İftira

Bu konu aysima tarafından 11 sene önce açıldı, 533 kere okundu ve 3 Cevap verildi.
aysima
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 677
11 sene önce

Hiçbir Müslüman iftira edilmeyi hak etmemiştir. İftira atmak düpedüz yalancılıktır, büyük günahlardandır ve haramdır….

1- İftiracı iftirası sebebiyle haram işlemiştir. Günahkâr olmuştur.

2- Müslümanlar arasında Allah’ın görmek istediği uhuvveti, sevgiyi, muhabbeti, saygıyı, güveni, huzuru, neşeyi ve barışı bozarak, şeytana habis ve iğrenç işinde kolaylık sağlamıştır.

3- Kendisini Allah’ın rıza dairesinden uzaklaştırmış, Allah’ın lânetine yaklaştırmıştır.

4- Yalan söylemiştir. Tarafları aldatmıştır. Yalanı ortaya çıktığında kendisi insanlara mahcup olmaktan kurtulamayacaktır.

5- İftira attığı kişiyle helâlleşmezse cezasını mutlaka görecektir. Dünyada bir gün kendisi de attığı iftira kadar şeni’ bir iftiraya mahkûm olur. Âhirette de Allah’ın sorgusuna ve cezasına mahkûm olur.

Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Kötülüğü aklından bile geçirmeyen iffetli mü’min kadınlara iftirâ edenler, muhakkak ki, dünyada da, âhirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için pek büyük bir azap da vardır. O gün onların dilleri, elleri ve ayakları onların işlediklerini anlatıp aleyhlerinde şahitlik edeceklerdir. Allah hak ettikleri cezayı o gün onlara tamam olarak verecek; onlar da, Allah’ın apaçık hak olduğunu ve hak ve adaletle hükmettiğini bileceklerdir.”1 Devam eden âyette ise: “O temiz kadın ve erkekler, iftiracıların yakıştırdıkları şeyden uzaktır. Onlar için günahlarından bağışlanma ve Cennette bol rızk vardır”2 buyrulmuştur.

İftiraya uğrayan kişinin uğradığı kayıplara gelince:

1- İftiraya uğrayan kişinin Allah nezdinde kaybı yoktur. Bilâkis kazancı vardır. Cenâb-ı Hak: “Böyle imtihanlar sizin sevaba erişmeniz için birer vesile teşkil eder”3 buyurmuştur. Meselâ iftiraya uğradığı halde sabreder, kardeşlik hukukunu, uhuvveti ve toplum huzurunu bozucu taşkınlıklardan kendini alıkoyar ve iftira atmaktan da, iftiraya uğramaktan da Allah’a sığınırsa sevabını katlamış olur.

Ayrıca iftira atan kişiye, günahının birçoğunu da yüklemiştir. Halk arasında iftira fiili bu açıdan “günah alma” olarak bilinir ve bu doğrudur. İftiraya uğrayan kişi eğer suçsuz ise, mahşerde Allah’ın adaleti gereği ya iftiracının sevaplarından alır, ya da eğer iftiracının sevabı kalmamışsa kendi günahlarını ona yükler. Peygamber Efendimiz (asm) mahşerde böyle kaybeden kişileri “gerçek müflis” olarak nitelemiştir.4

2- İftiraya uğrayan kişi, insanlar nezdinde durum açıklığa kavuşuncaya kadar suçlanabilir. Fakat bu süreci Allah’a sığınarak geçirir ve hiç kimseye ne eliyle, ne diliyle zarar vermez ise, Allah nezdinde kazanan yine kendisi olur. Hazret-i Âişe Validemiz (ra) iftiraya uğradığında, gerek Hazret-i Âişe (ra), gerekse Sevgili Peygamberimiz (asm) sadece Allah’a sığındılar, hiç kimseye dil uzatmadılar.5

İftiranın izalesi, telâfisi, tövbesi var elbet. Tövbesi olduğuna göre, iftira günahından arınmak da mümkün demektir. Kısaca özetlemek gerekirse:

1- İftira attığın aynı kişilerin yanında, iftiraya uğrayan kişiyi tebrie etmek, yani günahsız ve masum olduğunu ilân etmek,

2- İftira ile kişilere maddî zarar verilmişse bunu tazmin etmek, yani ödemek,

3- İftiraya uğrayan kişi ile helâlleşmek,

4- İftira günahından dolayı Allah’a tövbe etmek ve bir daha hiç kimseye iftira atmamak.

Dipnotlar:

1- Nûr Sûresi: 23-25;

2- Nûr Sûresi: 26;

3- Nûr Sûresi: 11;

4- Riyâzü’s-Sâlihîn, s. 195;

5- Buhârî, 8/1151;
[RIGHT]alıntı[/RIGHT]

aysima
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 677
11 sene önce
Hz. Aişe'nin Uğradığı İftira Âise 14-15 yaslarinda iken Benu Mustalik (Müreysi') gazâsina Resulullah'la beraber katildi. Gazâ dönüsü tuvalet için geride kalmasi yüzünden iftiraya ugradi; savasa ganimet için katilan münafiklar Hz. Âise'nin, gecikmesi sebebiyle, kâfilenin ardindan yaninda Ashabtan Safvan ile birlikte geldigini görünce bunu kötü sözlerle ve çirkin bir sekilde yorumladilar. Yolda bu dedikodulara bazi müslümanlar da karisinca Hz. Âise çok üzüldü; Medine'ye gelince hastalandi. iftira, dedikodu etrafa yayilmisti. Atesi yükselerek yataga düstü. Bu arada kendisini fazla aramayan Rasûlullah'tan izin isteyerek babasi Ebû Bekir'in evine gitti. Orada bir müddet kaldi; sabirla bekledi. Bu arada Rasûlullah diger hanimlarina ve sahâbeden en yakinlarina Âise'nin durumunun ne olabilecegini sordu. Hepsi de Hz. Âise'nin temiz ve suçsuz oldugunu söylediler; "Peygamberini fenaliklardan koruyan Cenâb-i Hak, size böyle bir seyi revâ görmez, sabreyleyin" dediler. Aradan bir ay gibi uzun bir zaman geçinceye kadar danismalarini sabirla sürdüren Resulullah, sonunda Hz. Ebû Bekir'in evine ugradi. Hz. Âise'yi, anne, babasi ve sahâbeden bir hanimla aglar buldu: "Ya Âise, senin için bana söyle söyle söylediler. Eger sen, dedikleri gibi degilsen; Allah'u Teâlâ yakinda senin dogrulugunu tasdik eder. Eger bir günah islediysen, tövbe ve istigfar eyle! Allah'u Teâlâ, günahina tövbe edenlerin tövbesini kabul eder. " buyurdular. Resulullah'in mübarek sesini isitince aglamayi kesen Hz. Âise babasina bakip cevap vermesini istedi. Hz. Ebû Bekir ve Âise'nin annesi böyle söylentilere ve dedi-kodu yapanlara sadece sasirdiklarini söylediler. Hz. Âise ise: "Allah'u Teâlâ'ya yemin ederim ki kulaginiza gelen lâflarin hepsi yalandir, iftiradir, Allah biliyor ki benim bir seyden haberim yoktur. Yapmadigim bir seye evet dedigimde kendime iftira etmis olurum. Sabretmek iyidir. Onlarin söyledigi sey için Allah'u Teâlâ'dan yardim bekliyorum." dedi. Günahsiz oldugundan, kalbinin temizligi ile ve kendinden emin olarak bekledi . Bu sirada Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yüzünde vahiy alâmetleri belirdi. Hz. Ebû Bekir, Resulullah'in basinin altina bir yastik koyup üzerine çarsaf örterek beklediler. Vahiy tamamlaninca Resulullah terlemis yüzünü örtünün altindan kaldirarak: "Müjdeler olsun sana ey Âise! Allah'u Teâlâ seni temize çikardi. Senin pak olduguna sahit oldu." deyip Kur'an'daki Nûr Suresinden, o an nazil olunan 10 ayeti okudu. Hz. Ebû Bekir hemen kalkip kizi Âise'yi basindan öptü, "Kalk, Resulullah'a tesekkür et." dedi. Kendisi için ayet inecegini aklindan geçirmeyen Âise saskinlik içinde: "Hayir kalkmam baba vallahi kalkmam. Allah'u Teâlâ'dan baskasina sükretmem. Çünkü Rabbim beni Ayet-i Kerîme ile methetti." dedi. Ama, çok sevindi. iftirada bulunanlar zamanla hakîr ve zelîl oldular. [RIGHT]alıntı[/RIGHT]
hayr
Üyelik Zamanı: 9 sene önce
Konu Sayısı: 15
Yanıt Sayısı: 156
11 sene önce
Yüreğine emeğine sağlık Rabbim razı olsun ve bizleri sabredenlerden kılsın diliyorum varolasın Aysima
mrlcn
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 443
11 sene önce
Allah razı olsun teşekkürler
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)