Allah Elçisine, Sen Olmasaydın Kainatı Yaratmazdım Demiş Olabilir mi?

Bu konu halukgta tarafından 10 sene önce açıldı, 535 kere okundu ve 5 Cevap verildi.
halukgta
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 197
Yanıt Sayısı: 12
10 sene önce

Allah yarattığı kullarına, akıl ve özgür iradesi verdikten sonra, yinede yalnız bırakmamış, onlara rehberler yol göstericiler göndermiştir. Fakat ne yazık ki biz Rabbin kulları, Allah ın rehberinden istifade etmesini bilememiş, nefsimizin esiri olarak, adeta beşeri putlar yaratmışız kendimize.


Yahudiler ve Hıristiyanlar, Allah ın rehber olsun diye gönderdiği kitaplarında hiç bahsetmediği halde, görev verdiği elçilerini adeta putlaştırarak, Allah ın oğlu yakıştırmasını yapmışlardır. Kur’an da bu konudan bahsederek, bakın ne diyor bizlere.


Tevbe 30: Yahudiler: “Uzeyr, Allah’ın oğludur.” dediler; Hıristiyanlar da: “Mesih, Allah’ın oğludur.” dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar.


Bu yanlış inancın ardı sıra gidenlere bizler, Allah evlat edinmez, O yücedir eşi benzeri yoktur, doğmamıştır, doğrulmamıştır diye cevap veririz, Kur’an dan aldığımız bilgiler ışığında. Bakın Allah evlat edindi diyenlere, Yaradan nasıl bir cevap veriyor.


Bakara 116: “Allah çocuk edindi.” dediler. Hâşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de O’na aittir. Bunların tümü O’nun önünde boyun bükmektedir.


Allah yarattığı kulunu evlat edinmeyeceğini, böyle bir davranıştan arınmış olduğunu söylüyor bizlere. Tam aksine göklerde ve yerde ne varsa Allah a ait olduğu ve onun önünde herkesin boyun eğdiğini söylüyor.


Şimdide acaba buna benzer büyük hataları, biz Müslümanlarda farkında olmadan yapıyor olabilir miyiz? Hemen verdiğiniz cevabı duyar gibiyim. Hâşâ asla, Allah evlat edinmez, dediğinizi duyar gibiyim. Peki, yarattığı kulunu evlat edinmeyen, eşi ve benzeri olmayan, yüceliğini hayal bile edemediğimiz, ol dediğinde her şeyin olduğu bir yaratıcı güç, yarattığı kullarından bizim beşeri anlamda düşündüğümüz Habib, Halil yani sevgili, dost, arkadaş edinir mi? Hadi bakalım şimdi bu soruma, nefsinizde cevap veriniz.


İnanç ve itikatlarımıza delil aramak için Kur’an ayetlerine bakıp, kelimelerin ardına farklı anlamlar yükleyerek, bir inanç yarattığımızın farkında bile değiliz. Allah Nisa 125. ayette Allah İbrahim i dost edindi, yani Allah İbrahim i sevgisiyle kuşatmış, yüceltmiştir, Allah a gönülden iman etmiştir, kendisine yakın olan kullarından yapmıştır diyor. Buna güzel bir örnek verelim. Ali İmran 68. ayetinde Allah, bakın kimleri dostları kabul ediyor.


(Allah müminlerin dostudur.)


Demek ki bizleri yaradan Allah, bizleri beşeri anlamda düşündüğümüz dost edinmesi anlamında değil, gönderdiği kitaba uyan, onun yolundan giden, samimi tüm iman edenlerin dostu, koruyucusu olduğunu anlatmaya çalışıyor bizlere.


Ne yazık ki bizler, diğer ehli kitabın yanlışlarına öyle bir düşüyoruz ki, belki de onlardan daha büyük bir yanılgı içindeyiz. Allah evlat edinmez diyoruz, ama bugün bizler, evlat edinmekten hiçbir farkı olmayan, hatta daha da ileri gidercesine bakın neler söylüyoruz. Aşağıdaki sözleri Allah ın söylediğine inanıyoruz.


(Ey Resulüm, İbrahim’i Halil [dost], seni de Habib [sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiç bir şey yaratmadım. Senin, benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım.) [Mevahib-i ledünniyye]


Ne dersiniz, Allah evlat edinmez ama yarattığı kulları içinden dost, sevgili, arkadaş edinir mi? Birde yarattığı âlem bir tarafa, sen bir tarafasın şeklinde sözler söyler mi? Sen olmasaydın bu âlemi yaratmazdım, senden daha sevgili hiç bir şey yaratmadım. Senin benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım demiş olabilir mi? Kur’an ın özüne, ayetlerine ve Rahmanın eşsiz, tarifsiz yüceliğine, uyuyor mu bu sözler?


Bizler Allah evlat edinmez dedikten sonra, nasıl olurda Allah yarattığı kulları arasından peygamberimizi dost, sevgili edindi deme yanlışını gösterebiliriz? Bunu düşünen var mı? Bu bilgiler Kur’an da olmadığına göre, bizlere hangi emin yoldan geliyor da, bizler hiç şüphe duymadan iman ediyoruz?


Hz. İsa Allah ın oğlu demekle, yazdığım ve kutsi hadis adı altında geçen yukarıdaki hadisin, bir birinden farkı var mı? Hıristiyanların Hz. İsa Allah ın oğlu diye inanmaları ile bizler onların yaptıkları bu büyük hatadan daha ileri giderek, Peygamberimiz olmasaydı Allah bu âlemi yaratmazdı, düşüncesine inanırsak, hataların en büyüğünü yapmış olmaz mıyız sizce?


Bizler rivayetleri, sanıyı Kur’an ın ne yazık ki önüne geçirerek, dinden ne derece uzaklaştığımızın farkında bile değiliz. Hâlbuki Allah yeryüzündekilerin tümünü, kimler için yarattığını apaçık bakın nasıl söylüyor.



Bakara 29: O Allah’tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Âlim’dir, her şeyi çok iyi bilir.



Ne dersiniz sizce Kur’an ayetlerine, kutsi hadis diye nakledilen bu sözler uyuyor mu? Ne yazık ki kutsi hadis adı altında, Kur’an a eş tutularak, toplum öyle bir aldatılıyor ki, Yahudileri de, Hıristiyanları da bu konuda geride bırakıyoruz.


Aşağıdaki bilgilere ve düşünceye inandığımızda, sizce Kur’an dan uzaklaşıp, bir meçhule doğru gitmiş olmuyor muyuz?


Arş üzerinde, cennetteki her şeyin üzerinde benim ismim vardır.

Hadisi şeriflerde buyuruluyor ki;

Adem aleyhisselam cennetten çıkarılınca, ya Rabbi Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet diye dua etti.

Allahü teala ise,( Ne cevap vereceğini bildiği halde, cevabını da diğer insanların duyması için) Ya Âdem onu henüz yaratmadım nereden bildin? Buyurdu.

Âdem Aleyhisselam da, Arşta”La ilahe illallah Muhammed ün Resulullah” yazılı olduğunu gördüm anladım ki, şerefli isminin yanına ancak en çok sevdiğinin, en şerefli olanın ismini layık görürsün dedi.

Allahü teala buyurdu ki: “ Ya Âdem doğru söyledin. O bana insanların en sevgilisidir. Onun hürmetine dua ettiğin için seni affettim. Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı, seni yaratmazdım”



Cennette her ağacın yaprakları üzerinde, la ilahe illallah Muhammed ün Resulullah yazılıdır.

Allahü Teâlâ yine buyurdu ki:

Ya Âdem, Muhammed aleyhisselamın ismi ile her ne isteseydin kabul ederdim. O olmasaydı seni yaratmazdım.

Mirac’da Allahü teala, peygamber efendimize,( Senden başka her şeyi senin için yarattım) buyurunca, Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem de,( Ben de senden başka her şeyi, senin için terk ettim) dedi. ( Mirat-ı Kâinat) denilmektedir.



Acaba bu bilgilerin nerelerden bizlere ulaştığı konusunda, hiç düşünen var mı? Hiç sanmıyorum, akıl bir kenara bırakılmış, edindiğimiz velilerin peşi sıra öyle bir gidiyoruz ki, bataklığın içinde çırpındığımızın bile farkında değiliz.


Hâlbuki Allah bizleri çok açık uyararak, hakkında bilgin olmadığı, yani emin olmadığın şeyin ardına düşmeyin, sizleri sorumlu tutarım demişti. Emin olacağımız bilgininde Kur’an olduğunu ve onun ipine sarılmamız gerektiğini de, birçok kez Kur’an da tekrar etmişti bizlere.


Allah bir ayetinde, biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık diyerek, hakka batıl karıştırmamamız için uyarır bizleri. Ama bizler yukarıdaki bilgilerin, Kur’an da olmadığını bildiğimiz halde, hiç araştırma gereği dahi duymadan, inanmakta sakınca bile görmeyiz. Çünkü bizler inancımızda, imanımızda Kur’an ı yeterli görmeyiz de ondan.


Yine Yaradan, Araf suresi 33. ayetinde, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır diye verdiği hükmü, unuttuk mu yoksa? Halbuki Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye uyarmamış mıydı bizleri? Bu ayetleri hatırlayan, duyan yok mu?


Tüm bunları söylediğimizde, bu bilgilere inananlar şunu söylüyorlar. İslam âleminin büyük bir çoğunluğu buna inanıyor. Bir akıllı azınlık siz misiniz, diye karşılık veriyorlar. Yaradan bunlara da cevap veriyor ve bakın Kur’an ın dışından rivayetlerle dine hüküm koyanlara, yani sanıya iman eden çoğunluğa nasıl cevap veriyor.


Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.


Demek ki, çoğunluk öyle inanıyor demek büyük hata. Daha da büyük hata, emin olmadığımız rivayet, sanı yani zannetmek, emin olunmayan bilginin ardı sıra gidenler için, Yaradan ın söyledikleri çok dikkat çekicidir. Onlar sadece SAÇMALARLAR diyor.


Peygamberimiz gayb konusunda, Allah ın Kur’an da bildirdiği dışında hiçbir gaybı bilgisi olmadığını söylüyor bizlere. Bakın birkaç örnek.


Neml 65: De ki: Göklerde ve yerde, Allah’tan başka kimse gaybı bilmez. Ve onlar ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.


Hud 123: Göklerin ve yerin gaybı (sırrı) yalnız Allah’a aittir. Her iş O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na dayan! Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.

Enam 50: De ki: Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?


Yukarıda ki ayetlerle, bizlere rivayet edilen hadisler birbirini onaylıyor mu? Peygamberimiz, bana bildirilen dışında gaybı ben bilmem diyor. Ama biz peygamberimizin söylediğini iddia ettiğimiz (Arş üzerinde, Cennetteki her şeyin üzerinde benim ismim vardır.) sözlerine inanabiliyoruz. Daha çok detaylar verilen bilgiler, acaba nereden alındı? Kimler verdi Kur’an ın tek kelime bile bahsetmediği bu bilgileri bize diye, hiç düşünmüyor muyuz?


Bizler İslam ı günümüzde öyle bir yaşıyoruz ki, cahiliye dönemini aratmıyor. Kur’an devre dışı kalmış, rivayetlerle İslam yaşanır olmuş. Şükürler olsun ki elimizde dimdik duran, Rabbin korumasında, hesabını vereceğimiz FURKAN var. Varda, ondan istifade eden, onu anlayarak okuyan, üzerinde düşünen var mı, işte orası önemli. Peygamberimizin bizleri bu konularda uyaran bir hadisiyle yazıma son vermek istiyorum.


(Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı surette methettikleri gibi, sakın sizler de beni methederken aşırı gitmeyiniz. Şüphesiz ki, ben sadece bir kulum. Onun için bana (sadece) Allah’ın kulu ve resûlü deyiniz.)


İslam toplumunun büyük çoğunluğu, ne yazık ki büyük bir yanılgının ardı sıra giderek, Kur’an ı devre dışı bıraktığının farkında bile değil. Edindikleri velilerin kitapları, toplumun elinden düşmüyor. Kur’an peygamberimizin mahşer günü söyleyeceği gibi, ne yazık ki devre dışı bırakıldı.


İslam toplumu olarak, halimiz hiçte iç açıcı değil. Ne olur affet bizleri Rabbim. Gözlerimizdeki, gönlümüzde ki gaflet perdesini kaldır bizlerden. Yaptığımız hatalarımızı görmemizi sağla bizlerin. Böyle devam ederse, geçmiş kavimlerin uğradığı cezalardan, bizlerde asla kurtulamayacağız.


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

HAVAS47
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 45
Yanıt Sayısı: 265
10 sene önce
Sizin Bu Yazdıklarınızın Hepsi Yanlış
HAVAS47
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 45
Yanıt Sayısı: 265
10 sene önce
"Levlake..." hadisi, ne Kütüb-ü Sitte'de, ne Buhari'de ve ne de Tirmizi vb. de kaynağı belirtilmemiş; nasıl hadis olabilir? Hadis hususunda bazı kaide ve tespitleri sıralar isek mesele daha iyi anlaşılır. 1. Hadis kaynakları olarak, sadece Kütüb-ü Sitte ve onun gibi şöhret bulmuş kaynakları kabul edip, diğer hadis kaynaklarını yok saymak yanlıştır. Halbuki Buhari ve Müslim dışında sağlamlık açısından kıymetli çok hadis kaynakları da vardır. 2. "Hadis değil." demek, manası yanlış demek değildir. Sadece o sözün Allah Resulüne ait olmadığı vurgulanıyor. Halbuki bu hadisin manasını teyit eden ayet ve hadisler mevcuttur. 3. Hadis alimlerinin, hadisi değerlendirme ve sorgulama kriterleri farklı olabiliyor. Bazen birinin sahih kabul ettiği hadisi, başka bir hadis alimi hasen kabul edebiliyor. Hatta Buhari ve Müslim gibi hadis alimlerince kabul görmüş hadislere İbn-i Cevzi gibi muhakkik ve münekkid bir hadis uzmanı mevzuu diyebiliyor. 4. Ama bu itiraz, hadis otoritelerince kabul görmemiştir. Biz İbn-i Cevzi, mevzu dedi diye hadisleri mevzu kabul etsek cahillik etmiş oluruz. 5. Bütün ilim dallarında şaz hükümler itibara alınmaz. Yani bir ilim dalında makbul olmuş bir meseleyi, yine o ilimde makbul bir alim tenkit etse, onu destekleyen delil ve veriler yeterli olmadığı için itibara alınmaz. Mesela, hadis alanında otoriter olan İbn-i Cevzi, üç yüze yakın sahih hadisi mevzuu kabul etmesi fikrini hadis çevreleri itibara almamıştır. 6. Günümüzde bir takım din düşmanları, özellikle hadis sahasına şüphe atmak için sistematik olarak çaba sarf ediyorlar. Bunu da bir takım ulema-i su kapsamına giren ehli bidat alimlerince dillendiriyorlar. Bu da avam müminlerin zihnini karıştırıyor. 7. Hadisin sahih ve mevzuu olması, bizim sahamıza giren bir husus değildir. Hadisin sıhhat çalışmasını hadis alimleri yapmışlar ve bize sunmuşlar. Bize düşen; o hadisi kabul etmektir. 8. Levlake sözü hadistir ve ümmetçe kabul görmüştür. Bu hadis, bir alimin, ya da müçtedin bir yorumu ve değerlendirmesi değildir. Bahsi geçen kaynaklarda olmaması, hadis olmadığı anlamına gelmez. 9. Hadis kaynakları sadece Buhari, Müslim, Tirmizi ye mahsus değildir. Onun dışında yüzlerce sahih ve güvenilir kaynaklar vardır. Bu hadisin, Kütüb-ü Sitte'de olmaması, onun sıhhatine zarar vermez. Zaten Kütüb-ü Sitte sahipleri, "Sahih hadis sadece bu altı kitapta mevcuttur; başka kitaptakiler uydurma." diye bir tezleri de yoktur. 10. "Levlâke levlâke Lema halaktül-eflâk = Sen olmasaydın, sen olmasaydın, Ben âlemi yaratmazdım." sözü; İslâm ümmetinin âlimleri ekseriyetince kudsî hadis olarak biliniyor. Bu hadis-i kudsînin kaynakları: Bu hadis-i kudsî, Suyutînin El-Leâlil-Masnûa; Aliyyü-Kârînin El-Esrârul-Merfûa ve diğer bir eseri olan Şerhüş-Şifâ; Şevkânînin El-Fevâidül-Mecmûa; Hâfız Aclunînin Keşfül-Hafâ; Muhammed Said Zalûlün Tahkîk; İmam-ı Nevevînin El-Ezkâr adlı eserlerinde kayıtlıdır. Diğer yandan Mevlânâ Câmî, Ahmed-i Cezerî, Mevlânâ Hâlid, İmam-ı Rabbânî, Bedîüzzaman Said Nursî gibi nice İslâm âlimleri bu hadis-i kudsîyi eserlerine almışlar. ALINTI
HAVAS47
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 45
Yanıt Sayısı: 265
10 sene önce
CÜBBELİDEN CEVAP Hadisler hakkında her tarikatın kendine göre yorum yapması islamiyete hizmet değildir.....
HAVAS47
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 45
Yanıt Sayısı: 265
10 sene önce
Sual: Kur’an-ı kerimde, (Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdim), (Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin. Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfat vardır. Elbette sen en büyük ahlak üzeresin), (Rabbin sana çok nimet verecek, sen de razı olacaksın) mealindeki âyetlerle ve daha birçok âyetle övülen Peygamber efendimiz hakkında bildirilen, (Eğer sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım) kudsî hadisi için, İbni Sebeciler, Selefîler ve bazı mezhepsizler, (Bu söz, uydurmadır. Hiçbir din kitabında yoktur) diyerek Resulullah'ı aşağılıyorlar. Bu hadis-i kudsî, hangi kitaplarda geçiyor? CEVAP Resulullah'ın "sallallahü aleyhi ve sellem" üstünlüğünü anlayamayan veya ona düşman olan yahut hadis-i şeriflere uydurma diyen bid’at ehli kimseler, Resulullah'ın övülmesine tahammülleri olmadığı için, muteber kitaplardaki hadislere hemen uydurma diyorlar. Bu hadis-i kudsî ve benzerleri, birçok muteber kitapta bildirilmektedir: Âdem aleyhisselam, Arş’ta gördüğü nurun mahiyetini sual etti. Hak teâlâ buyurdu ki:(Bu nur, gökte Ahmed, yerde Muhammed denilen, zürriyetinden bir peygamberin nurudur. O olmasaydı, seni de, yer ve gökleri de yaratmazdım.)[Mevahib-i ledünniyye] Allahü teâlâ, yine hadis-i kudsîlerde buyuruyor ki: (Yâ Âdem, Muhammed aleyhisselamın ismiyle her ne isteseydin, kabul ederdim. O olmasaydı, seni yaratmazdım.) [Hâkim] (Ey Resulüm, İbrahim’i halil [dost], seni de habib [sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Senin, benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım.) [Mevahib-i ledünniyye] Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki: (Âdem aleyhisselam Cennetten çıkarılınca, “Yâ Rabbî, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet” diye dua etti. Allahü teâlâ ise, [ne cevap vereceğini bildiği hâlde, cevabını diğer insanların bilmesi için] “ Yâ Âdem, onu henüz yaratmadım. Nereden bildin?” buyurdu. Âdem aleyhisselam da, “Arşta, La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah yazılı olduğunu gördüm. Anladım ki, şerefli isminin yanına, ancak en çok sevdiğinin, en şerefli olanın ismini layık görürsün” dedi. Allahü teâlâ buyurdu ki: “ Yâ Âdem, doğru söyledin. O, bana insanların en sevgilisidir. Onun hürmetine dua ettiğin için seni affettim. Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı, seni yaratmazdım.”) [Taberanî] (Allahü teâlâ, İbrahim’i halil edindiği gibi beni de halil edindi.) [M. Ledünniyye] (Demek ki Resulullah, hem Habib, hem Halil olan bir peygamberdir.) Mirac’da Allahü teâlâ, Resulullah'a, (Senden başka her şeyi, senin için yarattım) buyurunca, Resulullah da, (Ben de, senden başka her şeyi, senin için terk ettim) diye arz etti. (Mir’at-i kâinat) (Levlâke levlak lema halaktül eflak = Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım) kudsî hadisi, Marifetname’nin ön sözünde, Yusuf-i Nebhanî hazretlerinin Envar-ı Muhammediyye kitabının 13. sayfasında ve İmam-ı Rabbanî hazretlerinin Mektubat’ının 122. mektubunda vardır. Mektubat’ın Farsça haşiyesinde, bu hadisin Deylemî’nin Firdevs’inde bulunduğu bildirilmektedir. Deylemî de, diğer muhaddisler gibi, meşhur ve muteber bir hadis âlimidir. Alusi bile (Galiyye) kitabında bildiriyor. Mektubat-ı Rabbanî’nin 3. cildinde, (Sen olmasaydın Cenneti yaratmazdım) ve (O olmasaydı kâinatı yaratmaz, rububiyetimi izhar etmezdim) kudsî hadisleri de bildirilmektedir. İkinci binin müceddidi İmam-ı Rabbânî, İmam-ı Taberanî, İmam-ı Hâkim, İmam-ı Deylemî, Marifetname kitabının sahibi İbrahim Hakkı Erzurumî, Mevahib-i ledünniyye sahibi imam-ı Kastalanî, Yusuf-i Nebhânî hazretleri gibi büyük zatların, yalan söyleyebileceklerini veya sahih hadisle uydurma hadisi ayırt edemeyeceklerini zannetmek, ne kadar çirkindir. ALINTI
zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
9 sene önce
Peygamber efendimizin söylediği hiç bir söz Kur'an-ı Kerimle çelişmez, Yaradanın emir ve buyruklarına aykırı hiç bir sözü ve yaşam şekli olmamıştır.... Ona bir takım hadisler yakıştırmak dinimize ihanettir ve kendisi tarafından da uydurma hadis beyan edenler lanetlenmiştir...
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)