Yaşanmış Başarı Hikayeleri – Dünyadaki En İyi Fırıncı

Bu konu aysima tarafından 11 sene önce açıldı, 513 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
aysima
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 677
11 sene önce

DÜNYADAKİ EN İYİ FIRINCI

Lionel Poilane’nin babası Fransız bir fırıncıydı ve Lionel genç bir adamken aile fırını ona miras kaldı. Öylece oturup, ateşi izlemektense o, çarpıcı ve farklı olmak için çabaladı.

Geniş çaplı bir araştırma yaptı ve 8000’den fazla Fransız fırıncıyla kullandıkları teknik üzerine konuştu. Organik tatlandırıcı kullanmakta Fransa’da öncü oldu.

Baget pişirmeyi reddetti, çünkü bunların çok tatsız Fransızlar’a çok yabancı olduğunu (bunların çoğu Viyana’dan getiriliyordu) düşünüyordu. Dünyada ekmek pişirmeyle ilgili bütün kitapları topladı ve çalıştı.
Keşfettiği ekşi hamurun içinde tatlandırıcı, su, maya ve deniz tuzu vardı ve odun ateşinde pişiriliyordu. Poilane tecrübeli fırıncıları istemedi (bana onların öğrenmeme sorunları olduğunu söyledi) ve bunun yerine onun yanında yıllarca çalışmaya istekli genç adamları işe aldı.

İlk bakışta, Fransa’nın kurulmuş düzeni ürünleri reddetti, çünkü farklı ve
cüretkar olduklarını düşünüyorlardı. Ama ekmeklerin üstün kalitesi ve
Poilane’in başarma azmi sonunda onları zafere götürdü.

Fikir müthiş bir hızla yayıldı ve şimdi Paris’teki bütün ünlü restoranlar Poilane ekmeğiyle servis yapıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar Poilone’nin ‘daki küçük dükkanına büyük boy bir ekşi hamur ekmeği ya da çoğunlukla daha fazlasını almaya geliyor. Kurduğu şirket dünyanın dört bir tarafına elde yapılmaya başlayıp küresel pazara yayılan bu ürünü ihraç ediyor. Sadece geçen yıl, Lionel 10 milyon$’dan daha fazla ekmek satışı yaptı.

Bektaşi üzümü, Yeni Zelanda’nın Kuzey Amerika pazarına soktuğu en son
meyveydi, (bu kendi içinde postmodern bir fikirdi) Yeni Zelandalılar meyvenin ismini ‘kivi’ olarak değiştirip, onu zenginlere, oburlara, lüks marketlere sürdüler ve yükselmesini izlediler.

Bugün, yeni bir meyve fikrini yaymak çok daha zor. Peki o zaman kabuğu da
yenilebilen bir kiviyi nasıl pazara sokacaksınız?

Yeni kiviyi yetiştirmeyi bilen tek şirket olan Zespri, küçük bir kesimi hedefe aldı:

Latin yemek düşkünlerini… Yeni kivinin Hint Kirazıyla ve papaya meyvesiyle
benzerlikleri vardı ama fark edilmeye yetecek kadar çarpıcıydı. Üst gelir
grubuna hitap eden manavlarını hedef alarak, Zespri hem zamanı hem de yeni ve emsalsiz olanı denemeye eğilimli hiç dokunulmamış bir tüketici grubunu bulmayı başardı.

Böylece Zespri, yeni ürünü hiç reklam yapmadan risk almayı seven ve konuşkan insanlardan oluşan bir grubun önüne koymuş oldu. Kurduğu market standlarıyla insanlara meyveyi tattırsa, Latin toplumları içine sızmak için büyük bir fırsat ele geçirmiş ve sonunda pazarın kalan kısmına da yayılmış olacaktı. Geçen yıl, Zespri, 100 milyon$’dan daha fazla golden kivi satmayı başardı ama Latin değilseniz muhtemelen böyle bir meyve görmemişsinizdir.

karbeyaz
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 2
Yanıt Sayısı: 569
11 sene önce
Ayşima yazılarını ilgiyle okuyorum canım.:thumbsup[1]:
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23542 Kayıtlı Üye
  • 16560 Konu
  • 143811 Cevap
  • Son Üye Seo-Ul-Gog
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)