Dualar Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bu konu lahutiye tarafından 13 sene önce açıldı, 685 kere okundu ve 2 Cevap verildi.
lahutiye
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
13 sene önce

Duânın dindeki yeri nedir?Duâ, Allaha yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ, duâ edeni sever, duâ etmeyene gadap eder. Duâ müminin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Yerleri, gökleri aydınlatan nurdur. Duâ, gelmiş olan belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mani olur. Allahü teâlâ, (Bana halis kalb ile duâ ediniz! Böyle duâları kabul ederim) buyurdu. Bunun için, duâ etmek, namaz, oruc gibi ibâdettir. Yine (Bana ibâdet yapmak istemiyenleri, zelil ve hakir yapar, Cehenneme atarım) buyuruyor. (Mümin 60) Allahü teâlâ, herşeyi sebep ile yaratmakta, nimetlerini sebeplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve faideli şeyleri vermek için de, duâ etmeği sebep yapmıştır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Duâ, ibâdetin aslı ve özüdür. Allah katında duâdan makbul birşey yoktur. Duâ 70 türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.) [Tirmizî] (Duâ, ibâdetin ta kendisidir.) [Tirmizî] (Duâ ibâdetin özüdür.) [Tirmizî] (Duâdan daha makbul ve kıymetli birşey yoktur.) [Tirmizî] (Duâ eden, üç şeyden hali değildir: Ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, Yahut ahirette mükâfatını bulur.) [Deylemî] (Rabbiniz, elbette hayâ ve kerem sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp birşey istedikleri zaman, onların ellerini boş çevirmekten hayâ eder.) [Ebu Dâvud] Duânın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde duâ varsa elbette yapılır. Duânın belâyı önlemesi kaza ve kaderdendir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan duâ, o belâ gelirken korur.) [Şira] İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Duâ, kazayı, belâyı defeder. Hadis-i şerifte (Kaza, ancak ve yalnız duâ ile durdurulur.) buyuruldu. [Tirmizî] Allahü teâlâ, duâ edenleri, sıhhat ve selamet istiyenleri sever. Duâ edip de duâsı kabul edilmiyenlere, kıyamet günü Allahü teâlâ, (Bu senin falan zamanda ettiğin duâdır. O duânın yerine sana şu sevabları veriyorum.) buyuracak, o kadar çok sevab verecek ki, o kimse, (Keşke dünyada hiç bir duâm kabul olmasaydı da, bugün onların karşılıklarını görseydim) diyecektir. [T. Gafilin] Duaların Kabul Olması İçinSual: Kur’an-ı kerimde, (Duâ edin, duânızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, bazı dualar niçin kabul olmuyor? CEVAP Duânın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duânın kabûl edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duânın kabûl edilmesini beklemek uygun olmaz. Önce çalışmak, sonra duâ dinin esası! Kabûl edilir ancak, çalışanın duâsı! Duânın kabul edilmesi için şartlardan bir kısmı şöyle: 1- Haram lokmadan sakınmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duâsı kabul olmaz.) [Taberânî] Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: – Ya Resulallah, duâ buyur da, Allahü teâlâ, benim her duâmı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki: – Duânızın kabul olması için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler. Böyle duâ nasıl kabul olunur? [Şira] Yine buyurdu ki: (Duânın kabul olması için iki şey gerekir. Duâyı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helaldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duâ kabul olmaz) [Tergibüs-salât] 2- İtikadı düzgün olmalıdır. Sapıkların, mezhepsizlerin, duâları kabûl olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duâsı ve ibâdetleri kabûl olmaz.) buyuruldu. Ayet-i kerimenin, duânın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır. (İ. Mace) 3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak duâ etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak duâ ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duâyı kabul etmez.) [Şira] 4- Duâlarım niçin kabul olmuyor dememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, duânızı kabul eder. Duâ ettim, hâlâ duâm kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allahtan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buharî] İstenilen şeyin olmaması, duânın kabûl olmadığını göstermez. Onun için duâya devam etmelidir! Duânın kabûlünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte, (Mümin duâ edince, Allahü teâlâ, Cebraile, “Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!” Facir, [günahkar] duâ edince de “Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir.” buyurur.) buyuruldu. Şu hâlde, duânın kabulünün gecikmesi zararlı değildir. 5- Belâ gelmeden önce çok duâ etmelidir. Hadis-i şerifde buyuruldu ki: (Sıkıntılı iken duâsının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok duâ etsin!) [Tirmizî] Ebu İshak hazretlerinden duâ istediler. Duâ etti. Duâsının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duâyı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Üstad da, (Duâmın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim duâlar ve haram lokmadan sakınmamdır.) buyurdu. 6- Duâya hamd ve salevatla başlamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra duâ ederken önce Allahü teâlâya layık oldugu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra duâ et!) [Tirmizî] 7- Yalvararak duâ etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan duâ makbul değildir.) [Tirmizî] Hz. Davüd zamanında kuraklık oldu. Halk duâ etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle duâ etti: (Ya Rabbi, Kitabinda kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefislerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!) İkinci âlimin duâsı da şöyle: (Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!) Üçüncü âlim de şöyle duâ etti: (Ya Rabbi, Kitabında, kapimiza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!) Duâları kabul olarak rahmet yağdı. 8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan duâ eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemî] 9- Günah işlemiyen dil ile dua etmelidir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, (Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât] 10- İsm-i azam ve esma-i hüsna ile duâ etmelidir. Dua niçin kabul olmaz Dualar niçin kabul olmaz? Şartlarına uygunsa dua kabul olur. Hadis-i şerifte, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder, edilen duayı kabul eder) buyuruldu. (Tirmizi) Duânın kabûl olması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan duâ eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemî] Yapılacak işlerden bazıları şöyledir: Önce günahlara tövbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını düzeltmeli, duânın kabul olacağına inanmalı, iki diz üzerine kıbleye karşı oturup, duâya başlarken, (Sübhane Rabbiyel aliyyil a’lel vehhab) demeli, euzü besmele çekip hamd ve salevat okumalı, duâyı üçten fazla söylemeli! Kabul olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir! (Feraid) Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Siz, kabul edileceğine yakınen inanarak, Allaha duâ ediniz. Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen duâ kabûl olmaz.) (Emr-i marufu bırakırsanız duâlarınız kabûl olmaz.) (Üç kişinin duâsı kabul olmaz: Kötü yoldaki hanımını boşamayan, alacak ve borcuna şahit tutmayan [senet yapmayan], malını sefihlere veren. Allahü teâlâ “malınızı sefihlere vermeyin” buyuruyor.) [Sefih, malını rasgele harcayan kimse.] (Kızını fâsıkla evlendirenin duâsı kabûl olmaz.) Farzları yapmayanın, mesela namaz kılmayanın duası kabul olmaz. Haramlardan sakınmayanın duası kabul olmaz. Ebülleys-i Semerkandî hazretleri, (Haram yiyenin, gıybet edenin, ve haset edenin duâsı kabul olmaz.) buyuruyor. Hadis-i şerifte de, (Duânın kabûl olması için, yenilen ve giyilen helâl olmalıdır.) buyuruluyor. (Tergîb-üs-salât İhlaslı ve salih olmaya çalışmalı. Kur’anı kerimde buyuruluyor ki: (İhlâslı olarak dua edin!) [Mümin 14, 65], (Allahü teâlâ, ancak takvâ sahiplerinin [salihlerin amellerini, duâlarını] kabûl eder) [Maide 27] Evliyâyı vesîle ederek, duâ etmeli. Buhârî’deki hadis-i şerifte, duânın kabul olmasi için, Peygamberleri ve salihleri vesîle etmek gerektiği bildirilmektedir. (Hısn-ül-hasîn) Mesela silsile-i aliyyenin isimleri okunup onların hürmetine dua edilmeli. Din kardeşine gıyabında dua etmeli. (Müminin için, arkasından yapılan duâ kabûl olur. Bir melek, Allah bu iyiliği sana da versin der ve duâsı red edilmez.) [İbni Ebi Şeyhbe] Beş vakit namazı severek kılmalı ve sonra dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki; . (Beş vakit namazlardan sonra yapılan duâ kabul olur.) [Buharî] Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ buyurdu ki: kibretmeyen, gününü Allahı anmakla geçiren, günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını ve duâlarını kabul eder, istediklerini veririm.) (Duâsının da kabûl olmasını isteyen sıla-i rahim yapsın.) [Yani akrabaları ziyaret edip onları görüp gözetsin] (Çok sadaka verin ki duânız kabûl edilsin.) (Duâsının kabûl olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!) (Gece uyanan, Allah’ı tesbih eder ve Ondan mağfiret dilerse, o kulun geçmiş günâhları mağfiret olunur. Şayet o kimse abdest alır, namaz kılar ve duâ ederse, duâsı kabûl olur.) (Duâ etme şevki gelen duâ ederse kabul olur.) (Bir kimse, acele edip de, “Ben duâ ettim de kabul olmadı” demedikçe duâsı kabul edilir.) Kimlerin Duası Daha Geçerlidir ? Dualar Ne Zamanlar Kabul Olur?Duânın makbul olduğu zamanlar Sual: Ne zaman dua etmeli, duanın makbul olduğu zamanlar var mı? CEVAP Duâyı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmak mekruhtur. Her fırsatta duâ etmelidir! Bilhassa şerefli vakitleri ve şerefli halleri kaçırmamalı, fırsat bilmelidir! Duânın makbul olduğu zamanlar: 1- Seher vakti. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Allahü teala, seher vakti, (İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duâsını kabûl edeyim.) buyurur.[Müslim] Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istiğfar eder) buyuruyor. (Zariyat 18) Seher vakti, gecenin son altıda biridir. Gecenin ikinci yarısından sonra da duâlar kabûl olur. 2- Mübarek gün ve geceler. Cuma günü öğle ile ikindi arası. Recebin ilk gecesi, Şabanın 15. gecesi, Bayram geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, İftar zamanı, Her günün zeval vakti. Bu vakitleri ganimet bilmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Şu beş gecede yapılan duâ red edilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. [Berat] gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.) (Cuma günlerinde bir ân vardır ki, o ânda edilen duâ red olmaz.) (Ramazanda Allah günahları affeder ve duâları kabûl eder.) (Oruçlunun iftar vakti ettiği duâ geri çevrilmez.) 3- Ezan okunurken ve ezan ile kamet arasında. Hadis-i şerifte, (Ezan okunurken duâ red olmaz) ve (Ezânla kamet arasında duâ kabûl edilir.) buyuruldu. 4- Namaz kılarken, secdede iken ve namazlardan sonra. Hadis-i şerifte, (Kulun Rabbine en yakın hali, namazda secdede ikendir. Secdede çok duâ edin. Bu duâ kabûl olur.) ve (Beş vakit namazlardan sonra yapılan duâ kabûl olur.) buyuruldu. Nafile namazlarda, secdede iken duâ edilir, farz namazlarda secdede duâ edilmez. 5- Kur’an-ı kerim hatmedilince. Hadis-i şerifte, (Kur’anı hatm edenin duâsı kabûl olur) buyuruldu. 6- Kalbinde incelik hissettiği an. Hadis-i şerifte, (Rikkat [incelik] halinde duâyı ganimet bilin. Bu hal Rahmet kapısının açık olduğunu gösterir.) buyuruldu. 7- Kabe-i şerifi görünce. Hadis-i şerifte, (Hac yapanların, duâları kabûl olur. Kâbe’de Mültezim denilen yerde, duâ eden mutlaka uğradığı musibetten kurtulur.) buyuruldu. 8- Hasta iken, sıkıntılı iken. Hadis-i şerifte, (Dertli müminin duâsını ganimet bilin!) buyuruldu. 9- Oruçlu iken. Hadis-i şerifte, (Oruçlunun duâsı red edilmez.) buyuruldu. [Tirmizî] 10- Yağmur yağarken, Kuran okunurken, düşmanla karşılaşınca. Hadis-i şerifte, (Şu durumda rahmet kapıları açılır ve duâlar kabul edilir: Kur’ân okunurken, düşman ordusu ile karşılaşılınca, yağmur yağarken.) buyuruldu. 11- Cemaat halinde, Hadis-i şerifte, (Bir cemaat toplanır, bir kısmı duâ eder, ötekiler de amin derse o duâyı, Allah kabûl eder.) buyuruldu. 12- Gıyaben yapılan duâ. Hadis-i şerifte, (Din kardeşine gıyabında [arkasından] yaptığı duâ kabûl olur.) buyuruldu. 13- Ana babanın, yolcunun duâsı ve mazlumun zalime ettiği duâ. Hadis-i şerifte, (Ana babanın evladına duâsı, yolcunun, misafirin ve mazlumun duâsı makbuldür. ) buyuruldu. 14- Kur’an-ı kerimi hıfzedenler. Hadis-i şerifte, (Kur’an-ı kerimi hıfzeden, her hatmi sırasında, kabûl olunmuş bir duâ hakkına sahip olur.) buyuruludu. 15- Hacılar, mücahitler. Hadis-i şerifte, (Şu dört duâ red olmaz: Din kardeşine arkasından yapılan duâ. İyileşinceye kadar hastaların, dönünceye kadar hacca ve savaşa gidenlerin duâsı.) 16- Müslümanlıkta saçlarını ağartanların, alimlerin ve adil idarecilerin duâları da makbuldür. Hadis-i şerifte, (Şu üç kişinin hakkini ancak münâfı olan küçümser: İslâm yolunda saçını ağartmış olan, ilim sahibi ve âdil idâreci.) buyuruldu Duânın faydası Sual: Bazıları, “Ölenin defteri kapanmıştır. Artık onun defterine sevab, günah yazılmaz” diyerek, ölüler için yapılan, duâları kabul etmiyorlar. Ölü için duâ edilmez mi? CEVAP Nakli değil aklı esas alan kimse ve Mutezile fırkası, ölü için yapılan duâyı inkar etse de, duâ, ölü-diri herkese fayda verir. Allahü teâlâ, duâ edenin duâsını kabul edeceğini bildirmektedir. (Bekara 186, Mümin 60) Yakub aleyhisselam oğullarına, (Sizin için yakında [seher vakti] Rabbime istiğfar edeceğim) dedi. (Yusüf 98) Başka bir ayet-i kerime meali: (Müttekiler, seher vakti istiğfar ederlerdi.) [Zariyat 18] İbrahim aleyhisselam (Ey Rabbimiz, [Kıyamette] hesaba çekildiği gün, beni, ana-babamı ve bütün müminleri mağfiret et) diye duâ etmiştir. (İbrahim 41) Bu ayet-i kerimede bir müminin duâsı ile diğer müminlerin günahları affediliyor ki, böyle duâ edilmesi emredilmiştir. [Bu ayet-i kerimede, İbrahim aleyhisselam, ana-babasına duâ ettiğine göre, onların mümin olması şarttır. Eğer ana-babası kâfir olsaydı, onlar için duâ etmezdi. Bu ayet-i kerime de gösteriyor ki, Azer, İbrahim aleyhisselamın babası değil amcası ve üvey babası idi, esas basası Taruh idi.] Ölülere hediye! Yine her gün namazda Tehıyyat okurken ( Esselamü… İbadillahissalihin) diyerek müslümanlara duâ ediyoruz. Faydası olmasaydı, her tehıyyatta bunun okunması emredilmezdi. Duânın fazileti hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: (Duâ, ibâdettir.) [Tirmizî, Nesâî] (Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için duâ ve istiğfar etmektir.) [Deylemî] (Ölmüş ana-baban için duâ ve istiğfar et!) [İbni Mace] (Defnedilen kardeşiniz, şimdi sorguya çekiliyor, ona duâ edin!) [Ebu Dâvud] (Kırk müslüman, bir müminin cenazesinde bulunup onun affı için duâ ederlerse, duâları kabul olur.) [Müslim] (Cenaze namazında, üç saf cemaat bulunan mümin, Cennete girer.) [Tirmizî] Ölü için duâ edilir, Kur’an-ı kerim okunur, sadaka verilir. Sadece onlar için namaz kılınmaz ve oruç tutulmaz; fakat bunların sevabları bağışlanır. Tahtavideki hadis-i şerif şöyle: (Bir kimse, başkasının yerine oruç tutamaz, namaz kılamaz; fakat onun orucu ve namazı için fakiri doyurur.) [Nesâî] Hidayede (oruç, namaz, sadaka ve diğer ibâdetlerin sevabını başkalarına bağışlamak caizdir) ve Tatarhaniyyede (Sadaka veren kimse, sevabının bütün müminlere verilmesi için niyet ederse, kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir. Ehl-i sünnet mezhebi böyledir) buyuruldu. (R. Muhtar) Lânet ve beddua etmek Bazı hadis-i şeriflerde lanet olsun deniyor. Lanet etmek ne demektir? Kötü anne babanın iyi olan çocuğuna yaptığı beddua kabul olur mu? Lânet olsun demek, Allahın rahmetinden uzak olsun demektir. Lânet etmek, beddua etmek iyi değildir. Çünkü hadis-i şerifte, (Bir kimse lânet edince, lânet edilen buna müstehak değilse, kendine döner) buyurulmuştur. İbni Mübarek hazretleri, çocuğunu şikayet edene, (Çocuğa beddua ettin mi?) dedi. O da, evet deyince, (Çocuğun ahlâkını sen bozdun) buyurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Bir babanın duâsı, ilahi hicaba erişir ve bu hicabı da aşar.) (Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zâlime olan bedduaları, reddolmaz.) (Kendinize, malınıza ve çolukçocuğunuza bedduâ etmeyin! Duâların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduânız kabul olur.) Kötü ana-babanın, suçsuz ve iyi olan çocuğuna yaptığı beddua kabul olmaz. Haksız olarak yapılan beddualar kabul olmaz. Diğer peygamberler, kavimlerine lânet ettikleri hâlde, Peygamber efendimiz lânet etmemiştir. Peygamber efendimiz, genel bir bedduâ, lânet etmemiştir. Fakat bazı gruplar, sınıflar için bedduâ etmiştir. Rahmet Peygamberi Bir savaşta, kâfirlerin yok olması için duâ etmesini istediklerinde (Ben lânet etmek için, insanların azab çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek için, insanların huzura kavuşması için gönderildim.) buyurdu. Nitekim Kur’an-ı kerimde, (Seni âlemlere rahmet, iyilik için gönderdik.) buyuruluyor. (Enbiya 107) Lânete müstehak olanlara lânet etmiştir. Hadis-i şeriflerde (Allah lânet etsin) denilen zümrelerden bazıları şunlardır: (Fitne çıkarana …) (Rüşvet alıp verenlere…) (Eshabıma söğenlere…) (Zekât vermiyenlere…) (Ana-babasına lânet edene…) (Hanımını anasından üstün tutana…) (Lutilik yapana…) (Erkek kılığına giren kadına, kadın kılığına giren erkeğe…) (Zâlim âmire, açıktan günah işliyene, sünnetimi yıkan bid’atçıya lânet olsun) Allahın lânet etmesi Daha bunlar gibi kimselere lânet edildiğini bildiren hadis-i şerifler çoktur. Kur’an-ı kerimde de Allahü teâlâ, bazılarına lânet etmiştir. Mesela, (Allahın lâneti kâfirlerin üzerine olsun) buyuruluyor. (Bekara 89) Yine bir hadis-i şerifte, (Üç kimseye lânet olsun ki, bunlar, zâlim emir, açıkça günah işliyen fâsık ve sünnetimi yıkan bid’at ehli kimsedir.) buyurulmuştur. Kur’an-ı kerimde Allahü teâlâ Ebu Lehep için, (Onun eli kurusun) buyurduğu gibi, Ebu Lehebin oğlu Uteybe, (Tebbet yeda) suresi gelince, Resulullahın efendimize çeşitli hakaretlerde bulundu. Peygamber efendimiz çok üzülüp, (Ya Rabbi! Buna bir canavar musallat eyle!) dedi. Ebu Lehebin oğlu Uteybe Şama ticaret için giderken, bir gece arkadaşlarının arasında yatarken, bir arslan gelip arkadaşlarını koklayıp bıraktı. Sıra Uteybeye gelince onu parçaladı. Bir kimse, sol eliyle yemek yiyordu. (Sağ elin ile ye) buyurdu. (Sağ kolum hareket etmiyor) diye yalan söyledi. Bir peygamber ile alay eden bu kimse için Resulullah efendimiz, (Sağ elin artık hareket etmesin) buyurdu. Ölünceye kadar sağ elini ağzına götüremedi. Yalan söylemek çok büyük günahtır. Hele Peygamber efendimize karşı yalan söylemek çok daha büyük günahtır. Dünyada elin felç olması küçük bir cezadır. Ahırette verilecek cezalar çok büyüktür. Peygamber efendimizin buna benzer bedduaları vardır. Diğer insanların ibret almaları ve hidayete kavuşmaları için böyle mucizeler vaki olmuştur.(Alıntıdır)

Kayıtlı Değil
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
13 sene önce
Güncel ________________
BAHOZ
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 120
Yanıt Sayısı: 380
13 sene önce
Konu güzel fakat yazı rengi gözlerimi yoruyor vetala daha açık renkler kullanabilirmisin ?
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)