Kişisel gelişim ile ilgili herhalde en çok savaş vermiş kişilerden biriyim sanırım… O nedenle deneyimlerimden yola çıkarak size kendimde yaptığım hataları ve onları nasıl düzeltebildiğimi anlatan yazılar yazmaya karar verdim… Bu ilk bölüm;
Öncelikle her birimizin düştüğü en büyük hata; “Deneyen var mı?” ve “Başkalarında oluyor neden bende gelişme yok!!” tuzağına düşmek… Bakın bu sadece kişisel gelişim ile ilgili çalışmalarda değil genele havas ve dua uygulamalarında da sıkça görülüyor… Yani sahaya baştan şüphe ve yenilme korkusu ile çıkıyoruz…
Bildiğiniz üzere ülke olarak negatif duygulara açığız, arabesk dinleriz, gerekirse jilet bile atarız konserlerde…!!! Drama yaratmaya bayılan bir kültürüz… Hiç inkar etmeyin… En basit kıraathane toplantılarından, evlerimizdeki altın günlerine kadar düşünün bir bakalım… İnsanlar gün boyu oturup birbirlerine sadece dert anlatır… Şöyle diyaloglar yaşanır hatta;
“Seninki de dert mi? Bak benim başıma neler geldi, öldüm, bittim, yandım!!”
Adeta dert yarıştırırız ve de garip bir şekilde en büyük acıyı çeken bilerek veya bilmeyerek övünür bununla… Lütfen bir dakika okumayı bırakın haydi yüzleşin kendinizle… Hangimiz yapmadık bunu? Kurban rolü oynamak ne de kolay gelir insana… Acı çekmek ilgi çekicidir çünkü, herkes size ne dayanıklısın der ya da böylece ilgi görmüş oluruz öyle değil mi? Yanılıyor muyum? Hayır bence yanılmıyorum!!!
Bu hiç birimizin suçu olmadığı gibi aynı zamanda da hepimizin suçu… Evet büyürken aklımıza sokulan onlarca negatif düşüncenin esiri olduk çıktık ama kurtulmak içinde hiçbir şey yapmadık…
Onlarca sayıda dualar okuduk ama acabalara düştük… Çekim yasası ve evrenden dilekte bulunduk ama hiçbir zaman güvenle dileğimizi beklemedik… Çünkü şüphe ve korku duymak güvenli geldi evet evet yanlış duymadınız korku güvende kalmaktı…
Bir çok kişisel gelişim araştırmasına göre korkularımızla yaşamak güvenli bir alan yaratıyor bilinçaltımızda, kendi yaşadığım korkuyu ele alarak bunu size açıklayacağım;
Ben küçükken bana; çok gülme ağlarsın, çok hayal kurma hayal kırıklığına uğrarsın derlerdi, bu bir nevi beni korumak adına yapılmış bir şeydi ama zamanla bilinçaltı ve egomda yanlış kodlamalar olarak yerini aldılar… O gün bugün ne zaman mutlu, huzurlu olsam, dostlarımla, sevdiklerimle gülüp eğlensem illa ki o gün ağladım… ve evet kodlama kendini gerçekleştirdi… ve bende “güvende” olmak adına; “kötü düşünmeye ve fazla gülmemeye” başlamıştım… Ne garip geliyor kulağa değil mi? Oysa gerçek bu! Şikayet etmek ya işimize geliyor, ya bunu ilgi çekmek için yapıyoruz ya da bir şekilde bu örnekte olduğu gibi kendimizi “güya” güvenceye alıyoruz…
Bu tip durumlardan kurtulmak için Ho’oponopono tekniğinden kolayca fayda sağlayabiliriz…
“Bu …………………………………………………….. durumu yaşamama sebeb olan içimdeki şey her ne ise ondan şimdi ve şu an da arınmaya niyet ediyorum ve öyle de oldu… Lütfen beni affet, Özür dilerim, Teşekkür ederim, seni seviyorum” demeniz yeterli, noktalı yerlere sorununuz ne ise onu yazıyorsunuz ya da söylüyorsunuz, iş, para, sağlık, aşk derdiniz ne ise….
“Bu………………………………………………………. Durumu yaşamaktan ötürü bilerek veya bilmeyerek bir yarar sağlıyorsam, bu zor duruma düşmemin bütün nedenlerini şimdi ve şu anda siliyorum, ve öyle de oldu…Lütfen beni affet, özür dilerim, teşekkür ederim, seni seviyorum”
Sorunlarınız üzerinde bu şekilde çalışmaya başlarsanız, bir değil on arpa yolu bile yol alırsınız inanın bana, daha doğrusu kendinize inanın, olacağına inanın…. Ve başkalarının deneyimlerine kulak asmayın, herkesin yaşanmışlıkları, bilinçaltı bir değil… Sizde etkisi 10 günse başkasında 1 ay olabilir, herkes eşsiz ve birbirinden farklıdır…
Her ne zaman aklınıza korku, endişe, şüphe dolu düşünceler gelirse de iki mucizevi cümleyi söylerek onları geri savuşturun; Seni seviyorum, Teşekkür ederim….
Bu teknikler okuduğunuz duaların gücünü de büyük oranda etkileyecektir çünkü rahatlayan zihniniz dualarınızada sağlıklı enerjiler yükler bunu unutmayın ve Yaradan sizi sağlıklı ve güven dolu bir zihinle dua ettiğinizde asla geri çevirmez…. Fazla uzatmadan şimdilik bu konudan giriş yapıyorum sorularınızı ve değişik fikirlerinizi heyecanla bekliyorum…
Sevgi ve Işıkla…… 🙂