Sizin Taptıklarınız Benim Ayağımın Altındadır

Bu konu lahutiye tarafından 12 sene önce açıldı, 671 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
lahutiye
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
12 sene önce

Muhiddin İbnü’l-Arabi bir dağa çıkıp:

-Sizin taptıklarınız benim ayağımın altındadır, diye bağırmaya başladı. Bu söz üzerine zamanın uleması Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin (Allah benim ayağımın altındadır) dediğine hükmederek; küfrüne kail oldular ve idamına hükmettiler. Kabrini bile belli bir yere değil dağa yaptılar.

Muhyiddin İbnü’l-Arabi bir sözünde: ‘Sin sına girdiği zaman Muhyiddin’in kabri ve muradı anlaşılır.’ demişti.

Aradan asırlar geçti. Yavuz Sultan Selim Han Şam’ı fethetti. Orada bu hadiseyi duyup Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin kabrinin nerede olduğunu sordu. Kimse Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin kabrinin nerde olduğunu bilmiyordu.

Dağda koyun otlatmakta olan çobanlara kadar Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin kabrinin nerede olduğunu soruyor, fakat kimseden mutmain bir cevap alamıyordu. Çobanın bir tanesi:

-Ben kabrin nedere olduğunu bilmiyorum, fakat şurada bir yer var ki, oradan ne koyunların birisi bir ot yer ne de oraya bir hayvan basar. Oranın otları kendi halinde büyür ve zamanı gelince de kurur gider, dedi.

Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim Han, oranın Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin kabri olduğuna karar verip kazdırdı. Baktılar ki, cesed olduğu gibi duruyor. Oraya muhteşem bir türbe yaptırdı. Sonra onun niçin idam edildiğini sordu. Oradakiler:

-Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır, dediği için idam edildiğini söylediler. Bu sefer Yavuz Sultan Selim Han, bu sözü nerede söylediğini araştırıp orayı da buldu. Orayı kazmalarını emretti. Kazdıklarında, oradan bir küp altının çıktığını gördüler. Yavuz Sultan Selim Han şöyle söyledi:

-Hazreti Peygamberimiz: “Dininiz paranız, karınız kıbleleriniz…” buyurmadı mı? İşte Muhyiddin İbnü’l-Arabi de buna dayanarak, taptığınız ayağımın altında demekle, benim ayağımın altında altın var demek istemiş, ama o zaman bunu kimse anlayamamış ve Muhyiddin’i haksız yere idam etmişler.

Böylece Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin iki kerameti birden zuhur etmiş oluyordu. Biri paranın yerini bildirmesi, diğeri de Yavuz’un gelip hadiseyi aydınlığa kavuşturması…

Muhyiddin İbnü’l-Arabi Hazretleri 1240’da Şam’da vefat etmiştir.

Konu Alıntıdır.
Faydalı Olmasını Dilerim Lahutiye

Munecim
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 102
Yanıt Sayısı: 441
12 sene önce
Allahu teala senden razi olsun tewekkurler
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)