Esmaü’l-Hüsna Harikası: Cevşen

Bu konu Hun tarafından 11 sene önce açıldı, 726 kere okundu ve 2 Cevap verildi.
Hun
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 1116
Yanıt Sayısı: 5482
11 sene önce

Hüsna’nın değişik şekillerde kombinasyonundan ibaret olan Cevşen duası, metin olarak Kur’an’da yer alan Esmâü’l-Hüsna kalıplarına en yakın dua olma özelliğini taşır. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, “Esmâü’l-Hüsna (güzel isimler) Allah’a aittir. O halde O’na onlarla dua edin” buyurarak, en makbul duanın Esmâü-l Hüsna ile yapılan dua olduğunu ifade buyuruyor. “Cevşen”, bir duadır. Dua ise kulluğun özü ve imanın en halis bir neticesidir. Dua, kulu Allah’a yaklaştıran en kısa bir yoldur. Yani duanın asıl sonuçları ahrette ortaya çıkacaktır. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, “Esmâü’l-Hüsna (güzel isimler) Allah’a aittir. O halde O’na onlarla dua edin” buyurarak, en makbul duanın Esmâü’l-Hüsna ile yapılan dua olduğunu ifade buyuruyor ve özellikle bizi Esmâü’l-Hüsna ile dua etmeğe davet ediyor. İşte Cevşen’in makbuliyeti, Cenab-ı Hakk’ın bin bir isminden örülmüş ve içinde bin hasiyeti taşıyan bir sırlar hazinesi olmasındandır. “Zırh ve bir tür savaş elbisesi” manasına gelen Cevşen’in aslı, rivayete göre Uhud Savaşı’na dayanır. Savaşın en kızgın anında, giydiği zırh, Efendimiz’i oldukça sıkıp rahatsız ederken, Efendimiz ellerini açıp Cenab-ı Hakk’a dua eder. Bunun üzerine gök kapıları açılır ve Cebrail (as) gelerek, “Ya http://gizlimi.com/hzmuhammedsav! Rabb’in sana selam ediyor ve üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı okumanı istiyor. Bu dua hem sana, hem ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacak!” diye bu duayı tebliğ eder. Cevşen nedir? Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin “Cevşen” maddesinde şu bilgilere yer verilmektedir: “Cevşenü’l-Kebîr, her biri Allah’ın isim ve sıfatlarından on tanesini ihtivâ eden yüz bölümden ibaret uzunca bir duadır. Her bölümün sonunda “Sübhâneke yâ lâ ilâhe illâ ente’l-emâne’l-emân hallisnâ/ecirnâ/neccinâ mine’n-nâr” (Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! amân diliyoruz Sen’den, koru bizi Cehennem’den!) ibaresi tekrarlanmaktadır. Bu yüz bölümden yirmi beşinin başında “ve es’elüke bi-esmâik” ibaresi bulunmakta ve “yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm” şeklinde Allah’a ait isimleri ihtiva etmektedir. Bu ifade ile başlayan her bölüm arasında ise genellikle üç paragraf hâlinde “Yâ hayra’l-Gâfirîn” ibaresiyle başlayıp devam eden değişik münacatlar şeklinde http://gizlimi.com/dualar yer alır. Böylece duanın tamamı Allah’a ait iki yüz elli isim ile yedi yüz elli sıfat ve münacatı kapsamış olur. Bütün bu münacatların ana gayesi, duanın muhtevasından ve her faslın sonunda tekrarlanan “el-Emân el-Emân hallisnâ mine’n-nâr” ifadesinden de anlaşılacağı gibi, dünya afetlerinden ve ahret azabından kurtuluş niyaz edilmektedir. Muhtevasının güzelliği, ifadelerinin akıcılığı ve okunduğunda elde edilebilecek dünyevî ve uhrevî iyi sonuçlara dair rivayetlerin çokluğu sebebiyle olacaktır ki Cevşenü’l-Kebîr, Türkiye’de bazı Sünnî Müslümanlar arasında da ilgiyle karşılanmıştır. Duayı, Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî, tarikata dair birçok evrâd ve ezkârı derlediği “Mecmûatü’l-Ahzâb” adlı eserinde nakletmiş, daha sonra eser, özellikle Risâle-i Nûr talebeleri tarafından müstakil olarak birçok defa basılmış ve Türkçeye de tercümeleri yapılmıştır. Şiî kaynaklarında zikredilen metinle bu eserlerdeki metin arasında bazı bölümler ile isim ve sıfatların sıralanışında takdim ve tehirler, bazı kelime ve harflerde değişiklikler, özellikle bölümlerin başlangıç ve bitimlerinde tekrarlanan cümlelerde eksiklik veya fazlalıklar göze çarpmaktadır. Yine bu kitaplarda 100. bölümden sonra zikredilen ve “Allahümme rabbenâ” diye başlayan kısım da rivayetin aslında mevcut değildir. Bu farklılıklar, Türkiye’de basılan kitapların duayı Şiî kaynaklarından değil, Mecmûatü’l-Ahzâb’da rivâyetin aslına ve kaynağına işaret edilmeden nakledilen metinden almalarından kaynaklanmaktadır.” Esmaü’l-Hüsna Esmaü’l-Hüsna’nın değişik şekillerde örgülenmesinden ibaret olan Cevşen, metin olarak Kur’an’da yer alan Esmaü’l-Hüsna kalıplarına en yakın dua olma özelliğini taşır. Tek başına bu özelliğine dikkat eden herkes, esasında onun Kur’an’a ve vahye dayandığını anlamakta güçlük çekmez. Cevşen, rivayet silsilesi olarak Musa Kazım, Cafer-i Sadık, http://gizlimi.com/hzmuhammedsav Bakır, Zeynelabidin, Hz. Hüseyin ve Hz. Ali ile http://gizlimi.com/hzmuhammedsav Efendimiz’e (s.a.v.) dayanır. Cevşen, İranlı meşhur âlim Meclisî’nin Biharul-Envar isimli eserinin 90. cildinde ‘Daavat’ bölümünde yer alır. Senedinde yer alan raviler, Âl-i Beyt’e mensup imamlar olmasından dolayı Cevşen, tarih boyunca Şiilerce benimsenmiş ve Ehl-i Sünnet arasında yaygınlaşmamıştır. Burada şu tarihi gerçeğe işaret etmekte fayda vardır. Sünni-Şii ihtilafının temelleri Asr-ı Saadet’e dayansa da, buna bağlı mezhep taassup ve aşırılıkları daha sonradan ortaya çıkmıştır. Bu ihtilafların meydana getirdiği taassup, sadece Sünnileri Cevşen gibi bir hazineden uzak bırakmakla kalmamış, Âl-i Beytin muhabbetini esas alan Şiileri de Sünnilerin elindeki nice kıymetlerden mahrum bırakmıştır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi ise, Cevşen’in http://gizlimi.com/hzmuhammedsav Efendimiz’in Cenab-ı Hakk’ın bin bir ismiyle dua ettiği bir münacatı olduğunu ve açıkça Kur’an’dan çıktığını belirterek ona sahip çıkmış, onu daimi bir vird edinerek hem okumuş hem de talebelerine okumalarını tavsiye etmiştir. Alinti

mrlcn
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 0
Yanıt Sayısı: 443
11 sene önce
ne guzel bir anlatım başlık da bir okadar aydınlatıcı Allah razı olsun
Renan
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 1
Yanıt Sayısı: 11
11 sene önce
Kaynak nedir? -------
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23579 Kayıtlı Üye
  • 16568 Konu
  • 143813 Cevap
  • Son Üye Charleshug
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)