– Allah gönlünün murâdını versin !
– Sakın !
– Niye şaştın ? Ben gönlüme güvenmem ! Benim gönlüm, iyiyi de ister, kötüyü de ister. Lâzım olanı da, olmayanı da ister. Ben gönlümün murâdına güvenmem; fakat duâ et de, O’nun murâdı, benim gönlümün de murâdı olsun.
O’nun hakkımda murâd ettiği şey, benim nefsime zor ve ağır gelmesin.
– Gönlüne giren, aklını çelen her murâda güvenmemen lâzım ! Kimi murâd, hayır sandığın hâlde şermiş. Kimisi şer sandığın hâlde hayır…
Sırat üstünde seni Hakk’a taşıyan er lâzım ! Yolda bırakacak değil, kurtaracak nefer lâzım !
Şu gönlüme koyduğun sayısı belirsiz taleplerim içinde, en kuvvetli murâdım aşk ise, biliyorum, daha nice işle sınayacaksın beni.
Mâdem durum budur, murâdımı murâdın eyle Allâh’ım ! Murâdından râzı olmaya yetecek güç nasip eyle…
Civarımda dolanan, murâd maskeli heveslerden ve zaaflardan koru beni !
Herkesin bir ilâhı var ! Gönlümün biricik ilâhı, Sen ol ! Öyle ol da, “yalnızca Sen’in muhabbetini kaybetmekten korktuğum için” haramlardan kaçayım.
En nâzik meselem, Sen ol !
Beni makamın, paranın, şunun-bunun endişesiyle değil, sadece Sen’i hakkıyla sevmenin derdiyle doldur da, “Âşığım !” sözünde yalancı çıkan sahtekârlardan olmayayım.
aminnn…