Off bu melankoli, bu arsızlık, hep bu şikayet, hep bi acışinaslık, acılı yemekler, boğaz acıtan içecekler, şişen boğaza ilaç içmemeler, terketmeler herbi yeri, kırılmalar habersizce, bide haber vermemeler, beklemek sonra kalbimi yapıştırsın/yatıştırsın diye, kendimi bırakmalar sonra yatağa, sanki onun kollarına/kokusuna bırakırcasına, öpmek her bir parçasını dudağının, taze açmış bi çiçeği soldurmaya korkmuş gibi, nefes nefese kalmalar bırakmalar kendimi kokusuna/koynuşuna sonra bunları gülerek hatırlama şehvetengiz dudak kırıtan gülümsemelerle sonra hep özlemek, uyanıp yeniden uyanınca görmek aynı rüyayı/devamını, hep beklemek yarın sabahı, bu sabah beni nasıl bi gamze` i tebessüm bekliyor diye merak edercesine, bide içten içe ümitsiz bi ümit, heyecansız bi heyecanla bekleyiş bugün beni bi mucize bekler mi diye, onun bana hep kızması böle düşündüğüm için, benim yazmam sonra bunları göndermem ona gülerek okuması şırnaşık aşk masalımı, beni bi kenara kaldırması, arada açıp okuması, bana sen cicisin demesi, benim mahalleye gelen seyyar salıncağa binecek parası yokmuş gibi kaldırım taşına çömelip uzaktan izleyişim tüm bunları/
sonra akşamın oluşu çaktırmadan telefonu kollamak gözucuyla pencereye bakmak sonra boğazımın hala inmemesi üstüne içilen sigaralar burnuma biyerlerden tüten kokusu uyumaya yakın aklıma gelişi soluksuz bi hengamenin, surlarımı yıkıp girmen şehirlerime, kilitlemem seni kalbimin memleketlerine, milimetrik parçalarımızın geçmesi birbirine, çağlayan tatlı sular, acılı içkiler, ağrıyan boğazım dönen başım sonra yanımda/karşımda gamzelerin ve adın, içime akıttığın yarı canın, sonra hep rüya bunlar kapanan kapılar dışarı da kalan yabancılar acı kahvelerle ayılmalar, akşamın oluşu, yanıt alamamalar kıskançlık sevdaları herşeye bi köstek oluşu zamanın ve bizi ayırması hep bu yazıların/
Ve kollamak hep etrafı, bakan gözleri acaba bu mu sever o mu diye ve yine bakmak senin gözbebeklerine hep acaba, acaba diye, günde elli kere ayakkabı değiştirmek seni göreceğim günlerde, otuz çift küpe taşımak ceplerimde, binbeşyüz defa aynaya bakmak günde, sonra cevap gelmesi ondan hop oturup küt kalkmak hep içerden çınlayan “bilmiyorum ne haldeyim” şarkısı eşlik eden annem yatan kardeşim yazan ben, senin pencerenden bana gülen gamzeli bakışın, aman ne güzel tüm bunlarla leyl`i bahtıma yol alışım/
Off bi sıkıntıyla oturdum sıkıntısız kalkıyorum masadan işte bu yüzden seviyorum ben seni melly kendi kendini iyileştiren bi yara olduğun, yalnızlığını kadehlerinle tokuşturduğun, yine de çakırkeyf olduğun, battığın yerden tek hamlede doğrulduğun için, öyle olmasına öyle ama seni dünyaya yabancı bulanlar haklı değil mi bi parça, bu kötü kadın maskesi altında bacakları tir tir titreyen kınalı bi kuzu olman senin, ait hissetmen kendini ona, sonra uykularım garip rüyalarım gelip gitmeler dünyanın bitmeyen çilesi, senin üşüyen ellerin, çağırman beni yanına, ışıldayan gözler sonra hep sevmek istemelerim seni, kalbinden çağlayan reçel bal tadında şeyler, hep böle tatlılıklarınla örmen her yanımı, işte böle de çok özletmen tatlı yanakçıklarını//
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.