Düşünmek ve Sorgulamak, Bu insanlık için En büyük Anahtardır,
Şuur Seviyesini geliştirmiş bir İnsan-i Varlığa ait bir Ruh, Bedenden Ayrılabilir.. Bu safhaya ermiş bir İR-ADE, bunu farklı yöntemle yapabilir.. Halk Arasında ki ismi Astral Beden olarak bilinir. Bu aşama, Manevi derinliğin oluşması ilede olur.. Manevi anlam Din’i Biat ve tezahür içermiye bilir ancak, Bu yönde yapılan yani sadece teknik ve telkin ile yapılan çıkışlarda, Ruh-i Cüz Sadece Fiziki Alemde gezebilir.. Kendi mahallesinde, kendi kentinde, kendi ülkesinde zamanla tecrübe kazanarak gezinir.. Bunlarda yine İR-ADE’sinin tezahürü olarak gerçekleşir.. Burada yani bu Alemde gezinme, bir yerden bir yere gitmek gibi gerçekleşmez… Şuur’un düşüncesi ile, Tahayül edilen yerde olunur.. Bu durum zamanla, Dünya’nın dışına çıkma veya diğer gezegen hatta yıldızlara gidme gibi uzun mesafeleri kapsayabilir..
Maneviyat-i İman ise, Ruh-i Cüz’e, Mahfuz alemlerin kapısını açar.. Çıkış yine Evde kendini yatarken görmekle başlar.. Ancak fark, Maddi Alemde olunmadığı için, yanınızda bir görevli rehberin olmasıdır.. Alem-i mahfuz katlarında gezmek için bir çok kapıdan (bildiğimiz kapılar değil) geçilir.. Gerçilen her kapıda, Ruh-i Cüz’e sorgulama yapılır.. Yetilerine iman edilir ki, kapılar arasındaki karanlık varlıkların saldırısında, Ruhsal ve Şuur-i savunması olup olmadığının teyitidir.. Şuur seviyesinde, başka Alem kapıları görülür.. Bu haller durumlar, Ruh-i Cüz’ünü ama manev-i (sadece teknik ve telkin safhalarını bilerek), veya Manev-i İman hallerinde çıkılan her gezinti yapan tarafından bilinir..
manevi yapan, Mane-i iman Şuur ve Şuuhul’una geçemez iken, Manev-i iman’la Çıkan kişi İR-ADE’si seviyesinde, Şuur ve Şuhul Alemlerini görür..
İzlettirilir,
Gerek Manev-i gerekse Manev-i İman’la yapılan seviye gezilerinde öyle Medeniyetler, ilimler, Alemler görülür şahit olunur ki, bunun idrakine varmak, yine bu boyut insanı için kendi Şuur muhtevasına bırakılmış bir Nizam ve Şuhul taşır..
Yaradan’ın Sevgi ve Rahmet-i İle,
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.