Kpss; Ders Çalışma Teknikleri

Kişisel Kurtuluş Savaşınızı Başlatın:Kpss konusunda Sıkıntılar genelde şöyle sıralanıyor:1)Herhangi bir dersten sorunlu olmak(tarih,matemmatik gibi)2)Ders çalışması gerektiğini bildiği halde ders çalışamamak.3)Konsantrasyon bozukluğu.4)Özel sıkıntılardan dolayı ders çalışamamak. Bunları aşamamak.Bu maddeleri dahada uzatabiliriz.Bunlar aklıma ilk gelenler. Tüm bu sıkıntıların çözümü için izlenecek strateji ise hep aynı.Yani aşağıda anlatacaklarımızı Kpss’ye çalışırken kullanacağınız gibi hayatınızın her alanınada uygulayabilirsiniz.Yalnız çözüme geçmeden önce şunu söylemeliyim.Burda yazılanlar,dikkat ettiyseniz hep iç dünyamızla alakalı şeyler.Neden iç dünyamızla alakalı?Çünkü sorunlar orda oluşuyor ve çözümleride orda.Yani sizin elinizde.Ama maalesef Türk halkı, çoğu zaman iç dünyasına eğilmeyi abesle iştigal zannediyor. Kendisinin yapması gereken şeyleri hep başkasından bekliyor.Şartar değişsin,hayatında değişiklikler olsun,biri bişey desin,yani bir sürü bahane.Arkadaşlar,öncelikle bunu aşmamız gerekiyor. Çözümler hep bizim elimizdedir.Sadece farklı düşünmeyi,çözüme odaklanmayı öğrenmeliyiz.Soruna odaklanırsanız,sorununuz daha da büyür. Çözüme odaklanırsanız,daha önce farketmediğiniz nice çözüm stratejilerinin kapınızda beklediğini görürsünüz.Evet, şimdide adım adım çözüm stratejilerini değerlendirelim:1)Hayatınızda değiştirmek ya da yapmak istediğiniz herşey güçlü bir kararla mümkün olur.Güçlü bir karar alan kimse hayatındaki birşeyi değiştirmek ya da yapmak istediği şeyi yapmak için mutlaka bir yol bulur.Konuştuğum arkadaşlar hep ‘ya ben karar alıyorum ama uygulayamıyorum diyorlar’ Bu söylenenler karar değildir.Günlük koşturmacaların arasında kendinizi rahatlatmak için kendi kendinize koyduğunuz kırılgan kurallardır.Ben ADANMIŞLIKTAN bahsediyorum.Tüm hücrelerinizle birşeyi yapmaya birşeyi değiştirmeye inanmaktan bahsediyorum.Peki adanmışlık seviyesinde güçlü bir karar nasıl alınır?Aslında çözümü çok basit.Sadece kendinize en az 2-3 vakit ayırmanızla hallolur. Kendinize ayıracağınız bu vakitte,rahatsız edilmeyeceğiniz bir yere gidin ya da odanıza çekilin. Evdeyseniz sizi dinlendiren güzel bir müzik açın. Dışarı çıkmayı tercih ettiyseniz yine mümkün mertebe sizi dinlendiren sakin bir yeri tercih edin. Yanınıza bir defter ve kalem alın.Çözmek istediğiniz sorunu çözmüş gibi hayal edin zihninizde.Ne hissederdiniz? Mesela Siz tarihten muzdaripsiniz.Peki tarihi full çıkaracak derecede öğrenmiş olsanız nasıl hissederdiniz?Heralde iyi hissederdiz:)Çünkü Kpss’yi kazanmış olurdu.İşte bu şeklide, başarmış gibi düşünücez, hayal edicez.Aynı zamanda hissedicez. O hazzı tadıcaz.2)İkinci adımımız ise sorunumuzu çözdüğümüzde sağlıycağımız faydaları defterimize yazmak olucak. Madde madde ve kısa kısa yazın.Maddi-manevi elde edeceğiniz tüm faydaları yazın.Ne kadar çok maddeniz yani gerekçeniz olursa o kadar yüksek motivasyon düzeyine ulaşırsınız.100 maddeniz olursa resmen saldırırsınız derslere:) Bu uygulama patlama dercesinde motivasyon sağlar.Ama en önemlisi güçlü bir karar almanızı tetikler.Kalkmadan önce tüm maddeleri tekrar okuyun ve kararınızı verin.Bu kararı verirken size özel,size bunu hatırlatacak birşey yapın. Mesela karar verdiğiniz anda yumruğunuzu sıkın.(İlerde,olurda motivasyonunuz düşerse,bu karar anında yaptığınız gibi yumruğunuzu sıkarsanız aynı motivasyon düzeyini tetiklersiniz.Yani zihin yumruğunuzu ilk sıktığınız andaki sinyalleri tekrar alır)3)Üçüncü adım ise bu yüksek motivasyon düzeyini yakaladıktan ve de güçlü bir karar aldıktan sonra çözüm sorularını kendinize sormanızdır.Bu sorular hep çözüme odaklı olmalıdır.Mesela,bu kötü gidişatımı nasıl tersine çevirebilirim?Matematikteki başarısızlığımı nasıl yenebilirim?Kendime nasıl extradan boş zaman üretebilirim?Çok uyuma sorunumu nasıl yenebilirim?Çevremde kimden yardım alabilirim?Böyle uzar gider.Bu sorularınızı ve de cevaplarınızı yine defyerinize yazın.İşte hepsi bu kadar.2-3 saat içinde tüm bu sorunlarınız için çözümler oluşturabilir ve bunları yüksek bir motivasyonla yapabilirsiniz.Ek olarakta şunu söyleyelim, 2. maddede yazdıklarınızı hergün okuyun. 5 dakikanızı bile almaz. Fakat motivasyonunuzu sürekli zinde tutar. Okuduğum bir kitapta,özllikle bu çağda yaşayan insanların en büyük sorununun önemsiz işlerde ustalaşmak olduğu yazıyordu.Ne kadar doğru! İnsanlar kendilerine bir faydaları olmayan dizilerin,programların başında saatlerini bir çırpıda harcayabilirken,anlattığımız uygulamayı yapmaya burun kıvırabiliyorlar. E ne oluyor sonra,yaşadıkları sorunlar gitgide kökleşiyor,derinleşiyor,depresyona varacak kadar sarıyor zihnini.halbuki 2-3 saatte bu iş bitecekken belkide bir ömür boyu sürecek acı ve sıkıntıları hayatımıza kendi elimizle davet ediyoruz.Şimdi diyebilirsiniz amma da ahkam kestin be:)Sanki süpermenmisin sen.Hayatındaki herşey dört dörtlükmü? Elbette değil.Bende birçok olumsuz şey yaşadım.Hatalar yaptım.Depresyona girdim,çıktım. Bir sürü şey yani. Belkide bu hataları yapmamış olsam sizlerle bu derece empati kuramazdım. Sizde bilirsiniz ki başımıza gelen herşeyde bir hayır vardır. Benim Kpss’ye mart ayında çalışmaya başlamamda, sizlerle tanışmamda benim ve sizin bilip gördüğünüz ya da hiç birimizin göremediği hayırlar vardır. Önemli olan şükür içinde olabilmek ve de gayret edebilmektir.Evet arkadaşlar,son olarak tarih ve matematik gibi derslerin çalışma stratejilerini daha önce bu başlığa yazmış olduğumuzu hatırlatalım(bu derslerden muzdarip olan arkadaşlarımız için).Lütfen eski yazıları bir tarayın.Ama önce yukarıda saydığımız 3 adımlık uygulamayı yapın.Belkide başka bir kişi,başka bir bilgi size derman olacak. Kimbilir…?Unutmayın!!! KPSS,tarihe,matematiğe,coğrafyaya karşı verdiğimiz bir sınav değil moralsizliğe, hedefsizliğe, düşük motivasyona kısacası kendimize karşı verdiğimiz bir sınavdır. Kişisel kurtuluş savaşınızı başlatın.Şunuda unutmayın ki siz kendinizi değiştirmek istemezseniz kimse sizi değiştiremez. Çözüm dışarda değil hepimizin taa içindedir–alıntı–

Güzel bir hayat kaliteli sorularla şekillenir,kaliteli cevaplarlada yaşanır. Arkadaşlar,kendimize sorduğumuz sorular hayat kalitemizi belirler.Başarısızlıklarımızın altında çoğu zaman doğru soruları sormayışımız yatar.Doğru sorular doğru ve işe yarar cevapları getirecektir. Anthony Robbins deliler gibi çalışıp şirketini büyütürken(büyüttüğünü sanarken) çalışanlarının kendisini dolandırdığını ve şirketi 785 bin dolar borca soktuklarını öğrenir. Çevresindeki herkes O'na, iflas bayrağını çekmesini,bu durumun düzelmesinin mümkün olmadığını söyler.O ise bunu kabul etmez.Sakin bir yere gidip düşünmeye başlar ve kendine şu soruları sorar.Bunu nasıl tersine cevirebilirim? İlk başta hep mümkün değil cevabını alır.Fakat o ısrarla soruyu sormayı sürdürür.Sonunda aradığı cevabı bulur.Bulduğu cevapla birlikte başarısızlık direnc noktasını kırdığı için bir dizi soru beynine hücum eder.Tüm bu sorulardan ve aldığı cevaplardan sonra müthiş bir harekat planı,taktik ve stratejiler elde eder.Uygulamaya geçtiğinde ise tahmin edebilceğiniz gibi hem iflastan kurtulur hem de zengin olur. Hayatınızda değiştirmek istediğiniz, yapmak istediğiniz her ne var ise bunlarla ilgili kendinize sorular sorun.Fakat ben neden başarılı olamıyorum (olumsuz)gibi bir soru kalıbı kullanmayın. Filan alanda mesela Kpss de nasıl başarılı olabilirim gibi soru kalıpları kullanın.Israrcı olun, duygularınızı işin içine katın.Başarıyla ilgili bir soru sordunuz ve cevap bir türlü gelmiyor diyelim. O işi başarmış gibi ruh haline girerek,o hazzı hissederek sormaya devam edin.Mutlaka cevap alacaksınız. Herkesin yaşam standardı farklı olduğundan onunda kendine özel bir çalışma yapması gerekir.O halde nasıl sorular sormalı?İlk aklıma gelenler: -Evimi,eşimi,çocuklarımı ihmal etmeden nasıl ders çalışabilirim. -Unutkanlığımı nasıl yenebilirim? -Ders çalışırken sakin bir ortamı nasıl oluşturabilirim. -Çevremde bana yardımcı olabilecek kimler var,onların desteklerini nasıl alabilirim? Evet arkadaşlar, soruların gücünü mutlaka kullanın. Sadece Kpss çalışması için değil,hayatınızın her alanında. Değiştirmek, iyileştirmek istediğiniz herşey için kullanın. Olumsuz düşünmeyin, negatif sorular sormayın. Negatif sorular negatif cevapları getirir ve bunlarda size bir katkı sağlamaz. --alıntı--

Hafıza Haritaları Tekniği: 1)Tarih soyut şeyler anlattığı için beynimiz bu bilgileri varolan bilgilerimize bağlamakta zorlanacaktır.Bu zorluğu aşmak için ise bütünden-özele inmek gerekir. Bunu yapmak içinde seçeceğiniz bir kaynaktan tüm konuları hızlı bir şekilde, genel bir fikir edinmek için okuyun. Burdaki kilit nokta öğrenme kaygısını bu aşamada taşımayın. Her konunun sonundaki testleri çözün ve yarısı yanlış çıksa bile aldırmayın. Unutmayın bu çalışma beynimizde tarihle ilgili bir bilgi havuzu oluşturmayı amaçlamaktadır. Tarihin tüm konuları bu şekilde 2 hafta içinde rahatlıkla biter. ilginç bulduğunuz yerlerde tepki verin. O konuyla ilgili görüşlerinizi sesli olarak kendi kendinize söyleyin. Konu testlerini çözerkende bu etapta kitabınızın üstüne işaretleme yapmayın. Merak duygunuzu uyandırmak için kendinize sorular sorun. Kendinizi zihninizde tarihi öğrenmek için değilde merak ettiği için okuyan bir kişi gibi canlandırın.Bu aşamada okuduğunuz yerlerde önemli gördüğünüz şeylerin altını çizmeyin. Bu sizde sıkıntı yapabilir. Beyniniz henüz neyin önemli neyin önemsiz olduğu konusunda bir fikir sahibi olmadığı için nelerin altını çizeceğinize bir türlü karar veremezsiniz , eksikmi oldu kaygısına düşebilirsiniz ya da acaba gereksiz yerlerinde altını çizdimmi diye düşünebilirsiniz. 2)Tüm tarih konularını bu şekilde bitirdikten sonra En başa dönüp konu testlerini bu sefer kitabın üstüne işaretleyerek tekrar çözün.Her sorunun içeriğini konu anlatımında bulup altını çizin.Test bölümündeki soruların yanlarına gerekli gördüğünüz notları alın.Test bölümüne alınan notlar daha kalıcı olmaktadır.Çünkü beynimiz soruları sever ve cevaplarıylada bir yargıya ulaşır.Hepsini bir bütün halinde soruda gördüğünde ise yargıya ulşması kolaylaşır.Alacağınız notlar çok kısa olsun.Mümkünse tek kelimelik. Mesela 2.Kosova Savaşı ile ilgili bir bilginin yanına 2.Murat yazmanız yeterlidir. Bu savaşı 2.Murat yapmıştır demenize gerek yoktur.Bu savaş ile Balkanlardaki Osmanlı egemenliği kesinleşmiştir bilgisi içinde 'balkan hakimiyeti' yazmanız yeterlidir. 3)İki haftanızıda bu çalışmayla geçirdikten sonra bir tarih soru bankası edinin.Hergün en az bir test çözün.(30 soru) Bu çalışmanın amacıda bilgileri taze tutmak ve tekrar yapabilmektir. Cevaplarınızı kitabın üstüne işaretleyin.Yanlış yaptığınız sorular ve yapamadığınız sorular için konu anlatımlı kitabınıza bakın.İhtiyaç duyarsanız yine kısa kısa notlar alın. KPSS'ye girene kadar hergün bu çalışmaya devam edin. 4)Ezberlemekte zorlandığımız, ilk okuduğumuzda bize birşey ifade etmeyen kelimeleri ezberlemek içinde hafıza çivileri kullanın. Bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki ezberlemek istediğimiz kelime kurgan.Kurgan eski türklerin mezarlarına verilen isimdir.Kurgan kelimesini okuduğunuzda zihninizde ses olarak ona en yakın hangi kelime canlanıyor? Muhtemelen sizde benim gibi urgan diyceksiniz.Şimdi urgan ile mezar arasında abartılı,komik veya saçma bir hayal kurmak.Mesela bir cenaze korteji düşünün, tabut yerine kaskalın bir ip var. İnsanlar onu omuzlamış ve mezarına götürüyor. O ipin konuştuğunu ve mezarına konduğunda' ya siz salakmısınız ben insanmıyımki öleyim dediğini' hayalen zihninizde canlandırın. Bu uygulama 1 dakikanızı bile almaz. Daha sonra kurgan dendiğinde ona en yakın ses urgan olduğundan ,urganla ilgili bu hayaliniz aklınıza gelecek ve mezar cevabına ulaşacaksınız, kelime artık size malolduğunda, zihninizde sağlam bir yer ettiğinde ise o hayali unutacaksınız,zaten gerekte kalmayacak. Bu çalışma şekli en çok tarihte işe yaramasına rağmen aslında tüm branşlarda yapılması gereken bir çalışma şeklidir. Deneyin-görün.Hepinize iyi çalışmalar diliyorum --alıntı--

Başarılı bir sınav içn pratik öneriler: Başarılı bir sınav için, hem doğru şeyler yapmanız hem de doğru düşünmeniz gerekir. Bilginizi sınavda ne kadar kullanabileceğinizi, zihinsel ve duygusal performansınız belirler. Hani bazen deriz ya; “Bugün formundayım. Her şey harika gidiyor” diye. İşte bunun gibi bir durumdur…. Böyle üstün bir performansı yakalamak için aktif bir çaba harcamak gerekir. Çünkü başarısız insanlar karşılaştıkları sorunlar karşısında kendilerini problemlerin akışına bırakır, başarılı insanlar ise bu problemlerin üzerine gider ve üstesinden gelmeye çalışır. Bu nedenle aşağıda aktardığımız önerileri uygulamak, sınavda sizin zihinsel ve duygusal performansınızı artırmanız ve beyin gücünüzü en üst seviyede kullanmanızı sağlar… Önceki iki yazımda, “Etkili Sınav Teknikleri” ve “Sınav Stresi İle Nasıl Başedebiliriz” konularını detaylı bir şekilde ele almıştım. O yazıları okumayan okuyucularımızın buradaki önerilerimizi okumadan önce o iki yazıyı okumalarını öneririm. Sınavdan bir gün önce neler yapmalı? Bir gün öncesinde ders çalışabilirsiniz.. Bu çalışma, çok yoğun, zihni yorucu bir çalışma olmamalı. Amaç; beynimizi boş bırakmamaktır. Örneğin, edebiyat, tarih, coğrafya… gibi yakın hafıza, ezber derslerinden birine ya da bir kaçına toplam 3-4 saatliğine, bir kez daha hızlı bir şekilde göz atabilirsiniz. O gün sabah erken kalkın ve gündüz uyumayın. Kimseyle sınav hakkında konuşmayın. Çevrenizdeki stresli insanlardan uzak durun. Kahve, çay ve kafeinli ve enerji içeceklerden uzak durun. Kafeinli içecekler stres oranınızı artırır. Bol su için. Su zihni diri tutar. Akşama doğru, açık havada güzel manzaralı bir yerde uzun bir yürüyüş yapın. Yürüyüş sizi rahatlatır, zihninizi dinlendirir ve gece iyi bir uyku almanızı sağlar. Akşam evde ya da sinemada komedi türü bir film izleyebilirsiniz. Gülmek en rahatlatıcı faaliyettir. Akşam kendiniz için uygun ve normal bir zamanda yatın… Yani ne erken ne de geç olmalı. İyi bir uyku için neler yapmalı? Sıcak bir duş alın. Nefes egzersizi yapın: Bir birim zamanda ağızdan diyafram nefesi alın İki birim zaman içinde tutun Dört birim zamanda ağızdan yavaşça verin. Bunu 5-10 dakika yapmak sizi çok rahatlatır. Kas eksersizi yapın: Kasları bölgesel olarak sırayla yavaşça gerip serbest bırakarak yapılır.. Örneğin el kaslarını yavaşça gerip serbest bırakmak. Sonra kol kaslarını, omuz kaslarını sonra sırayla vücudun bütün kaslarını gerip yavaşça serbest bırakmak büyük bir rahatlama sağlar. En önemli kaslar, alın, göz, yüz, çene ve omuz kaslarıdır. Bu kasları gevşettiğinizde vücudunuzu daha rahat gevşetebilirsiniz. Kültür – fizik özellikle streching (gerinnme) hareketleri yapın. Süt, ıhlamur, adaçayı, yoğurt, ılık - süt bal karışımı gibi içecekler ve yiyecekler iyi bir uyku almanızı sağlar. “Şimdi yatacağım ve harika bir uyku almış olarak kalkacağım” düşüncesiyle yatın. Şunu hiçbir zaman unutmayın uykunuz gelirse zaten doğal olarak uyursunuz. (Bu konuda bir sorun yaşarsanız uyku ile ilgili yazdığım yazıdaki egzersizi uygulayabilirsiniz) Sınav sabahı neler yapmalı? Sabah, ne geç ne de erken kalkın. Salona alınma sürenizden yarım saat önce orda olacak şekilde kalkış saatinizi ayarlayın. Sabah ılık su duş alın. Özellikle kollarınızı, ayaklarınızı ve yüzünüzü soğuk su ile yıkayın. Soğuk su sizi dinçleştirir. Yukarda belirttiğimiz, nefes, kas ve kültür - fizik egzersizleri yapın. İyi bir kahvaltı yapın. Kahvaltıda, ceviz, bal, kuru üzüm, incir, fındık, gibi yiyecekler faydalıdır. Yağlı yiyecekler ve yoğurt yemeyin.. Yanımızda neler olmalı? Su ve kolonyalı mendil bulundurun. Giriş kartınızı zaten almışınızdır. Sınav yerine kiminle ve ne zaman gidelim? Sınav yerine sizi rahatlatan, motive eden kişilerle gidin. Sizi olumsuz etkileyen kişilerle gitmeyin. Sınav salonuna girişten 30 dakika önce orda olun. Okul bahçesinde, mümkün olduğunca çevrenizdeki stresli insanlardan uzak durun. Sınava başlamadan önce neler yapalım? Mutlaka tuvalet ihtiyacınız olsun ya da olmasın, tuvalete gidin. Suyunuzdan için Derin nefes alın beyninize yeterince oksijen göndermek için biraz içinizde tutun ve verin. Sınav kitapçığı dağıtıldığında hemen açmayın. Kitapçığa cesaretle bakın, sizi hedefinize ulaştıracak, bunca emeğinizin karşılığını alacağınız araç ellerinizde. Zihninizde sınav küçülsün siz büyüyün. Çünkü sizler sınavdan daha büyük ve daha güçlüsünüz. Büyüklüğünüzün ve gücünüzü fark edin. Sınav için en iyi düşünce Sınav için en iyi düşünce; “Bu benim en iyi sınavım olacak ve elimden gelinin en iyisini yapacağım, yapabileceğimin en iyisini yapacağım” düşüncesidir. Bu düşünce size hem zihinsel hem de duygusal olarak en iyisini yapmanıza odaklar ve beyin gücünüzü en üst seviyede kullanmanızı sağlar. Kendinize pozitif telkinlerde bulunun Bir duyguyu yaşamak için önce o duyguyu hatırlamak gerekir. Ve hangi duyguyu hatırlarsanız o duyguyu yaşarsınız. Bu nedenle, sınav süreci içerisinde kendinize hep pozitif ifadelerde pozitif telkinlerde bulunun. Yani; “Rahat ol. Sakin ol. Kendine güven. Her şey güzel olacak, kontrol bende” gibi telkinlerde bulunun. Çünkü insanlar telkinlerle kendilerini açarlar ve aşarlar, telkinlerle kendilerini kilitlerler… Asla negatif telkinde bulunmayın ya da başkalarının negatif telkinde bulunmasına izin vermeyin. Yani kendi kendinize “stres yapma, endişelenme” derseniz, daha fazla strese girer, daha fazla endişelenirsiniz. Çünkü beynimiz negatif talimatları algılayamaz. “Ya olmazsa” düşüncesini erteleyin “Ya olmazsa” düşüncesini sınavdan sonrasına atın gitsin. Onu olmadığı zaman düşünürsünüz, şimdi olabileceğini düşünün ve olması için ne gerekiyorsa onu yapın. Asla vazgeçmeyin! Sınavda hiçbir zaman ve asla vazgeçmeyin. Sonuna kadar dayanın. Gücünüzün sonuna kadar mücadeleye devam edin. Unutmayın; en kritik zamanlarda en az iki seçeneğiniz vardır. Biri; pes edip bırakmak ki; gerçek yenilgi budur. Bir diğeri; sonuna kadar dayanmak ve asla vazgeçmemektir. Kendinize küçük hata yapma payı bırakın Kendinize gayet insani, küçük hata yapma payı bırakın. Çünkü herkes hata yapabilir. Bu çok doğal ve normal bir durumdur. Mükemmeliyetçi olmayın. Son söz: Bu benim en iyi sınavım olacak ve elimden gelinin en iyisini yapacağım.

Çekim Yasası: 1)Ne istediğinizi netleştirin.Bu adımı Kpss'ye uyarladığımızda muhtemelen şöyle birşey olacaktır:İlk atamalarda ...... kuruma atanabilmek.Bu istek için herhangi bir puan şartı ya da şu kadar net yapmam lazım gibi hesaplara girmeyin.Açık ve net,ilk atamalarda filan kuruma yerleşmek istiyorsunuz.(sizin için şehirde önemliyse onuda ekleyebilirsiniz) 2)isteğinizi netleştirdiniz.Peki siz netmisiniz?Yani istediğiniz şeyin olacağına dair içinizde bir tereddüt varmı?Varsa şayet bu tereddütleri yok etmelisiniz.Yani istediğinizi elde edeceğinize dair kuvvetli bir inanç geliştirmelisiniz.Buna,hedefinize giden yoldaki çer-çöpleri kaldırmakta diyebilirsiniz.Bunları kaldırmazsak bir tanesi ayağımza takılabilir ve bizi yolumuzdan alıkoyabilir. Başaracağınıza dair bir inanç geliştirmek nasıl olacak peki?Herkesin iç dünyasında başarılı olamıyacağına dair bazı itirazlar yükselir.İçinizdeki felaket tellalıdır sanki bu.İşte bunun söylediklerine mantıklı cevaplar vererek susturmalısınız.Bazan mantık bile aramak gerekmez cevaplarda,inancınızı görünce söner gider o itirazlar.Eğer bu itirazlara kapılır giderseniz,''olabilir ya'' derseniz yandığınızın resmidir:) 3)Bu isteğiniz gerçekleşmiş olsaydı nasıl olurdu?Bu aşama salt olarak hayal etme değil hissetme aşamasıdır.Yani işin içine duygularımızı taşıyacağız.Atanmak istediğiniz kurumda çalışırken görün kendinizi,maaşınızı çekerken görün.Bu tip güzel görüntüleri çoğaltın zihninizde ve bu görüntüleri izlerken duygularınızı da devreye koyun.Ne hissederdiniz...?O kurumda çalışırken,aysonu maaşınızı çekerken,Kpss'ye hazırlananlara taktik verirken,kurumu onlara tanıtırken ....Örnekleri çoğaltabilirsiniz.Bu aşama çok önemlidir.O duyguları ne kadar yoğun hissederseniz,istediğiniz şeyi elde etme şansınız o kadar artar. 4)Son aşama ise rahatlık aşamasıdır.Akışına bırakmak...Burda kastedilen nasılsa kazanacağım diyerek yangelip yatmak değildir.Akışına bırakmak herşeyi yaptıktan sonra gerisini Allaha havale etmektir aslında.Kitapta böyle geçmemesine rağmen aslında söylenmek istenen budur.Bizdeki karşılığı ise tevekkül...Yalnız burda dikkat etmemiz gereken birşey var.4. aşama sınava kadar sürecek bir aşamadır.Hatta sınava kadar değil hedefinize ulaşana kadar.Bu aşamada önemli bir noktada,sebepsiz yere içinizden birşeyi yapma isteğini kuvvetli bir şekilde duyarsanız bu isteğe kulak verin.Alakasız birşey olabilir,adını koyamadığınız birşey olabilir ama bilinki aniden beliren böyle bir istek muhtemelen sizi hedefinize ulaştırmada bir aşamadır.Neler olabilir bunlar,mesela aniden içinizden bayadır görüşmediğiniz bir arkadaşınızı aramak geçer,yeni girdiğiniz bir ortamda aniden ordaki biriyle tanışma isteği geçebilir,her zaman gittiğiniz bir yolda istikametinizi değiştirmek için içinizden birşey geçebilir.Gördüğünüz gibi alakasız şeyler aslında ama sadece görüntüde alakasız.Belkide arayacağınız arkadaşınızın vereceği bir tüyoyla hedefinize ulaşacaksınız,belkide yeni tanıştığınız o insanın bir sözüyle olacak bu ya da istikametinizi değiştirdiğiniz yolda farklı bir olay yaşayacaksınız,elinize bir materyal geçecek ve ordan soru çıkacak.Kimbilir...Bilemeyizde zaten.Mesele bunu yapmakla,içimizden gelen sese kulak vermekle ne yaşayıcağımızı önceden bilmek değil,o sesin peşinden gitmek.Eğer ilk 3 aşamayı güzelce yaptıysanız hiç merak etmeyin içinizde beliren o alakasız isteği yaparsanız sizi hedefinize götürecektir. Peki neden böyle oluyor?Çünkü hayatın kurgusunu biz kurmuyoruz.Pekte önem vermiyoruz aslında.Yaptığımız en büyük hata ise kurguyu biz kuruyormuşçasına yaşamak.Olaylara takılmak,kişilere takılmak,şikayet etmek vs.Tüm bunlar varolan güce karşı savaşmaktır ve sonucu mağlubiyettir.Halbuki o gücü kabullensek ve kendimizi hayatın kurgusuna bilinçli bir şekilde bırakabilsek olaylar öyle bir gelişecekki küçük dilinizi bile yutabilirsiniz. Yakın bir arkadaşım askerdeyken yaşadıklarını paylaşayım sizlerle.Acemiliği bitip dağıtımı yapıldığında düştüğü yer maalesef zor bir yerdi.Orda bir haftası dolduğunda şöyle bir söylenti yayılmış.Filan yerdeki lojmanlara burdan bir kaç asker nakledilecek.Olay aslında söylenti yani kesin bir bilgi değil.Gerçekleşse bile kesin olan birşey vardı ki diyor arkadaşım;o da nakledilecek kişi sayısının çok az olması. Bu arkadaşla çekim yasasının üstüne bayağı bir eğilmiştik askere gitmesinden önce.Bu söylentiyi duyar duymaz,bunun bir söylenti olmasına aldırmadan çekim yasasını uygulamaya başlamış.Özellikle 3.aşamayı çok kuvvetli bir şekilde yapmış.Öyleki diyor lojmanın çimlerinin kokusunu duydum,parkında oynayan çocuklarını seslerini dinledim.Hayalimde,lojmanın her yerinde dolaştım.Kantinine girdim,çay içtim,gece nöbetimi tuttum.Akışına bırakma aşamasında ise müthiş bir rahatlığım vardı.Adım soyadım ne ise lojmanlarada benim gönderileceğimi öyle biliyordum.Ne panik ne telaş,ne şikayet ne birşey. Sonucu tahmin etmişsinizdir.İlk seçilen bizim arkadaş oldu ve çok rahat bir askerlik dönemi geçirdi.Hatta orda onunla aynı frekansta biriyle çok samimi bir arkadaşlıkları oldu.Çekim yasasında ikiside ustalaştılar.Dahasıda var,sivildede devam etti ve çok güzel bir iş yakaladı.Şu an çalışıyor ve daha güzel şeylerin olacağına dairde kuvvetli bir inancı var.Muhtemelen o da olacak.Gidişat onu gösteriyor:) --alıntı--

kpss yi görünce sinirlerim halay çekmeye başlıyor, ama yinede iyi bir gaza getirme paylaşımı. teşekkürler superisi

Rica ederim Asel:) artık gaza gelip çalışmaya başlasak çok ii olacak bence:))

vakti zamanında 90 almıştım kpss den. o puanla bile atanamadım. o yüzden heves kalmadı ki su perisi, gaza gelemiyorum artık. ama bismillah deyip aralık gibi başlamayı düşünüyorum.

Merhaba başlık çok güzel olmuş.Bende KPSS ye hazırlanıyorum ama iş ve özel hayttaki sıkıntılar bir türlü izin vermiyor.Bu başlıktaki bilgileri dikkate alacağım.Özellikle coğrafyada ve alan bilgisinde sıkıntım var.Su perisinin hafıza harita tekniğini denyeyeim birde...Bende bu haftasonu başlayacağım inşallh.

sınava girişte hangi esmaları okuyoyoduk bilen var mı?