zikir adabi bakın lütfen

Bu konu Prensess tarafından 9 sene önce açıldı, 636 kere okundu ve 2 Cevap verildi.
Prensess
SÜPER MODERATÖR
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 22
Yanıt Sayısı: 864
9 sene önce

Sevgili lahutiye aylesi
lütfen bu paylasimi okuyun herkesin yorumunu düşüncesini bilmek istiyorum.
Okuyalim konuşalım bilgilenelim siz ne düşünüyorsunuz? ?????



Aziz kardeşim;

Her varlık ister istemez,

Yaratılış gayesiyle orantılı zikir etmeye programlanmışken,

İnsanoğluna, sınırsız bir yelpazede,

Dilediği sıfatta, dilediği evkatta

Dilediği esmayı zikir yetkisi verilmiştir.

Kelimenin tam anlamıyla,

Cenâb-ı Hakk’a halife kılınmıştır.

*

Yani evrende,

İmkân dairesinde,

İnsanoğluna hüküm yetkisi verilmiştir.

Âdemoğlundan,

Bu yetkiyi kullanırken beklenen,

Hayatın bekasına,

Adalete, kemale halel getirmemesidir!

Çünkü yapacağı duanın, yani zikrinin,

sıfatullâh’ta (mutlak) kabul göreceği bildirilmiştir.

*

Kuran-ı Kerim,

Yapacağımız zikrin nasıl olması gerektiğini,

Bizzat Allah Teâlâ’nın kelamıyla belirtilmiş,

Tekilliği, tevhidi, hükmümüz altındaki mahlûkatı düzenli korumamız istenmiştir.

*

Usulüne uygun zikrin yollarını kâmilen göstermiş,

Düzenli zikri (az da olsa sürekliliği) tavsiye etmiş,

Adil olmayı olmazsa olmaz kural olarak ortaya koymuştur.

*

Hem zikri yapanın bekası,

Hem de sıfatullâh’ın,

Yani tecelli mekânının haksızlığa maruz kalmaması için,

esmaullahtan,

Esma el Hüsna’nın zikri önerilmiştir.

*

Esma-i Hüsna’dan murat;

Hayatın devamlılığına uygun isimlerin zikredilmesidir.

Yokluğa ve zulme, kahır ve gazaba neden olacak isimlerinden uzak durulmasıdır!

*

İsimler; anlamlarına göre tecelli edeceğinden,

kahır ve gazabı, yıkım ve ölümü davet edecek isimlerin zikrinden uzak durulması farziyettir.

*

Bu nedenle; İslam’da beddua yasaklanmış,

“Mü’min ya hayır konuşsun yahut sussun” buyrulmuştur.

*

Özetle,

Anlamlarına göre,

Olumsuz esmâların zikrinden uzak durulmalı,

Hayata ve hidayete davet etmek dururken,

dolaylı yahut doğrudan ölümü davetin haksızlık olacağı,

zikri yapanın sorumlu tutulacağı unutulmamalıdır…

*

Hikmetullahta her türlü dua çıktığı merciye yani okuyana döner.

Bunun anlamı siz birisine veya bir eşyaya beddua ederseniz, o kötü duanız önce sizde tecelli eder, demektir. Yuvalarına ateş düşsün derseniz, yuvanıza ateş düşecek demektir.

Allah hidayet versin, akıl fikir versin derseniz, hidayet ve akıl önce sizde tecelli edecek, eğer hak ediyorsa, dua yahut beddua karşı tarafta da tecelli edecektir.

Eğer beddua ettiğiniz kişi masumsa veya kendini korursa zarar gören sadece siz olacaksınız demektir.

Allahın cezalandırmaya dönük esmaları ile hizmet etmek, hikmetullah ilmine sahip, kendisini yaptığı duanın tesirinden korunmayı bilen allah dostlarının görevidir. Allahın öyle kulları vardır ki aramızda, zamanı geldiği zaman azgınlık yapanlarla kâfirleri cezalandırmak üzere harekete geçer de dünya yalanının saçını sakalını yolarlar…

Ekinleri ekilmemişe, yiğitleri doğmamışa, yaşamamışa döndürürler…

Yani savaşı savaş ehline bırak, ille de bir öfke patlaması yapacaksan, allah mustahakını versin de. Ve ya Hasbiyallah ve niğmel vekil, niğmel mevla ve niğmel nasiyr de.

Sabah akşam yedişer defa ‘’ Hasbiyallahu la ilahe ila hu, aleyhi tevekkeltü ve hüvel arşil azıym’’zikrini tavsiye eden efendimiz, âlemlere rahmet olarak gönderildiğini bildirmiş, ümmetinin de sünnetlerine sıkı sıkı sarılmasını öğütlemiştir.

*

Allah İsm-i celâli,

Her zaman ve her yerde,

Herkes tarafından zikir edilebilecek bir esma değildir.

O isim bütün esmalarını camiğ olduğundan zikrinde,

Adaba riayet gerekir.

*

Arada bir hatırlamayı, dillendirmeyi kastetmedik tabii…

Düzenli zikirden bahsediyoruz.

*

Öyle insanlar var ki

günde binlerce kere Allah İsm-i celâlini okuduğunu söylüyor.

Allah İsm-i celâli,

“ayaklar hareket halindeyken zikir edilemez”.

Edilirse fayda yerine zarar hâsıl olur.

Yürüyen bir insan,

İçinde Allah İsm-i celâli olan bir ayeti okuyamaz.

Okursa mesul olur.

Çünkü dünyada ve kendi nefsinde şiddet,

Olumsuz her şey yani celâl tecelli eder, okuyan iptilaya uğrar.

*

Literatüre girmiş birçok zikir şekli,

Kur’an’ın özüne muhaliftir; ne yazık…

Allah ismi celali; Suphanallah, elhamdülillah, hasbiyallah, maşaallah, barikallah, Şükrallah, rahman allah, rahiymullah, inşaallah, maşaallah, la ilahe illallah, şafiallah gibi başka bir esma ile birlikte okunur…

Eğer sen allah ı zikir etmek istiyorsan besmeleyi şerifeyi zikretmek daha akıllıca değil midir? Besmele kurandır. Hikmetullahta tecelli sondan başa doğrudur.

Besmeleyi okursan önce rahiym esması tecelli eder. Ardından rahman tecelliye geçer, daha sonra da allah ismi celali tecelliye geçer. Rahim anne merhametini, rahman baba şefkatini temsildir…

Anne sütüyle merhametiyle, baba terbiyesi ve rızkıyla yetişkin olur, sonra reşit allah’la muhatap oluruz. Rüştümüzü ispatlayacak kadar cemal esmalarıyla zikir yapar, gözümüzü kalbimizi nurlandırdıktan sonra diğer kemal esmaları zikir edecek yetkinliğe ereriz.

Hz Musa’ya yapılan uyarıdan ibret almalıyız.’sen beni görmeye tahammül edemezsin Ya Musa’ hitabını ve sonrasını hatırlamalıyız. Celali olanları zikretmek, efendimize bile yasaklanmış.

’Sen sakın NUH gibi, Lut gibi; Yunus gibi ümmetine beddua etme,

biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik ’buyrulmuştur.

Sen kim oluyorsun da mümiyt esmasını, kahhar ismini zikrediyorsun.

Kahır melekleri geldiği zaman nasıl tahammül edeceksin. Ölüm meleğini davet ettiğin zaman geri çevirecek gücün var mı? Kendi kusurlarından haberin var mı ki allah tealanın severek yaratıp yaşattığı, kendisine şah damarından daha yakın olduğu bir kuluna beddua edeceksin. Ve ya kendine kahır asmalarıyla olumsuzlukları davet ederek zulmedeceksin.

Yunus as. Yaptı da başına neler geldi okumadın mı?

Karanlığa düşersin de kimse seni o zulmetten kurtaramaz.

Benim esma-i Hüsnalarımı zikredin uyarısını nasıl görmezden gelirsin.

Hüsna yani güzel esma manasıyla belli olmaz mı? Olumsuz manalı esmaları kazara konuşma aralarında bile zikredersen hemen Allah korusun demelisin.

‘Dilinize sahip olun, cennetinize kefil olayım’ buyuran nebinin ümmeti değil miyiz?

‘Mümin ya hayır konuşsun yahut sussun’ diye uyarılmadık mı?

Sanırım mesele anlaşılmıştır…




Maalesef;

Kuran-ı Kerim;

“Göbekten aşağıda azalar hareket ederken OKUNMAZ!” hükmü

“Göbekten aşağıda tutulmaz!” şeklinde çarpıtılmıştır.

*

Tıpkı;

“Temiz olmayanlar bu kitaba yaklaşamazlar” hükmünün

“Abdestsiz Kur’an okunmaz” şeklinde çarpıtıldığı gibi…

*

Çarpıtmaların kasıtlı yapıldığı şüphe götürmez bir gerçektir…

Birincide yanlış zikirle şeytana fırsat tanınırken,

İkincide Kur’an-ı Kerim’in düzenli ve sürekli okunması önlenmiş

Ve hükümlerini hayatımıza taşımamız engellenmiştir…

ezgilim
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 2206
9 sene önce
eline sağlık Prensess güzel paylaşım... benim nacizane kalbimin sesi der ki: Cenab-ı Hakk’ın bütün isimleri, insanın kalbi durumuna ve vaktine göre istediği miktarda, istenildiği vakitte okunabilir..En güzel okuma ise O’nun rızasını kazanmak için yapılır..Yeter ki dinin özüne uygun olmayan ve helâl olmayan bir şey istenmesin ve günaha sevk edici bir durum içine girilmesin....
drconan
Üyelik Zamanı: 9 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 8
9 sene önce
Allah İsm-i celâli, “ayaklar hareket halindeyken zikir edilemez”. Edilirse fayda yerine zarar hâsıl olur. Yürüyen bir insan, İçinde Allah İsm-i celâli olan bir ayeti okuyamaz. Okursa mesul olur. Çünkü dünyada ve kendi nefsinde şiddet, Olumsuz her şey yani celâl tecelli eder, okuyan iptilaya uğrar Ben buraya takıldım bunun dışında herşey iyi nedendir aceb...carşıda pazarda her yerde zikir edin diyor buyukler.. yanlış anlmadıysam bu yorumu
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)