Şah-ı Nakşibendi Bahaeddin-i Buhari Hazretleri

Bu konu camuro tarafından 8 sene önce açıldı, 582 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
camuro
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 455
Yanıt Sayısı: 571
8 sene önce

İlk Günden Aşık Oldum Bahaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” Hazretlerinin bir talebesi naklediyor: Ben Semerkant’ta iken, Behaeddin-i Buhari hazretlerinin “büyük bir Velî” olduğunu işittim bir dostumdan. O anda sevgisi yer etti kalbimde. Onu görmek için Buhara’ya gittim. Annem, harçlık olarak “dört altın” dikmişti gömleğime. Buhara’ya varıp, o büyük Velinin sohbetiyle şereflendim. İlk günden âşık oldum kendisine. Beni de talebeliğe kabul etmesini çok istiyor, ama söylemeye cesaret edemiyordum. Nihayet kendisi çağırdı beni yanına. Kulağıma eğilip: – İsteğini yaparız, ama altın vermen lazım, buyurdu. – Ben fakir biriyim, bende altın ne arasın, dedim. Gülümseyerek: – Dört altının varken, yok diyorsun, buyurdu. Çok utanmıştım. Mecburen o “dört altın”ı söküp arzettim kendisine. Onları alıp, uzattı bir çocuğa. Fakat istemedi çocuk. Hatta yüzünü buruşturdu. Ben ise sevinmiştim almadığına. Bir gün, bir köye gidilmişti. Orada bir fırsatını bulup: – Beni ne zaman talebeliğe kabul edeceksiniz efendim? diye sordum. O zaman o “dört altın”ı isteyip, köyün çocuklarından birine verdi. Fakat o da reddetti altınları. Ben ise sevinmiştim yine. Ben, bu olanlardan birşeyler sezdim. Zira kalbimde “altın sevgisi” vardı hâlâ. Belki de bunun için kabul etmiyordu. O anda büyük Veli bana bakıp: – Evet öyledir. Kalbte altın sevgisi, bu yolda bulunmaya manidir, buyurdu. “Ben bundan kurtulmak istiyorum” diye düşünürken, bir nazar etti bana. İşte ne olduysa o anda oldu. “Altın sevgisi” çıktı kalbimden. Yerine “Allah sevgisi” doldu. Ve o zaman talebeliğe kabul edildim. Beni Hatırından Çıkarma Bahaeddin-i Buhari Hazretleri (kuddise sirruhu) bir gün sevdiği bir talebesine: – Evladım, her zaman beni yad et, hatırından hiç çıkarma, buyurdu. O talebe anlatıyor: ****mın bu emri mucibinde, Onu unutmamaya çalışırdım. Bir sene, babamla Hac yoluna çıkmış ve Hirat’a ulaşmıştık. Oranın meraklı yerlerini gezerken, bir an için unuttum ****mı.Unutmamla birlikte, bütün güzel hallerim gitti. Sanki feyz kesilmişti. Kendimi, kupkuru bir odun gibi hissettim. Ne aşk kaldı kalbimde, ne de sevgi. Babam bunun farkına varıp:– İstersen seni başka bir Veli’ye götüreyim, dedi.– Hayır, olmaz dedim. Bu hâl, benim bir kabahatimden oldu.– Ne kabahati oğlum? – Ben ****mdan gafil oldum. Bu yüzden bunlar oldu. Haccımızı yapıp dönünce, ****mın huzuruna vardım. Beni görür görmez:– Ey oğlum! Hirat’ta, beni unuttun. Gerçi biz kasıtsız yapılan kusurları görmeyiz. Ama dostu unutmak, dostluğa sığar mı?Seven, hiç sevdiğini unutur mu? buyurdu. Ve ilave etti: – O Veli’ye gitseydin, hiç faydası olmazdı. Çünkü sen, bu menba’dan feyz alıyorsun. Benim talebelerim, benim oğlum gibidirler. Başkasının, onlara tasarruf haddi yoktur.

ezgilim
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 2206
8 sene önce
< seven, hiç sevdiğini unutur mu? > eline sağlık camuro..güzel bilgilendirme.
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23561 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye eleanore3659
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)