Yâ Settar Celle Celalühü – Ayıp ve Kusurları Örten

Bu konu Aaro'sdamned tarafından 10 sene önce açıldı, 870 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
Aaro'sdamned
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 62
Yanıt Sayısı: 951
10 sene önce

Yâ Settar Celle Celalühü:Ayıpları,kusurları örten,açığa çıkarmayan anlamındadır.Bu İsmi Şerifi her gün 270 defa okumaya gayret edelim.Allah Celle Celalühü bu kadar günah sahibi bizlerin he m bu dünyada hemde ahirette ayıp ve kusurlarımız örtsün inşallah.Bizler de Allah’ın bu ismi şerifine sığınarak kimsenin ayıbını kusurunu yüzüne vurmayalım.Kusur arayan değil kusur kapatan olalım.Peygamber Efendimiz bir hadislerinde:“Allah Teâlâ’nın doksan dokuz ismi vardır. O isimleri kim ezberlerse (sayar, manasını anlar ve şuuruna ererse) cennete gider. Şüphesiz, Allah tektir ve tek olmayı sever” (Buhârî) buyurur.Allah Teâlâ’nın isimleri doksan dokuz isimden ibaret değildir. Ayet ve hadislerde gecen başka isimleri de vardır. Tirmizî ve İbn Mâce’deki bir hadiste bu doksan dokuz isim teker teker sayılmıştır. Nesâî de rivayet edilen bir hadisi şerifte de:“Allah halimdir, setîrdir. Hayâyı ve edep yerlerinin örtülü olmasını, kötü, çirkin ve edep dışı sözlerin söylenmemesini sever.” buyurulur.SETÎR ya da SETTÂR bir şeyi örtmek gizlemek anlamındaki “S-T-R” kökünden türemiştir. SETÎR; iffetli, örten ve gizleyen demektir. Allah’ın sıfatı olarak yukarıdaki hadisi şerifte zikredilmiştir. Rabbimizin bu sıfatı SÂTIR ve SETTÂR olarak da ifade edilmektedir. Hadiste geçen SETÎR’in anlamı; Allah’ın insanların ayıplarını, kusurlarını, rezilliklerini örten, gizleyen, açığa vurmayan olması demektir.Peygamberimizin (a.s):“Kim bir Müslüman’ın ayıbını, kusurunu örterse, Allah da kıyamet günü o kişinin bir ayıbını, kusurunu örter.” Hadisi de Allah’ın setir vasfını ifade eder.Allah SETTÂR’dır. Her türlü çirkinliği örter ve örtmüştür. Alîmdir, Ðafurdur, Rahimdir, Habîrdir…“Yerlerde ve göklerde olanı bilir.” “ kalplerin bizzat özünü bilir.” “Ona hiçbir şey gizli kalmaz.” “ O,her şeyden haberdardır.” “Allah gözlerin hain bakışlarını ve gönüllerin gizlediklerini bilir.” “ Yaratan yarattığını bilmez mi?”Evet en güzel isimler Allah’ındır. Allah’ın isimleri zatı celilinin kemali ile tam örtüşen işlevsel isimlerdir. Kulların koydukları emin isimlisi hain, mert isimlisi namert, bilge isimlisi cahil… olabilir. Çünkü bu isimler ya hak edilmemiş yüksek karakterleri ya da anlamsız sesleri ifade etmektedir.Allah’ın her isminin pratikte bir karşılığı ve âlemde binler tecellisi vardır. Yani Allah ismi ile muttasıf yegâne varlıktır. Bu anlamıyla SETTÂR olan Rabbimizin setri (örtmesi) kulunkine benzemez O, gerçek Bağışlayıcı ve gerçek Acıyandır. Kulu kendisine asi oldu diye onun kötülüklerini hemen orta yere saçıp savurmaz. Biz aciz kullar aramızdaki küçük anlaşmazlıklarda bırakın düşmanımızın dostumuzun dahi çok mahrem sırlarını hemen fâş ederiz.Merhametli Rabbimiz sabah akşam kendisine isyan içerisinde olan kullarının dahi ayıp ve kusurlarını gizler. O, Latîftir, Habîr’dir her şeyi en ince detayına kadar bilendir. O, gönüllerde ve göğüslerde olanı gizlinin gizlisini bilendir O, her ikinin üçüncüsü, her üçün dördüncüsü her beşin altıncısı ve her yalnızın ikincisidir. O, gerçek bir sırdaştır, her dertlinin derdinin, her günahkârın, günahının, her mü’minin, her kâfirin, her insanın, her canlının ve cansızın sırdaşıdır.Settar olan Rabbimiz; toprağa Âdem’i, Âdem’e de insanlığı saklamıştır. İnsanda ruhunu setretmiş ruhuna fücuru ve takvayı gizlemiştir. Hep örtü içinde örtü hep, hep gizem içinde gizem hep zarf içinde zarflarla Âlemi iç içinde sırlar dünyası yapmıştır. Çekirdeğe ormanı gizlemiştir. Nutfeye insanı insana aklı ve irfanı gizlemiştir.Rabbül âlemin hangi ismine ya da sıfatına dikkatle yaklaşırsak sanki âlemdeki tek tecelliyatın bu isim olduğunu zannederiz. Rabbimizin Semi, Basar, Alîm gibi sıfatlarının işlevinin beklide yarısını kullarına olan merhametinden dolayı âhirete bırakmış ve bildiği, gördüğü, işittiği her şeyi o gün açıklayacaktır.“Yere ne giriyor ve ondan ne çıkıyor, gökten ne iniyor ve ona ne çıkıyorsa (Allah) hepsini bilir. O çok merhamet edicidir. Çok bağışlayıcıdır. İnkâr edenler: “Bize o kıyamet saati gelmez.” dediler. De ki: “Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbim hakkı için kıyamet size mutlaka gelecektir. O’nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açık bir kitaptadır.”Çünkü Allah iman edip iyi ameller işleyenlere mükâfat verecektir. İşte onlar için bir mağfiret ve cömertçe verilmiş bol rızık vardır.” (Sebe:2-4)Allah; kullarından edep ve hayâyı ister, kötü, çirkin ve edep dışı sözlerin söylenmemesini, edep ve hayânın korunmasını ister. Settar olan Rabbimiz; kötü düşüncelerimizi beynimize, kan ve pisimizi içimize saklamış kirli düşüncelerimizi ve pis kokularımızı dışarıya sızdırmamıştır. Bizden de hem kötü işler yapmamamızı hem de bir günaha bulaştık yahut müptela oldu isek bunları gizlememizi istemiştir. Her şeye bir ölçü ve ayar koymuştur. Bütün mahlûkat Allah’ın korumasındadır. Haramları işlemek hatta onlara yaklaşmak dahi insanı örtüsüz bırakır. Başkalarının ayıplarını araştırmayı hatta zanda bulunmayı dahi yasaklayan rabbimiz zımnen insanların Allah’ın SETTAR ismi ile ahlaklanmalarını, onların eksik ya da hatalı yönlerinin gizlenmesini istemiştir.Setir önce insanın kendinde başlamalıdr. Bu setir bazen gönüle hâkim olmakla olur, bazen dile hâkim olmakla olur, bazen gözü kısmakla olur, bazen de iffet elbisesi giymekle olur. Kuran’da örtünmenin Hz. Âdem ve Havva ile cennet hayatında başladığı ve çıplaklığın çirkin bir şey olduğu şöyle belirtilir:“Ey Âdemoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır.” (Araf:26)İslam’ın çıkışı sırasında Mekke’de Kâbe’yi gündüz müşrik erkekler gece de kadınlar çıplak olarak tavaf ederler ve “içinde günah işlediğimiz elbiselerimizle tavaf etmeyiz” derlerdi. İşte daha Mekke döneminde namazda ve Kâbe’yi tavaf sırasında Müslümanların örtünmesi gerektiğini belirten şu ayet indi:“Ey Âdemoğulları! Mescide her gelişinizde ziynetinizi (giysinizi) giyin. İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz.” (Nur:19)Örtülerin kaldırılacağı Settar olan Rabbimizin perdeleri aralayacağı günahlarımızla yüzleşeceğimiz gözümüzün demir gibi olduğu, dünyanın ve içindekilerin her şey hakkında konuşup şahitlik edeceği, tüm kayıtların ortaya saçılacağı, herkese yaptıklarının haber verileceği güne az kalmıştır. O gün:“Nihayet Cehenneme vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler. Onlar derilerine: “Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?” derler. Derileri de: “Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu, sizi ilk defa yaratan O’dur ve siz yine O’na döndürülüyorsunuz” derler. Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceğinden korkarak kötülükten sakınmıyordunuz. Fakat yaptıklarınızdan birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini zannediyordunuz. İşte Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi helak etti de zarara uğrayanlardan oldunuz.”(Fussilet:20-23)Sen Settar’sın ahirette de bizim hata ve günahlarımızı setret yüce Allah’ım.Alıntıdır…

ERBAUN
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 69
Yanıt Sayısı: 951
10 sene önce
Ya settar celle celalihu faziletleri çok olan bir esma...
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)