Ultrasyonun olmadığı dönemlerde,doğacak bebeğin cinsiyetini bilmek için kullanılan yöntemmiş ve genelde sabırsızlıkla torun bekleyen büyük anneler tarafından uygulanırmış.Yaygın olarak kullanılıyor olmasından günümüze kadar gelmiş ve hala kullanılmaktadır,çünki bebeğin cinsiyeti hamileliğin 3.ayında ultrasyondan cinsiyeti tespit edilmesi mümkün,ve merak içinde bekleyen büyük anneler bazen sabır içinde bekleyememektedirler,hele de kendileri için çocuğun cinsiyeti önem arz ediyorsa.Yöntem çok basittir.Kızıyla veya geliniyle muhabbet esnasında,arkasına geçip ona fark ettirmeden,başının üstüne,saçın tepesine bir çimdik tuz bırakır ve karşısına geçip muhabbete devam ederken bir an olsun başını onun yüzünden çevirmez,dikkatlice yüzüne bakar-arası uzun sürmez,hamile olan kadın,tamamen refleks olarak,sebepsizce elini ya burnuna götürür,ya da ağızına.Elini burnuna dokundurduğunda-cinsiyeti erkek demektir,ağızına dokundurduğunda-kız olacağına işarettir.Sonuca üzülen de olur,sevinen de.İnteresan olan ise,hamileliğin 3.ayında baktırdığınızda aynı sonucun çıkmasıdır,hiç yanıltmamasıdır.Artık sadece büyük anneler değil,bunu görümceler de,eşler de..merakta olan herkez uygulamaktadır.Belki bazı bölgelerde ve vs. bilinmiyordur diyerekten ve hiç duymamış olanlar için paylaşmak istedim.Her ne kadar geleneğin bir parçası olsa da,bu bölümde konuyu açmayı uygun buldum.Saygılarımla