Hz Vahşi

Bu konu Aşık:( tarafından 10 sene önce açıldı, 533 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
Aşık:(
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 42
Yanıt Sayısı: 213
10 sene önce

Vahşi’nin Hz.Vahşi Oluşu…

Vahşî, Hz. Hamza’nın Bedir savaşında öldürdüğü Tuayme’nin kardeşinin oğlu olan Cübeyr bin Mutim’in kölesi idi. Habeşli olduğu için, el ile ok ve mızrak atmakta usta idi. Uhud savaşında, Cübeyr buna demişti ki:

Hamza’yı öldürürsen seni azat ederim!
Daha o zamanlar müslüman olmakla şereflenmemiş olan Ebu Süfyan’ın hanımı Hind de, babasının ve amcasının intikamı için, Vahşî’ye mükâfat vâd etmişti.


Vahşî, Uhud’da taş arkasına pusuya girip, yalnız Hz. Hamza’yı gözetirdi. Hz. Hamza sekiz kâfiri öldürüp, saldırırken, Vahşî mızrağını atarak, onu şehit etti. Sonra, gidip durumu Hind’e haber verdi. Hind sevinip üzerindeki zinetlerin hepsini Vahşî’ye verdi. Daha da vereceğini söyledi.
Fahr-i kainat efendimizin en acılı günlerinden biri hiç kuşkusuz “Uhud Savaşı” günüydü! Birçok ashabı ile beraber çok sevdiği amcası Hz. Hamza o gün şehit olmuştu.HEM DE NE ŞEHİT!! Uzuvları kesilmiş, ciğerleri çıkarılmış bir şehit!! Efendimiz (s.a.v) o gün öyle bir acı yaşamıştı ki; ne zaman uhud gününü ansa, ölmek için güzel bir gündü buyururdu!!
Uhud savaşı bitmiş herkes evine dönmüştü. Efendimiz (s.a.v) Medine’ye girdiği zaman her yerden feryatlar yükseliyordu. Her eve ateş düşmüştü.Efendimiz (s.a.v) Hz. Hamza’nın evine gelince hıçkırıklarla ağlamaya başladı ve şöyle buyurdu:
’’Her şehidin ağlayanı var ama, benim amcamın hiç ağlayanı yok!..”
Rasulullah’ın ağlamasını ve bu sözlerini duyan sahabe-i kiram kendi şehitlerine ağlamayı bırakıp Hz. Hamza’nın evine koştular ve Rasulullah’ın (s.a.v) acısını paylaştılar. işte bugünün, bu acının mimarlarından biri de Hz. vahşi’ydi..

Uhud savaşında Peygamberimiz birkaç kâfire bedduâ etmişti. “Vahşî’ye niçin lanet etmiyorsun” dediklerinde, buyurdu ki:

Mirac’da, Hamza ile Vahşî’yi kolkola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm.

Hicretin sekizinci yılında, Mekke fethedildiği gün, Vahşî, Mekke’den kaçtı. Bir zaman uzak yerlerde kaldı. Sonra pişman olup, Medine’de mescide gelip, selam verdi. Resulullah efendimiz selamını aldı. Vahşî dedi ki:

– Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günah işlese, sonra pişman olup temiz iman etse, Resulullahı canından çok seven biri olarak, huzuruna gelse, bunun cezası nedir?

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

– İman eden, pişman olan affolur. Bizim kardeşimiz olur.

– Ya Resulallah! Ben iman ettim. Pişman oldum. Allahü teâlâyı ve Onun Resulünü herşeyden çok seviyorum. Ben Vahşî’yim.

Resulullah efendimiz, Vahşî adını işitince, Hz. Hamza’nın şehit edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı.

Vahşî, öldürüleceğini anlayarak kapıya yürüdü. Eshab-ı kiram kılıçlarına sarılmış, işaret bekliyordu. Vahşî,

“Son nefesimi alıyorum” derken,

Herkes, “Öldürün!” emrini beklerken, Resulullah efendimiz buyurdu ki:

– Kardeşinizi çağırınız!

Kardeş sözünü işitince, saygı ile çağırdılar. Peygamber efendimiz Vahşî’ye, “affolunduğunu” müjdeleyerek buyurdu ki:

– Fakat, seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum.

Hz.Vahşi müslüman olmuştu ama peygamber efendimizle yüz yüze gelemiyordu… Amcasını şehit etmişti. Nasıl bakardı yüzüne! Mahcup, başı önünde yaşadı.
Öyle bir amel işlemem lazım ki beni affetsin, yüzüne bakabilsem derdi…

Ve bir gün peygamber olduğunu iddia eden Müseyleme adında birine karşı savaşa çıkılıyordu… Vahşi(r.a.) ”onu ben öldürmeliyim böylece Resulullah’ a karşı mahçupluğum kalmaz ”diye düşünüyordu… Bu savaş çıktığında Peygamberimiz(s.a.v.)vefat etmişti…

Nihayet sefere çıkılmıştı. Hiç kimsenin yaklaşamadığı Müseyleme’ye Vahşi çok yaklaşmıştı…

Sahabeler ‘Vahşi biraz geri gel’ diyorlardı… Ama Vahşi Onu öldürmeye kararlıydı…
Müseyleme’ye bir hayli yaklaştı ve mızrağını fırlattı… Müseyleme bir anda yere düştü…
Hz.Vahşi sevinmeye başladı;
Vurdum Onu…Vurdum onu…artık peygamberimi görebilecem…o gül yüzü görebilecem diye seviniyordu…
Bir anda ; ‘gördüm onu ’ diye haykırıp yere düştü…

Sahabeler başına toplandılar ‘kimi gördün, Vahşi’ diyorlardı…
Vahşi de ses yok…
Bir zaman sonra vahşi kendine geldi ve koşmaya başladı… Bir yandan da ‘gördüm onu o gül yüzü gördüm’ diye haykırıyordu… Sahabelerde arkasından koşuyor ‘nereye ya Vahşi’ diyorlardı…

Bir an durdu…

‘Peygamberimizi gördüm …O gül yüzü gördüm…yanında da…yanında da amcası Hamza vardı…bana tebessüm ettiler..beni affetmiş ‘dedi…

Koşup Medine’ye gitmek istiyordu… bir an önce kabrine gitmek istiyordu…hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve Medine’ye koşuyordu…

Evet gelmişti artık kabrin önüne… içeri girdi ve ‘artık o gül yüze bakabileceğimdedi..
Ağlıyordu… hemde ne ağlama…arkadaşları onu yalnız bırakmışlardı…

Şimdi bide bunu dinleyin
http://www.youtube.com/watch?v=EdwM2EWv-3g

Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
10 sene önce
Allah razi olsun emegine saglik tesekkürler
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23561 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye eleanore3659
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)