okumuşmuydunuz

Melekler gerektiğinde lanetleyebildiklerini biliyormuydunuz…Alıntı: Mikail-cennetin generali,kutsal alevin taşıyıcısı.Onun lanetleme duası- O zaman bu toprakta yürüdükçe,sen ve senin çocukların yaşayan ateşimden korkacak,ateşim sizi derinden yakıp etinizin tadını çıkaracak. İsrafil-doğunun koruyucusu,alev kanatlarıyla ufku aydınlatan,güneşin sürücüsü.Onun lanetleme duası-O zaman bu toprakta yürüdükçe,sen ve senin çocukların gün doğumundan korkacak ve güneşin ışıkları sizi ateş gibi yakmak için arayacak,nerede saklanırsan saklan şimdi saklan,güneşin gazabı üzerinize gönderilecek. Azrail-ölümün bekçisi,karanlıkta yaşayan kara kanatlı melek.Onun lanetleme duası-O zaman bu toprakta yürüdükçe,sen ve senin çocukların karanlığa tutunacaklar,sadece kan içeceksiniz,sadece kül yiyeceksiniz,her zaman ölümde olduğu gibi olacaksınız,hiç ölmeden yaşamaya devam edeceksiniz,sonsuza kadar karanlıkta yürüyeceksiniz,dokunduğunuz her şey ufalanarak yok olacak son güne kadar. Cebrail-merhametin efendisi. Bu güne kadar bulmuş olduğum en enteresan bilgiydi benim için ve şaşırtıcı.[hadislerden].

Hangi hadislere dayanarak yazdınız , mikail a.s 7 kattan birinde görevli diye biliyorum ayrıca hadisler de cennetin en yetkili kişisi ve başkanı ridvandir yazar

İlginç tutrakan ama kendi mantığıma hislerime dayanarak belirtmek isterimki bunun doğruluk payı yoktur, çünkü melekler saftır ve canlılara yardım ederler.. Ayrıca çok ama cok kotu olan canlılara bile bu şekilde beddua edeceklerini bile sanmam çünkü Allahın işine karışmazlar durum ne kadar kotu olursa olsun hiç kimsenin haddi olmaz kotu dilekte bulunmak.. Belki duruma üzülürler Allahta onlar üzüldüğü için gereken cezayı verir.. Benim düşüncem bu bellide benim inanmak istediğim budur çünkü melekler saf ve iyilik doludur...

Onu bulacağım.Hadis kitaplarına sahip olmadığımdan,artık Allah ne zaman kısmet ederse alacağım inşallah,hadisleri netten okurum ve her arama motorundan arar,onlara ulaşır ve okurum.Keşke paylaştığımın tümünü almış olsaydım ve Allahın emriyle bu meleklerin yanlışından döndürmek için peşinden gittikleri [ismini hatırlayamadığım]ruhani varlığın aralarında geçen bu hadisenin tamamını olduğu gibi aktarabilseydim.Çok uzun olan hadiseden yalnızca bu ilginç bulduğum detayı kendim için olduğu gibi aktarmıştım.Peşinden gönderilen ilk meleğin onu ikna etme çabasına rağmen aldığı kararından vazgeçmeyince Allahın emriyle melek onu lanetliyor,Allah bir sonrakini gönderiyor ve onun da çabasına rağmen kararından dönmeyince Allahın emriyle bu melek tarafından da lanetleniyor...son olarak Cebrail gönderilir ve onun da gayreti boşa çıkınca,Cebraile bu emir verilmiyor,onu artık Allah lanetliyor.Hani özetleyecek olursam.Nette olunca benden hariç okuyanlar da olmuş olmalı,keşke hatırlayan çıksa.İlkten ben de çok garipsedim ve şaşırdım,ancak Allah dilediğine dilediğini yaptırma gücüne sahip olduktan sonra...doğru da olabilir diye düşündüm.İnşallah bu yazıyı bulacağım ve uzun da olsa olduğu gibi aktarıcağım.Saygılarımla

Buldum.Kaynağı Enok-un[hz.İdris peygamberin]Sırlar kitabi-yakın zamanda bir mağarada bulunmuş el yazmasıdır ve içinde 360 kitap yazmış olduğu ifadesi yer alıyormuş.En uzun kitabı Enok-un kitabı,dır ve onun bulunuşu çok eskiye dayanır.Bu el yazmalarından -nete-aktarılmış bilgilerdir.Hz.İdris-in bir diğer adı hz.Hızır,mış.Onu el yazmaları filmlere de konu olmuş,kaynak konusu:Yüzüklerin efendisi,Düşmüş melekler ve vs.360 kitap yazmış olduğunu belirtmişse de günümüze ulaşan yalnızca 2.nüshası varmış:Enokun[hz.İdris]sırlar kitabı ve Enokun kitabi.Bu isimleriyle araştırma yaparsanız,üstte paylaşmış olduğum kısadan bilginin tümüne ulaşırsınız ve onun harici inanılmaz bilgilere ulaşırsınız,bizden evvelki Adem ile Havva tarihinde olan bitenlere.Selametle

İnternette her okuduğunuza inanmayın,insanlarda farklı algılar yaratmak isteyen pek çok inanç sistemleri var... Melekler özellikle de 4 büyük melek bizim inancımızda asla beddua etmezler,tam aksine her zaman zikir ve dua halindedirler,Allah-ü Tealanın emirlerini yerine getirmekle yükümlüdürler...Hırsları ve kinleri yoktur,düşmanlık beslemezler.. Uydurma bilgilere iltifat etmeyin...

guzel bilgiler sunmussun tutrakan eline saglik ,keske tam net bilgiler kanitlayabilseydin misal,bulunan kitabtan bir sayfa ornegi kitabin nerde tutuldugu gibi, ahir zamanda gizli olan hersey suyuzune cikicakmis gizlilikler yok olup hersey birbirine karisicakmis Kabeye inen melegin kamarada gorundugu gibi

tutrakan bu hadis leri hiç duymadim Mikail-cennetin generali,kutsal alevin taşıyıcısı İsrafil-doğunun koruyucusu,alev kanatlarıyla ufku aydınlatan,güneşin sürücüsü. Azrail-ölümün bekçisi,karanlıkta yaşayan kara kanatlı melek. bu hadisler genel hadis üsluplarına anlatımlarına uymadığı kanaatindeyim.. ama meleklerin beddua ettikeri hakkında bilgiler var Peygamber (a.s.m) Efendimiz bir keresinde minbere çıkarken, her adımda amin dedi: Bir adım çıktı, "Amin.."; bir adım daha çıktı, "Amin.."; bir adım daha çıktı, "Amin.." Hutbesi bittikten sonra: "Yâ Rasûlallah! Minbere çıktığınız zaman amin dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?" diyerek sebebini sordular. Buyurdu ki: "Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara amin dedim. - Birisi: Cebrail(a.s.): “Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün!” dedi, ben de amin dedim.” - İkincisi: Cebrail: “Sen peygamber olarak bir insanın yanında anıldığın zaman, sana salat-ü selâm getirmezse; ona yazıklar olsun!.. Onun burnu yere sürünsün!” dedi. Ben de ona amin dedim." - “Üçüncüsü: Cebrail: “Ramazana eriştiği halde bir insan, buna ramazanın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, ramazan gelmiş geçmiş de hâlâ Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah'ın affını, mağfiretini kazanamamışsa; yazıklar olsun o kula!.. Burnu yerde sürtsün!"' diye dua etti. Ben de ona amin dedim” (bk. Buharî, el-edebu’l-müfred- 1419/1998, Riyad- 1/338; Taberanî-evsat- h. no: 8994; Bezzar, h. no: 1405; Mecmau’z-zevaid, 10/164) Alıntı

Cebrail A.S bu bedduaları Allahın izniyle gerçekleştirmiştir,kendi tasarrufunda değildir,kaldı ki bu konu söz konusu eserlerde açıkça anlatılmıştır,zira cebrail A.S peygamber efendimize Allah-ü Tealanın emriyle ulaşmaktadır..Nedense bu konu hiç açıkça anlatılmaz..sanki cebrail A.S kendiliğinden beddua etmiş gibi gösterilmeye çalışılır....

bence dogrulukpayi olabilir bir zamanlar Allahin gozdesi Seytanin 4 buyuk melegin ****si oldugu ve cennetten kovuldugunu lanetlendigini hatirlarsak yerine Cebrail Aleyhisselamin gecirildigini goz onunde bulundurusak degisimler dunya uzerindede ahirettede vardir

Her ne değişim olursa olsun meleklerin allahın izni olmadan beddua etmeleri bizim inancımızla da bağdaşmaz,üstelik kuran-ı kerimde de yer aldığı görülmemiştir.... Evet beddua,lanetlenme vardır ama bunlar peygamber efendimize yapılan kötülüklerle ilgilidir.....Ebu Leheb vakasında olduğu gibi.

melekler allahın izniyle beddua etmişlerdif peygamberlerde öyle en basidinden bi tane söyliyim kuranda nuh a.s beddua ettiği yazmaktadır muhammed s.a.v de beddua etmiştir hadislerde var

ben hala hatirliyorum toplantilarda zikir ve KUrani Kerim okuduktan sonra ****miz sakin yerinizden kalkamyin derdi ,Kuranin sesine melekler gelir kanatlarini halilarin uzerine sereler ve sizi dinlerler derdi eger kalkip birden yururseniz kanatlarina zarar verirsiniz canlari yanar derdi buda size ugursuzluk getirir derdi yaklasik 15 ile otuz dakika yermizden kalmamizi engellemek icin bazi seyler anlatirdi,meleklerin ozelikle Kuran okurken samimi icten okuyanlara cennetten nur isiklari getirip uzerine serptiklerini ve bunuda gorenlerin kalp gozlerinin acik oldugunu derdi,boyle seyler anlatirdi

Havas adlı arkadaş hz muhammed kimseye beddua etmemistir taifte taslandigi halde bunu yapmamıştır ayrıca meleklerin konusunda yazdiginizi bida düşünün cebrail a.s en baştan beri görevi belliydi , cennetin başkanı dinimizce ridvandir , tutun ki melekler sadece ALLAHIN öğrettiğinı bilirler ayrıca bu site de meditasyon tarzı yapımlar gördüm bazı seylerde kur'an da onların dinî size sizin dininız size denmiyo mu oturun zikir çekin ALLAH azze ve celle o kadar geniş bir ilim yaratmistir ki bir isim de yaradılış sırları vardır , buradan da sözüm o cin daveti yapanlara telefondan girdiğim ve pek vaktim olmadığı için buradan yaziyorum huddam gelip size köle olmaz şeriat dışı hareket edenleri terk ederler bir köle bunu yapmaz dimi , benim çok tanıdığım terk edildi huddam melek değil cin de değil huddam ayrı bir varlıktır , nefsi gereken mertebeye getirmeden gelmez adam çıkmış cin cagiriyorum gelmiyo davetler boş diyo belki geldi göremiyosun boyut gözünü açtın mı da bu kadar emin bi şekilde yok diyorsun , boyut gözünü açmakta herkesin harcı değil korkmamak gerek gördüklerinden , sizin hakkınızda size birşeyler söyleyenler çıkar arada bir tanıdığım vardı kendini öyle kaptırmıştı ki kendini seçilmiş sanıyodu biri böyle şeyler yapıyosa muhakkak bir varlıktan bilgi alıyodur farkında yada değildir gaybdan bilgi almakda vardır ama onu yapanlar burada çıkmaz ledünni ilmi biliyosa biri insanların arasında değildir ha şunu da bilin davetlere melek gelmez gelir ama bildiginiz yoldan gelmez

Benden size tavsiye internette ki bilgilerde ki davetleri yapmayın kalın sağlıcakla ALLAHIN rahmeti ve hidayeti uzerinize olsun

evet inanirdim ve korkudan yerimden kalkmazdim o huyum hala devam ediyo:biggrin[1]:okuyunca 15 dakika oturuyorum ve tekbir getirerek kalkiyorum zarar vermeyim diye

Sayin tutrakan belliki hosunuza gitmiş etkilenmisiniz. Yazdiginiz hadiste azrailin siyah kanatlari oldugunu yazmisiniz. ben azrailin siyah kanatlari olduguna inanmiyorum cunki onu ruyamda gordum.ve siyahin s sini gormedim. guzeliginden gozlerim kamasti heypetinden dilim tutuldu konusamadim bir kanatlari var gorme. ve ben onu gercek gordugume cok eminim ruyam sahih dir tabi allah daha iyisini bilir

Rahmetli anaannem beni kendi inançları doğrultusunda yetiştiriyorken bana şunu aşılamıştı-Tanrı mükemmelin mükemmelidir,içinde zerre kadar kötülük barındırmaz ve kötülük taşımaz,o iyilerin en iyisi,merhamet ve sevgi dolu,tek yaradanımız ve koruyucumuz ve O-nun buyruğu ve emri altında olan varlıklar da emriyle yalnızca iyiye hizmet edenlerdir,O kusursuzdur ve ölümsüz olduğundan her zaman tek güveneceğin ve yardım isteyebileceğin kimsedir ve her zaman yardım eder,O yarattığı hiç bir şeye kötülük ve musibet vermez çünki o tüm kötü sıfatlardan uzaktır,kötü sıfatların hiç birini taşımaz...yönünde vs.vs.O babamız,anamız,her şeyimiz derdi ve ben bu kusursuz ve mükemmel varlığa aşırı sevgi besler ve tapardım,kötülükler ve kötülüğe dair her şey yalnızca yer yüzünde ve insanlara mahsustu.Yıllar yılları kovaladı...ve gün geldi,burda insanların Allahtan korktuğuna tanık olmuştum ve bir türlü anlam veremiyordum,O korkulacak değil,sadece sevilebilecek kimseydi ve korkularının sebebini sorduğumda-azabı şiddetlidir,yerine göre cezalandırır..ve vs.vs.Hayatımın şokunu yaşamıştım-sizler yanlış biliyorsunuz,neden O-nu karalıyorsunuz diye sorduğumda-karalamıyoruz,Kuranda yazıyor,demişlerdi.Şaşırmış ve kabullenemediğimden doğru olamaz diyordum,O yarattığı hiç kimseyi incitmez,cezalandırmaz...O güzellerin güzeliydi,merhametlilerin merhametlisiydi,O tüm en güzel,kusursuz ve mükemmel sıfatların taşıyıcısıydı...ve hiç bir din kitabı edinip okumadım,kabul etmiyordum insanların dediklerini,O-nu yanlış tanımışlar görüşündeydim,ta ki...evlendiğim güne kadar.Kaderime öyle biri yazılmıştı ki,bildiklerim yetersiz kalmıştı ve oluşmuş bir çok çelişki ve soruların yanıtlarını bulmak için dini kitaplara yöneldim,okudukça okudum ve inanmış olduğum ve savunduğum tüm tabular yıkılmıştı,kendime gelmem epey zamanımı almıştı.Bir söz vardır ya-büyüdükçe masumiyetimizi kaybederiz..Rahmetli anannem biliyorsaydı da,bana madalyonun tek yüzünü göstermiş ve aşılamıştı,yalnızca güzel ve olumlu taraflarını.Ve o günden itibaren ihtimallere de yer vermeye başladım,doğrusu bu ise-bu da olabilir ihtimalini katarak,ihtimaller akla durgunluk verse bile.Bir konuya ilişkin birileri bilgi aktarmışsa,konuyla ilişkin diğerleri ne gibi bilgiler aktarmış ona da bakarım ve konuyla ilişkin paylaşılan görüşlere.Meleklere dair bu bilgi de ihtimallerimin arsında,onlar O-na hizmet etmiyor mu,emir neyse onu uygularlar.

YUNUS SURESİ 88.AYET: Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun'a ve adamlarına şu dünya hayatında göz kamaştırıcı zenginlik ve bol bol servet verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını sil süpür ve kalplerine sıkıntı düşür. Çünkü onlar o acıklı azabı görmedikçe iman etmeyecekler." (Elmalı Meali) NUH SURESİ 26.AYET Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kafirlerden hiç kimseyi bırakma."Çünkü sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler).""Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helakini artır. İslâm, Müslümanların kendileri ve diğer Müslümanlar aleyhinde beddua etmelerini yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.): "Kendi aleyhinize, evlâtlarınızın ve mallarınızın aleyhine sakın beddua etmeyiniz ki; duaların kabul olacağı bir saate rastlarsınız da bedduanız kabul olmuş olur." (Riyazü's-Sâlihin Tercümesi, III/82) . Peygamber Efendimiz (s.a.s.) beddua etmekten kaçınırdı. Kendisinin lânet eden değil, aksine rahmet peygamberi olduğunu söylerdi. Bununla beraber, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in zaman zaman Allah düşmanlarına beddua ettiği de olmuştur. Bi'r-i Mâûne'de yetmiş İslâm davetçisini şehît eden Kilab kabîlesine Resulullah (s.a.s.) bir ay süre ile beddua ve lânet etmişti. Kâbe'de namaz kılarken kendisiyle alay eden müşriklere de beddua etmiş, Bedir muharebesinde yere serildiklerini gözleriyle görmüştü. (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, X / 43-45) Hendek muharebesinde Medine önlerinde toplanan düşmanın perişan olup dağılmaları için dua etmiş, bunun üzerine geceleyin ansızın doğudan kopan fırtına düşmanın altını üstüne çevirmişti. (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, VIII / 342-343) Cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır. Medîne-i Münevvere yakınında Resûl-i Ekrem (sav) ilk cuma namazım kıldırmış, ilk hutbesinde şöyle buyurmuşlardır: "Biliniz ki, Allahu Teâlâ cumayı bu makamda, bu senenin bu ayında, bu günde farz kıldı. Bu farziyet kıyamete kadar devam edecektir. Kim onu inkârından ve küçümseyerek ben hayattayken veya vefatımdan sonra terkederse, Allah onun iki yakasını biraraya getirmesin! İşlerinde de feyiz ve bereketi kaldırsın! Dikkat ediniz! O kimse tevbe edinceye kadar onun ne namazı, ne zekâtı, ne haccı, ne orucu, hiçbir hayır ve hasenatı kabul edilmez! Alıntı