Fıtır Sadakası

Bu konu SOLAK tarafından 13 sene önce açıldı, 632 kere okundu ve Henüz Cevap Yok.
SOLAK
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 388
Yanıt Sayısı: 2290
13 sene önce

İnsanoğluna dünya ve ahiret saadetini kazanma yollarını sunan İslam dininin beş temel esasından biri de Ramazan orucudur. Dinimizin korumayı amaçladığı beş temel prensip, dinin, nefsin, aklın, malın ve ırzın korunmasıdır (maslahat-ı hamse). İşte bu prensipler ışığında bakıldığında, dinin tüm emir ve yasaklarının bu ilkelere hizmet ettiği görülür. Birey ve toplum açısından pek çok yararın kazanılmasını (celb-i menafi) ve yine, pek çok zararın da ortadan kaldırılmasını (def-i mefasid) sağlayan ibadetlerin iç içe geçtiği bir aydır Ramazan… Hususiyetleri pek çok olan bu ayda şeytanın tuzakları azalmakta, nefs mahrumiyetlerle yüzleşmektedir. ” Ramazan ayı girdiği zaman, cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Ramazanda şeytanlar zincire vurulur.” İftar, sahur, teravih, itikaf, fıtır sadakası, Ramazan sahnesinin, aynı amaca hizmet eden oyuncularıdır. Fıtra veya Türkçemizdeki ismiyle fitre, ‘ yaratılış, tabiat, mizaç, huy ‘ manalarına gelmektedir. Fıtr, ise orucu açmak manasına gelir. Ramazanı idrak edip, Ramazan bayramına kavuşmanın şükrüyle kişinin, kendisi ve velâyeti altındakiler için verdiği vacip bir sadakadır. Fıtra ile kimlerin mükellef olduğu yönünde, mezhepler arasında farklı içtihatlar olmakla birlikte, genelde fitre mükellefiyeti, zekattan ayrı olarak mütalaa edilmiştir. 85 gr. altın ve metaın yıllanması şart değildir. Temel ihtiyaçlarını karşılayabilen, ertesi güne yiyeceği olan her mümin, kendisi ve ailesi için fitre verebilir. Böylelikle, zekat alabilecek bir kimse de fitresini verip, veren taraf olma hissini tadabilir. Fitrenin ne kadar olacağı yönünde de; buğday, arpa, üzüm gibi yiyeceklerden farklı ölçüler öne sürülmektedir. Bununla birlikte, yemin kefaretini izah eden âyette, “….Ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek….” Fitre tayini noktasında fikir vermektedir. Fitre, Ramazan bayramından birkaç gün önce de verileceği gibi, bayramın birinci günü niyet edilerek de verilebilir. Fitre, nefsimizle, dünya hırslarımızla yüzleşme fırsatını bulabileceğimiz bu hususi zamanlarda, âdeta eksiklerimizi giderebileceğimiz ikinci bir fırsattır, diğer bir yönüyle de bu anları yaşattığı için Rabbimize bir şükürdür. Belki de, fitreyi orucu tutsun, tutmasın her mükellefin verebilmesi kuralı, bu Rahmet deryasından herkesin nasip almasını teşvik içindir. Nakit değil de yiyecek olarak verilmesi tercihinde de önemli maslahatlar vardır. Yoksullarla yüz yüze muhatap olmak, onlar için alış veriş yapmak ve yine en zaruri ihtiyaçları olan yiyecekleri, en kısa yoldan ve en kolay şekilde onlara ulaştırmak bu maslahatlar arasında sayılabilir. Böylelikle bayram sevincini yediden yetmişe herkesin yaşaması mümkün olacaktır. Tabi ki burada fitreyi verenin, muhatabı için en uygun seçeneği tayin edebilmesi mümkündür. İhtiyaç sahiplerini ve ihtiyaçlarını takdir ve tespit çeşitli kurum ve kuruluşlara bırakılabilir. Zekatın da, yoksulların durumunun daha yakından hissedilebildiği Ramazan ayında verilmesi tercih edilmektedir. Böylelikle bayram sevinci, şükrü her türlü sosyal sınıfta hissedilecektir. Böylelikle, toplumsal güven ve istikrarın sağlanması yönünde Ramazan bir başlangıç olacaktır. Rahmetten payını alamama korkusuyla hareket eden mümin, yaptığı hayırla karşı tarafı minnet altına almaktan sakınacaktır. ” Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırları boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak, pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah inkar edenleri doğru yola iletmez.” Ramazanla müminler, her alanda muhasebeye çağrılmakta ve bu süreçte sadece Ramazana mahsus bir eğitimden geçmektedirler. Bu öyle bir eğitimdir ki, diğer zamanlardakine benzememektedir. Bu iklimin teneffüsü, tabi ki, diğer zamanlarda da istikametimizi belirleyecektir. Bu noktada Ramazan eğitiminin önemli bir yönünü de mali ibadetler oluşturmaktadır. Kendimize ve içinde yaşadığımız topluma karşı görevlerimizi daha iyi görebileceğimiz bir aydır Ramazan. Ramazanı teneffüs etmenin, bayramı yaşamanın önemli bir basamağı da; ailemize, akrabalarımıza, yoksullara ve her türlü muhtaca bayram sevincini yaşatmaktan geçmektedir. Şairin Harun Reşid’e dediği gibi ” bayram yeni elbiseler giymek değil, cehennemden emin olmaya çalışmaktır

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)