öyle bir çığlık attı ki adem Adem uykusundan, başına bir şey gelmiş gibiydi.. o zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Adem onunla gözgöze geldi. Kuşları,tüyleri ürkütmeden korkarcasına elini uzattı yavaşça. İçine dolan ses ve ışığa,usulca sen kimsin dedi.bildiğini bir kez daha bilmek, kelimesini bir de ondan duymak istedi. Ben kadınım dedi Havva.ama bu benim sıfatım.Adımı henüz bilmiyorum. Sonra döndü Adem’e aklına birşey gelmişti. Sesi bengisular gibiydi. Bana dedi bir isim ver,varlığı olsun. Durdu aklından yeni birşey geçti.Bana dedi sen isim ver,varlığım senin olsun. Bana öyle bir isim ver ki,senin adının yanında dursun. Seni anan beni de ansın. Bir “ile” koy aramıza bizi birbirimize bağlasın. Hiç düşünmedi ki Adem.Aralarında çoktan kurulmuş bir isim bağı. Kelimelerin gününden bu yana aklından hiç çıkmayan ismi bir çırpıda fısıldadı. Ademin ismini yaratıcı vermişti. Havva’yı Adem adlandırdı. Havva’nın adı adına,ruhu ruhuna,varlığı varlığına katıldı. Bedeni..?! Zaten kaburgası kadar Adem’e yakındı… *Nazan Bekiroğlu -LA Sonsuzluk Hecesi..
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.