"Allah ilk benim nurumu yarattı. Benim nurumdan da müminlerin nurunu yarattı."
"Ben Allah'tanım. Müminler de bendendir."
Bu iki söz, Hz. Muhammed (sav) efendimize aittir. Onun hadisi şerifidir. Bu iki hadisi şeriften çıkaracağımız en önemli şey şudur ki, bir insan ister Allah'ı sevsin, isterse Allah'ın sevgili kulları olan müminleri sevsin. İkisini de severken Hz. Muhammed (sav) efendimizi sevmiş olur. Ancak kendisi bunun farkında değildir.
Hz. Resulullah (sav) efendimiz Allah ile müminler arasında bir köprüdür. Zaten resul kelimesi; aracı, haberci, doğru yola çağırıcı, tebliğ edici, bildirici, Allah'a kavuşmak isteyenlere götüren bir köprü anlamındadır. Allah resulü Hz. Muhammed (sav) efendimiz, Allah'a kavuşmada yoldur. Onun yolundan başka bir yolda giden Allah'a kavuşamaz. Allah'a kavuşmada tek yol onun yoludur. Onu sevmeyen de Allah'ı sevmemiş gibidir. Yani Rasulü ekrem (sav) efendimizi sevmeyen insan, ne Allah'ı ne de müminleri sevmemiştir. Onu sevense Allah'ı ve müminleri sever.
Bir hadisi şerif daha;
"Allah'ı sizi rızıklandırdığı, nimet verdiği için sevin. Beni Allah sevgisi için sevin. Ehlibeytimi de benim için sevin."
Yani Allah'ı her şeyin sahibi ve hükmedeni olduğu için sevmemiz gerekiyor. Her şeyden önce Allah sevgisi. Sonra Allah sevgisini ve rızasını kazanmak için de Allah'ın habibi (sevgilisi) en sevgili (en yakın) kulu olan Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimizi sevmek gerekir. Allah ve resulünün sevgisi bize dünyada ve ahirette yeter. Resulullah (sav) efendimizin sevgisi ve rızası için ise onun ehlibeytini sevmemiz gerekiyor. Allah, resulullah ve ehlibeyt sevgisi olan bir insan hakiki imana sahiptir. Beraberinde tüm enbiya ve evliyayı (peygamberleri ve peygamber efendimize tabi olan müminleri) sevmek, imandan gelir. Bunlardan tek bir tanesine bile buğz eden (nefret eden, kızan, onlara karşı kin tutan) iman etmemiştir.
"Sizler Allah ve resulünü, ananızdan, babanızdan, evlatlarınızdan, diğer tüm insanlardan ve her şeyden çok sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız." hadisi şerifi de bunu açıklıyor.
Şuana kadar bu konuda hep hadis paylaştım. Hadislerden daha fazla da kuran ayeti vardır peygamber sevgisi konusunda.
"De ki: Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir." (Ali İmran, 3/31.)
"Müminlerin, Peygamber'i kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir." (Ahzâb, 33/6)
İki tane paylaştım. Dilerseniz daha da çok bulma imkanınız vardır. Peki daha ne diyelim? Peygamber sevgisinin ne kadar önemli olduğunu görmüyor musunuz?
Ne yapın ne edin resulullah (sav) efendimizi sevmeye bakın. İçinizden gelmese de geliyormuş gibi yapın. Sevmeseniz de seviyormuş gibi yapın ve salavat okuyun. Gün içinde en az 40 defa salavat getirin. Şüphesiz peygamber efendimizin ruhaniyetleri şerefine getirilen salavat, kalbe aşkı resul ateşi düşürür. Kalbinize bu aşkın ateşi düşüp de sizi yakmadığı sürece de dünya ve ahirette azapla yanmaya mahkumsunuz. Ne yapın ne edin, insan için en önemli olan bu konuyu hayırlısıyla halletmeye bakın. Allah ve resulünü her şeyden çok sevin. İnşallah Allah hepimize bunu nasip eder.