Rizik genisligi ve bereketin celbi icin on tavsiye1- Namazı tadili erkan ile kılmak. Hadis- Şerifte “Bir adamı namazın ruku ve secdesini hafifletir (tadili erkanı terk eder) görürseniz onun çoluk çocuğuna acıyınız”(Ruhul Beyan) Yani tadili erkanı terk eden maişet darlığına düşer, tadili erkana riayet eden ise maişet genişliğine kavuşur. 2- Zekatını tam, hatta fazla fazla vermek. Malın şükrü mal iledir. Yani zekat, malın şükrüdür. Toprak mahsullerinin zekatı onda birdir ve “öşür” diye isimlendirilmiştir, ticari malların ve paranın zekatı ise kırkta birdir. Şükür ise malın artmasına sebeptir. Ayeti Kerimede “…Eğer nimetime şükrederseniz onu elbette ve elbette çoğaltırım…” (Sure-i İbrahim 7) buyurmuştur. Yani zekat, malı hem telef olmaktan muhafaza eder, hem de ilahi hazineden artmasını temin eder, 3- Sabah vakti uyanık olmak. Hadis-i Şerif “Sabah uykusu rızka manidir” (Tergib) Yani bir müslüman sabah namazını ve manevi ilticalarını ihmal etmemelidir. 4- Vakıa suresini okumaya devam etmek. Hadisi Şerif “Kim ki vakıa süresini her gece okursa ona ebediyyen sefalet isabet etmez, kim ki bu sureyi her sabah okursa ona ebediyyen fakirlik yaklaşmaz.” (Havassul Kuran-İmamı Ya’fi) 5- Duha namazına devam etmek. Duha namazı güneş doğduktan 45dakika sonra başlayıp öğle namazına 15 dakika kalıncaya kadar kılınan ve en büyük fiili teşekkür olan 6 rekatlık nafile namazdır. Duha (teşekkür) namazının ilahi ücretinin %75’i dünyada verilir. 6- Geçim darlığı çeken ve borçlarını ödemekte zorlanan kimselerin Allah rızası için kurban keserek ve o kurbanı tasadduk ederek tıkanıklığı açmaya çalışmaları ehlullahın tavsiyesidir. 7- Güneş doğarken 1 “Euzu”, 300 “besmele” ve 100 “salavat-ı şerife” okumaya devam edenleri ummadıkları yerden Allahu Teala rızıklandırır ve bir sene geçmeden zengin (nisaba malik) hale getirir.(Tefcirut Tesnim Sh.18) 8- Namazlardan sonra okunması sünnet olan tesbihatı (33 sübhanellah, 33 elhamdülillah, 33 Allah-u Ekber) okumayı asla terke etmemek. Çünkü kelime-i tenzih (sübhanellah) günahları söküp atar, kelime-i tahmid (Elhamdülillah) her türlü nimete şükürdür, kelime-i tekbir (Allahu Ekber) ise kulun ibadetini ve tevbesini Allahu Tealaya layık hale getirir. 9- Yemeklerden sonra mutlaka yemek duası yapmak. (Mümkünse Hz.Üstazımın tavsiye ettiği yemek duasını okumak) Çünkü bu dua hem şükür hem de rızık duasıdır. Duaya başlarken 3 kere “elhamdülillah” denilmesinde ki hikmet: Kul birinci defa ‘elhamdülillah’ dediğinde Cenab-ı Hak ‘Kulumun şükrü bana ulaştı’ der, ikinci defa ‘elhamdülillah’ dediğinde ‘sana nimetlerimi artıracağım’der, üçüncü defa ‘elhamdülillah’ dediğinde ise ‘kulumu affettim’der. 10- Nimeti israf etmemek, ayakta su içmemek, ekmek kırığını toplamak ve tabağı sünnetlemek. Hz.Üstazımız ekmek kırığı konusunda talebelerini şiddetle ve mübalağa ile tahzir etmişlerdir (ikaz etmişlerdir
Dua; istemek talep etmek dilemek manalarına gelsede aslında Allah’a karşı yapılan dua, Yaratıcı ile kurulan irtibatlardan birtanesidir.. Dua’da asli olan samimiyet ve sabrdır. Dua ederken şekil çok önemli degildir, elleri açmak her nekadar sünnet olsada ellerinizi açmadan dua kabul olmaz diye birşey söz konusu olamaz ayrıca dua etmek için mutlaka abdestli olacaksınız diyede birşey kaide dışıdır, bayanlarda aybaşı hali yada cünüblük erkeklerde cünüblük kesinlikle ve kesinlikle duaya engel degildir.. Elbette temiz olmak abdestli olmak daha evladır güzeldir ancak kural degildir.. Çünkü dua dedigimiz gibi yaratıcı ile konuşmaktır, o sizin temiz yada pis olmanıza bakmaz ayrıca mümin pis olmaz, mümini belirleyen takvası samimiyeti ve niyetidir.. Yunus suresi 12.ayet şöyle buyuruyor;İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua ederburadan anlıyoruz ki yatarken uzanırken yürürken vs dua edilebilinir şekil önem arz etmez, ve yine nisa suresi 103.ayetayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anıngörüldügü gibi bu konu artık bir netlik kazansın dua her daim edilebilinir.. DUA VE KALIPLAR Dualarda kalıplardan öte gidilmelidir, her insan kendi içinden geldigince kendi kurdugu cümle dizimi ile samimiyetle dua etmelidir, filan kişi şu şekilde dua etmiş, filan kişi şöyle dua etmiş diyerek taklit etmek hoş degildir herkes ayrı birer ruhtur.. DUA ETTİM KABUL OLMADI Birçogumuz bu cümleyi kullanmıştır, dua ettim kabul olmadı Allah beni sevmiyor vs.. Peki Allah’ın sizi sevmedigini söylerken şunu düşündünüz mü; Ben Allah’ı ne kadar seviyorum..! Onun emirlerine ne kadar uyuyorum..! Kendi menfaatim dışında onunla en son ne zaman konuştum irtibat kurdum.. Sadece işim düştügü zaman mı ona yöneldim yoksa daima onunlamıydım?Bunu iyi düşünmeliyiz… Ayrıca şuda var ki; Allah Rahman ve Rahim’dir. Duaları kabul edendir.. Bazen sizin hayırlı sandıgınız çok istediginiz arzuladıgınız şeyler aslında sizin için bir felaket bir yıkım bir şerr olabilir bunu siz bilemezsiniz ama Yaratıcı bunu görmektedir ve sizi sevdigi için o duanızı kabul etmeyebilir bunun yerine daha iyi bir seçenegi yada yolu veyahut benzer ögeyi karşınıza zamanı gelince serebilir.. Yada duanızın karşılıgını Ahir yurtta başka bir güzellik olarak sunabilir.. Bunların hepsi onun Rahman ve Rahim olmasındandır.. Şikayet etmektense şükür etmeyi ögrenmek gerekir.. Ayrıca Altın kuraldır ki; dua sonrası umutlu olmak lazımdır.. Umutsuzca yapılan dua meyvesi olmayan kuru dallar gibi gizli kalır.. DUA İÇİN UYGUN ZAMAN Dua etmenin zamanı saati yoktur her vakit yaratıcı sizi duyacaktır ancak ruhunuzun yüksek enerjide ve frekansta oldugu saatler söz konusudur dolayısı ile bu zamanlarda duada bulunmak arınmışlık içinde iyi konsatrasyon halinde dua etmek faydalıdır mesele sabahın erken saatlerinde tan ağırırken dua çok güzeldir hem bu meleklerin nöbet degişim vakti oldugundan duanıza katılacak varlıklarda söz konusudur.. Yagmur yağarken, ezan okunurken, hapşurduktan hemen sonra olan vakitler gök ehlinin işaretleridir.. Ama en baştada söyledigim gibi muhakkak şu saatte dua edeceksiniz yoksa kabul olmaz diye birşey kabul edilemez çünkü aksi bildirilmemiştir..