Dağıttın zamanı, en olmaz yerinde
Dağıldım yine;
Darmadağınım,
Bu bayram da…
“Mutlu musun, aşkım sen nasılsın acaba oralarda?”
Bu yalnızlık kader değil;
Günahım olsan da,
Masumca sana yandım,
Seni sevdim sevdiğim!..
O kalbine söyle…
Sen onunla asla benim gibi yanamazsın,
Benim kadar sevemezsin…
Anlayamazsın!..
Hiçbir bayram buluşamasak da,
Kendinle barış’amazsın!..
İyice duyarsızlaştın,
Bense inceden inceye yine aklımı, yüreğimi
Benliğimi, dilimdeki cümleleri
Sana sardım sarıldım, duygusallaştım…
Sızım sızlayan yanım sitemkârım sana…
Bir gün o son kelimeyi söylediğimde,
Üzerine alınacaksın…
İşte o zaman yanacaksın,
Beni anlayacaksın!..
Ne fayda,
Ne fayda sevdiğim…
Beni, hiç kimseye benzetemeyeceksin,
İçin yanacak…
Ve
İşte o gün gerçekten,
Belki de hayatında ilk defa
Sende ağlayacaksın,
Ağlayacaksın!..
Ve ben sana kıyamayıp,
Dönüp yine sarılacağım, birlikte canım
Birlikte,
Birlikte deyip!..
Sana katılıp, sıkı sıkı sarılıp
Hıçkırıklar eşliğinde birlikte ağlayacağız
Ayrı ayrı geçirilen zamana…
Ve
Yine,
Ayrılamayacağız!..
“Bizi kim susturur o an bilmem amma, biz bir daha hiç ağlamayalım sevdiğim… Hiç!..”
”Gönderilmemiş aşk mektupları”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.