Ashab-ı Kehf Hikayesi

Bu konu Rip Van Winkle tarafından 10 sene önce açıldı, 875 kere okundu ve 2 Cevap verildi.
Rip Van Winkle
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 92
Yanıt Sayısı: 383
10 sene önce

Ashab-ı Kehf’in hikayesi Geleneksel anlamda hikâyeye göre Ashab-ı Kehf denilen gençler, bugün yeri konusunda çeşitli rivayetler bulunan Efsus (Efes) şehrinde yaşıyorlardı. Bunlardan altısı sarayda görevli, hükümdara yakın kimselerdi ve hükümdarın müşavere heyetindeydiler. Onun sağında ve solunda bulunurlardı. Sağındakiler Yemliha, Mekselina ve Mislina idi. Bunlara “Ashab-ı Yemin” denmiştir. Hükümdarın solunda bulunanlar ise, Mernuş, Debernuş ve Şazenuş’tur. Bunlara da “Ashab-ı Yesar” denmiştir. Hükümdarın Roma imparatorlarından Diocletian (284 – 305) (Gaius Aurelius Valerius Diocletianus) olduğu ya da Domitianus (271-272) veya Decius (249-251) olduğu düşünülmektedir. İmparatorun putperest olduğu, putperestliği kabul etmeyen bazı insanları yakalatıp öldürtüğü ve bir ihbar üzerine saraydaki putperest olmayan gençlerin durumlarını öğrendiği anlatılır. Anlatıldığına göre hükümdar Onları çağırıp tehdit etti, onlar inançlarından ayrılmak istemediler, aksine Dokyanus’u inançlarına davet ettiler. Hükümdar onların eski günlerine dönmeleri için zaman tanıdı. Gençler de inançlarını korumak için şehre yakın bir dağ yönüne gittiler. Yolda giderken Kefeştetayyuş ismindeki bir çoban onların inancına katıldı ve yedincileri oldu. Çobanın köpeği Kıtmir de onlara katılıp, arkalarından takip etti. Dağa yaklaştıklarında çobanın gösterdiği bir mağaraya girdiler. Mağarada dua ederek merhamet dilediler. Kur’an’daki Kehf suresinin 10. ayetinde bu kişilerin duaları anlatılır. Hikâyenin devamına göre hükümdar Efsûs (Efes)’a gelip, onları sorar. Kaçtıklarını haber alıp saklandıkları mağrayı öğrenince adamlarıyla mağaraya gider ve mağaranın ağzını onları öldürmek maksadıyla kapattırır. İnanca göre gençler ölmez, yüzyıllar boyunca uyumaya devam ederler. Sonunda ise ilahi bir şekilde uyandırırlar. Ne kadar süre kaldıkları tam olarak bilinmemekle birlikte Kehf suresine göre süre 309 senedir.[2] Ashab-ı Kehfin uyandıklarında geçmiş olan zamanın farkında olmadıkları belirtilir. Bunlar şehre gidip yiyecek getirecek kimsenin (Yemliha’nın) kılık değiştirerek halini kimseye bildirmeden gidip gelmesini uygun görürler. Yemliha, bunu kabul edip şehre geldiğinde çok değişmiş bir şehir bulur. Farklı yorumları mevcut olan bir hadiseyle bu kişi geçen zamanın farkına varır ve o zamanın hükümdarının yanına götürülür. İnanca göre bu hükümdar gençlerin dinindendir. Başlarından geçenleri hükümdara anlatır. Daha sonra gidip arkadaşlarına haber verir. Daha sonra tekrar hepsi uykuya dalarlar. İslamiyette Ashab-ı Kehf Mağara arkadaşları manasına gelen, Ashab-ı Kehf efsanesinden Kur’anda Kehf Suresi’nin 9 ile 26. ayetleri arasında bahsedilir. 25. ayette “300 yıl kalıp 9 yıl arttırdılar” cümlesi farklı yorumlara sebep olmuştur. 300 yıl güneş yılı olarak nitlendirimiş ve arttırılan 9 yılın ise 300 güneş yılının dengi olan ay takvimine göre 309 yılına gönderme olarak belirtildiği iddia edilmiştir.[4] Uygur otonom bölgesinde Mağara ve Eklentileri, Uygur müslümanlarına göre kehf suresinde anlatılan mağaradır. Bazıları sahabelerden Ali’nin, Ashab-ı Kehf’e gittiklerini ve Ashab-ı Kehf’in uykudan uyanıp onları gördüklerini ileri sürmüştür. Ayrıca bu söylenceye İslam peygamber Muhammed’e iman ettiklerini bildirip selâm gönderip dua istedikleri de eklenir. Bunların dışında bazı kişiler Ashab-ı Kehf’in Mehdi geldiğinde uyanıp ona katılacağını ileri sürmüştür. Kur’an’da bu yorumları destekleyen bir ifade yoktur. Kur’an’da bahsi geçen âyetler Kehf Suresi’nde konu şu şekilde geçmektedir:[5] Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi. Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını kapattık. Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri süreyi daha iyi hesap ettiğini bilelim. ……………. (İçlerinden biri şöyle dedi:) “Mademki onlardan ve Allah’tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın.” (Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. ……. Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın. Biz onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde iki kolunu uzatmış (yatmakta idi). Onları görseydin, mutlaka onlardan yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı. Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız?” dedi. “Bir gün ya da bir günden az” dediler. Şöyle dediler: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise ondan size bir rızık getirsin. Ayrıca, çok nazik davransın ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin.” ……… “……..Hani onlar aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. “Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir.” dediler. Duruma hakim olanlar ise, “Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız.” dediler. Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir.” diyecekler. Yine, “Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir.” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” De ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. …………. Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler. (18 : 9 – 25) Hristiyanlık’ta “Yedi Uyurlar” efsanesi(Ashabı Kehf Hristiyanlığa Yedi Uyurlar Olarak Geçmiştir) Bu efsane Hristiyanlık’ta “yeniden dirilme” inancının kanıtı olarak gösterilmektedir. Hristiyan betimlerinde 7 kişi ve 1 de kopekleri kıtmir olarak tasvir edilmişlerdir.[3] Yedi Uyurları tasvir eden bir Orta Çağ el yazması. Efsane’ye göre 250 yılları civarında Dakyus (Dakyanus veya Decius) adlı bir kral’ın yönettiği putperest bir ülkede 6 genç Hristiyalık’la suçlanır. İnançlarını değiştirmeleri için bir süre verilir fakat onlar dünyevi eşyalarını bırakıp dağa ibadet etmeye giderken dağdakı çoban ve köpeği kıtmir de onlara katılır. Putperestliğe karşı bu tavrı gören kral öldürülmelerini emreder. Gençler ve köpekleri mağaraya sığınırlar. Kral mağaranın girişine duvar örülmesini emreder. Yedi Uyurlar yıllarca burada kalırlar. Uzun yıllar sonra, (genelde 379-390 yılları) ağıl yapmak isteyen bir çiftçi mağara girişini açar ve Yedi Uyurlar’la karşılaşır. Şehir’de haçlı bir sürü bina görüp hayrete düşerler. Dakyus zamanında kalan altınları harcamaya çalıştıkları zaman Psikopos’un karşısına çıkarılırlar. Hikâyelerini dinleyen psikopos bunun bir mucize olduğunu söyler. Bunlar Hristiyanlıkta Malta, Malchus, Martinianus, Dionysius, Joannes, Serapion ve Constantinus adındaki azizlerdir. Başka kaynaklar başka isimler verir. Efsanenin bu sürümü ise Kuran’da ki Kehf suresinde(18. sure) anlatılanlara benzemektedir. Bahsi geçen kişiler Philedelphia (Bugün Ürdün’deki Amman şehri) şehrinin soylularıdır. Liderleri Maximillian (Yemliha), o sırada şehri ziyaret eden Roma İmparatoru “Haderanius” (Hadrian)’a başkaldırır ve put tanrıları ret ederek sadece Nuh’un, Musa’nun, İbrahim’in ve İsa’nın Tanrı’sının tapılmaya değer olduğunu söyler. İmparator idam edilmelerini emreder. Kapatıldıkları zindandan kaçarlar ve sığınacakları bir mağara bulurlar. Yedisi ve bir köpek (Kıtmir) mağarada uyuya kalırlar. Bu mağaraya gelen askerler şaşkınlık içinde geri dönerler. Bunun üzerine komutanları mağara girişinin taş ve harçla kapatılmasını emreder. Yedi kâfir’in burada ölüme terkedildiklerini anlatan bir levha bırakarak giderler. 300 yıl kadar sonra uyandıklarında, Maximillian’ı şehre yiyecek almak üzere gönderirler. 300 sene önceki paradan şüphelenen fırıncı onun bir hazine bulduğunu zanneder ve bunu kendisiyle paylaşmazsa onu ele vereceğini söyler. Askerler gelir Maximillian’ı yetkililere götürürler. Yetkililer ilk önce ona inanmasalar da daha sonra ikna olurlar ve bunu bir mucize sayarlar. Efsanenin birkaç değişik sürümü bulunmaktadır. Bunlardan birinde kaçan beş genç vardır, yolda bir çoban ve çobanın Kıtmir adındaki köpeği de bu beş gence katılır. Çoban onları saklanmak üzere bu mağaraya götürür. Başka bir sürümde ise çoban bu yedi genç ve köpeğin bulunduğu mağaranın yerini kralın askerlerine göstermiştir.

Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
10 sene önce
emegine saglik rip güzelmis tesekkürler bende filmine bakmistim
Rip Van Winkle
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 92
Yanıt Sayısı: 383
10 sene önce
Sağol Hun umarım herkes bu olayı öğrenir...Filmini bir ara izlemeyi düşünüyorum :)
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23542 Kayıtlı Üye
  • 16560 Konu
  • 143811 Cevap
  • Son Üye Seo-Ul-Gog
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)