Teslimiyet Sırrı

Bu konu apolat tarafından 11 sene önce açıldı, 751 kere okundu ve 4 Cevap verildi.
apolat
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 29
Yanıt Sayısı: 188
11 sene önce

[INDENT]“.. onlar, namazlarında huşû içinde(kalbi ve bedeniyle tam teslimiyet halinde)dirler.(Mü’minun 2) Teslimiyet; teslim olma, kendini tamamen verme anlamlarına gelir. İslam, Allah’a teslimiyettir. Müslüman İslam’ın her şeyine teslim olan, bütün kurallarını kabul eden demektir. Bir Müslüman İslam’ın her hangi bir hükmünden, kuralından uzaklaşıyor, onu kabul etmiyorsa, gerekçesi ne olursa olsun İslam’dan uzaklaşmış, İslam’a teslim olmamış olur. İmanı, doğru din kuralları ile düzenlenmiş hiçbir Müslüman, islamın temel hükümlerini göz ardı ederek herhangi bir davranışta bulunamaz.İslam’a teslim olmuş bir Müslüman’ın bütün referansı İslam olmalıdır. ‘Ben İslâm’a inanıyorum, ama şu veya bu işlerimde İslam’ı referans almıyorum diyen, hem dini hem ruhi kişiliğini ve hayatın kendisini bir bütün halinde tutamaz, parçalar. ‘Allah hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.’ Bir Müslüman, ‘Ben bu şartlarda sadece şu kadarını yapabilirim.’ demeye hakkı vardır. Ama yapamadıklarını İslam’dan saymak şartıyla. Kur’an ayetlerini defalarca okumamıza rağmen etkilenmiyoruz. Sadece dilimiz zikrediyor. Tam bir teslimiyet olmadığı için, beyhude yaşamış gibi oluyoruz maalesef. İmanın 6 şartından biri olan kadere iman eden ve teslim olan bir insan Allah-u Teâlâ’dan gelen her hadisenin güzel olduğuna itikat eder, ömrünü sevinç, sürur ve inşirah ile geçirir. Kederi atar, sefayı bulur. Kader, her şeyiyle güzeldir. Perde arkasını görebildiğimiz oranda anlıyoruz bunu. Madem ilahi takdirin sırlarını anlamaktan aciziz, şu halde Allah’a teslim olalım. Peki, mensubu olduğumuz dinimize, Allah’a, Hz. Peygambere(a.s.m.), bulunduğumuz dini cemaate teslimiyetlerimiz nasıl olmalı? İlk örneğimiz, en mükemmel insan olan Peygamberimiz (sav)’le ilgili olarak. Kur’an’da anlatılan, hicret esnasında Hz. Ebu Bekir(r.a.) ile sığındıkları mağarada, müşrikler mağaranın ağzına kadar geldikleri, eğildikleri anda görülebilecek bir halde iken yaşanan olayda O’nun(sav) tevekkülü ve Allah’a teslimiyeti açıkça görülmektedir. Ayette geçtiği şekilde şöyle bildirilmektedir: “.. ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: “Hüzne kapılma(Korkma), elbette Allah bizimle beraberdir.” Peygamberimiz(asm)’ın ikinci bir teslimiyet örneği;” ..bir gün, bir ağacın altında istirahat ediyordu. Cesur bir düşman, O’nun yanına kadar sokuldu ve kılıcını kaldırdı, tam vuracaktı ki Allah Resulü gözlerini açtı. Bu cüretkâr adam Allah Resulü’ne: “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” dedi. Efendimiz(asm) ise, kılını dahi kıpırdatmadan gayet sakin; “Allah (cc)” dedi. Adam, Allah Resulü’nün bu büyüleyici cesaretinden ürperdi ve farkına varmadan elindeki kılıcı yere düşürdü. Bu defa kılıcı Allah Resulü aldı ve aynı soruyu ona sordu. Adamın, aman dilemekten başka çaresi yoktu.” İşte Allah Resulü’ndeki cesaretin ölçüsü ve işte baş döndüren o büyük teslimiyeti! İkinci örnek kişimiz, Peygamber Efendimizin(sav) hicret ve mağara arkadaşı en büyük destekçisi olan Hz. Ebu Bekir ile ilgili teslimiyet örneğidir; “Kureyş müşrikleri, Efendimiz (sav)’in Miracını haber verdiğinde hemen, Hz. Ebu Bekir’in yanına vardılar. Ona:”Ey Ebu Bekir! Senin sahibin hakkındaki şeyden haberin var mı? O, güya, bu gece Beytü’l-Makdis’e varmış! Orada namaz kılmış! Sonra da Mekke’ye dönmüş!?” dediler. Hz. Ebu Bekir: “Siz onun hakkında yalan söylüyorsunuz!” dedi.Müşrikler: “Hayır! Kendisi, şuradaki Mescid’de halka böyle söyledi!” dediler.Hz. Ebu Bekir: “Vallahi, eğer o bunu söyledi ise, muhakkak, doğrudur!” dedi. İşte, teslimiyetin zirve sözü, “..o bunu söyledi ise, muhakkak, doğrudur.” Yani inandığı, bağlandığı kişinin söylediği her söze, yaptığı her harekete inanıp teslim olmak.Teslimiyet örnekleri saymakla bitmiyor. Hz. İbrahim ile Hz. İsmail (as)’in kurban olayındaki teslimiyetleri de zikredilmeden geçilmeyen birer olaydır. Hz. İbrahim tam bir tevhîd insanıydı ve teslimiyet onda zirvede idi. Onun içindir ki “hillet”, ona tahsis edilmiş ve “Allah İbrahim’i dost edinmişti.” mealindeki âyet bu hılleti anlatmaktadır. O(Hz. İbrahim), Cenâb-ı Hakk’ın emirlerinden ne pahasına olursa olsun, zerre kadar inhiraf etmemiş; hatta O’na “evladını kes”, deyince bile, zerre kadar tereddüt geçirmemişti. “Hanımını ve çocuğunu ıssız bir çölde bırak” emri geldiğinde, hemen emri yerine getirmiş. Sonra da arkasına bakmadan çekip gitmişti. Başka bir seferinde o, kendi canıyla imtihan olmuş.. onun için hazırlanan cehennemî bir ateşin içine atılmış; ama zerre kadar endişeye kapılmamıştı.. hatta, bu arada melek gelip de yardım teklifinde bulununca, O Hakk dostu bu teklifi reddetmiş ve “O biliyor ya”, demişti Yine başka bir örnek te İbrahim Hakkı hazretleri, meşhur şiirinde bunun örneğini şöyle belirtmiştir; “Hak şerleri hayreyler/ Zannetme ki gayr eyler/ Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.” “Evet, herkesin bütün saadetleri, bir Rabb-i Rahîme olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pek çok rablere muhtaç olur. Çünkü insan, câmiiyeti itibarıyla bütün eşyaya ihtiyacı ve alâkası vardır. Ve her şeye karşı, hissederek veya etmeyerek, teessürü, elemleri vardır. Bu ise tam cehennem gibi bir hâlettir. Fakat erbab tevehhüm edilen esbab yed-i kudretine bir perde olan Rabb-i Vâhide teslimiyet, firdevsî bir vaziyettir.” Tek bir Rabbe teslimiyet, yani kâinattaki bütün işlerin yapılması, idare edilmesinde irade ve kudret ve ilim sahibi bir terbiye edicisine olması gereken teslimiyet, sanki Cennetteki gibi bir haldir ve öyle olmalıdır. Teslimiyet Allah (c.c)’a şüphesiz bağlanmak, iman etmek değil midir? Yani, teslimiyeti, Kurana ve Resulüne(s.a.v) içimizde ufacık bir şüpheye yer bırakmadan sahip çıkmak ve o yoldan ayrılmamak olarak anlamak gerekir. Rabbimize olan teslimiyeti de en güzel şekilde yaptığımız ibadetlerle gösterebiliriz. Çünkü “Ubudiyette ancak teslimiyet vardır.” Hem dünya hem de ahirette saadete ermenin yolunun da teslimiyetten geçtiğini bilmek gerekir. Nasıl mı? “İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder” Bir şeye inandığın zaman, onun tek birisinden olduğuna inanmak, inandıktan sonra ondan gelen her şeye , her emre , her isteğe teslim olmak gerekir. Teslimiyet sonucu da işlerimizde gereken şertları getirdikten sonra ondan gelene tevekkül etmek gerekir. Bütün bunların sonucunda da o kişi hem dünyada hem de öteki dünyada huzur içinde yaşar. Teslimiyet bir anlamda iftiraya uğrayan idamlık bir kişinin, sehpada sallanırken, cellâda gülmesi gibidir! Teslimiyetin gereklerinden biri olan, “Azami fedakârlık”ta amaç; din-i İslâmı yaymak ve bunu yaparken hiçbir zorluktan kaçınmamak, gerekirse kendini ateşe atmaktır. Teslimiyetin en güzel gösterildiği yollardan biri de ibadettir; “Ubudiyette ancak teslimiyet vardır. Tecrübe, imtihan yoktur. Çünkü seyyid, efendi abdini, hizmetkârını tecrübe ve imtihan edebilir. Fakat, abd seyyidini imtihan etmek salâhiyetinde değildir. Ve keza insan Rabbini, Hâlıkını tecrübe edemez.” Hz. Peygamber(sav), Rabbimizden bize ne getirdi isen “Amenna”, “Duyduk, itaat ettik” deyip, gerçekten tam teslimiyet gösteriyor muyuz? Sahabeler bir hakikati duyduklarında hemen itaat ederlermiş. Bizler ise bir hakikati duyduğumuz vakit, nefsimize ağır geldiği için fetvalar arıyoruz. Cenab-ı Hak hepimizin yardımcısı olsun günahlarla iç içe yasadığımız bu dehşetli, helaket ve felaket asrında teslimiyetimizi ziyade olanlardan eylesin. Evet,“Ben tahmin ediyorum ki, bütün küre-i arzın bu yangınında ve fırtınalarında selamet-i kalbini ve istirahat-ı ruhunu muhafaza eden ve kurtaran yalnız hakikî ehl-i ımân ve ehl-i tevekkül ve rızadır. Hz. İbrahim ve İsmail(as)’in duasında dedikleri gibi;“Rabbimiz! Bizi her şeyiyle Sana teslim olmuş kullar eyle. Neslimizden de Sana itaatkâr bir ümmet yarat.” Âmin. [/INDENT]

zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
11 sene önce
İşte sözün özü...... “Hak şerleri hayreyler/ Zannetme ki gayr eyler/ Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.” Apolat bazı yerlerini düzenlemek zorundaydım...Eline sağlık.....
azbilen1
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 19
11 sene önce
Sayın apolat şu güzel günlerde ihtiyacımız olan nefis bir paylaşım ve hatırlatış olmuş.Allah c.c miyzanınıza koysun.
zeytınn
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 27
Yanıt Sayısı: 645
11 sene önce
Tek bir Rabbe teslimiyet, yani kâinattaki bütün işlerin yapılması, idare edilmesinde irade ve kudret ve ilim sahibi bir terbiye edicisine olması gereken teslimiyet, sanki Cennetteki gibi bir haldir ve öyle olmalıdır. allah razı olsun tam teslimiyet
Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
11 sene önce
Allah razi olsun ilmini arttirsin
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23542 Kayıtlı Üye
  • 16560 Konu
  • 143811 Cevap
  • Son Üye Seo-Ul-Gog
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)