MEVLANA Celaleddin Rumi, yüzlerce yıl önce, “Gün ışığında ki toz zerreleri benim / toparlak güneş benim / sabah sisi ve akşam yeli benim / korunun tepesinde esen rüzgâr benim / kıyıya çarpan dalga benim / bayrak direğiyim, dümenim, omurgayım, dümenciyim / geminin oturduğu mercan resifi de benim / dallarına eğitilmiş bir papağanın konduğu ağaç benim / sessizliğim, düşünceyim, sesim …/ varın siz söyleyin kim olduğumu / benim siz olduğumu” derken, “birliğe, bir olmaya, huzura” giden yolu tanımlamış, kendi huzurunu bu anlayışla beslemiştir. “İçindeki kapıyı çal, başka kapıyı değil!”