Bu Yazıyı yazıp yazmamayı çok düşündüm. İsteğim o dur ki kavramın adı ne olursa olsun. Yerinde kullanalalım. Kullandığımız kavram manasını bulsun. Konu başlığından da anlaşılacağı gibi ŞİRK İslamı literatürde Allah cc a eş koşma. Ve en büyük günah. Yazıya başlarken de bişeyi itiraf etmek durumundayım. Ben bu konu benim gibi aciz insanın konuşacağı en son konu. Lakin görüyorum ki sevdiğim değer verdiğim insanlar bu kavramlar üzerinden Genel Başkanımıza kadar yakışık almayacak ifadeler kullanıyorlar. Bu sebeptendirki. Kendimden bişey koymadan kaynağından yazmaya çalışacağım. Rabbim muaffak kılsın inşaallah. Şirk en büyük günah bunu demiştik. Yani birisine Sen allah sın dersek bu şirk oluyor. Buda Rabbimin af etmediği bir. Günah. İşin boyutlarını tam manası ile öğrenebilmek için. Profesör Doktor Haydar BAŞ ın Makalat isimli eserinde Rabıta ve tefekkür babında konu gayet güzel net olarak anlatılmış. Bir insan allahın varlığını birliğini ret ederek birisine uluhiyet arzederse yani ölümsüzlük veya ilahlık kesp ederse şirk e düşmüş olur. Lakin yine bir müslüman kelime i Tevhid i Okuduktan yani iman esaslarını kabul ettikten sonra.( Allah cc varlığını birliğini kitaplarını meleklerini peygamberlerini……..) Yağmuru yy yağdıran buluttur. Dünyayı aydınlatan güneştir. Otu bitiren topraktır. X Şahsı ölümsüzdür, X şahsı çok büyük insandır demek şirk olmaz. Eğer arkadaşlarımın beyan ettiği hususları şirk kabul edersek, Şirk kavramına iftira etmiş oluruz. Peki yer yüzünde arkadaşlarımın söylediği gibi şirk günahına düşen insan yokmudur.? El cevap evet vardır. Yok diyemeyiz. Ama o sadece o insanı bağlar. Düştüğü büyük günah çukuru. Ne müslümanın nede islamın sorunudur. Arkadaşlarımın mantığı ile konuya bakarsak. Bugün içinde bulunduğumuz tasavvuf oluşumunun temeli olan rabıta ve tefekkür en büyük şirk olurki. Bu konu kökten yanlışa götürür. Ne kadar açıklarsam açıklayayım. Konuyu tam ortaya koyabilecek ilmim yoktur. Bu manada bu kadarla kifayet edelim Saygılarımla……