İnsanı Tehlikelerden Koruyan Dualar

İnsanı Tehlikelerden Koruyan Dualar Her insan zati yönden yoksuldur. O yüzden de hep hâlikından bağımlı olur ve onu hıfz etmesine ihtiyaç duyar. Bu Allah Teâlâ’dır ki, hem Hâlikdır hem de Hıfz edendir, hâfız. Ebu Hamza İmam Seccad (a.s) sorulan şudur: “Hazrete sual ettim:” Yusuf (a.s) kuyuya atıldığı zaman kaç yaşında idi? ” Hazret cevabında şöyle buyurur: 9 yaşında idi Bu yaştaki bir çocuk peygamber bile olsa rahatsız olur ve ızdıraba düşerdi. Ancak bu çocukta olan iman gücü tuhaf bir etki bıraktı. Hz Yusuf (a.s) kuyudan çıkartıldığı zaman kervan ehlinden biri mehribancasına diyor: “Bu garip çocuğa karşı iyi muamele edin”. Hz Yusuf (a.s) bu cümleyi duyar ve rahat bir şekilde şöyle buyurur: “O kimse ki, Allah ile bir yerdedir yalnız ve garip değildir ”. Ebu Hamza anlatıyor: “İşitmeşim ki, İmam Bakır (a.s) buyuruyor:” Her mü’minin hâfızı ve sayibi vardır “. Dedim:” Ey Ebu Cafer (a.s), hafız ve sayib nedir? “. Buyurdu:” Hafız – Allah Teâlâ tarafındandır ki, onu ilmimiz hıfz eder. Mümin nerede olursa olsun, onun aracılığıyla kontrol altında tutar. Ama sayib Hz Muhammed (ﷺ) müjdesidir ki, Allah Teâlâ onun aracılığıyla mümine her durumda ve nerede olursa olsun müjde verir “. Ma`sumlardan bize beladan ve göz değmesinden koruyan dualar kalmıştır. İmam Seccad (a.s), Hz Hatice’den (r.a), İmam Hasan’dan (r.a) kalan dular gibi. İmam Seccad (a.s) dan bize ulaşan dua budur: حِرز الامام زين العابدين (عليه السلام)İmam Zeynel Abidin Hırzı (Muskası) Korunma Duası Dua Hakkında:Seyyid İbn Tavus “Muhecu’d-Deavat” kitabından اللهم صل على محمد وعلى آل محمد بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ يا اَسْمَعَ السّامِعِينَ، يا اَبْصَرَ النّاظِرينَ، يا اَسْرَعَ الحاسِبِينَ، يا اَحْكَمَ الْحاكِمِينَ، يا خالِقَ الْمَخْلُوقِينَ، يا رازِقَ الْمَرْزُوقينَ، يا ناصِرَ المَنْصُوريِنَ، يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، يا دَليلَ الْمُتَحيِّرينَ، يا غِياثَ الْمُسْتَغيثينَ اَغِثْني، يا مالِكَ يَوْمِ الدّينِ، اِيّاكَ نَعْبُدُ وَاِيّاكَ نَسْتَعينُ، يا صَريخَ الْمَكْرُوبينَ، يا مُجيبَ دَعْوَةِ المُضْطَرِّينَ، اَنْتَ اللهُ رَبُّ الْعالَمينَ. اَنْتَ اللهُ لا اِلـهَ اِلاّ اَنْتَ الْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِينُ، الْكِبْرِياءُ رِداؤُكَ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد الْمُصْطَفى وَعَلى عَلِيٍّ الْمُرْتَضى وَفاطِمَةَ الزَّهْراءِ وَخَدِيجَةَ الْكُبْرى وَالْحَسَنِ الْمُجْتَبى وَالْحُسَيْنِ الشَّهِيدِ بِكَرْبَلاءَ وَعَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ زَيْنِ الْعابِدينَ وَمُحَمَّدِ بْنِ عَليٍّ الْباقِرِ وَجَعْفَرِ بْنِ مُحَمِّد الصّادِقِ وَمُوسَى بْنِ جَعْفَر الْكاظِمِ وَعَليِّ بْنِ مُوسَى الرِّضا وَمُحَمَّدِ بْنِ عَليٍّ التَّقِيِّ وَعَلِيِّ بْنِ مُحَمَّد النَّقِيِّ وَالْحَسَنِ بن عَليٍّ الْعَسْكَرِيِّ وَالْحُجَّةِ الْقائِمِ الْمَهْدِيِّ الْاِمامِ المُنْتَظَرِ، صَلَوتُ اللهِ عَلَيْهِمْ اَجَمَعينَ، اَللّـُهمَّ والِ مَنْ والاهُمْ، وَعادِ مَنْ عاداهُمْ، وانْصُرْ مَنْ نَصَرَهُمْ، واخْذُل مَنْ خَذَلَهُمْ، وَالْعَنْ مَنْ ظَلَمَهُمْ، وَعجِّلْ فَرَجَ آلِ مُحَمَّد، واْنصُرْ شيعَةَ آلِ مُحَمَّد، وَاَهْلِكْ اَعْداءَ آلِ مُحَمَّد، وَارْزُقْني رُؤْيَةَ قائِمِ آلِ مُحَمَّد، واجْعَلْني مِنْ اَتْباعِهِ واَشْياعِهِ وَالرّاضينَ بِفِعْلِهِ بِرَحْمَتِكَ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ. Allahumme salli ala muhammedin ve ali muhammed Bismillahirrahmanirrahim Ya esmeas sami’in, ya ebsaran nazirin, ya esra’al hâsibin, ya ahkemel hâkimin, ya hâligal mahlugin, ya râzigal merzûgin, ya nâsiral mansurun, ya erhamerrahimin, ya delilel mutehayyirin, ya ğıyasel müsteğisin eğisni malikel yevmid din, iyyake nabudü ve iyyake nestein, ya sarihal mekrubin, ya mucibe davetil mudtarrin entellahu rabbul âlemin. entelllahu lâ ilâhe illa ente el melikul haggul mubin el kibriya’u ridâ’uk, Allahumme salli ala muhammedin mustafa ve ala aliyyil murteza ve fâtımetez zehra ve haticetel kübra vel hasenin mücteba vel hüseyniş şehiydi bi kerbela ve aliyyibni hüseyni zeynil abidin ve muhammedibni aliyyil bâgır ve cağferibni muhammed sadıg ve musebni cağferel kâzım ve alliybni musa rıza ve muhammedibni aliyyit tagi ve aliyyibni muhammedin nagıyy vel hasenibni aliyyil askeriyy vel huccetil gâ’imil mehdiyyil imamil muntezar salavatullahi aleyhim ecmain, Allahumme ve ali men velahum, ve âdi men âdahum, vensur men nasarahum, vahzul men hazelehum, ve an men zalemehum, ve accil ferece ali muhammed, vensur şiyate ali muhammed, ve ehlik ada’e ali muhammed, verzugni ruyete gâ’imi ali muhammed, vec’alni min etbâ’ihi ve eş’yaih verrâdiyne bifilih birahmetike ya erhamer rahimin. Dua’nın anlamı Ey işitenlerin en iyi işiteni, ey görenlerin en basiretlisi, ey hesaba çekenlerin en sürâtlisi, ey hükmedenlerin en iyi hükmedicisi, ey mahlukları yaratan, ey rızıklananları rızıklandıran, ey yardım edilenlere yardım eden, ey merhametlilerin en merhametlisi, ey şaşırıp kalanların yol göstericisi, ey yardım dileyenlerin yardımına koşan, benim yardımıma koş ey kıyamet gününün sultanı; yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz; ey gamlıların imdadına koşan, ey darda kalan- perişan olanların duasını kabul eden! Sen âlemlerin Rabbi Allah’sın; sen Allah’sın, senden başka ilâh yoktur; âlemin gerçek sultanı ve gerçekleri açığa çıkaransın; kibirlenme senin elbisendir (sana mahsustur)”Allah’ım salat eyle Muhammed Mustafa’ya, Ali-i Murtaza’ya, Fatıma-i Zehra’ya, Hatice-i Kübra’ya, Hasan-ı Muctaba’ya, Kerbela şehidi Hüseyin’e, Zeynulabidin’e, Muhammed bin Ali el-Bâkır’a, Cafer bin Muhammed es-Sadık’a, Musa bin Cafer el-Kâzım’a, Ali bin Musa er-Rıza’ya, Muham-med bin Ali et-Taki’ye, Ali bin Muhammed en-Naki’ye, Hasan bin Ali el-Askeri’ye ve beklenilen imam Hüccet-i Kâim-i Mehdi’ye, Allah’ın salatı onların hepsinin üzerine olsun.Ey Allah’ım! Onları seveni sev, onlara düşman olanlara düşman ol, onlara yardım edene yardım et, yardımlarını keserek onları hor-hakir edeni hor-hakir et, onlara zulmedenlere lanet et; Muhammed’in Ehl-i Beyt’inin kurtuluşunu yakınlaştır, Muhammed’in Ehl-i Beyt’inin yolunda gidenlere yardım et; Âl-i Muhammed’in Kâimi’ni görmeyi bana nasip et; beni onun takipçilerinden,taraftarlarından onun yaptığına razı olanlardan eyle, merhametin hürmetine ey merhametlilerin en merhametlisi. بِسْمِ الله وَبِالله وَتَوَكَّلْتُ عَلى الله إنَّهُ مَنْ يَتَوَكَّلْ عَلى الله فَهوَ حَسْبُهُ إنَّ الله بالِغُ أمْرِهِ قَدْ جَعَلَ الله لِكُلِّ شَيٍ قَدْراً، اللّهُمَّ اجْعَلْني في كَنَفِكَ وَفي جِوارِكَ وَاجْعَلْني في أمانِكَ وَفي مَنْعِكَ Bismillahi ve billahi ve tevekkeltü alellahi innehu ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuhu, innallâhe bâligu emrihî, kad cealallâhu li kulli şey’in gadrâ, Allahummec’alni fi kenefike ve fi civarike vec’alni fi emanik ve fi men’ik Sonra buyurdu: “Bize bir bela çatmışdır ki, 30 yaşında bir kişi bu duayı her gün okuyordu, ancak bir gün terk ettiği zaman onu akrep soktu. Bu duaların metnine nazar salındığı zaman görmek olur ki, insan Allaha dikkat etmeye ve Ondan yardım almağa davet edilir. Bu kelimeler özünde çok az esere malikdir. Ancak insan onu okuduğu zaman Allah’tan yardım dilenir ve Ondan asılı olduğunu bildirir. Rivayet edilir ki, Peygamberin (ﷺ) zamanında bir tacir tevekkül ederek tekbaşına sefere çıkardı.Hiç bir zaman Medineden Şama gelen kervana koşulmazdı.Seferlerin birinde onu hırsız soyar ve tacir dehşete düşer Derki: “Bütün malım senin olsun. Ancak bana eziyet verme. Hırsız derki “Seni de öldürücem”. Tacir çok yalvarır ve ancak hırsız kabul etmez hırsızda ona dört rekatli namaz kılması için icazet ister ve namaz kılar sonra ellerini kaldırıp derki; یا ودود یا ودود یا ذا العرش المجید یا مبدئ یا معید یا ذا البطش الشدید یا فعالا بما ترید أسألك بنور وجهك الذى ملاء اركان عرشك و أسألك بقدرتك التى قدرت بها على جمیع خلقك و برحمتك التى وسعت كل شی‏ء لا اله الا انت یا مغیث اغثنى یا مغیث صل على محمد و آل محمد و اغثنى‏ Ya vedudu ya vedud! ya ze’l-arşi’l-mecîd! Ya mubdi’u, Ya mu’id! Ya zel batşın şedid ya fe’aalun bima turid Eselüke bi-nuri vechike’l-lezi mele’e erkane arsike ve es’elüke bi-gudretike’l-leti gadderte biha halgıke ve bi rahmetikelleti vesiat külle şey’in. La ilahe illa ente. Ya muğisu, eğisni! Ya muğisu salli ala muhammedin ve ali muhammed eğisni Ey dilediği kulunu çok seven, Ey yüce Arşın sahibi! Ey kâinatı hiçten ve benzersiz bir şekilde yaratıp bin bir isminin tecellileriyle emsalsiz bir şekilde süsleyen Mübdi’! Ey varlıkları ölümünden sonra yeniden inşa edip dirilten Muîd! Ey cezası şiddetli olan ve dilediğine dilediği her şeyi yapan! Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nûru hürmetine; yarattığın bütün varlıklara hükmeden kudretin hürmetine ve her şeyi kaplayan rahmetin hürmetine istiyorum. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Ey yardımcı bana yardım et Ey yardımcı Peygamber Efendimiz Muhammed (ﷺ ) e ve alini koru ve yardım et! Sonra tacire derki: “Ben üçüncü semadan gelmiş meleğim. Sen dua ettin ve Cebrail (a.s) bana emr etti Ben de senin yardımına geldim.Senin gibi kim çaresizliğe düştüğünde bu duayı okursa Allah ondan çaresizliği üzüntüyü ve sıkıntıları kaldırır. Tacir medineye geri döner ve Bu hadiseyi Peygamber Efendimiz (ﷺ) e danışır ve Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurur ” Allah’ı ismi azam ile çağıranın duası kabul olmuştur” Vedud ve Güçlü Allah’tan başka sığınılacak yer var mı? O insanı en iyi koruyan ve ihtiyaçlarını en iyi bilendir. der.