Müminler kendilerine bir iftira atıldığında, Allah’ın kendilerini bununla denediğini, sabır göstererek tevekkül ederlerse Allah’ın kendilerinden razı olacağını ve kendilerini bu iftiradan temizleyeceğini bilirler. Nitekim bir ayette müminlere atılan iftiranın, kendileri için aslında bir hayır olduğu şöyle bildirilir: Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır. (Nur Suresi, 11) Geçmişteki örnekler üzerinde düşündüğümüzde, karşımıza çok önemli bir nokta daha çıkmaktadır: İftiraya uğrayan müminin sabrı ve tevekkülü denenirken, aynı zamanda bu olaya şahit olan diğer Müslümanların da iftiraya uğramış müminlere karşı hüsn-ü zanları ve samimiyetleri denenmektedir.dine düşmanlık besleyenler tarihteki örneklerinde görüldüğü gibi, ortaya bir iddia atarken bunu kendilerince güçlendirmekte; iftiralarını sahte delillerle veya yalancı şahitlerle makul ve inanılır hale getirmek için gayret göstermektedirler. Bunu yaparken de iftira attıkları kişileri özellikle diğer Müslümanların gözünde küçültmek, Müslümanların aralarını açmak istemektedirler. Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır. Allah’ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah azizdir, intikam sahibidir. (İbrahim Suresi, 46-47) İftiraya karşı diğer müminlerin tutumlarının nasıl olması gerektiğini Allah Nur Suresi’nde bildirmiş ve müminlere iftira atıldığında yanlış bir tutum gösterenleri şöyle uyarmıştır: Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır. Onu işittiğiniz zaman, erkek mü’minler ile kadın mü’minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: ‘Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür’ demeleri gerekmez miydi? Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir. Eğer Allah’ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu. O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız; oysa o Allah katında çok büyük (bir suç) tür. Onu işittiğiniz zaman: ‘Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah’ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır’ demeniz gerekmez miydi? Eğer iman edenlerden iseniz, bunun gibisine bir daha dönmemeniz için Allah size öğüt vermektedir. (Nur Suresi, 11-17) Müslümanların uyanık olmaları, su-i zanna kapılarak bir başka insana haksızlık yapmaktan kaçınmaları son derece önemlidir. Bazı kimseler ise, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ veya ‘neden ona söyleniyor da bana söylenmiyor’ gibi, Kuran’da anlatılan gerçeklerle bağdaşmayan vesveselere kapılabilirler. Ancak bu insanlar önemli bir hataya düşmüşlerdir. Çünkü Kuran’ın dışında, cahiliye insanları ile benzer, onların mantıklarını taşıyan yorumlar yapmak, onlar gibi davranmak Kuran’da bildirilen gerçekleri unutmak demektir. Müminlerin dünyada ve ahirette pişmanlık ve vicdan azabı duymamaları, daima hakkı ve adaleti ayakta tutmaları için yol göstericileri Kuran’da bildirilen bu gerçekler olmalıdır. Son zamanlarda moderatörümüz Ciciperi için büyük bir karalama kampanyasına girişilip adeta linç edilmek istenmiştir….. Özellikle de benim kendisine arka çıkmam nedeniyle bazı üyelerimiz benimle de köprüleri atma noktasına gelmişlerdir… Rabbime Hamd-ü senalar olsunki Benim ve ciciperinin ne ekmeğimiz ne aşımız hiç birinizden gelmiyor,hiç birinize de bir diyet borcumuz yok…. Ancak ciciperinin profil sayfasına çarşaf çarşaf medhiyeler düzenlerin utanmadan atılan iftiralara ve ithamlara ortak olmaları onu ve ona arka çıktığım için beni suçlayanlarda en ufak bir onur kırıntısı görseydim üyelikleri kapatmazdım, çünkü artık kendilerinin bu foruma gelmeyeceklerini düşünürdüm…..bu iftirayaortak olanlardan da özellikle zamanında Ciciperiye medhiyeler düzenlerin üyeliklerini kapattım…. Şimdi beni suçlayanlar gözünüzü kulağınızı açın;burayı okuduğunuzu çok iyi biliyorum HAK BİLDİÐİM YOLA TEK BAŞIMA GİDERİM,KARŞIMDA HAKSIZLIK YAPAN BABAM DA OLSA TANIMAM…… HAKSIZLIÐA UÐRAYAN EN NEFRET ETTİÐİM İNSAN DA OLSA SONUNA KADAR SAVUNURUM…. ÇÜNKÜ BEN KURAN AHLAKIYLA AHLAKLANDIM VE ÇOK KİŞİYE NASİP OLMAYACAK ÜSTÜN BİR AİLE TERBİYESİ ALDIM…. Burada her birinize ve hepinize elimden geldiğince bilgim ölçüsünde her zaman doğruyu anlatmaya çalıştım,doğru yolu gösterdim…. Bana DESPOT diyenler şunu iyi bilin ki ben DESPOTLUK MADALYASINI şerefle gururla taşırım….. Sizler İKİYÜZLÜLÜK MADALYASINI hangi duygularla taşıyacaksınız… 3-5 kişinin gitmesi bizim kaybımız değil kazancımız olur,çünkü forumumuz ikiyüzlü münafıklardan arınmış olur….. Blogunuzu ve posta kutularınızı bir kadını gerçek dışı iftiralarla istediğiniz kadar doldurabilirsiniz….Zulmünüzü tüm sanal aleme yayabilirsiniz unutmayın ki Anadoluda bir söz vardır; “Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın.’ “Kuşkusuz İslâm, -zulmetmedikleri sürece- insanların namına ve şanına saygı gösterir. Ancak zulmettikleri zaman bu saygıyı hak etmezler. İşte o zaman zulme uğrayana, zulmedenin kötülüğünü açıklama izni verir. “Sükut eyledim, ”Kahrı var” dediler. Biraz söyledim, ”Zehri” var dediler.”Mevlana