“Azrail her eve günde üç defa bakar. Bu evlerden rızkını tamamlayan ve hayatının günlerini bitiren kimsenin canını alır. Evdeki ailenin diğer fertleri feryat ve figan ederek ağlarlar. Azrail kapıya kollarını gerer ve şöyle der:
Neden ağlıyorsunuz? Ben bunun rızkını yemedim, ömrünü de kesmedim. Ömrü sona erdi, rızkı tükendi. Bende canını aldım. Boş yere ağlamayın, ben buraya devamlı gelecek ve hiç birinizi burada bırakmayacağım.
Hasan-ı Basri sözlerine devamla şöyle diyor: Eğer evdekiler Azrail’in dediklerini duysalar ve onu görseler, ölüyü bırakır kendi hallerine ağlarlardı.
Ey insan! Sönecek ve sonu gelecek olan şu geçici dünya hayatında, yine fani olan insanlardan sakınıp onların huzurunda günah işlemezsinde, o dünyadan kat kat büyük olan topluluk içinde ve ALLAH (c.c) huzurunda rezil ve kepaze olmayı düşünmeden saklıca günah işlemeye devam edersin, bu senin için büyük gaflet ve cehalettir. Orada o kadar kalabalığın içerisindeki rezilliği ve ALLAH’ın (c.c) sana olan gazabını, hiddetini, lanetini, ve zebanilerin elinde cehenneme götürülmeni nasıl olur da düşünmezsin.