Aslı vahye dayanan yüksek, sırlı, tılsımlı, feyizli ve kuvvetli duâlardan birisi de sekinedir. Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm Peygamber Efendimizin (asm) huzurunda bir sayfa indiriyor. Allah’ın altı ismi yazılı bulunan bu esrarlı ve tılsımlı duâ sayfası, Hazret-i Ali’ye (ra) tebliğ ediliyor.
Hazret-i Ali (ra), bu hâdiseyi şöyle anlatıyor: “Ben Cebrail’i gökkuşağı gibi semayı kuşatmış olarak gördüm. Sesini işittim. Sayfayı ondan aldım. Sayfada Allah’ın Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerini yazılı buldum.”1
Sekine ile bildirilen ve Allah’ın Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerinden ibaret olan bu altı ismi, Hazret-i Ali (ra) için ism-i azamdır. Bu isimlerden Hakem ve Adl isimleri İmam-ı Azam için ism-i azamdır. Hayy ismi, Abdülkadir-i Geylânî için ism-i azamdır. Kayyum ismi, İmam-ı Rabbânî için ism-i azamdır.
Bu isimlerin mânâları kısaca şöyledir:
Ferd: Allah birdir, tektir, yegânedir, biriciktir, istiklâl ve infirad Sahibidir.
Hayy: Allah sonsuz diridir, ezelî, ebedî ve ölümsüz hayat Sahibidir. Her şeye hayatı veren, her şeyi dirilten O’dur.
Kayyûm: Allah dâimâ kâimdir, tabir câizse dâimâ ayaktadır, yarattığı her şeye hâkimdir, varlıkları dilediği gibi idâre eder, sevk eder ve yönlendirir, her şey O’nunla var olur, O’nunla ayakta durur, O’nunla devam eder. Allah’ı ne bir uyuklama, ne bir uyku ve ne bir gaflet hâli almaz. Göklerde ve yerde ne varsa, O’nun irâdesiyle ve kayyûmiyetiyle varlığını sürdürür ve ayakta kalır.
Hakem: Allah hüküm Sahibidir, hikmet Sahibidir, yarattığı her şeyde bir hikmet ve bir fayda gözetmesi O’nun yüksek âdetindendir. Faydasız ve boşu boşuna bir şeyi yaratmaz. Yarattıklarını gözetler ve denetler. Kullarından haklıyı ve haksızı ayırır, aralarında hak ve adâletle hükmeder.
Adl: Allah adalet Sahibidir, her yarattığına hakkı olan her şeyi verir, hiç kimseye hiçbir zaman haksızlık yapmaz, mahşerde adaletle hükmeder, cezası zulüm veya haksızlık değil, adaletten ibârettir. Allah kendisi adalet Sahibi olduğu gibi, kullarına da her işlerinde adaleti emreder.
Kuddûs: Allah paktır, temizdir, noksanlıklardan, kusurlardan, âcizliklerden, küfür ve dalâlet ehlinin düşündüğü her türlü eksik sıfatlardan münezzehtir. Allah kemâl sıfatlar Sahibidir. O’nun her sıfatı, her ismi, her işi, her fiili mükemmeldir. Varlıkları mükemmel, kusursuz, temiz ve pâk yaratır. Temizliği sever, temizliği emreder, işlediklerinden pişman olan ve tövbe eden kullarını günahlarından arındırır ve temiz kılar.
SEKİNE DUASI okunuşu
1- Niyet( ne için ve ne maksatla okunduğuna niyet etmek)
2. İstiğfar (7 DEFA)
3. Salavat-ı Şerife ( 7 DEFA)
4. Allah-u Ekber (10 DEFA)
5. Altı Esma her ayetle beraber okunacak.(19 DEFA)
yani besmele çekilir sonra FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN.”denir ve 1. ayet okunur bu sırayla 19 kere tekrarlanır.sonra tekrar besmele ,6 esma ve 2. ayet okunur.19 ayet bitene değin aynı şekilde okunur.
6 esma:FERDÜN, HAYYUN, KAYYUMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN.”
1.Ayet: Seyec ‘alullahu ba’de ‘usru-y yusra”
2.Ayet:Anetil vucuhü lil hayyil kayyum
3.Ayet:Ve innallahe biküm lera ufün rahimu
4.Ayet:İnnallahe kane tevvaben rahime
5.Ayet:innallahe kane gafuran rahime
6.Ayet:fe innallahe kane afüvven kadira
7.Ayet:innallahe kane semian besira
8.Ayet:innallahe kane alimen hakime
9.Ayet:innallahe kane aleyküm rakibe
10.Ayet:İnnâ fetâhnaleke fethan mübiyna
11.Ayet:ve yen surakellahu nesran azize
12.Ayet:İnne hızballahi humül gâlibûn
13.Ayet:innallahe huvel kaviyyül aziz
14.Ayet:innallahe huvel ganiyyül hamid
15.Ayet:Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ HU
16.ayet:Hasbünallâhu veni’mel vekîl
17.ayet:la yeh zünühümül fezeul ekber
18.ayet:iyyake na’budü ve iyyake nestain
19.Ayet:velhamdü lillahi rabbil alemin
Ayetlerin Mealleri:
1- Allah her sıkıntıdan sonra kolaylık lütfedecektir.
2- Yüzlerin sıkıntısı Hayy-ı Kayyûm içindir.
3- Allah size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
4- Allah tövbeleri çok kabul edici ve kullarına çok merhamet edicidir.
5- Muhakkak ki, Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
6- Muhakkak ki, Allah her şeye gücü yettiği halde çok bağışlayıcıdır.
7- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür.
8- Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her işi hikmetle yerine getirir.
9- Muhakkak ki, Allah sizin üzerinizde gözeticidir ve her halinizi görür.
10- Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık.
11- Ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etsin.
12- Şüphesiz Allah’a tâbi olan topluluk gerçek gâliplerin tâ kendisidir.
13- Muhakkak ki Allah, azabında pek kuvvetlidir ve kudreti her şeye galip olandır.
14- Muhakkak ki hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan ancak Allah’tır.
15- Allah bana yeter. O’ndan başka ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.
16- Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.
17- En büyük korku olan kıyâmetin dehşeti onlara üzüntü vermez.
18- Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz.
19- Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
Arapça okuyamayanlar için türkçe okunuşu:
Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber
Bismilllahirrahmanirrahim
ferdun hayyum kayyumun hakemun adlün kuddusun
seyec’allulahu ba’de usrin yusara
Ve anetil vucuhu lihayyill kayyumi
ve innallahe bikum leraufur rahiim
İnnallahe keene tevveber rahiime
innallahe keene afuvven rahiime
Fe innallahe keene afuvven kadiire
İnnallahe keene semmian basira
İnnallahe keene alimen hakiime
İnnallahe keene aleykum rakııbe
innee fetahnee leke fethan mubiine
ve yensuruke allahu nasran aziize
İnne hizbellahi humul gaalibuune
İnnallahe huvel kavıyyul aziz
innallahe huvel ganiyyul hamiiid
Hasbiyallahu laa ilahe illa huve
hasbunallahu we ni’mel wekiil
la yahzunuhum feragul ekber
İyya kena’budu ve iyya kenesta’ın
Vel hamdu lillahi rabbil alemin…
Allah(c.c) kabul etsin…
Selam ve Dua ile…
SEKİNE DUASI HAKKINDA
Sekine duası hakkında açıklama: Risale-i Nur’larda geçen Hz.Ali’ye “Sayfa indirilmesi” meselesi
Soru: Risale-i Nurlarda geçen Hz.Ali (K.V.)’ye Cebrail (AS) den Sayfa indirilmesi olayı Ehl-i Sünnet anlayışına ters değil midir?
O zaman Hz.Ali(K.V)’de bir nevi peygamber konumuna yükseltilmiş olunmuyor mu?
Bir konu hakkında yorum ve tahlil yaparken, o konuyu doğru okuyup doğru anlamak ve doğru bilmek esastır. Bilmediği bir konu hakkında yorum yapmak; su-i zana sebebiyet verir ve o kişiyi “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra,17/36) gereği mesul eder.
İlgili metin 18.Lema’da geçmektedir. Bediüzzaman Hazretleri bu Lema’nın önsözünde: “Risale-i Nur şakirtlerine işaret eden Hazret-i Ali’nin (r.a.) bir keramet-i gaybiyesidir.” Gizli kalmış gaybî mühim bir mucize-i Ahmediyeyi (a.s.m.) beyan eder” diyerek konunun öncelikle Efendimiz (SAV)’in bir mucizesi ve “Ben ilmin şehriyim. Ali ise, onun kapısıdır.”(1) işaretine mazhar Hz.Ali (K.V)’nin bir kerameti olarak takdim etmektedir. Soruda sorulan metin şu şekildedir; “Sonra Hazret-i Cebrail’in, Âlâ Nebiyyina (a.s.m.) huzur-u Nebevide getirip Hz. Ali’ye Sekine namıyla bir sayfada yazılı İsm-i Âzam, Hz. Ali’nin (r.a.) kucağına düşmüş. Hz. Ali diyor: “Ben Cebrail’in şahsını yalnız alâimü’s-sema suretinde gördüm. Sesini işittim, sayfayı aldım, bu isimleri içinde buldum”(18.Lema) Görüldüğü üzere, Hz.Ali’ye (K.V.) inen bir Sekine’den bahis vardır, yoksa haşa- Peygamberane bir vahiyden değil! Bahse konu Sekine, Mecmuatü’l-Ahzabta “Kaside-i Ercûze” şeklinde geçmektedir.(2) Allah’ın altı İsm-i Azamı olan “Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” isimleri ile bir dua-yı münacattır. Bediüzzaman Hazretleri bu “Sekîne” tâbir edilen İsm-i Âzamın okunma şeklini de “yetmiş bir âyet ile yüz yetmiş bir defa dâimî vird edinmeli” (Lemalar:Sayfa 425) şeklinde dile getirmektedir.
İtiraz edilen husus; ifadede geçen “Sekine namıyla bir sayfa” ise Sayfa’dan murat İlahi bir ilhamvari mesajdır, yoksa Efendimize (SAV) inen “vahiy sayfaları” ile karıştırılmamalıdır. Şayet itiraz Cebrail’i(AS) görmüş olma Keyfiyeti ise, başta Hz.Aişe, Hazret-i Ömer, İbni Abbas, Üsame bin Zeyd, Ümmü Seleme, Sa’d ibni Ebî Vakkas gibi pek çok Sahabe, Cebrail (AS)’ı Dıhye veya bir süvari veya başka keyfiyette gördüklerini ilan etmektedirler.(3)
Şayet itiraz Sayfa’nın kucağına düşme keyfiyeti ise, İmamı Gazali bu hususu veciz bir şekilde açıklamıştır: “Onlar vahiyle Peygambere (a.s.m.) nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali’ye (r.a.) emretti, “Yaz”; o da yazdı, sonra nazmetti.”(Şualar:635) Konuyu özetlemek gerekirse; Cebrail (AS) Peygamberimizin (SAV) huzuruna geldiği vakit, altı İsm-i Azam’lı münacat duasını, murad-ı ilahi gereği, İlim Şehrinin Anahtarı Hz.Ali’ye (K.V.) nazmetmesi için getirmiş, Efendimiz de (SAV) Hz.Ali’ye Sekineyi bir Kaside şeklinde düzenlemesi için bildirmiştir. Murad-ı İlahi , nazmetme işlevini Hz.Ali’nin yapması istediğinden, Bediüzzaman Hazretleri “Hz. Ali’nin (r.a.) kucağına düşmüş” şeklinde belirtmektedir.
“Sekine” hakkında Kur’an-ı Kerimde geçen; “Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, Sekine(güven duygusu ve huzur) indiren O’dur.” (Fetih Suresi, 4) Ayetin tefsirinde Elmalı Hamdi Yazır; Hz. Ali’nin “Sekine” ile neyi kast ettiğini şöyle açıklamaktadır:
“Sekîne müminin kalbine sakin olup onu güvenli kılan melektir.” “Sekine” ifadesini pek çok Hadis-i Şerifte de görmek mümkündür : Bir zat Kehf suresini okuyordu. Yanında da iki uzun iple bağlı olan atı duruyordu. Derken etrafını bir bulut kapladı. Ve bu bulut ona yaklaşmaya başladı. At da bu durumdan huysuzlanmaya, ürkmeye koyuldu. Sabah olunca adam Resulullah (sav)’a gelip vak’ayı anlattı. Hz. Peygamber (sav) ona şu açıklamada bulundu: “Bu sekine idi, Kur’an için inmişti”(4)
Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir grup, Kitabullah’ı okuyup ondan ders almak üzere Allah’ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekine iner ve onları Allah’ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah, onları, yanında bulunan yüce cemaatte anar.”(5)
Ben şehadet ederim ki Ebu Hüreyre ve Ebu Said (ra) Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğine şehadet ettiler: “Bir cemaat oturup Allah’ı zikrederse, mutlaka melekler etraflarını sarar, Allah’ın rahmeti onları bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onları yanında bulunan (büyük melek)lere anar.”(6)
Netice olarak, Hz.Ali’nin Sekine mahiyetinde İsm-i Azam duasını nazmetme keyfiyetine mazhar olmasının Ehl-i Sünnet perspektifinde bir sakıncası yoktur. Bu Hz.Ali’ye inen bir vahiy değildir, Efendimiz (SAV)’e inen İsmi Azam duasının, Hz.Ali’ye bildirilerek onun nazmetmesidir. Muhterem Fethullah Gülen ****efendi de buna isnaden olsa gerek, “Sekine insanını” şu şekilde tarif etmektedir: Sekîne’ye mazhar bu âhenk ve huzur insanı, davranışları itibâriyle vakûr, emniyet telkîn edici, inandırıcı ve ciddî, iç âlemi itibâriyle ve Allah’la münâsebetleri açısından da temkinli, dikkatli, benlik, çolpalık ve şatahat düşüncesinden uzak ve bektâşiyâne hezeyanlara karşı da hep kapalıdır. Her vâridat ve her inşirâh veren esintiyi O’ndan bilir, edep ve şükranla iki büklüm olur, her huzursuzluk ve tatminsizliği de mahiyetindeki boşluklarla irtibatlandırır, kendini sorgular ve nefsiyle hesaplaşır.(7)
(1) Tirmizî, Menâkıb: 20; el-Hakim, el-Müstedrek, 3:126
(2) Ahmet Gümüşhanevi Hazretleri, Mecmuatul Ahzab , Sayfa 582-597.
(3) Buhârî, Fedâilü’l-Eshâb: 30; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:276-277; Ahmed İbni Hanbel, Fedâilü’s-Sahâbe (tahkik: Vasiyyüllah), no. 1817, 1853, 1918; Müsned, 1:212; el-Askalânî, el-İsâbe, 1:598. ; Buharî, Mağâzî: 18, Libas: 24; Müslim, Fedâil: 46, 47, no. 2306; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:361. ; Buharî, İmân: 37; Müslim, İmân: 1-7.
(4) Buhari, Fedailu’l-Kur’an 11; Müslim, Müsafirin 240, 241, (795); Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 6, 2887
(5) Ebu Davud, Salat 349, 1455
(6) Müslim, Zikr 39, (2700); Tirmizi, Da’avat 7, (3375)
(7) Sızıntı, Nisan 1991, Cilt 13, Sayı 147