Säd Süresi.

Bu konu bahor tarafından 11 sene önce açıldı, 391 kere okundu ve 2 Cevap verildi.
bahor
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 190
Yanıt Sayısı: 920
11 sene önce

38.SÂD SÛRESİ صبِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYMهَذَا ذِكْرٌ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَآبٍ 49-) Hazâ zikr* ve inne lil müttekıyne le hüsne meab; Bu (vahdet-tahkik ehlini) bir zikir (hayırla anış) dir!… Muhakkak ki muttekıyler için dönüş yerinin güzeli vardır.جَنَّاتِ عَدْنٍ مُّفَتَّحَةً لَّهُمُ الْأَبْوَابُ 50-) Cennati Adnin müfettehaten lehümül ebvab; (Yani, o güzel dönüş yeri) kapıları kendilerine açılmış halde Adn Cennetleridir.مُتَّكِئِينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ وَشَرَابٍ 51-) Müttekiiyne fiyha yed’une fiyha Bi fakihetin kesiyretin ve şerab; (O muttekıyler) orada (ilahi sıfatlara) dayanıp yaslanmışlar olarak, (B sırrınca) orada çok meyva ve şarap ister haldedirler.وَعِندَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ أَتْرَابٌ 52-) Ve ındehüm kasıratüt tarfi etrab; Onların (o muttekylerin) indlerinde (yanlarında) gözlerini yalnızca onlara (eşlerine) çevirmiş (huri) ler, aynı yaşıtlar vardır.هَذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ الْحِسَابِ 53-) Hazâ ma tuadune li yevmil hısab; İşte budur, hesab günü için size va’dolunan!.إِنَّ هَذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُ مِن نَّفَادٍ 54-) İnne hazâ le rizkuNA malehu min nefad; Muhakkak ki işte bu bizim rızkımızdır… Bitip tükenme yoktur ona (bakidir).هَذَا وَإِنَّ لِلطَّاغِينَ لَشَرَّ مَآبٍ 55-) Hazâ* ve inne littağıyne le şerre meab; İşte bu!.. Muhakkak ki tuğyan eden (azgınlar) için dönüş yerinin şerrlisi vardır.جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ الْمِهَادُ 56-) Cehennem* yaslevneha* fe bi’sel mihad; (O dönüş yerinin şerlisi) Cehennem’dir ki ona yaslanırlar… Ne kötü bir mihad (yatak-döşek, alçak yer) dır o!.هَذَا فَلْيَذُوقُوهُ حَمِيمٌ وَغَسَّاقٌ 57-) Hazâ fel yezukuhu hamiymun ve ğassak; İşte bu (onlar için)… Tadsınlar onu!.. Kaynar su ve irindir (o).وَآخَرُ مِن شَكْلِهِ أَزْوَاجٌ 58-) Ve aharu min şeklihi ezvac; O (azab) şekilden (onun benzeri) diğerleri, çifter çifter (azab çeşitleri vardır).هَذَا فَوْجٌ مُّقْتَحِمٌ مَّعَكُمْ لَا مَرْحَباً بِهِمْ إِنَّهُمْ صَالُوا النَّارِ 59-) Hazâ fevcün muktehımun meaküm* la merhaben Bihim* innehüm salün nar; İşte bu sizinle beraber düşüp kaybolan/ (cehenneme) katlanan bir gruptur… (Günah önderleri dedi ki): “(Bi-) onlara ‘Merhaba= geniş-rahat olma’ yoktur… Muhakkak ki onlar Nar’a maruz kalanlardır”.قَالُوا بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَباً بِكُمْ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ 60-) Kalu bel entüm la merhaben Biküm* entüm kaddemtümuhu lena* fe bi’sel karar; (O önderlere uyanlar ise): “Hayır, asıl (Bi-) size ‘Merhaba=rahat-geniş olma’ yoktur… Onu (cehennemi) bize siz takdim ettiniz (önümüze getirdiniz)… Ne kötü bir karar (gah)’dır bu!” dediler.قَالُوا رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَذَا فَزِدْهُ عَذَاباً ضِعْفاً فِي النَّارِ 61-) Kalu Rabbena men kaddeme lena hazâ fezidhü azâben dı’fen fiyn nar; Dediler ki: “Rabbimiz, bunu bize kim takdim etti ise, onun Nar’da azabını bir kat daha artır”.وَقَالُوا مَا لَنَا لَا نَرَى رِجَالاً كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ الْأَشْرَارِ 62-) Ve kalu ma lena la nera ricalen künna neuddühüm minel eşrar; Ve dediler ki: “Bize ne oluyor ki kendilerini eşrardan (şerirlerden, çok şerlilerden) addettiğimiz ricali (burada) görmüyoruz?”.أَتَّخَذْنَاهُمْ سِخْرِيّاً أَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ الْأَبْصَارُ 63-) Ettehaznahüm sıhriyyen em zağat anhümül ebsar; “Biz onları alaya alırdık… Yoksa gözler onlardan başka tarafa mı kaydı?”.إِنَّ ذَلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ أَهْلِ النَّارِ 64-) İnne zâlike le hakkun tehasumü ehlin nar; Muhakkak ki o hakk’dır… (Yani) Ehl-i Nar’ın hasımlaşması (karşılıklı davalaşması, tartışması, suçlaşması gerçektir) !.قُلْ إِنَّمَا أَنَا مُنذِرٌ وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلَّا اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ 65-) Kul innema ene münzir* ve ma min ilahin illellahul Vahıdul Kahhar; De ki: “Ben ancak bir uyarıcıyım (farketmeniz gereken büyük bir gerçeği haber veriyorum; nefsim için, nefsimle konuşan değilim?) !… İlah’dan (Allah’ın gayrı vücud) bir şey yok, ancak Vahid, Kahhar olan Allah vardır”.رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ 66-) Rabbüs Semavati vel Ardı ve ma beynehümel Aziyzul Ðaffar; “Semavat’ın, Arz’ın ve ikisi arasında olanların Aziyz, Ðaffar olan Rabbi’dir”.قُلْ هُوَ نَبَأٌ عَظِيمٌ 67-) Kul HUve nebeün Azıym; De ki: “O (vahdet gerçeği, B-sırrı?), Aziym bir haberdir!!!”.أَنتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ 68-) Entüm anhü mu’ridun; “Siz ise O’ndan (o büyük haberin ihbar ettiği büyük gerçekten?) yüz çeviriyorsunuz!”.مَا كَانَ لِي مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَإِ الْأَعْلَى إِذْ يَخْتَصِمُونَ 69-) Ma kâne liye min ılmin Bil Meleil A’la iz yahtesımun; “(Mele-i A’la sakinleri) tartışırlarken, Mele-i A’la ile ilgili (B sırrınca) bir ilme sahip değilim”.إِن يُوحَى إِلَيَّ إِلَّا أَنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُّبِينٌ 70-) İn yuha ileyye illâ ennema ene neziyrun mübiyn; “Bana ancak: Ben yalnızca apaçık bir uyarıcıyım, (diye) vahyolunuyur (şüpheniz olmasın, ben o büyük haberi açıklayan Nebîim?)”.إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَراً مِن طِينٍ 71-) İz kale Rabbüke lil Melaiketi inniy halikun beşeran min tıyn; Hani Rabbin Melaike’ye: “Muhakkak ki ben Tıyn’den (balçıktan; su+mineral) bir beşer halkedeceğim” demişti.فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ 72-) Feiza sevveytühu ve nefahtü fiyhi min ruhıy fekau lehu sacidiyn; Onu tesviye edip (düzenleyip, dengeleyip, tamamlayıp), o yapının içinde RuhUM’dan nefhettiğim vakit, Ona secdeye kapanın”.فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ 73-) Fesecedel Melaiketü küllühüm ecmeun; O Melaike’nin hepsi, toptan secde ettiler.إِلَّا إِبْلِيسَ اسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنْ الْكَافِرِينَ 74-) İlla ibliys* istekbere ve kâne minel kafiriyn; İblis müstesna; (o vehmiyle) büyüklük tasladı ve kafirlerden (gerçeği örtenlerden) oldu.قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ أَسْتَكْبَرْتَ أَمْ كُنتَ مِنَ الْعَالِينَ 75-) Kale ya ibliysü ma meneake en tescüde lima halaktü Bi yedeyye, estekberte em künte minel aliyn; (Allah) buyurdu: “Ey İblis (benliği ile perdeli) !… (Bi-) İki Elim (Celal ve Cemal sıfatlarım) ile yarattığıma (zati tecellime mazhar kıldığıma, vahidiyyet zuhuruna) secde etmene ne mani oldu?… Büyüklendin mi, yoksa Alun’dan (Adem’e secdesi sözkonusu olmayan ondan yüceler’den) mı oldun?”.قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِّنْهُ خَلَقْتَنِي مِن نَّارٍ وَخَلَقْتَهُ مِن طِينٍ 76-) Kale ene hayrun minh* halakteniy min narin ve halaktehu min tıyn; (İblis) dedi ki: “Ben daha hayırlıyım ondan; beni Nar’dan (manyetik beden?) halkettin, onu tıyn’den (hücresel yapıdan) halkettin” dedi.قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ 77-) Kale fahruc minha feinneke raciym; (Allah) buyurdu: “Çık oradan; çünkü sen raciymsin (tardolunmuşsun)!”.وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِي إِلَى يَوْمِ الدِّينِ 78-) Ve inne aleyke la’netİY ila yevmid diyn; “Muhakkak ki, Diyn Günü’ne kadar la’netim senin üstündedir”.قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِي إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ 79-) Kale Rabbi feenzırniy ila yevmi yüb’asun; (İblis) dedi ki: “Rabbim!.. (İnsanların) ba’solunacakları gün’e kadar bana mühlet ver (ertele, bekle)”.قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ 80-) Kale feinneke minel munzariyn; (Allah) buyurdu: “Muhakkak ki sen mühlet verilenlerdensin!”.إِلَى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ 81-) İla yevmil vaktil ma’lum; “Ma’lum vaktin (fiziksel ölüm) günü’ne kadar”.قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ 82-) Kale feBi ızzetiKE le uğviyennehüm ecmeıyn; (İblis) dedi ki: “(Bi-) izzetine (?) kasem ederim ki, onların tümünü mutlaka şaşırtıp saptıracağım”.إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ 83-) İlla ıbadeKE minhümül muhlesıyn; “Ancak onlardan ihlaslandırılmış kulların müstesna”.قَالَ فَالْحَقُّ وَالْحَقَّ أَقُولُ 84-) Kale fel Hakku, vel Hakka ekul; (Allah) buyurdu: “Ben de Hakk’a yemin ederim: -ki ben Hakk söylerim-“لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ 85-) Leemle enne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhüm ecmeıyn; “Andolsun ki Cehennem’i senden (iblis?) ve onlardan sana tabi olanlardan (benliği-vehmi ile perdelenenlerden) toptan dolduracağım”.قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ 86-) Kul ma es’elüküm aleyhi min ecrin ve ma ene minel mütekellifiyn; De ki: “Onun üzerine (verdiğim habere, tebliğ ve uyarıya karşılık) sizden bir ecir/ücret istemiyorum ve ben mütekellifiyn’den (olmayan bir vasfı taklid eden, kendini külfete sokan, Nebî olmadığı halde Nebîlik iddasında bulunup teklif getiren) değilim”.إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ 87-) İn huve illâ zikrun lil alemiyn; “O, alemler için bir zikir (hatırlatma, öğüt)’den başka değildir”.وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْدَ حِينٍ 88-) Ve leta’lemunne nebeehu ba’de hıyn;O’nun haberini bir süre sonra (ölüm esnasında) elbette bileceksiniz. alinti.

Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
11 sene önce
emegine saglik modum Allah razi olsun
hayatmasal
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 80
Yanıt Sayısı: 590
11 sene önce
  • [*]Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Sad suresini okursa, Allah’ın Davud (Aleyhisselam)’a müsahhar kıldığı dağların ağırlığı ve sayısınca kendisine on http://www.onlinekuran.net/dinle/sevap verilir."(1) [*]Bu sureyi okuyan, zarar verici hayvanların şerrinden emin olur. [*]Her gün okumaya devam eden, insanların ve şeytanların kötülüklerinden korunur. [*]Allahü Teala, bu sureyi okuyan kişinin tüm günahlarını affeder. [*]Mal ve mevkiye kavuşmak isteyen kişi, Besmele ile beraber Sad suresinin 35. ayetini okumaya devam etmelidir. [*]http://www.onlinekuran.net/dinle/kuyu kazmak suretiyle su bulmak isteyen kişi, Besmele ile beraber Sad suresinin 42. ayetini okumaya devam etmelidir.
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23586 Kayıtlı Üye
  • 16573 Konu
  • 143819 Cevap
  • Son Üye ledunniyat
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)