Imam nikahı hakkında

Bu konu evildead tarafından 9 sene önce açıldı, 661 kere okundu ve 9 Cevap verildi.
evildead
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 4
Yanıt Sayısı: 89
9 sene önce

Merhaba Arkadaşlar

Bir konuda çok kararsız kaldığım için ve net bilgi alamadığım için sizlere danışmak istedim, çok yakın bir dostum var kendisi namazında niyazında temiz bir insan uzun zamandır da bekar şuanda yaşı 28 olması gerekiyor, bir kaç konuda benim fikrimi almak istedi bende bilgim olmadığı için çevremde bulunan ****lara ve imam Arkadaşlara sormak durumunda kaldım, kendisinin uzun zamandır görüştüğü dul bir arkadaşı olduğundan bahsetti, ve görüştüklerini her iki tarafta günaha gitmekten kaçınan kişiler, bu görüştükleri sırada bir imam nikahı yapmaya karar vermişler, Düşünceleri tam olarak nedir bilmiyorum ama sadece cima durumunda Zinaya düşmemek için nikah yaptırsalar bunun geçerliliği nedir veya anlamadıklarını var sayarak ayrıldıklarında nikah durumu ne olur, Yada Düşünceleri sadece zinaya bulaşmamaksa bu Nikah geçerli olur mu doğru ve kesin bilgisi olan arkadaslar bu konuda ne düşünürler

zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
9 sene önce
Adına dinî nikah veya imam nikahı denilen nikahı yaptırmanın birden fazla sebebi ve saiki vardır: a) İki tarafın da niyeti evlenmektir, bunu hemen gerçekleştirmeye engeller vardır, bu arada iki arkadaş gibi görüşme isteği mevcuttur, bu arkadaşlar birbirini sevdiği ve evlenmek istedikleri için birbirlerine kardeş gibi bakmaları mümkün değildir, böyle olunca da günah işleme (şehvetle bakma, elle dokunma, başbaşa kalma, birlikte seyahat etme, muhtemelen ileri derecede olmasa da sevişme...) ihtimali vardır, bu tehlikeyi (günah işleme ihtimalini) ortadan kaldırmak için dinî nikah yapılmaktadır. b) Taraflar henüz evlenmeye karar vermemişlerdir, biraz birbirini tanımak istemektedirler, bu esnada günah işlememek için dinî nikah yaptırmaktadırlar. c) Tarafların evlenip aile kurmak ve devamlı olarak aile birliği içinde yaşamak gibi bir niyetleri yoktur, bir müddet karı-koca olarak yaşamak -mesela öğrencilik, gurbet hayatı vb. den- sonra ayrılmak istemektedirler. Bu arada cinsî ilişkileri meşrû sınırlar içinde olsun diye dinî nikah yaptırmaktadırlar. d) Ülkemizde birden fazla eş ile evlenmek yasaktır. Buna rağmen ikinci bir hanımla evlenmek isteyenler, çoğu defa birinci hanımı da duymadan ikinci hanımı ile dinî nikah yaparak evlenip bu hayatı yaşamaktadırlar. e) Bazıları karılarını üç defa boşadıktan sonra tekrar evlenmek istemekte, buna şeriat -kadın başka bir erkekle evlenip boşanmadıkça- izin vermediği için kadın, başka bir erkekle dinî nikah yaptırıp evlenmekte, sonra boşanıp birinci kocası ile yeniden evlenmektedir. f) Bazı kimseler resmi nikahı, rejim sebebiyle geçersiz saymakta, bunun için zifaftan önce bir de dinî nikah yaptırmaktadırlar. Muhtemelen bundan başka sebep ve saikler de vardır. Bunların sırayla şer'i hükümlerini ve iyi-kötü taraflarını açıklayalım: a) Tarafların niyetleri iyi, ana-babaları da durumu bilmekte ve razı olmaktadırlar; bu şıkta hiçbir sakınca görmüyorum. Yalnız bu nikah -ve diğerleri- sun'i, şakadan, yarı muteber... bir nikah olmadığı, bütün sonuçları doğuran bir evlenme akdi mahiyetinde bulunduğu için taraflardan biri haklarını talep edince karşıdakinin direnmesi, hayır demesi manevi sorumluluk doğurur. b) Bu evlenme akdi meşrûdur, taraflar evlenmiş sayılır, haklar doğmuştur, ancak kafalarında "anlaşamaz, kaynaşamaz isek ayrılırız, fiilen evlenme safhasına geçmeyiz" niyeti bulunduğu için ve fiilen de böyle olabildiği için her iki tarafın boşama hakkının bulunmasında fayda vardır. Erkekte bu hak zaten mevcuttur, kız da akdi yaparken eşinden bu hakkı talep edip almalıdır; çünkü ileride kız ayrılmak isteyip erkek bunu istemediğinde problem doğmakta, istenmeyen olaylar vukubulmaktadır. c) Müt'a nikahı, muvakkat nikah (cinsî ilişki için veya bir müddet evlilik hayatı yaşamak üzere) yapılan nikah (evlenme akdi) normal hallerde, sünnilere göre caiz ve geçerli değildir. Normal dışı hallerde, mesela devamlı evlilik yapmanın mümkün olmadığı veya zor olduğu durumda kişi, evlenmediği takdirde zina yapmaktan korkuyorsa, cinsî baskı onu bu fiile zorluyorsa, harama düşmemek için geçici evlenme yapması bir iki sünni müctehide (dört mezhebde değil) ve genellikle şi'aya göre caizdir. Şi'a, bazı kayıtlarla normal hallerde de geçici evlenmeyi caiz görmektedir. Anladığım kadarıyla sizin sorduğunuz yeşil renkle renklendirdiğim bölüm....aralarında sözleşme yaparken kızın ayrılma isteğinde bulunma hakkının sözleşmeye yazılması ve mehir isteyip istemediğini yazdırması gerekir.....
zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
9 sene önce
Müslüman bir erkek, eşine mehir vermekle yükümlüdür. Bu, Allah tarafından kadına tanınmış bir haktır. Nisa Suresi’nin 4. ayetinde şöyle buyurulmaktadır : “Kadınların mehirlerini, bir güçlük çıkarmadan gönül rızası ile verin.” Koca, usulüne uygun biçimde mehri ödemediği takdirde kadın mehrini mahkeme yoluyla talep edip alabilir. Onu alıncaya kadar kocasına karşı hakları devam eder ama görevlerini yerine getirmeyebilir. Mehir, karı ile kocanın veya temsilcilerinin karşılıklı anlaşmasıyla serbestçe belirlenirse ona mehr-i müsemmâ denir. Bunun bir üst sınırı yoktur. Peşin olarak ödenmesi kararlaştırılan kısmı peşin, kalanı daha sonra ödenir. Tamamının peşin olması da karara bağlanabilir. Erkek, mehir borcunun peşin ödenecek bölümünü ödemeden karısından yararlanmaya hak kazanamaz, kadın müsaade ederse o başka. Daha sonraya bırakılan kısım ya belirlenen günün gelmesiyle veya boşama ya da ölüm halinde kadına tastamam ödenir. Ölen kocanın mirası bu ödeme yapıldıktan sonra paylaşılır. Erkek, boşadığı kadına olan mehir borcunun tek kuruşunu kesemez. Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Bir eşi bırakıp yerine bir başka eş almak isterseniz, bıraktığınıza yüklerle mal vermiş olsanız bile hiçbir şeyi geri almayın. İftira ederek ve apaçık günaha girerek mi alacaksınız?” (Nisa, 4/20) Nikah kıyılırken mehir belirlenmemişse nikah geçerli olup mehir hakkı kendiliğinden doğar, isterse kadın, mehir almamak şartıyla nikaha razı olmuş olsun. Bu şekilde kendiliğinden doğan mehire mehr-i misil denir. Bunun miktarı ve ödeme şekli, o kadına denk sayılan diğer bir kadının aldığı mehire bakılarak tespit edilir. Bu denklik kadının babasının akrabaları arasından yaş, güzellik, zenginlik, akıl, dindarlık, bekârlık, dulluk, ilim, edep, güzel ahlak ve çocuksuz olma gibi özelliklere bakılarak tespit edilir. Bu özelliklerde ona denk olan bir kadının kocasından almış olduğu mehir, onun mehr-i misli olur. Mehir belirlenmeden kıyılan nikâhın geçerli olduğunun delili, Bakara suresinin 236. ayetidir. Orada Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Kadınları, mehirlerini belirleyinceye kadar el sürmeden boşarsanız, bunun size günahı yoktur. Onlara yararlanacakları bir şey verin. İmkânı olan, gücü ölçüsünde, darlık içinde olan da gücü ölçüsünde, marufa uygun olarak, onları yararlandırsın. Bu, güzel davrananlar üzerine bir borçtur.” Ayette daha henüz mehir belirlenmeden erkeğin kadını boşamasından bahsedilmektedir. Boşanma hükümleri mevzu bahis edildiğine göre evlilik gerçekleşmiş demektir. Burada başlık ile mehirin aynı olmadığını kaydetmek gerekir. Başlık ve süt hakkı gibi şeyler kadının babasına, annesine veya kardeşlerine ödendiği halde mehir tamamen kadının kendisine ödenir. Mehir, tamamen kadının hakkıdır. Mehir üzerinde hiç kimse hak iddia edemez. İslamiyet mehiri şart koşmuş ve başlığı haram saymıştır.
Merakli_
Üyelik Zamanı: 9 sene önce
Konu Sayısı: 3
Yanıt Sayısı: 85
9 sene önce
Allah razı olsun, süper bir açıklama olmuş, Ancak konu açılmışken sormak istiyorum; şimdi nikah dini yada resmi olduğunda asıl geçerlilik unsurunun aleniyet olup olmadığı, Ayrıca madem ciddi düşünüyor iki taraf öyleyse yanlarında birisinin mahremi olan bir şahıs varkenkkonuşsunlar, eğer çok özel konular konusulacak ise bunun zaten çok kısa bir zamanda gorusulebilecgi, bu yüzden dinin tanıdığı sınırlar içinde 3-4 kez görüşülerek nihai karara ulaşılması kanımca uygun olacaktır, aksi halde benimde yakın zamanda ayni saikler ile çıktığım bir yolda işlerin uzaması sebebi ile gönül kayması oldu ve görüşmeler de olumsuz sonuçlandı ve ben baya bi etkilendim, oysa ki başından iş sonuca baglansa idi hiç bir sıkıntı olmayacakti
zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
9 sene önce
geçerli olan nikah yasalar önünde resmi nikahtır....Ancak tabii ki inançlarımıza göre dini nikahta dinen şarttır....Ama anlaşmazlık söz konusu olduğunuda resmi nikah üzerinden işlem yapılmaktadır.... Geçici nikah kıyma işlemi özellikle İranda çok yaygın.özellikle üniversite gençliği arasında Müta Nikahı iktidar ve dini çevreler tarafından da kabul görüyor...... Bizim toplumumuzda ise ailelerin görüşlerine göre gerçekleşiyor...
evildead
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 4
Yanıt Sayısı: 89
9 sene önce
Kardeş Allah senden tazı olsun, benim Anladığım kadarı ile şii'lik bizim inancımızda yer alan bir durum değil ona keza mut'a da bize haram kılınmış bir durumdur. Ama arkadaşların durumu da A seçeneğin deki ni de kapsıyor.
ERBAUN
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 69
Yanıt Sayısı: 951
9 sene önce
[QUOTE=evildead;125101]Merhaba Arkadaşlar Bir konuda çok kararsız kaldığım için ve net bilgi alamadığım için sizlere danışmak istedim, çok yakın bir dostum var kendisi namazında niyazında temiz bir insan uzun zamandır da bekar şuanda yaşı 28 olması gerekiyor, bir kaç konuda benim fikrimi almak istedi bende bilgim olmadığı için çevremde bulunan ****lara ve imam Arkadaşlara sormak durumunda kaldım, kendisinin uzun zamandır görüştüğü dul bir arkadaşı olduğundan bahsetti, ve görüştüklerini her iki tarafta günaha gitmekten kaçınan kişiler, bu görüştükleri sırada bir imam nikahı yapmaya karar vermişler, Düşünceleri tam olarak nedir bilmiyorum ama sadece cima durumunda Zinaya düşmemek için nikah yaptırsalar bunun geçerliliği nedir veya anlamadıklarını var sayarak ayrıldıklarında nikah durumu ne olur, Yada Düşünceleri sadece zinaya bulaşmamaksa bu Nikah geçerli olur mu doğru ve kesin bilgisi olan arkadaslar bu konuda ne düşünürler[/QUOTE] Nikah akti çocuk oyuncağı değildir. İmam nikahı kıyıldığı andan itibaren birbirlerinin eşleri sayılırlar , nişanlıklık döneminde de imam nikahı kıyanlar var günah olmasın diye , işin cima kısmı ile sadece bakılmaz olayı haramlık mevcuttur dolayısı ile günah da peşinden gelmektedir , işte biz beraberiz şimdi günah olmasın ilerde ayrılabiliriz ama yine de bi dine nikah kıyalım diye bişey olamaz , kişi dinen evlenmiş olur ve talak yapılmadan da ayrılamazlar , hem erkek hem kadının evliliği devam eder ve de gerçekten evli olmak yerine cima ve zina gibi durumlarda günah teşkil etmesin diye (sonrası meçhul bi vaziyette) nikah aktine giriliyorsa onlarda zaten bi gayrimeşruluk durumu ortaya çıkar , görüşüyolar ve dinin ön gördüğü koşullar da haram ve helale bu denli dikkat ediyolarsa evlenirler. Nikah kıyıyım ayrılıyım biriyle daha görüşüyüm onada yaparım bi nikah ondan da ayrılıbilirim demek olmaz bu adam veya kadın bu süreçte iki kez evlenmiş olur ve ayrıca talaktan sonra da bekleme müddetleri filan da var bu işin... ve evlenmeyi oluşturan nikah dini nikahtır...
CiciPeri
SÜPER MODERATÖR
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 30
Yanıt Sayısı: 4019
8 sene önce
simdi bu popiler oldu,bazilari bazilarinin agzini kapatmak icin imam nikahi kiydik deyip oturuyorlar,bence evlilige ciddiyetsiz baktigi icin oyalama surecini tercih ediyorlar
Eni
Üyelik Zamanı: 8 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 264
8 sene önce
Arkadaslar simdiki yalnizca ismi imam nikahi olan hic bir ilahi kanunlara uymayan sadece erkeye yarar bir formalitedi. bu nikahda hep kadinlar ezilir.en dogrusu resmi nigahdiki daha sonra kadinlar hakklarini temin edebilsin
Eni
Üyelik Zamanı: 8 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 264
8 sene önce
Cok guldummm Allah guldursun seni
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23560 Kayıtlı Üye
  • 16565 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye karim55246
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)