç ve üzüntü gibi haller bunlardandır. O halde meleklerin varlığına da ruhumuz ve aklımız gibi inanmak zorundayız.
Kayıtlı Değil
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
10 sene önce
çok güzel bir açıklama olmuş abla emeğine sağlık melekler sadece allahın verdiği emirleri apar ona itaat eder kimse sanmasın ki melekleri çağırdık geldi yaptı asla olmaz kul dua eder allah cc kabul ettiyse meleklerine verdiği emirle okuluna sadece yardım ederler ama sadece allahın izin vermesi doğrultusunda
yehuda
Üyelik Zamanı: 9 sene önce
Konu Sayısı: 18
Yanıt Sayısı: 605
8 sene önce
Gögün 7. Katındaki melek ile ile 1. Katindaki melek bir değildir. Alt kattaki melekler davet edilebilir veya daha kolayı Hadimi ile görüşmektir zira Hadim emir altındadirw
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)