belirsiz

Bu konu tutrakan tarafından 10 sene önce açıldı, 569 kere okundu ve 4 Cevap verildi.
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce

Geçen ayın 3-de,cuma akşamı bu rüyayı görmüştüm.Sorularımla rahatsızlık vermemek için paylaşmaktan uzak durmaya çalışsam da,günler,haftalar geçtikçe aklımdaki sorular galip geliyor ve bir cevap bulmak için çareyi paylaşmakta buluyorum.Ara sıra az çok 4.yıl öncesine kadar danışabildiğimiz biri vardı ama göçtüler ailece ve daha onun gibi birine tesadüf etmedik henüz,danışabileceğim bir tek burası var.Rüyamda -odama çıkmış yatmaya hazırlanıyordum ve eşim her zaman benden evvel çıkıp uyuyor oluyorken yatakta değildi ve nedense aklımda hiç bir merak oluşturmamıştı.Tam yatağa uzanıcakken kızım yanıma ağılayarak geldi ve bana dedi ki:anne,o yarasa yine gelip arkama belime yapıştı.Dizlerimin üzerine doğrulup sırtına baktım ve hiç bir şey yoktu.Arkanda hiç bir şey yok,sana öyle gelmiştir dedim ona,o da-ama anne,geldi,neden bana inanmıyorsun dedi hala ağılayarak ve sözü üzerine düşündüm ne olabilir diye ve o an olsa olsa şeytandır diye aklıma düştü ve aşırı derecede öfkelendim,kızımı kolundan tutup yatağın üzerine çekip oturtarak ona dedim ki:sakın yerinden kıpırdama.Ve o içimdeki aşırı sinir ve öfkeyle avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım – neredesin,seni maf edeceğim,çık ortaya,seni öldüreceğim…tekrar ede ede bağırırken dizlerimin üzerinde ve kollarımı öfkeyle sağa sola savura savura,birden sağa elimde bir şey varmış gibi hissederek elime baktığımda,ufak bir cam şişesi tuttuğumu gördüm,gövdesi yuvarlak ve üst kısmı parmak uzunluğunda dar boynu olan şeffaf cam şişe ve yarısına kadar içinde bir sıvı var.Bu da nereden çıktı diyordum ona bakarak ve içindekini kokladım:sirkeydi.Ben bunu ne yapıcağım ki…diye düşünürken,nedense aniden aklıma sayın Zeinardamızın her vakit olumsuz şeylere karşı sirkeyi önermesi geldi ve kızıma dedim ki:bu bizi koruyacak ve şişe sağa elimde olduğu için sol elimin 2.parmağını şişenin ağızına dayayıp sirkeyle ıslatarak ilkten kendi boynumun kulak arkasından boynum boyunca iki yanlarına sürüp ardından aynı şekilde kızıma da sürdüm ve hemen ardından bağırmaya devam ettim şiddetli bir öfkeyle yine aynı hareketleri sergileyerek ve dizlerimin üzerinde sağıma soluma süratle dönerek gözlerimle onun nerede olduğunu arayarak.Durmaksızın bağırıyordum aynı sözleri tekrar ederek ve sonunda ekledim:nerdesin,çık ortaya,seni öldüreceğim ve alacakaranlık odanın içinde gözlerimle onu ararken ardıma dönüp baktığımda…nehayet artık onu görmüştüm:yatağın ayak kısmı olduğu yerin bir karış üzerindeydi,havada,bir tahtın üzerinde oturur gibi hafif önüne doğru eğilmiş ve sağa kolunu dizinin üzerine yaslamış şekilde bana bakıyordu.Çok zayıf ve ön kaburgaları sayılıyordu,kızıl renkte ve bir parmak uzunluğunda başının üzerinde kendinden bitme etten boynuzları vardı ve belki inanmayacaksınız ama inanılmaz derecede sevimli gülümsüyordu.İçimdeki dinmeyen öfke o kadar baskındı ki,ne tahtını ne de suratını il kez incelemiş değilim,suratı hayvan,ancak tam olarak sıfatlandıramıyorum,ama gülüşü fefkaladeydi.Onu görür görmez -kudurmuş şekilde seni maf edeceğim diye bağırarak dizlerimin üzerine doğurulup üzerine saldırmaya hamle yapmaya kalkıştığımda dizlerim sanki yatağa yapıştırılmış şekilde yerimden doğrulamıyordum,tekrar mücadele veriyorum yine olmuyor,kızımın intikamını alacağım ama kıpırdayamıyorum ve aaaa…diye bağırarak tekrar tekrar kalkmaya çabalıyorum,ayaklarımda anormal durum hissetmiyorum ancak nedense bir türlü kalkamıyorum ve bu beni çılgına çeviriyordu ve bu mücadelemin içinde hala ona onu maf edeceğimi,onu parçalıyacağımı,onu öldüreceğimi bağırmaya devam ediyordum ve o ise hiç kıpırdamadan,pozisiyonunu bozmadan öylece sakin sakin o gülümsemesiyle bana bakmaya devam ediyordu ve bir anda dedi ki:sen bana hiç bir şey yapamazsın,sen beni öldüremezsin.Buna karşın ona bağırarak dedim ki:sen öyle san,gel de gör sana neler yapıcağımı,seni öldüreceğim ve yine yerimden kalkmaya çalıştım ve olmadı ve bir türlü kalkamıyacağımı kavrayınca yüzüne karşı haykırdım:gel buraya,sana gel diyorum,gel ki seni maf edeyim….ve bir anda ayağa kalktı…yatağın ayak kısmına bastı ve o an 2.5 mtr geçkin boyunu görünce..öylece kala kaldım,aklımdan – ben şimdi ne yapıcağım,ayaklarımın üzerine doğrulamıyorum ki…onunla nasıl savaşıcağım..keşke gel buraya demeseydim,diye ard arda düşünceler sardı beynimi.Sesim sedaam kesildi o ise bana doğru adımlarını atıyordu ve adımlarını izlerken aklımda tek bir şey vardı-şimdi işim bitti.Adımlarını çok yavaş atıyordu ve her adımda sersemlemiş gibi sağına soluna sallanıyordu ve çok kısa adımlar atıyordu.Bana bir adım uzaklıktayken,sol ayağını tepik vurur gibi bir hareketle bana doğru kaldırdı ve durduğu yerden o ayağa bana doğru uzadıkça uzadı,öyle ki tabanını yüzüme yapıştırmasın diye kendimi geriye doğru verdim,interesandır ki ayağında tabanı beyaz üstü pembe spor ayakkabısı vardı ve o kadar yepyeniydi ki,sanki şu an mağazadan alıp giymiş gibi,onunla hiç yürümemiş gibi idi ve bir anda fırsat bu fırsattır deyip..aniden kollarımla ayağına saldırdım,sıkıca kavrayıp ısırmaya çalıştım,ayağı ile dişlerimin arasında 1.santim var ama bir türlü dişlerimi ayağına geçiremiyordum,ayağına aşağı doğru bir kuvvet uyguluyordu,ayağını kapmama mani oluyordu ve bu şekilde bir müddet süren bu mücadelede aniden ayağı kollarımın arasında kayboldu ve başımı kaldırıp bakındığımda o yoktu.İçimdeki öfkeyle yine bağırmaya başladım:nerede bu..nereye gitti..çık ortaya seni öldüreceğim…ve hala dizlerimin üzerindeyim ve etrafımda ona bakınıyorum ve aralıksız bağırıyorum.Ama o gitmişti ve ben kızımın intikamını ondan alamamıştım,ve bunun da kızgınlığını ve öfkesini taşıyordum ve kızıma dönüp dedim ki -baksana,gel dememle de geldi -ve bunu dememle bir anda kendimi alt bahçemde görüyorum ve eşim bahçeyi sulamış,sol elinde hortum,dizlerinin üzerine çömelmiş sol elinde hortum ve hortumdan önünden su akıyor,sağa eliyle suyla birlikte toprağın üzerinden akan ot çöpleri topluyor.Sırtı bana dönük vaziyette ve ben ayakta onu izliyorum,eşim orada varlığımdan habersiz.Demek burdaymış,bahçeyi suluyormuş diye düşündüm,hani yatakta olmadığından Ve onu izlerken,kendisi tavuk kümesimizin önündedir,akan suyun içinde eşimin sağında bir kağıt görüyorum,sudan açılmış ve üzerinde arapça yazılar var.A..bu bizim bereket muskamız,ama neden kağıt ince şerit şeklindeki..o dört köşedir..diye düşünürken,hemen onun üzerinde bir tane üçgen şeklinde şeffaf koli bandıyla sarılmış muska olduğunu görüyorum,daha yepyeni,üzerinden akan su akıyor ve onun ne olduğunu bilemiyorum çünkü ondan yok,o bana yabancı geliytor ve neyin nesidir diye almaya yöneliyorum,ilkten bizde olanı alıyorum ve onu almaya elimi uzatıcakken..orda yok,yerinde yok ve aklımdan:herhalde onu görmeyim diye eşim alıverdi diyorum ve bir eşime bakıyorum bir gözlerimle suyun içinde onu tarıyorum,ama yok ve eşim hala benden habersiz,bana dönüp bakmadı bile ve tek bir kelime bile etmedi,gerçi ben de ona seslenmemiştim.Gece vaktiydi ve gök yüzüne bakmamıştım ama bahçede dolunay ışığı vardı.Neden onu benden gizleme gereğini duyduğunu düşünürken arkama dönüp baktım ve arkamda at arabası olduğunu gördüm.At yok,yalnızca arabası var,diktörtgen şekilde,önü açık ve yan ile arka duvarı olan,düz çatısı olan,ahşaptan ve açık olan önünde iki kenarında atın yanlarına gelen sopaları vardı,uç kısımları toprağın yüzeyine dayanmış.Yanına giderek içine baktım,bir sürü süs objeleri vardı,heykelcikler filan..ama belli bir düzen içindeydiler,şamdanlar da vardı,öylece göz gezdirirken 2.tane tanıdık obje dikkatimi çekti-onlar bana aitti,onların dışındaki hiç biri benim değildi.Elimi uzatıp onları aldım fakat almamla içindeki düzen bozulmuş oldu,oradaki eksiklikleri göze çarpıyordu ve ben de onları geri yerlerine koydum.Kim ve neden düzenlemiş bir fikrim yoktu ancak bana ait olanlar orada durması gerekiyormuş gibi izlenim bıraktı ve neden orada olmaları gerekiyormuş ki diye düşünürken..o an fark ettim ki..aslında içindeki bu düzen şekli bir sunaktı ve o esnada huylandığım an uyandım.Ardından gün boyu eşimi aramadım,aramalarına da cevap vermemiştim,iş bitimi eve döndüğünde de sustum,hep düşünmüştüm -neden eşimi o şekil gördüğümü ve geç saatlerde sessizliğimi bozarak can alıcı soruyu ona sordum-bahçeye bir şeyler gömdün mü.Red etti.Ummam elbet,ama yüreğime düştü kuşku.Gördüğüm yeri kurcaladım ama rastlamadım.Boş kuruntuları sevmem,kendime takıntılı hale de getirmeyi sevmem,belki hiç aslı essahı yoktur..fakat,bu rüyayı ben görmeden 4.gün öncesinde o 2.çocuğu rüyamda görmüştüm ve onları ben görmeden önce ise ilkten kızımın rüyasında gördüğü şeyden habersizdim.Sabah stajına gidip akşamı eve döndüğünde gece rüyasında gördüğünü anlatmıştı-karşısına uçarak gelen küçük bir yarasa görmüş ve arkasına geçip beline yapışmış,ağılıyarak bağırarak çırpmaya çabalamış ancak arkasından düşürememiş ve yanı başında beni görmüş ve anne onu arkamdan al demiş,ben bakmışım ancak hiç bir şey görmeyerek sırtında hiç bir şey olmadığını demişim,göremediğimi ve ıddasına göre şayet var ise de o sadece bir kuş,bir şey olmaz demişim.Bana ne olabileceğini sormuştu ve gerçekten de ne olduğunu,manasını bilemediğimden kızıma rüya işte,boş ver dediydim.Benim daha büyük derdim vardı-gecesinde görmüş olduğu bu rüyanın sabahında,o stajdayken,ben bu çocukları görmüştüm.Ve ne hikmetse,umursamamış olduğum rüyası 4.gün sonra cuma gecesinde bu rüyayı görüyorum,sırtına yapışan yarasa olayın rüyama intikal etmesinden sanıyorum öfke patlaması yaşıyorum rüyanın içinde ve bu neyse sonlandırmak için yüzleşmiş oluyorum o şeyle.Üç mayısta görmüş olduğum bu rüyanın ardından 1.ay geçtiyse de,söz konusu çocuğum olunca aklımı meşkul eder oldu,ardından geçen bu 1.ay içinde başka hiç bir şey görmedim şu ana kadar.Bu zihnin bir oyunumudur yoksa bir şeyler mi var..var ise idi sürünmüş olduğumuz sirke onu bozmuşmudur…ve ya bozulmadıysa..çocuğuma bir şey olur mu diye düşünmeden edemiyorum,aklım çok karışık.Aydınlatan olursa minnettar kalırım.Hem kuşku hem endişe yaşıyorum.Saygılarımla

zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
10 sene önce
hayırdır inşaallah tutrakan,film senaryosu gibi......ben çok fazla müdahale etmeyim,huzur çiçeği daha güzel yorumluyor,profilinden bir mesaj atarsan geldiğinde yorum yapar....
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Teşekkür ederim.Arkadaştan ricada bulunurum.Ah keşke film olsaydı,filmin senaryosunda başı belli sonu belli,bu ise tam bir kargaşa,bu gibi rüyaları bir türlü anlayamadım gitti.Bir yandan umursamamaya,unutmaya çalışıyorum,diğer yandan ya olacak bir şeyi ima ediyorsa ve umursamamış olup da olacaklara açık kapı bırakmış olurum diye göz ardı etmek istemiyorum,varsa bir manası,ona göre tedbirimi almak istiyorum,son pişmanlık çare etmez ya...ve şayet hiç bir anlam taşımıyorsa,endişelenmeyi üzerimden atmış olurum ve şüphe duymaktan da kurtulmuş olurum.Çocuğumda şimdilik bir değişiklik yok ama diken üstünde oturuyorum,rüyayı yabana atamıyorum.Teşekkür ederim,inşallah arkadaşımız bir yorum getirebilir ve rahat nefes alırım.Saygı ve hürmetlerimle
unicorn
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 7
Yanıt Sayısı: 105
10 sene önce
astral seyehati denedin mi? rüyanda gördüğün insanlarla konuşup onlara birşeyler sorup öğrenmen bile mümkün olabiliyormuş.. bir başka yazında okumuştum evinde kağıtlar ve içinde arpa taneleri bulmuştun..o arpa tanelerinin zamanla yeşereceğini söylemişti kadın ama o zamana kadar etkisi şimdiki kadar olmasada devam eder demişti acaba onunla ilgili birşey mi diye geldi aklıma..
tutrakan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 148
Yanıt Sayısı: 589
10 sene önce
Yok arkadaşım,denemedim ve yeni olanları eskide kalmış olanlara bağılamam,onlar zaman aşılmasına uğuradı ve yaptıranların artık benimle uğuraşıcak imkanları yok,maddi açıdan toparlanamadılar geçirdiğimiz iflasın ardından.Ve benim gibi hiç haberi olmayıp,ihtimal vermeyip ve istem dışı bu türden şeyleri yaşamış,başından geçirmiş insanlar,bilgisi dahilinde olmasa da az çok ne derece tedirgin edici ve kötü neticeler doğurduğunu,korkutucu olduğunu farkına vardıklarından astral vs.iletişim kurma gibi şeylerden uzak dururlar.Heycan verici güzel şeyler değillerdir,haliyle adrenalini yükseltirler ancak depresyona girmeyip psiholojini bozmadıysan şanslılardansındır,yoksa bu kaçınılmazdır.Hiç böyle şeylere mağruz kalmamış insanlar da var ve ne mutlu onlara.Selametle
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23563 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143813 Cevap
  • Son Üye sinemsen
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)