Gerçek AŞK 1..

Bu konu lahutiye tarafından 13 sene önce açıldı, 462 kere okundu ve 3 Cevap verildi.
lahutiye
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
13 sene önce

Ey dostlar! Bu hikayeyi dinleyiniz. Hakikatte o bizim bu günkü halimizdir Bundan evvelki bir zamanda bir padişah vardı. O hem dünya, hem din saltanatına malikti. Padişah, bir gün hususi adamları ile av için hayvana binmiş, giderken ana caddede bir halayık gördü. O halayığın kölesi oldu. Can kuşu kafeste çırpınmaya başladı. Mal verdi o halayığı satın aldı.Onu alıp arzusuna nail oldu. Fakat kazara o halayık hastalandı. Birisinin eşeği varmış, fakat palanı yokmuş. Palanı ele geçirmiş, bu sefer eşeği kurt kapmış. Birisinin ibriği varmış, fakat suyu elde edememiş. Suyu bulunca da ibrik kırılmış! Padişah sağdan, soldan hekimler topladı. Dedi ki: “İkimizin hayatı da sizin elinizdedir. Benim hayatım bir şey değil, asıl canımın canı odur. Ben dertliyim, hastayım, dermanım o .Kim benim canıma derman ederse benim hazinemi, incimi ve mercanımı ( atiye ve ihsanımı) o aldı (demektir)”. Hepsi birden dediler ki: “Canımız feda edelim. Beraberce düşünüp beraberce tedavi edelim. Bizim her birimiz bir alem Mesih’idir, elimizde her hastalığa bir ilaç vardır.” Kibirlerinden Allah isterse (inşaallah ) demediler. Allah da onlara insanların acizliğini gösterdi.”İnşaallah” sözünü terk ettiklerini söylemeden maksadım, insanların yürek katılığını ve mağrurluğunu söylemektir. Yoksa arızi bir halet olan inşaallah’ı söylemeyi unuttuklarını anlatmak değildir. Hey gidi nice inşaallahı diliyle söylemeyen vardır ki canı “inşaallah” la eş olmuştur. İlaç ve tedavi nevinden her ne yapıldı ise hastalık arttı maksat da hasıl olmadı.O halayıkcağız, hastalıktan kıl gibi olunca padişahın kanlı göz yaşı ırmağa döndü. Kazara sirkengübin safrayı arttırdı. Badem yağı da kuruluk tesirini göstermeye başladı. Karahelileyle kabız oldu, ferahlığı gitti; su, neft gibi ateşe yardım etti. Padişah, hekimlerin aciz kaldıklarını görünce yalınayak mescide koştu.Mescide gidip mihrap tarafına yöneldi. Secde yeri göz yaşından sırsıklam oldu.Yokluk istiğrakından kendisine gelince ağzını açtı, hoş bir tarzda medhü senaya başladı:“En az bahşişi dünya mülkü olan Tanrım! Ben ne söyleyeyim? Zaten sen gizlileri bilirsin.Ey daima dileğimize penah olan Tanrı! Biz bu sefer de yolu yanıldık.Ama sen “Ben gerçi senin gizlediğin şeyleri bilirim. Fakat sen, yine onları meydana dök” dedin. Padişah, ta can evinden coşunca bağışlama denizi de coşmaya başladı.Ağlama esnasında uykuya daldı. Rüyasında bir pir göründü.Dedi ki: “Ey padişah, müjde; dileklerin kabul oldu. Yarın bir yabancı gelirse o, bizdendir.O gelen hazık hekimdir. Onu doğru bil, çünkü o emin ve gerçek erenlerdendir.İlacında kati sihri gör, mizacında da Hak kudretini müşahede et.” Vade zamanı gelip gündüz olunca… güneş doğudan görünüp yıldızları yakınca:Rüyada kendine gösterdikleri zatı görmek için pencerede bekliyordu.Bir de gördü ki, faziletli, fevkalade hünerli, bilgili bir kimse, gölge ortasında bir güneş;Uzaktan hilal gibi erişmekte, yok olduğu halde hayal şeklinde var gibi görünmekte. Ruhumuzda da hayal, yok gibidir. Sen bütün bir cihanı hayal üzere yürür gör!Onların başları da, savaşları da hayale müstenittir. Öğünmeleri de, utanmaları da bir hayalden ötürüdür.Evliyanın tuzağı olan o hayaller, Tanrı bahçelerindeki ay çehrelilerin akisleridir. Padişahın rüyada gördüğü hayal de o misafir pirin çehresinde görünüp duruyordu.Padişah bizzat mabeyincilerin yerine koştu, o gaipten gelen konuğun huzuruna vardı.Her ikisi de aşinalık (yüzgeçlik) öğrenmiş bir tek denizdi, her ikisi de dikilmeksizin birbirine dikilmiş, bağlanmışlardı.Padişah: “Benim asıl sevgilim sensin, o değil. Fakat dünyada iş işten çıkar.Ey aziz, sen bana Mustafa’sın. Ben de sana Ömer gibiyim. Senin hizmetin uğrunda belime gayret kemerini bağladım” dedi. Tanrı’dan edebe muvaffak olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse Tanrı’nın lütfundan mahrumdur.Edebi olmayan yalnız kendine kötülük etmiş olmaz. Belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur. Alışverişsiz, dedikodusuz Tanrı sofrası gökten iniyordu.Musa kavmi içinde birkaç kimse terbiyesizce “hanı sarımsak, mercimek” dediler.Ondan sonra gökyüzünün sofrası, ekmeği kesildi; ekme, bel belleme, orak sallama kaldı.Sonra İsa şefaat edince Hak, yemek sofrası ve tabaklarla ganimetler gönderdi.Yine küstahlar edebi terk ederek sofradan yemek artığını aşırdılar. İsa bunlara yalvardı. “Bu devamlıdır, yeryüzünden kalkmaz.Bir ulu kişinin sofrası başında kötü zanna düşmek ve harislik etmek küfürdür” dedi.O rahmet kapısı, hırslarından dolayı bu görmedik dilencilerin yüzlerine kapandı.Zekat verilmeyince yağmur bulutu gelmez zinadan dolayı da etrafa veba yayılır.İçine kasavetten, gussadan ne gelirse korkusuzluktan ve küstahlıktan gelir. Kim dost yolunda pervasızlık ederse erlerin yolunu vurucudur, namert odur.Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur: Yine edepten dolayı melekler masum ve tertemiz olmuşlardır.Güneşin tutulması, küstahlık yüzündendir. Bir melek olan Azazil de yine küstahlık yüzünden kapıdan sürülmüştür. Kollarını açıp onu kucakladı, aşk gibi gönlüne aldı, canının için çekti.Elini, alnını öpmeğe, oturdu yeri, geldiği yolu sormaya başladı.Sora sora odanın başköşesine kadar çekti ve dedi ki: “Nihayet sabırla bir define buldum. Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden nişliğin anahtarıdır” sözünün manası, Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden müşkül, konuşmaksızın, dedikodusuz hallolur gider.Sen, gönlümüzde, onların tercümanısın, her ayağı çamura batanın elini tutan sensin. Ey seçilmiş,ey Tanrı’dan razı olmuş ve Tanrı rızasını kazanmış kişi, merhaba! Sen kaybolursan hemen kaza gelir, feza daralır.Sen, kavmin ulususun, sana müştak olmayan, seni arzulamayan bayağılaşmıştır. Bundan vazgeçmezse…”O ağırlama, o hal hatır sorma meclisi geçince o zatın elini tutup hareme götürdü. Padişah, hastayı ve hastalığını anlatıp sonra onu hastanın yanına götürdü.Hekim, hastanın yüzünü görüp, nabzını sayıp, idrarını muayene etti. Hastalığının arazını ve sebeplerini de dinledi.Dedi ki: “Öbür hekimlerin çeşitli tedavileri, tamir değil; büsbütün harap etmişler. Onlar, iç ahvalinden haberdar değildirler. Körlüklerinden hepsinin aklı dışarıda.” Hekim, hastalığı gördü, gizli şey ona açıldı. Fakat onu gizledi ve sultana söylemedi. Hastalığı safra ve sevdadan değildi. Her odunun kokusu dumanından meydana çıkar. İnlemesinden gördü ki, o gönül hastasıdır. Vücudu afiyettedir ama o, gönüle tutulmuştur. Aşıklık gönül iniltisinden belli olur, hiçbir hastalık gönül hastalığı gibi değildir. Aşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır. Aşk, tanrı sırlarının usturlabıdır. Aşıklık ister o cihetten olsun, ister bu cihetten… akıbet bizim için o tarafa kılavuzdur. Aşkı şerh etmek ve anlatmak için ne söylersem söyliyeyim… asıl aşka gelince o sözlerden mahcup olurum. Dilin tefsiri gerçi pek aydınlatıcıdır, fakat dile düşmeyen aşk daha aydındır. Çünkü kalem, yazmada koşup durmaktadır, ama aşk bahsine gelince; çatlar, aciz kalır. Aşkın şerhinde akıl, çamura saplanmış eşek gibi yattı kaldı. Aşkı , aşıklığı yine aşk şerh etti. Güneşin vucuduna delil, yine güneştir. Sana delil lazım ise güneşten yüz çevirme. Gerçi gölgede güneşin varlığından bir nişan verir, fakat asıl güneş her an can nuru bahşeyler. Gölge sana gece misali gibi uyku getirir. Ama güneş doğuverince ay yarılır (nuru görünmez olur). Zaten cihanda güneş gibi misli bulunmaz bir şey yoktur. Baki olan can güneşi öyle bir güneştir ki, asla gurub etmez. Güneş gerçi tektir, fakat onun mislini tasvir etmek mümkündür. Ama kendisinden esir olan güneş, öyle bir güneştir ki, ona zihinde de, dışarıda da benzer olamaz. Nerede tasavvurda onun sığacağı bir yer ki misli tasvir edilebilsin! Şemseddin’in sözü gelince dördüncü kat göğün güneşi başını çekti, gizlendi. Onun adı anılınca ihsanlarından bir remzi anlatmak vacip oldu.Can şu anda eteğimi çekiyor. Yusuf’un gömleğinden koku almış! “Yıllarca süren sohbet hakkı için o güzel hallerden tekrar bir hali söyle, anlat. Ki yer, gök gülsün, sevinsin. Akıl, ruh ve göz de yüz derece daha fazla sevince, neşeye dalsın” (diyor). “Beni külfete sokma, çünkü ben şimdi yokluktayım. Zihnim durakladı onu görmekten acizim. Ayık olmayan kişinin her söylediği söz… dilerse tefekküre düşsün, dilerse haddinden fazla zarafet satmaya kalkışsın… yaraşır söz değildir. Eşi bulunmayan o sevgilinin vasfına dair ne söyleyeyim ki bir damarım bile ayık değil! Bu ayrılığın, bu ciğer kanının şerhini şimdi geç, başka bir zamana kadar bunu bırak!”(Can) dedi ki: “Beni doyur, çünkü ben açım. Çabuk ol çünkü vakit keskin bir kılıçtır. Ey yoldaş, ey arkadaş! Sufi, vakit oğludur (bulunduğu vaktin iktizasına göre iş görür). “Yarın” demek yol şartlarından değildir. Sen yoksa sufi bir er değilmisin? Vara veresiyeden yokluk gelir”. Ona dedim ki: “Sevgilinin sırlarını gizli kapaklı geçmek daha hoştur. Sen, artık hikayelere kulak ver, işi onlardan anla! Dilbere ait sırların, başkalarına ait sözler içinde söylenmesi daha hoştur.” O, “Bunu apaçık söyle ki dini açık olarak anmak, gizli anmaktan iyidir. Perdeyi kaldır ve açıkça söyle ki ben, güzelle gömlekli olarak yatmam” dedi.Dedim ki: “O apaçık soyunur, çırılçıplak bir hale gelirse ne sen kalırsın,ne kucağın kalır, ne belin! İste ama derecesine göre iste; bir otun bir dağı çekmeye kudreti yoktur.Devam edecekmesneviden

LâL
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 271
Yanıt Sayısı: 110
13 sene önce
“O apaçık soyunur, çırılçıplak bir hale gelirse ne sen kalırsın,ne kucağın kalır, ne belin! İste ama derecesine göre iste; bir otun bir dağı çekmeye kudreti yoktur. Tüylerim ürpererek keyifle okudum her satır ayrı bir güzel her cümle ayrı bir mesaj .. Yüreğin ellerin dert görmesin.. Sevgi Ve Aşkla kal..
Kayıtlı Değil
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 4 sene önce
Konu Sayısı: 1156
Yanıt Sayısı: 4566
13 sene önce
Okuyup etkilendiğin için mutlu oldum melek yüreklim seninde okuyan güzel gözlerin dert görmesin inşallah.Sevgi ve AŞK'la kal inşallah..
ezgilim
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 2206
8 sene önce
çok güzel eline sağlık paylaşan arkadaşın..
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)