Tüm sosyal yaşamından vaz geçebilecek misin?
Tek cinsiyette, çift cinsiyeti yaşayabilir misin?
Uzun saçlı, memeli, penisli ibn*lerle hem hal olabir misin?
Acıma duygunu yitirebilir misin?
İşkence yapmaktan zevk ve ihtiras duyabilir misin?
En ahlaksız ve namussuz mevzuları, ihtiraslarına dahil edebilir misin?
Beynini çift çekirdek çalıştırabilir misin; birini dinlerken, başka şey düşünebilir misin?
Tüm bunları yapabildikten sonra; tasavvuf denilen pisliğe batmadan, kendi iradeni koyabildiğin kadar yönetebilirsin belki dünyayı… İşte bu, ruhunda cereyan eden zihinsel senkronizayondur.
Tanrı ile güreşmek ve yenilmektir.
Herkesten bu iş olmaz.
Pisliğe bile temiz adam seçerler.
Bunların sonucunda Büyük Ruh’un seni, en çok bilene, iradesiyle kahpeliğe direnebildiği kadar O’na zevk vereceğini düşünmesinden mütevellit, işkence yapacağını bile bile bunu hala ister misin !?
Eee.. Nicedir, bu kadar yakınlaşmadan muradın?
Yakınlığın sonunda işte bu var.
Tarikat denilen şeytanın o bataklığının sonunda bu var.
Bu yok derler tabi.
Bu, sonunda var bu işin.
Son söz “keşke yaratılasaydım / keşke Tanrı ölse”.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.