İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.

İnancımızı, dinimizi nasıl yanlış yaşadığımızın ve bununda yalnız kendimize değil, topluma ve ülkemize de nasıl zararlar verdiğinin, düşündürücü bir örneğini yaşattı Rabbimiz bizlere. BAŞIMIZA GELEN BU ŞERDEN İBRET ALARAK, DERSLER ÇIKARANLARA NE MUTLU.

Allah bizleri imtihan ettiğini söyler Kur’an da ve din, iman adına sakın veliler, efendiler, şeyhler edinmeden imtihanınızı yaşayın dedikten sonra, güvenebileceğimiz tek velinin, Allah bizzat kendisi olduğunu, çok açık bir şekilde ayetinde bizlere bildirir ve uyarır. Tabi bizlerin rehberi ne yazık ki Kur’an olmaktan çıkartıldığı için, bizler bu uyarıları ya duymayız, ya da duymamız engellenmiştir. Kur’an ışığıyla nurlanmayan bizler, birde Allah ın bu uyarılarına tamamen ters düşen bir inancı kabul ederek VELİSİ, ŞEYHİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ diyecek kadar yoldan çıktığımızın, farkında bile değiliz.

Allah Kur’an da bu konu ile ilgili uyarılarına devam ederek, SAKIN SİZLERİ ALLAH İLE ALDATMASINLAR sözlerinden de elbette hiç nasiplenmedik. Çünkü birileri bizlere, Kur’an ı anlayarak okumak yerine, anlamadan okumamızı tavsiye ettikleri için, Yaradan ın ikazları bizlere hiç ulaşmadı. Bizler, sevap kazanma sözcüğünün ne anlama geldiğini bile anlayamadık. Anlamını bilmesen de Kur’an ı oku dediler, böylece DİNİ ÇIKARLARI ADINA KULLANAN CEMAAT, TARİKAT OLUŞUMLARI TOPLUMU, DİN ADINA İSTEDİKLERİ GİBİ YÖNETTİLER. Hâlbuki Allah Kur’an da başka bilgilere, sözlere uymamamız gerektiğini bildirmiş, din adına Allah dan başka veli, dost edinmemizi yasaklamıştır.

Araf 3: Rabbinizden size İNDİRİLEN KİTAP’A UYUN, O’NDAN BAŞKA DOSTLAR EDİNEREK ONLARA UYMAYIN. PEK AZ ÖÐÜT DİNLİYORSUNUZ. (Diyanet eski meali)

Ülke olarak yaşadığımız bu vahim durum, bizlere ibret olmalıdır. Dini çıkarları adına kullanan din simsarcıları, çıkar çatışmasına girdiklerinde, nasıl bir birlerine düşman kesildiklerini, hatta akla gelmeyen şeyleri yaptıklarını gördük. Ama Allah ın adaleti devreye girince, gerçekler ortaya çıktı. ŞİMDİDE SEYREDİN BAKIN, ALLAH KİMİ KİMİNLE TERBİYE EDİYOR. Ne dersiniz, çok düşündürücü değil mi?

Zalimleri, adaletsizleri bu hale getirenler, güçlendirenler KENDİ MENFAATLERİ DOÐRULTUSUNDA CANAVARLAR YARATANLAR, lütfen biraz durup düşünsünler ve ibret alsınlar. Allah, din, iman kelimesini ağzından düşürmeyenlerin, İslam a verdiği zararları anlatmak mümkün değil. Şunu lütfen unutmayalım din, iman sözcüklerle değil, Allah ın Kur’an da ki emirlerini, hayata geçirmekle yaşanır. Allah bu konuda bizleri uyararak, KİMİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUÐUNU, KİMLERİN EN DOÐRU YOLDA OLDUÐUNU, YALNIZ BEN BİLİRİM DEMİŞTİR.

İsra 84: De ki: “Herkes kendi yapısına uygun işler görür. RABBİNİZ, EN DOÐRU YOLDA OLANI DAHA İYİ BİLİR.” (Diyanet meali)

Allah ın bunu söylemesinin nedenlerini bizler, anlamak istemediğimiz içindir ki, günümüzde öyle insanları ALLAH DOSTU YAPIP YÜCELTTİK Kİ, NEFSİMİZDE ALLAH KATINDA TAKVACA ÜSTÜN İNSANLAR YARATTIK. Şimdide onların zulümleriyle ülkemiz acılar yaşıyor. Hatırlayınız lütfen, ismini dahi zikretmek istemediğim bu zat hakkında, nasıl güzel övgüler söyleniyordu, yere göğe sığdıramıyorlardı. Sonuç ne oldu? Anlayan, düşünen ibret alan ders çıkaracaktır. Düşünmeyi birilerine emanet edenlere zaten sözüm yok. Onlar her şeye müstahaktır.

Değerli din kardeşlerim. İnancımızı, imtihanımızı hiç kimseye emanet edemeyeceğimizi, bizlerin bizzat yaşamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Sorumlu olduğumuz rehberin, yalnız Kur’an olduğunu lütfen unutmayalım, UNUTURSAK ALLAH BÖYLE ACILARI BİZLERE, TEKRAR YAŞATACAKTIR.

Kur’an ın uyarısı, sizleri yönetecekleri EHİL İNSANLARDAN SEÇİNDİR. Bu uyarının ne olduğunu anlamanın zamanı geldi ve geçiyor. Kur’an demokrasiyi bizlere öneriyor, onun içinde, YÖNETİCİLERİNİZİ KENDİNİZ SEÇİNİZ DİYOR ve toplumlarında bilinçli olması adına uyarılar yapıyor. Bu gerçekleri görmemizi istemeyen cemaat, tarikat eksenli oluşumlar, toplumun bu gerçeklerini görmesini engelliyorlar. HATTA BU GRUPLARA GİRENLERİN DÜŞÜNME, AKLINI KULLANMA YETKİSİNİ DE ELLERİNDEN ALARAK, BİZZAT KENDİLERİNE HER KONUDA KOŞULSUZ BİAT/İTAAT ETMELERİNİ SAÐLIYORLAR. Böyle olunca da, koyun misali yaşamaktan kurtulamıyoruz. ONUN İÇİNDİR Kİ DEMOKRASİ, KENDİ YÖNETİCİSİNİ BİZZAT KENDİSİ SEÇEBİLECEK BİLİNCE, BİLGİ VE BECERİYE SAHİP OLAN, TOPLUMLARIN YÖNETİM ŞEKLİDİR.

Yaşadığımız bu acı örnekte, çok kişinin ve ailelerin, ana, babaların canı yandı, yanmaya da devam edecektir. Gelin yaşadığımız bu acı örnekten, dersler çıkartalım. AÇIÐA ÇIKAN BU ZALİM VE PERVASIZ ÖRGÜTÜN BİRÇOK BENZERLERİNİN, ORTALIKTA CİRİT ATTIÐINI UNUTMAYALIM. EL BİRLİÐİYLE ONLARIDA TOPLUMDAN TEMİZLEYELİM. Onlarında diğerlerinden farklarının olmadığını bilelim ve bizleri kendi çıkarları adına nasıl kullandıkları gerçeğini, BİRDAHA AYNI ACI OLAYLAR YAŞANMADAN, ARTIK BİZLER FARKINA VARALIM ve bu örgüt, cemaat, tarikat oluşumlarının tuzaklarına düşmeyelim.

Artık ülkemiz buna benzer acılar yaşamasın. Bizleri ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAÐINA DÜŞMEYELİM. Allah ın önerisi laik demokratik yönetimi, hayatımıza tam olarak geçirelim ve yöneticilerimizi seçerken de, EHİL İNSANLARDAN SEÇELİM.

Kur’an dinde zorlama yoktur der ve bizlerin imtihanının, bizzat Allah ile kul arasında olduğu vurgusunu çok açık yapar. İşte bu laik ve demokratik bir yönetimin tarifidir. Laik yönetim dinsizlik değil, tam tersine her dinin ve inancın önünü açan ve rahatça yaşanmasını sağlayan bir yönetim şeklidir.

Allah elçisi tarafından gönderilen Kur’an a kullarının, ne derece uyup uymayacağını, kişinin kendisine bizzat bırakması LAİK DEVLET YÖNETİMİNİN TARİFİDİR. Lütfen dikkat, devlet yönetimi diyorum. KİŞİ LAİK OLMAZ, ÇÜNKÜ HER İNSANIN İMAN ETTİÐİ, YAŞADIÐI BİR İNANCI VARDIR VE ONDAN SORUMLUDUR, BUNA HİÇ KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ.

Bizler ne yazık ki Allah ın yanında, şefaatçiler, dostlar, veliler edindik ve bunun cezasını çekiyoruz. Allah benden başka dost, şefaatçi edinmeyin dediği halde bu yanlışı yapıyoruz.

Secde 4: Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. SİZİN İÇİN O’NDAN BAŞKA HİÇBİR DOST, HİÇBİR ŞEFAATÇİ YOKTUR. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız? (Diyanet meali)

Ülkemizin başına gelen bu elem, üzüntü verici olaydan çok önemli dersler çıkartırsak, Rabbimiz aynı acıları bizlere bir daha yaşatmayacaktır, lütfen buna inanalım. Onun içinde cemaat, tarikat oluşumlarının içinde olmayalım. Bizleri yönetenlerde bunlara izin vermemelidir. İmanımızı bizzat bizler çaba göstererek, Kur’an dan anlayarak ve üzerinde düşünerek yaşayalım. Böylece imanımızı, inancımızı kullananlarında tuzağına düşmemiş oluruz.

Allah bizlerin, ülkemizin yardımcısı olsun. Kur’an gerçeklerinin farkına varabilen, Allah ile aldatanların tuzağına düşmeyen, toplumlar olabilmek dileklerimle.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

http://hakyolkuran.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/

Haluk gümüş tabak. Birbirimizin inancını kabul etmesek de saygı duymalıyız. Benim Rabbim Allah peygamberim hz. Muhammed Mustafa, kitabım kuran, imanım imam-ı Azam Ebû Hanife, şeyhim Şeyh Abdülbaki hazretleri .

Eğer kutsal kitabımızı gerçekten anlayıp özümseyerek okuyorsanız hiç birimizin tarikata ihtiyacımız olmadığını anlamış olmanız gerekir. Kuran’a göre; her Müslüman Allah’ın velisidir, Allah da onların velisidir ( 2-Bakara Suresi 257, 3-Ali İmran Suresi 68, 5-Maide Suresi 55, 7-Araf Suresi 196, 9-Tevbe Suresi 71). Kafirler ise şeytanın velisidir, tüm kafirler de birbirinin velisidirler (4-Nisa Suresi 119, 4-Nisa Suresi 76, 7-Araf Suresi 27, 16-Nahl Suresi 16). Mutlak anlamda gerçek dost sadece Allah’tır. Tüm dostlar ona nispetledir. O halde ondan başka gerçek veli yoktur (2-Bakara Suresi 107, 9-Tevbe Suresi 116, 25-Furkan Suresi 18, 39-Zümer Suresi 3, 42-Şuara Suresi 9). Bir de şu ayete bakalım; Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler. ( Bakara 186 ) Rabbimin kutsal emrinde mürşide sorsunlar demiyor,mürşide bağlansınlar da demiyor.... Kurandaki islamı öğrenip yaşayamadığımız sürece zaten o başğlanılan mürşidlerle birlikte şirke batmak kaçınılmazdır.... Tek bir rehberimiz vardır,KUR'AN-I KERİM dir......Allahın sevgili kulu olabilmek için mürşide değil,düşünen muhakeme eden kalben hisseden bir bedene ihtiyaç vardır..... Dinimiz kolaylıklar dinidir,hiç bir kulunu gücünün üzerinde ibadet etmeye zorlamamıştır.... Farz ibadetlerimiz dışında kullarından istediği şey,şirke bulaşmamaları,dürüst vicdanlı namuslu iyi ahlaklı bireyler olmalarıdır....Bu özellikleri de beyninizi kiraya verdiğiniz mürşidiniz size bahşedemez.....

Şeyhim benim affolmam için bende onun affolması için dua ediyorum. Ve onu öğretmenim kabul ediyorum. Onun veli olmasını ve manevi icazet olmasını istiyorum. Zeniarda ablam bilirsin havas ilminde icazet çok önemlidir. Gerçek bir veli hadimlerin hüddamların da üstündedir. Allah Gerçek velinin gören gözü tutan eli olur . Böyle bir adamın icazeti rehberliği ile ilmi ledün , havas gibi ilimlerde de gelişme sağlanabilir.

Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. Dinimizi ancak kutsal kitabımıza göre yaşarız, başkalarının beynimizi din kisvesiyle yıkamalarına izin vermek Allaha şirk koşmakla eş anlamlıdır......

Dusunceler her zaman kisiden kisiye degisir. Cok samimi bir sekilde ic dunyamda yasadiklarimi anlattim. Bir insanin yasadiklari cok onemlidir. Degerlendirmek sizlere kalmistir. Allah hepimizden razi olsun. Yanlislarimizi affetsin.... Dinimizi kuran ve "sunnet" cercevesinde yasariz...

Sitelerimiz hiç bir tarikat ve cemaatin kendini ifade edebileceği platformlar olmadığı gibi cemaat ve tarikatları özendirmeye çalışanların da kendilerini ifade edebileceği yerler değildir... İnsanların kendilerini ifade özgürlüklerine saygılıyız ama bağlı oldukları yapıları özendirmelerine izin vermeyiz.....

Yazilarimin hic birinde hicbir tarikat ve cemaat adi gecmemistir. Bunlar din cercevesinde genel bilgilerdir. Bu sitenin sadece cin ve periler disinda bu tarz onemli ve "tartismali" konularda da bilgi ve tecrube aktarimi bulunmasi bir cok insan icin faydali olacagini dusunerek yazilmis yazilardir. Son paragraf cok celiskili gelmektedir. Benim gozumdense anlattiklarimdan cok havas ve huddam cagirma gibi tehlikeli ve onemli seylerin daha cok ozendirildigi gozlemlenmekte. Bu arada bu siteyi cok seviyorum. Ve gercektende takdire sayansiniz :D Ben hep bulundugum forumlarda yonetici kendime uymayan mesajlari hep silerdi ve hatta uyeleri yasaklardi.. Yazilarimi tam okudugunuzuda dusinmuyirum. Gercekten saygi ve site kurallarina uyarak yazilmistir.

Pekala bu son olsun. Daha fazla bu konunaltina mesaj yazmicam. LUTFEN HEPSINI OKUYUNUZ. Ne kadar duzgun turkce kullanmaya calissamda hala anlasilamamam ve herseye ragmen reklam yaptigim dusunulmesi; manevi dunyami resmen ustu kapalida olsa aciklamam ve sanirim sozlerime guvenilmemesi; seytanlarla savaslarim ve ibadetlerimin manevi dunyamda bana kazandirdiklari ozellikler (ki bu ozellikleri farkediyorumda forumdakiler bilmem kac tane zikir cekerek kazaniyorlar? Ki orasida mechul aslinda) hepsi bu kadar acikken hala yanlis yolda olmam dusunulmesi gercekten cok uzucu. Napalim vermeyince mabud neylesin mahmut. yani yapcak bir sey yok. Gercekten din konusunda her seyi kuran ve sunnet cercevesinde ince eleyip sik dokuyan biri olarak nasil olurda ille islami kurandan ogrenilmesi gerektigi durmadan bana karsi soylenebilir? Benim cok sukur ki Allah ima sukurler olsun cocuklugumdan beri dini temelim gercekten guzel saglam oturmus biri olarak zaten kurana karsi bir sey gorswm direk tiksinen birisiyim. Israrla ayni kelimeleri ve cumleleri duymam benimle alay ettiginiz dusuncesini ister istemez aklima getiriyor. Karsimda sanki su operatorlerde olan otomesaj sistemi varmis gibi. Gercekten cok uzuldum ve sinirlerim bozuldu. Samimi aciklamalar yaptim, karsi cevaplar boyle olmasina ragmen sesimi cikarmadim. Ama yasadiklarimin boyle dikkate alinmamasida gercekten icler acisi. Zaten ben hayal gordum cok yanlis yoldayim ki seytan zaten cani skıldigi icin benle ugrasti o kadar. Bakin hic olmadigi kadar seytanin vesveselerini o zamam duydum ve gordum neden acaba. Bu cok dogru bir yoldur. Tasavvuftur. Buna disardan din kuran disi diye gormek insallah bzim imanimiza zarar vermiyordur. Tabikide ille olmasi gereken bir sey degil. (Ama hic degilse arstirilip dogru bilinmesi, uygulanmasa bile dogru bilinmesi gerekir.) Ama bu dunyaya Allah in sevgisini ve rizasini dusunen insanlar icin bence olmasi gereken bir sey. Dinen manevi dunyamda yasadigim seyler kadar huzur verici boyle guzel seyler yasamadim ben hic. Ama bunlari umursamayip gormezden gelip ve inanmayip size kalmis. Yuzyillardir sure gelen ve dinin cok guzel yasandigi zamanlardan biri olan osmanlida bile padiasahlara kadar herkes bu tassavvuf yolunda ilerlemistir. Oturdugumuz yerden konusmak arastirmak bilgu edinmek baskadir tecrube edinmek yasamak baskadir. Ben sadece dogru yolu bulmak umuduyla ve amaciyla gittim bu yola. Ve bir cok sey yasadim. Yasadilarim bana yeter. Ve ozentilik reklamcilik konusunda bir kez daha beni uyarmayin. Ortada boyle bir sey yok. Ozentilik konusunda da dedigim gibi buyu huddam gibi isler bu sayfada daha on planda "bilgi vermek" adi altinda olsa bile bunlar varken benim yazdikarima bir sey soylenemez bu konuda. Bunlar dini bilgi adi altinda yazilan yazilardir. Saygi cercevesi iceeisinde kaldiginiz icin tesekkur ederim. Ben boyleyim malesef insanlarin ustune cok gidiyorum. Umarim sinirlerinizi fazla zorlamamisimdir :D benim icin ciddi bir konu olinca cok ciddilesiyorum ister istemez.

Gaflet,bu sitede yazılan her kelimeyi dikkatle okuyup öyler cevap veririm,şimdiye kadar hiç kimseye ezberden okumadan mesaj yazmadım...... Sizin mesajlarınızı da herşeye rağmen okudum...Zira konuşma dilini yazma dili olarak kullanan,düşünceleri ve kafası karışık,sürekli aynı fikri farklı cümlelerle anlatmaya çalışan bir üslubunuz var, Mesajlarınız oldukça uzun ama özentisiz,sadece karşı olmak için karşı çıkılmış yani bir mantık çerçevesinde ele alınmadan gelişigüzel yazılmış mesajlar.... Zira karşı çıktığınız konuyu bilimsel olarak açıklayacak birikiminiz yok, ama o konuya karşı olmanız gerektiğine inandırılmış ya da inanmışsınız..... Kimlerle nasıl savaştığınızı bilemem,belki bazı sorunlarınız olabilir.... Belki de o sorunları kendinize rehber edindiğiniz kişilerin yanlış yönlendirmeleri nedeniyle yaşamışsınızdır.... O uzun uzun yazdığınız ama içi bomboş olan mesajlarınıza yanıt verip vermemeyi samimi olarak çok düşündüm,ama dünyaya aynı perspektiften bakamıyacağımız için boşa bir çaba harcıyacağıma kanaat getirdim.... Unutmayın ki;sizin günahlarınızdan ben;benim günahlarımdan da siz sorumlu olmayacağınız gibi;sizin ibadetleriniz ve inançlarınız sadece sizi bağlar....