Anlatımlarımızın, Daha önceki bilgilerin de sizlere VAR’lığın, VAR olma esaslarını, Enerjetik Maddeden oluşan Yapısallıkları, Fiziki Bedenini hal ve gelişimlerini, Enerjetik bedenin hallerini ve ÜST ŞUUR ve FİZİKİ ŞUUR İlişkisini kısmı olarak anlatmıştık…Burada ise, Yaşamımızda sorun olarak gördüğünüz bir çok halin ve etkinin nasıl kendi elinizle oluşmuş durumlar olduğunu anlatmaya çalışacağız..Hiç bir Varlık ÖZ -Yaşam Enerjisi olmadan yaşamını sürdüremez.. Bu Yaşam enerjisi de belli kural ve nizamlarca Küreniz’de var edilmiştir.. CÜZ-Zİ de bunları etkilemek ve kişinin kendini bir yöne sevk etmesi, bilinçli veya bilinçsiz olarak mümkündür.. Düşündüğünüz her an sizlerin Yaşam enerjinize, olumlu veya olumsuz sonuçları içerir.. Sizden kaynaklı bu enerjiyi sevkiniz de etrafınızda ki VAR olanların hallerinde yansıma olarak gerçekleşir.. Bu nedenledir ki Korktuğum başıma geldi denir, oysa bu negatif düşünceniz sizlerin, o enerji kanallarında yolculuğunuz için bir kapıyı aralamaktan ibarettir.. Yaşam enerjini iyi dengeleyen kişi, bunu daha önceki anlatımlarımız da açıkladığımız gibi başarabilirse, hastalığa ve olumsuzluğa başkalarının etkilerine de çok açık olma durumunda dahi azca kapılır.. Günümüz tıbbında, Beyin hücrelerinin öldüğünde tekrar yenilenemediği veya felçli bir kişinin sinirlerinin tekrar oluşturulamayıcağı söylenir..Oysa bu, Kişinin enerjiden oluşmuş bu Alemdeki Algısının sonucundan başka bir şeydeğildir.. Enerji formalarının oluşturduğu sonuç olarak ortaya çıkan Maddi veya anatomik durumları sadece sonuçlarında irdelemek, bu tür izafi olan hatalara insan oğlunun düşmesini sağlar.. İşin ÖZ’ne ve enerjetik hallerine kısmi dahi olarak girildiğinde bunun böyle olmadığı, Öz yaşam enerjisinin kullanılması ile Hem beyni hücrelerin hemde sinir hücrelerinin yeniden oluşturulabileceği görülür ki, bunu şuan yapabilen binlerce insan Kürede yaşamaktadır.. Gördüğünüz ve göremediğiniz bu Yuvarlak Alemlerde ki herşey Öz Enerji ile nizam edilmiş ve VAR edilmiştir.. Taşı ele alırsak dahi, Enerjinin farklı frekanslarda katılaşmış hali olduğu görülecektir, Atomik anlamda bir bütün oluşturması içinse kendi nizamında yine Öz enerjiye sahiptir.. İşte bu Öz enerji aslında Ademin bu boyuttaki halinde dahi düşüncesi ile yapamayacağı şey olmadığının açık delilidir.. Başka bir deyişle, Beyin veya sinirsel hücre gibi sözde yenilenemediği için mahkum olan durumlar bir yana, bir taşı dahi şekillendirecek yeti bu boyutta dahi insan oğlunda mevcuttur..Bunu aşamalarına kısaca değinecek olursak,Her Varlık da oldugu gibi sizler ve taşta aslında bir enejinin farklı halinin tezahürü olarak var edilmişsinizdir. Ancak, Her ikinizde aynı Bütünden bir parça vardır ki O da Öz enerjisidir.. İnsan-i Ruh ise 18 bin alemdeki her maddeye hükmedecek nitelik ve esaslarca yetilidir.. Sorun sadece bunun olmıyacağına olan şartlanması sonucu kendi enerjetik kanal yollarını kapatmasınbdan ibarettir.Bunu biraz daha anlaşılması açısından açalım,Bilim adamlarınızın bildiğini itta ettiği gibi Atomik yapı 5 temel ünsardan oluşmamaktadır.. Bunu yapısal olarak algılayan bir toplum düşüncesi ile ileriki safhalarda kendi önünüde tıkayacaktır.. Dolayısı ile 5 ileriki safhalerında bulunan 2 hali daha görmeleri Şuur’sal olarak imkansızlaşacaktır..İlerde ögrenmeleri ve bu kendilerinin gözlerini kör eden Maddeye yönelik araştırmalarından daha derine ineceklerini umut ederek şunlar söylenebilir,Atomik parça 7 esastan müteşekkildir, 7 esas Yuvarlak Maddi alemlerin VAR Oluş esaslarının temelidir.. Bun Atomik yapıların bulunması ve irdelenmesi ile, Asir ve Zer maddelerine ulaşılır ki işte, VAR lığı var eden bu Öz yeşam enerjilerini kapsar.. Asir madddeye dahi ulaşmaları onların önünde maddeye şuur ile hükmü mümkün kılar..“Ne göklerde, ne yerde zerre ağırlığınca bir şey O’ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü de, daha büyüğü de, istisnasız olarak hepsi muhakkak apaçık bir kitaptadır” (SE-BE Suresi-Ayet 3)Sizlere uzak gelebilir ancak dilegimiz gelmemesidir, Sevgili kardeşlerim Bir şeyi degiştirmek istiyorsanız önce düşüncesel olarak buna başlamanız gerekir.. İşte binlerce İnsan-i ve olmayan fiziki varlıkların VAR edildiği bu Kainatta, İnsan oğluna verilmiş en büyük nimet Asir maddesi ve onunda ilersinde Zer zerreciğidir.. Bu durumun ileride hasıl olması neticesinde, bu günkü gibi Radyoaktif olmayan temiz ve saf bir enerji ortaya çıkar.. Şimdi anlıya biliyorum, Ben bir şeyi istememle olması bir olacak mı? diyebilirsiniz, O yetiye ulaşırsanız ki bu yetiye ulaşmış Adem değil, İnsan fiziki formaları bu kainatta çokca vardır ve EVET bir şeyi örneğin bir masayı hatta bir meyveyi olmasını yine esas kural ve nizamları ile hükmettiklerinde olmaktadır.. Bizim uygarlığımızda dilerim bu maddeye takılmış darlıktan bir gün kurtulduğunda o yetileri tadacaktır.. Bu manda, İzafi zaman ve mekan kavramlarında yolculuk, Zaman Kavramı, Hatta düşünce gücü ile hareket ettirilebilen araçlar imkansız konular değildir.. Gerçek sizlerin düşüncesine göre şekillenir.. Ufkunuzu açmak için bir kaç bilgi verelim,Dünyanızda yalnız mısınız ? Kuzey kutbunu hiç ziyaret ettiniz mi yoksa orada ne olduğu sizlere başkaca insanların verdiği bilgilerimi gerçek kabul ediyorsunuz.. Gerçek size verilen Algılar değil, Sizin gerçeğiniz olması .. Güney kutbunu hiç ziyaret ettiniz mi? yoksa orada da size verilenlerle mi yetiniyorsunuz.. !!!Dabbetül Arz Nedir ? Neden İlah-i Alem den sizlere indirilen Kutsal kitabenin Ayetlerinde yer verilir.. ?Olaylara mistik veya mit olmuş halleri ile değil, gerçekliklerinde yaklaşın göreceksiniz ki bu gözleriniz görecek bu elleriniz tutacak ve bu Şuur’larınız açılacaktır.. !!!Şimdi etrafınıza bir bakın, Sizce bu mucizevi ve belirli nizam ve İlah-i esaslarca VAR kılınmış bu Alemler ve o Alemlerin sadece birinde ki zerreden oluşan dünyanızda; Sizler, Yemek-içmek- gezmek- eğlenmek- uyumak ve Düşünmeden Tüketmek için mi VAR edildiniz.. ?!!!“Biz gök ile yeri ve aralarındaki şeyleri, boş bir eğlence için yaratmadık. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık öyle yapardık” (ENBİYA Suresi- Ayet 16-17)Anlatımlarımız, Enerjik bedenler – Ruh Alemleri konuları ile ileride devam edecektir..Yaradan’nın Sevgi ve Rahmet-i İle,