Ölmüşlerimiz için dualar okurken bir de yakında vefaat etmiş olan halamın kızını da dualarıma eklemiştim,evli ve çocukları vardı ve 25 yıldır onu hiç görmemiştim,ara sıra haberlerini alıyordum.Ve gecenin birinde bir rüya gördüm,hiç unutamıyacağım bir rüya çünki iliklerime kadar korkmuştum,rüya kuzenimle alakalıydı ve ardından onu listemden çıkardım,artık adına dua okumuyorum,korkutuldum çünki ama nedenin gerekçesini hiç bilmiyorum.Rüyamda:Amerikadaymışım,Misisipi kenarında bir çok turistle birlikte nehri izliyoruz,yol almış gemileri ve yük taşıyan gemileri izliyoruz.Vakit gece ve gök yüzünde yıldızlar var,esen hafif rüzgarla birlikte çok hoş hava var ve manzara muhteşem-nehrin karşı yakasında düzlük yeşil alanları takip eden tepecikler var ve ağıçlık alan var.Bu insanların arasından biri dedi ki:karşıda çok güzel bir yerde nehire bakan çok eski bir mezarlık varmış -bu lafın üzerine dikkatimi karşıya verdim ve iyice konsantre olup o yeri görlerimle bulmaya çalıştım,zira bulunduğumuz yerden görünüyor olmalıydı.Ve inanılmaz bir şey oldu..ben olduğum yerdeyim ama gözlerimle yolculuğa çıkmış oldum..büyük ağçların kolları ve yeşil yapraklı dallar arasında gözlerimle seyahat ediyordum ve bu ağçların ardında o mezarlığı gördüm,şaşkın bakarken aniden gözlerim geri dönüş seyahatine başladı,sadece bakışlarımla oraya gidip gelmiştim ve tam o insanlara diyordum ki..evet o kişi haklı,bakarsanız onu görürsünüz,ben o mezarlığı gördüm -dediğim anda..yerimden havalandırılarak o yöne itilmeye başlandım,üzerimde hiç bir hakimiyetim yok ve kontrol bende değildi ve mezarlığa getirildiğimde yere indirildim,şaşkından da öteydim,ne düşünebileceğimi bilememiştim.Mezarlığa baktım hakikat çok eski ve yabancılar mezarlıydı,çok bakımsız,ürkütücü,eski taşlarda eski yazıtlar vardı ve tam ayağımın önünde ise yeni mezar tümseği vardı ve henüz taşı yoktu..aaaa..demek buradasın..dedim sesle,sözde kuzenim burda gömülüymüş ve tam tüm ölmüşlere bir fatiha okuyacaktım ki..okuyamadan hızla göğe doğru yükseltilmeye başlandım,yükseldikçe mezarlığın boyutunu gördüm,çok büyük ve belki binlerce insan orda yatıyordu.Yıldızların seviyesine ulaştığımda aniden üzsümde krem,bej renginde bir çerçeve tabaka belirdi ve hızla yükseliyor olduğumdan ona başımı çarpmamak için başımı eğilebildim ve o esnada da durdulurdum,öylece havada duruyordum.Şaşkınlıktan bu an korkuyu bile yaşayamıyordum.Ve bir saniye sonra aniden hızla aşağa indirildim ve bir önceki yerin az ilerisine konduruldum-önümde baş kısmı çökmüş bir eski kabir vardı ve taşın düşmemesi için 2 tahta dayandırılmıştı ona,o kısım çöküşünden dolayı açıktı ve gözlerim fal taşı gibi olmuştu,uzaklaşmak istiyorum,çok öflendim ama kıpırdayamıyorum,soğuk-itici tamamı gri mezarlık ve etrafta saçılmış çöpler de vardı plastikler filan..Bir an için solumda bir mezar taşın üzerinde bir varlık gölgesi gördüm ve anında kayboldu.Kalbim hızla atıyor ve olan biteni kavramaya çabalıyordum ama nafile.Yine dualar okumak istedim ama tek kelime edemedim,ağzımda,bedenimde bir tutukluk vardı,sadece sağa-sola başımı hareket ettirebiliyordum(bakmamı,görmemi istedikleri içindir herhalde..) ve aniden yeniden uçuruldum ve bu kez geri geri uçuruluyordum ve bir şeylere çarparmıyım die bir sağa omuzumdan bir sol omuzumdan başımı çevirip bakıyordum,nereye götürüldüğüme hiç bi fikrim yoktu,olacaklara da ve inanılmaz endişe içindeydim,etrafımdaki manzaranın tadını bile çıkaramıyordum ve düzlük yeşil merada kızımı gördüm ve ona yukardan haykırdım ona gülümseyerek:o mezarlığı gördüm-o da:gördün mü,inanmıyorum,diyordu-ben de ona:seni de alıp havalandırabilseydim götürür gösterirdim-die haykırdım ve geri geriye uçurulduğum için o benden ilerde kaldı,benden uzakta ve nereye gittiğime dair yeniden sağa omuzum üzerinden baktığımda:bana sırtı dönük kapşonlu beyaz cübbeli biri duruyordu ve tam da onun sağına indirildim.Onun önünde az ilerisinde mezarlığın taş avlusu ve girişi vardı.Mezarlığın çıkışına getirilmişim die düşündüm ve cübbeli olanı heykel olduğunu düşündüm ve beyazlar içinde olduğu için Meryem ana olabileceğini düşündüm,hani yabancılar mezarlığındayım ya..İkimiz omuz omuzayız,ancak onun yüzü giriş-çıkışa bakar benim yüzüm ise mezarlığın iç kısmı istikametinde,yüzümü çevirip ona baktım,kapşonu olduğu için yüzünü göremedim ancak heykel olmadığını kavradım,cübbe altından omuz kemikleri belli oluyordu,zayıf,sıska bir şeydi,sırf deri ve kemikten ibaretmiş gibi izlenim veriyordu ve o an o neyse ondan çok huylandım.Hangi duayı okusam da ondan kurtulsam die aklımdan geçiriyorken…omuzu üzerinden başını bana çevirip baktı:beyaz soluk renkte ve çok zayıf yüzü vardı,yüz kemikleri çok belirgindi,yanakları zayıflıktan içe doğru çökmüş,elmacık kemikleri çıkmış asık suratlı ve itici biridiydi,kanımı dondurdu,Allahtan gözlerini bana dikmemişti,erkekti ve gözlerini yere doğru eğilmişti(bu sebeple gözlerinin rengini bilmem ama bilmek de istemem) ve bana dedi ki soğuk bir tonla:hadi şimdi gülsene.Neye uğradığını şaşırmış ve tiksinmiş olduğum(fiziğinden dolayı,yoksa hiç kokmuyordu) bu varlığa tek diyebildiğim şu oldu:defol -ve uyandım.Ve rüya olduğuna,gerçek olmadığına yüzlerce kez şükrettim.Ama onun kim olduğuna gerçekten merak ederim,şükür bir daha onu görmedim.Bu rüyayı geçen yıl ocak ayında görmüştüm ve kuzenime dua okumamam gerektiğini olarak algılamıştım ve ona okumayı kestiğim için belki tekrar gelmedi şükür.Ayrıca kuzenim Türkiyede yaşıyordu ve türk usulüne göre gömülü.Bu şekil algılamışsam da anlamını bilemedim.Yorumlayabilecek birileri varsa mutlu olurum.Selametle