uzlaşamadık

Bu konu tutrakan tarafından 10 sene önce açıldı, 457 kere okundu ve 5 Cevap verildi.
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce

Eşimle hiç uzlaşamadığımız konu hakkında danışmak istiyorum ki,artık son bulsun.Belki güleceksiniz ama,hemen hemen her ay yatağımızın konumu odanın içinde değişir,odanın içinde dolanıp durur ve ben bundan bıktım,çünki beraberinde dier eşyaların düzeni de haliyle değişmek zorunda kalıyor ve yerleştiren ben olduğum için eziyetten başka bir şey değil.Sebebine gelince…benim savunduğum şey,yatağın ayak kısmı güney-batıya gelmeli,zira o şekil konumluyorum yatağı,üstelik bu konumda denizi karşıma almış oluyorum,veya yatağın ayak kısmı kuzey-batı olmalı ve bunu tercih etmiyorum,çünki o vakit duvara karşı bakıyor olurum.Ayrıca konumu güney-batı olunca,yüzün ve gövden doğuya doğru dönük olmalıymış ya,buna imkan tanıyor,zira odanın sol kanadı güney -doğu cephesidir ve asıl kıyamet burda kopuyor…eşim sol kolun üzerinde yatılmaz die saplanıtısı var,sağa kol üzerinde yatılır ve kalkılır die kuruntusu var ve bunu denk getirebilmek için yatağın konumunu değiştirtirken bu sefer ya doğu başımızın arkasında kalıyor ve bunu da kabul görmeyip yeniden çevittiriyor,veya ayak ucu doğuya gelir ve böyle de olmadı deyip sonrasında çevittiriyor.İnanmıyacaksınız ama,bu her ay böyle sürüp gidiyor,hatta imama da danıştı…yüzün kıbleye bakacak demiş ve eşim bundan yola çıkarak…hani ölenleri de öyle yatırırlar ya,diyor….ben de,sen yanlış algılıyorsun,sadece yüzün dönük olacak,kıbleye karşı dosdoğru uzanmış yatmayacaksın,diyorum.İnanın,bu mevzudan o kadar bıktım ki,artık sizlere danışmaya karar verdim.Bu 2.yıldır sürüyor,evvel söz konusu bile değildi,artık yaşımızdan dolayımıdır nedir,insan yaşlandıkça bunarmış ya..Saygılarımla

zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
10 sene önce
:biggrin[1]: Allah yardımcın olsun tutrakan..... Insan avretini açmamak ve temiz bir yerde yatmak şartıyla; rahat edeceği şekilde yatabilir,bu mübahtır. Ancak uykuyu da bir edeple uyumak ve edebe riayet ettiği için uyurken de sevap almak isteyenler, kıbleye yönelerek yatarlar. Gazalî, bu iki şekilde olabilir, der: Biri ölüm halini alarak ayaklarını kıbleye doğru uzatıp bütün bedeniyle kıbleye yönelmek, diğeri (ve daha iyisi) mezarda olduğu gibi sağ yanı üzerine yatıp yüzünü kıbleye çevirmek.( Gâzâlî I/998) Bu her iki durumda da ölüm hatırlanılmış ve af dileme (tevbe ve istigfar) akla getirilmiş olur ki, uykuya "yarı ölüm" dendiğinden, yatarken "istiğfar" okumak da sünnettir. Ancâk teneşirde yatan ölü halini düşünmedikten sonra, ayakları Kâbe yönüne ve dinî kitaplara doğru uzatıp yatmak mekruhtur. (Hindiyye V/319) Kıbleye karşı sağ yani üzerine yattığında sağ elini sağ yanağının altına koyarak uyuması da müstehap (güzel)'tır. Dediğimiz gibi rahat edemediği takdirde istediği şekilde yatması câiz olmakla beraber, "sağ yan üzerine yatmak mü'minler yatışı, sol yani üzerine yatmak krallar yatışı ,gökyüzüne dönerek (sırtüstü) yatmak nebîler yatışı, yüzüstü yatmak da kâfirler yatışıdır" denmiştir. ( Hindiyye V/376) Uykunuzu size dinlenme vasıtası kıldık”1 buyuran Cenab-ı Hak, uykunun da bir nimet olduğunu bildirmektedir. Uyku bir istirahat vasıtası, gün boyu yorulan vücut makinasının dinlenmesine yardımcı olması, bir sonraki güne daha zinde ve canlı bir şekilde başlanmasına vesile olduğu için de nimet olmuştur. Ancak bu nimeti yerli yerinde kullanmak lâzımdır. Çünkü, uykuya ihtiyacımız kadar kullanmadığımız zaman bizi pekçok dünya ve âhiret nimetlerinden mahrum edecek bir şekle girebilmektedir. Bundan dolayı bir gaflet ânı olan uyku vaktini iyi ayarlamak, ancak ihtiyacımız miktarınca istifâde etmek unutmamamız gereken bir husustur. Bir hadis-i şerifte uykuyu ölümün küçük kardeşi olarak vasıflandıran Peygamber Efendimiz (a.s.m.), bundan dolayı uyku ve ölümün Cennette bulunmadığına işâret buyurmaktadır.2 İşte ölümün kardeşi olan uykuya dalmadan önce, o ânımızın ibâdet içinde geçmesi için hazırlıklı bulunmakta büyük fayda vardır. Nasıl ki, ölmeden önce mümkün oldukça duâ, ibâdet, zikir ve hizmetlerimizle ona hazır olmaya çalışıyorsak, uykudan önce de aynı şekilde hazırlıklı bulunmak gerekir. Gözümüzü bu dünyada kapattığımız gibi ancak kabirde açmak gibi çok kere aklımıza getiremediğimiz bir hakikat mevcut. Zaten mü’min her vakit ve fırsatta dünyaya gönderiliş maksadını düşünmek, yaratılış gayesini idrak etmek durumunda değil midir? İşte uyumadan önce neler yapılması gerektiğini, nasıl bir hazırlık içinde bulunmak icap ettiğini Peygamberimizin tatbikî sünnetinden öğreniyoruz. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) yatağa girmeden önce abdest alır, bazı duâlar okur, cephesi kıbleye gelecek şekilde sağ avucunu sağ yanağına koyar, tefekkür ve zikir içinde uykuya dalardı. Seher vakti de erken kalkar, huzur ve huşû içinde Rabbinin dergâhına yönelirdi. Peygamberimizin (a.s.m.) uyku ânı bizimki gibi değildi. Onun gözleri uyusa da, kalbi uyumaz, gaflet içinde bulunmazdı. Kıble cihetinin diğer yönlerden farklı olarak mukaddes bir mânâsı vardır. Bütün Müslümanların hergün beş vakit namaz için durdukları bir yöndür. Her mü’minin sâdece ibadet için yöneldiği kıbleye tâzim etmek, hürmet göstermek gerekir. Bundan dolayı gerek yatarken, gerekse uyanıkken kıbleye karşı ayakları uzatmak mekruhtur, İslâm âdâbına uygun düşmez. Bilhassa yatarken mümkün oldukça kıbleye karşı ayak uzatmamak lâzımdır. Ancak yatağı başka türlü sermek mümkün olmuyor, ayak tarafı mecburen kıble tarafına geliyorsa, bunda bir zaruret olduğundan bir mahzur olmaz. Fetva mercilerinin yanıtı böyle olsa da <>ayeti kerimesinden hareketle uykuda hangi pozisyonda rahat ederseniz o pozisyonda yatabilirsiniz.... Sağ yana yatmanın bilimsel açıklaması da yapılmış,kalbimizin solda olması ve uyku esnasında vücudumuzun tüm faaliyetlerinin özellikle kan dolaşımının yavaşlaması nedeniyle sola yattığınızda kalbi sıkıştırır ve kalbin kan pompalamasını daha da zorlaştırırsınız..... Dikkat ettiyseniz kalp ve damar hastaları sol taraflarına yatamazlar..... Rahatsızlık duyarlar... Sonuç olarak en rahat dinlenebildiğiniz pozisyonu tercih etmelisiniz.. Zira yaradan kulunun dinlenmesi gerektiğini ayeti kerimeyle bize bildirmiş,ama pozisyon konusunda hiç bir beyanı olmamıştır..... Pozisyonlar ve yön hakkında bizler sünnete bakıyoruz,ayrıca mezheplerin alimleri de farklı görüşler ortaya koymuştur...
Kayıtlı Değil
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
10 sene önce
kusura bakmayın ama karadeniz fıkrası okur gibiydim . :biggrin[1]:
pikaçu
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 106
10 sene önce
Bence eşiniz bu konuda sizden biraz haklı. Zeinardanın paylaşımı bu konuda çok bilgilendirici. Zaten sağ yanına yatıp sağ eli de sağ yanağın altına koyarak uyumak anne karnındaki cenin duruşudur ki bu da peygamber efendimizin sünnetidir. En doğal, en sağlıklı yatış biçimi budur. Bu şekilde yatarken yüzün kıbleye bakması da en güzelidir. Yani benim yaptığım ve kendimce en üstün gördüğüm yatış şekli de budur. Artık eşyalarınızı yer değiştirmemeniz ve bir ömür bu şekilde yatmanız naçizane tavsiyemdir ;)
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Hepinize teşekkür ederim.Haklısınız,komiktir ama dramatik yönü de var.Benim yüzüm kıbleye dönük iken sol kolumun üzerinde ise duruşum mümkün,zira kendisi de soluna dönükse mümkün ve ben bunu mesele etmezken (çünki yatağın ayak kısmı güney-kuzeye konumundayken manzarayı karşıma almış oluyorum,denizi,gökyüzünü ve yıldazları...güney-doğu,kıble yönü de pencereli ama perdeyi açtırmıyor o yönden çok ilerisinde yol geçiyor die),eşim mesele ediyor sol kolu üzerinde yatmayı ve sağına yatmak zorunda kaldığından,yüzü kıbleye değil,kuzey-batıya bakıyor ve kıbleye bakıyor olamadığından huzursuz oluyor.Solmuş,sağaymış takıntısı yapmazsa sorun doğmazdı.Akla gelebilecek her öneriyi getirdim,kabul etmedi,gelenek göreneklerden başlayıp...melekler küsermiş..varıncaya kadar nutuk çekti.Uzlaşmaya varamadığımızdan danıştım,ikimiz de madur olmadan bir çözüm bulabilinir mi die.Sayın Zeinardanın sunmuş olduğu güzel ve açıklayıcı bilgileri,işinden eve gelir gelmez harfien aktardım.Dinledi ama bir yanıt vermedi.Yine 4.bir yana şu yatağı çevittirip durursa,çıkattırırım odadan yatağı,sererim döşeğini yere,al sana 4.bir yanı 4.cephe,yatak başı yok,yatak ayak kenarı yok...dilediği gibi dilediği yöne uzansın,isterse 90.derece döşeğin 4.bir yanından dönenip dursun veya illa ki sağa kol ve kıble ya..kendini o yönde ve o şekilde sabitleyip uzansın.Yatağı döndürmektense..kendisini döndürüp dursun,hatta isterse hiç durmadan dönsün,yeter ki aynı mevzuyu tekrar tekrar gündeme getirmesin,bıktım. Görüşleriniz için hepinize teşekkür ederim.Saygılarımla
zeytınn
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 27
Yanıt Sayısı: 645
10 sene önce
bana hiç sorma kafam allak bullak oldu okurken:rofl[1]:
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)