Isırgan Otu

Bu konu ildy tarafından 13 sene önce açıldı, 514 kere okundu ve 3 Cevap verildi.
ildy
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 105
Yanıt Sayısı: 1043
13 sene önce

Bitki özellikleri: Isırgan otunu ve onun yakıcı özelliğinin acısını tanıyanların sayısı giderek azalıyor! Kentlerdeki arsalar bahçeler ve bostanların azalmasıyla paralel gidiyor bu yabancılaşma. Oysaki ısırgan otu her zaman insanların yakınlığını aramış sanki onlara daha iyi hizmet verebilmek için evlerinin bahçelerinin duvar diplerini kendine yurt edinmiş altın değerinde bir bitkidir. Onu tanımayanlar bu önemli eksikliği gidermenin yollarını aramalıdırlar. Ama onun bulunabileceği yollar ne yazık ki artık kent içi yollar olmaktan çıkmış orman veya köy yolları ile sınırlanmıştır. Kentlerin bazı kuytu köşelerinde onu belki hala bulabilir ama alıp evinize götüremezsiniz! Çünkü o artık tutunabildiği yerlerde üstüne çökmüş pislik tabakasının altında ezilip gidiyor. Çünkü artık kentli ısırgan otu havadan üstüne çöken zehirler yüzünden kullanılamaz duruma gelmiş olmanın acısını çekiyor. Ama o dayanıklıdır. Koşullar ne kadar çetin olursa olsun yaşamayı ve yaşatmayı çok iyi becerir! Isırgan otunun genellikle yaygın olan iki türü tedavi amaçlı kullanılır. Büyük ısırgan otu(Urtica dioica) ve küçük ısırgan otu(Urtica urens). Çok yıllık otsu bir bitkidir. 20-80 cm yükseklikte olur. Koyu yeşil ve tüylü yapraklarının kenarları dişli sapları uzundur. Deriye değdiklerinde yakıcı etki yaparlar. Bileşim: Yaprakta Flavon C vitamini demir mineral tuzlar bitki asitleri beta sitosterin amine(histamin). Tohumda müsilaj proteinler sabit yağ carotinoid clorophyll. Kökte tanen sterolen sterylglucosid lignan. Toplama ve hazırlama: Yapraklar mayıs-temmuz aylarında saplarından sıyrılarak toplanır. Tohum temmuz-ağustos aylarında toplanır. Kökler ilkbahar veya sonbaharda sökülür bol suda fırçalanarak temizlenir. Tüm organlar gölgede kurutulur. Kullanım alanları ve biçimleri: Yaprak tohum ve kökün içerdiği etkin maddeler arasında farklılıklar olduğuna göre kullanım alanlarının da farklı olması doğaldır. Yani ille de yaprağın tohumdan veya tohumun yapraktan daha etkili olduğunun düşünülmesi doğru değildir. Önemli olan onları etkili oldukları alanda gerektiğince kullanmayı bilmektir. Burada okuyucunun öncelikle bu konu hakkında aydınlatılmasına çalışılacaktır. Yaprak çayının başlıca özellikleri olarak idrar arttırıcı ödem çözücü kan temizleyici kan yaptırıcı iltihap giderici demir eksikliğini giderici ve organizmayı uyarıcı nitelikleri sıralanabilir. Bu temel niteliklerden yola çıkılarak onun şu hastalıklara karşı başarıyla kullanılabileceğini belirtmek gerekir: Romatizma ve gut romatizmal eklem deformasyonları böbrek ve idrar yolları iltihabı teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları prostat büyümesi mide ve bağırsak ülseri böbrek ve safrakesesi taşı güçsüzlük ve bitkinlik halleri kansızlık ve alyuvarlar eksikliği demir eksikliği tüm alerjik rahatsızlıklar( bahar nezlesi dahil) egzama ergenlik sivilceleri fistüller. Bu hastalıklara karşı uygulanacak yaprak çayı tedavisinin 2-4 hafta süreli kürler halinde uygulanması gerekir. Bu süre içinde günde 2-4 bardak bitki çayı tatlandırılmadan öğün aralarında sıcakken içilmelidir. Hiç de kötü sayılamayacak tadını beğenmeyen duyarlı kişiler örneğin bir küçük tutam nane veya kekik ekleyerek yeni tatlar oluşturabilirler. Ağır kalp ve böbrek hastalığından kaynaklanan ödemlere karşı kullanılmadan önce doktora danışılmalıdır. Kökler eğer istenirse her zaman yaprakla karıştırılarak kullanılabilir. Ama öncelikle prostat büyümesine karşı uygulanan tıbbi tedaviyi destekleyici olarak çok iyi sonuç verir. Ayrıca yalnız veya yaprakla birlikte hazırlanan kaynama suyuyla baş yıkandığında saç dökülmesi durur saçlar yoğunluk ve parlaklık kazanır kepeklenme sona erer. Tohumlar öncelikle organizmayı uyarıcı güçlendirici ve savunma gücünü arttırıcı özelliklere sahip olduğu için yaşlıları güçlendirici olarak kullanılmalıdır. Yeşil ısırgan otu sapın dibinden kesilerek romatizma gut eklem deformasyonu siyatik ve lumbagoya karşı doğrudan hasta bölgelere sürülerek de kullanılır. Bitkinin yakıcı tüylerinin deriyi tahriş etmesiyle uzun süreli rahatlatıcı bir sıcaklık oluşur ve ağrılar diner. Başlangıçta rahatsız edici olan deri yanması bir süre sonra azalır ve daha sonra sona erer. Yaprak çayı: 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış bitki 1 bardak kaynar suyla haşlanır 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan sıcak içilmelidir. Kök çayı: 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış kök 1 bardak suda 5 dakika kadar hafif ısıda kaynatılır 4-5 dakika kadar demlendirildikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan sıcak içilmelidir. Tohum çayı: 1 tatlı kaşığı dolusu hafifçe ezilmiş tohum 1 bardak kaynar suyla haşlanır 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan sıcak içilmelidir. Bu drogların ikisinin veya üçünün karıştırılarak içilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Bu tür karışımların tedavi edici etkinliği arttıracağını düşünmek herhalde doğru olur. Yan etkiler: Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

SOLAK
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 388
Yanıt Sayısı: 2290
13 sene önce
Hemen her alanda bitkisi ve özü kullanılan bir şifa bitkisidir .. Yine de doğru kullanımla birlikte güzel sonuçlar veren reçeteye sahiptir bu kusursuz bitki İldy moderatör paylaşım için teşekkürler :thumbsup[1]:
ildy
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 105
Yanıt Sayısı: 1043
13 sene önce
Beğenmene sevindim Solak. Yemek olarak sevemesemde diğer ürünlerini arada kullanmaya çalışıyorum.
SOLAK
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 388
Yanıt Sayısı: 2290
13 sene önce
Karadenizde bunun çorbasını yaparlar. Kötü bir tadı var ben de beğenmemiştim :smile: Allah affetsin nimet geri çevrilmez fakat sadece 1 kaşık almam yetti arttı bile
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)