Bundan yaklaşık bir sene önce düşünce gücü, kuantum fiziği ve benzeri konularla tanıştığımda o zaman ki çaresizliğim beni bu konularla ilgilenmeye itti, hiçbir zaman işime yaramayan mantığım ise beni hemen alıkoymaya çalıştı. Ama ben hep mantığımın sesini susturmaya çalışırken meğer onu dinlediğimi farkettim çünkü bu öğretiler, felsefe, disiplin adına her ne derseniz deyin gerçek anlamda insanın hayatını değiştirme gücüne sahip…Yani asıl mantıklı olan buymuş! Bazılarının anlattığı ya da saçmaladığı gibi; “Evrenden bir şey ısmarla hemen ertesi gün kapında!” gibi bir şey değil, bende zaten bu saçmalıklara kanıp bu konulara inanmayanlara aslında sistemin nasıl mantıklı ve akla uygun işlediğini anlatmak için yazıyorum. Evet hayatta hiçbir şeyi bir yerlere ısmarlayarak elde edemezsiniz eğer bir restorana gidip bi tabak yemek istemediyseniz…Ama Kuantum düşünce tekniği, ve olumlu düşünce bizlere farklı bir bakış açısı sunar şöyleki; Bugüne kadar sürekli şikayet etmek, bunalıma girmek, beddua etmek vs ne işimize yaradı? HİÇ! O zaman birde olaylara iyi tarafından bakmak neden kötü olsun? Hemen her istediğimiz ayağımıza gelmeyecek belki ama en azından kendimizi depresyondan kurtaracağız. Çünkü Allah bizlere Bilinçaltı adında müthiş bir hediye vermiş, çocukluğumuzdan beri herşeyi depolayan bir mekanizma, şöyle bir göz gezdirip attığınız kitaptaki her satırı hatırlayabilen canavar gibi bir mekanizma…O zaman onu hayrımıza kullanmalıyız, eskiler demişler ya birine 40 gün deli de deli olur diye, işte aynen böyle basit bir yöntemle kendimizi daha mutlu daha doyumlu hale getirebiliriz. Örneğin kendimize sürekli ne kadar aptal, ne kadar çirkin, ne kadar şanssız olduğumuzu söylersek bir zaman sonra bilinçaltımız buna uygun reaksiyonlar gösterir ve ona göre davranmaya başlarız, ama tam tersini yani olumlu söylemleri tercih edersek bu seferde hayatımız ona göre değişir.Tabiki pat diye Angelina Jolie ya da Brad Pitt olmazsınız ama psikolojiniz ve kendinize olan güveniniz yükselir ve bunalıma girme potansiyeliniz azalır.Bunu ben değil çok ünlü psikologlar söylüyorlar, bunların hepsi bilimsel olarak kanıtlanmış gerçekler…Ne düşünürsen onu çekersin konusuna gelirsek, Örneğin ben sabah evden çıkarken başlıyorum dır dır etmeye bugün kim bilir kimlerle kavga edeceğim, kimlerle tartışacağım canım nasıl sıkılacak diye, bilincimi bu şekilde kodluyorum ve herkeste kavga edilecek bir şey aramaya başlıyorum istemeden, incir çekirdeğini doldurmayan şeylere sinirleniyorum vs vs ve günün sonunda sabah kendimi kodladığım üzere berbat bir ruh hali ile eve dönüyorum ve sonuç sabahki düşüncelerim bana bunları yaşattı.Buradaki can alıcı nokta şu; şimdiye kadar bize stressden ve baş ağrısından başka bir şey katmayan olumsuz düşünceleri bi kenara atın ve birazda insanlar hakkında ve en önemlisi kendiniz hakkında olumlu düşünün, hayatınız değişsin…Tabiki çalışarak, öğrenerek ve olumlu düşünerek…tek başına kılını bile kıpırdaatmadan sırf düşünce ile bir şey olmaz.Ama düşününki bazen arkadaşınıza kıyamayıp ağzınıza gelen lafı yutarsınız ama iş kendini kötülemeye gelince kendimizi yerden yere vurarız aslında kimse bizden önemli değildir, bu bencillikte değildir, sadece kendine saygısı sevgisi olan insanın herkese saygı ve sevgisi olur demektir. Benim burada anlatmak vurgulamak istediğim tek şey bazı insanların dalga geçtiği gibi bu işlerin safsata olmadığıdır, bu düşünce sistemi sadece insanın kendine olan saygı ve sevgisini artırmakla kalmaz meditasyon ve imgeleme gibi yöntemlerle rahatlamasını sağlar. Kendinize bir hedef belirleyin, o hedefe neden şimdiye kadar ulaşamadığınızı düşünün, negatif düşüncelerinizi bulun ve onları düzeltip olumlu düşünmeye başlayın bakalım eskiden kılını bile kıpırdatmayan bünyeniz nasıl çalışmak isteyecek? Çünkü eskiden nasıl olsa olmayacak diye hep herşeyi ertelediniz hep kaçtınız…Şimdi harekete geçme zamanı, toparlanın çalışmaya düşünmeye başlayın,o kendinizi layık görmediğiniz şeylere aslında biraz çaba ve azimle nasıl ulaşacağınızı düşünün, gül düşünün gülistan olun..Sevgiyle kalın…