Babanne Perdesi

Bu konu Sir Alexi tarafından 11 sene önce açıldı, 459 kere okundu ve Henüz Cevap Yok.
Sir Alexi
Üyelik Zamanı: 11 sene önce
Konu Sayısı: 26
Yanıt Sayısı: 7
11 sene önce

Eve gelir gelmez picamaları çekip bi sigara yakmak gibisi yok. Yayıldım yatağıma başladım yazmaya yazacak çok şeyim ama yazmaya dermanım yok. Bir hararet basıyor bir üşüyorum. Canım hemen uyumak istiyor. Kendimi huzurun ta ortasında bulduğum yer yatağım. Çatır patır yağmur sesleri geliyor. Aman ne güzel.

Çatır patır yağmur sesleri dedim de aklıma aynen de bu cümleyi kullandığım o yazım geldi. Bir yazım deseydim daha doğru olurdu, o yazım deyince o yazının benim için hala özel olduğu anlaşılıyor. Öyle olmayan şeylerin öyleymiş gibi anlaşılmasını hiç sevmiyorum. Sanki seni hala içimde taşırmışım gibi. Yok, değil ki öyle. Sadece işten çıkar çıkmaz koşa koşa kendimi süse makyaja boğduğum, sokak aralarında tırım tırım o çok beğendiğim çizmeleri arayıp bulduğum akşam geldi aklıma. Geciktiğin için beklerken tıka basa patates yediğim. İşte tam da o saniye karar vermiştim birbirine en zıt iki insanın aşka düştüğüne. Tam da tahmin ettiğim gibi oldu.

Kaç saniye kaç yıl geçti aradan ama ben epey büyüdüm. Şu an mesela, çok saçma geliyor bana o buluşma. Kendime karşı hayretler içinde kalıyorum, kendimi yüzme bilmeden attığım için okyanusun ta ortasına. Hayret doğrusu… Çocuklar böyle büyüyormuş demek ki.

Yok hiçbirşey yok artık içimde. Şimdi seni görsem yine, yerlere kapaklanmam mesela ağlamaktan, sesim soluğum kısılmaz ardından sessizce çığlık çığlığa bağırmaktan. Belki oralı dahi olmam, aldırış etmeden geçer giderim yanından. Oysa ben ne çok sevmiştim seni. Ah ne çok, ne çok… Boğulur, yanar, yıkılır, ölür gibi. Dünyayı sırtıma alır taşırdım mesela, bir an gülen yüzünü görmek adına. Ama gülmeni de kıskanırdım ben senin. Başkalarının yanında gülmeni. En çok benim yanımda gül isterdim. Sahibin benmişim gibi. Ondandı seni o kadar çok kucaklamam, koruyup kollamam. Onda da menfaat gözetmişim yani ki.

Ama mutluluğunu da kıskanırdım ben senin. Mutlu olursan beni bırakacağını bilirdim, o yüzden deli saçmalarına o kadar çok güler, uzaktan uzağa kindar kindar seni izlerdim. Şimdi bakıyorum da ben de pek sevmemişim seni aslında. Şu içimdeki boşluğa, sinsi menfaat dolu sevgilerime baksana. Yok sevmemişim…

Yağmurdan başladım yine nerelere geldim.
Dışarıda yağmur yağıyor. Hızla bu, devasa kahverengiler getiren, bazen yerlerde süründüren, bütün yeşilleri yok eden, insanın içindeki küçücük umut kırıntılarını dahi acımazsızca silip süpüren kasımı da devirirken akşamlardan bir perşembe. Saatten haberim olsun istemiyorum, pür picama konuşlandım yatağıma beynimi zonklatan ağrılarımı dinliyorum. Hemen yanımda dostum zeytin ağacından doğan inci taneli tesbihim yatıyor. Hemen yanına bir küllük sokulmuş sinsi sinsi bana bakıyor. Hadi bir sigara daha yak diyor. Bir elimle çenemdeki yara kabuğunu soyuyorum. Arada farkında olmadan çok önemli birşey düşünür gibi pencereme bakıyorum. Karşımdaki manzara dumandan sararmış bindokuzyüzyetmiş model beyaz bir babanne perdesi. İşte o beyaz perde de aksediyor ya zaten herşey. O beyaz perde de aklımdan neler geçiyor neler. Bir düşünüyorum bir gülüyorum. Tüm bunlar diyorum benim başıma mı geldi? Ben miyim bu her gün bir parça daha azalarak büyüyen? Yo yoo akşamın bu saatinde aşk, bok, püsürden bahsetmeyeceğim bilakis olağan dışı bir duygusuzlukla yatıyor ve yazıyorum. Yalnızca hayat memat meselesi organlarım çalışıyor, geri kalanların şu saat mesaisi bitti, hepsi kendi köşelerine çekildi, Kim bilir eşi olanlar eşleriyle sevişiyorlardır belki. Burası yanmış mı yıkılmış mı, ocakta altı yanan bir tencere mi kalmış, ne yoksa dünya mı batmış pek umrumda olduğu söylenemez. Yalnızca vazifem gereği var olan şeyleri yapıyorum. İşte hep böyle canım işimden geldim, picamalarımı çektim, elime geleni yazıyorum. Ne güzel.

Son sigaramı söndürüp, beyaz perdeye bakmamaya çalışarak yazımı burada noktalıyorum. Umut dolu bir yazı olsun istiyorum.

Güzel uyku perimi alacağım koynuma, ballı rüyalar eşliğinde uyuyacağım.
Öyle masum, güzel güzel de değil, ağzım yedi karış açık, horuldaya horuldaya, uyurken hep açılan ağzımdan salya salya akıta akıta uyuyacağım, aralarda hep pırtlayarak.

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 23597 Kayıtlı Üye
  • 16573 Konu
  • 143825 Cevap
  • Son Üye margretwhipple
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)