Kadın , Erkek ve Yalnızlık

Bu konu cemile tarafından 11 sene önce açıldı, 446 kere okundu ve Henüz Cevap Yok.
cemile
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 166
Yanıt Sayısı: 541
11 sene önce

Bir kadın , zıt kutupların 5 dakikalık aynı ortamda durmasıyla pehdahlanmış yasak bir meyve gibiydi. Yeri
düşünce ayakları kesecek kadar kırık ve keskin saçları vardı.. Elleri , saatlerce sobanın üzerinde kalan ekmek
kadar kuruydu. Ayakları , bir yükü günlerdir taşıyan vinç kadar yorgundu.. Dudakları , yıllardır çalmayan
bozuk saatler gibi gereksizce duruyordu ağzında.. Gözleri , bir şişe de yıllardır açılmadan duran viski kadar
hırçındı.. Tesadüfen bir adamla karşılaşmış ve ilk kez bir adama farklı duygular besleyip , değişik gözle
bakmıştı.. Ama kadın aşkla yanlış bir adamda karşılaşmıştı.. Bildiğifazla bir şey yoktu.. Aşk bütün planı
kurmuştu zaten ,
kadın sadece oynuyordu..

Bir adam , annesinin geçerken ugradığı bir mekan da , zevk uğruna kendini sattığı , orusbu bir anneden
doğmuştu.. Hayat onu yanlış kişinin spermine koymuştu sanki.. Yalnızlığı anne karnında tatmıştı. Hiç bir zaman
annesiyle babasını bir arada görmemiş ,doğum gününü annesi bile bilmeyen bir çocukluk yaşamıştı.. Okula
gitmemiş , çoğu zaman sokakta yatmıştı. Yani kısaca annesiz büyümüştü.. sevgi duygusunu yaşamamıştı.
Sokaklar anne şefkatinden daha fazlasını vermişti ona. Epey büyümüştü.. Hayat onu savuyordu bazı yerlere ,
böylece büyüyordu..

Bir gün tek başına yolda giderken bir kızla karşılaşmıştı. Onda sanki yüzünü azcık da
olsa anımsadığı annesini görüyordu.. Sanırım aşık olmuştu , ilk defa yaşadığı bir duyguydu bu.. Kız da ona ,
onun da kıza karşı yaşadığı duygudan yaşıyordu.. Hayat farklı bir hal almaya başlamıştı artık adam için..
Aradan zaman geçmiş kadın ilk kez aşık oldugu adamla evlenmişti , ilk zaman mutluydular çünkü yanlarında
aşk vardı , evleri aşk kokusuyla büyülenmişti..

Ama daha sonra aşk , kadın ve erkeği terk etmişti..

Adam


tamamen değişmişti , büyüsü bozulmuştu Aşkın.. Ev ölülerden oluşan bir müzik grubu kadar sessizdi.. Ama
nedense korkmuyordu kadın çünkü bir kişi daha vardı o evde.. Aşktan hep saklanan , Aşkın gitmesini
bekleyen , bir musallat.. Bir lanet.. Yalnızlık..

Evde ne mutluluk , ne huzur vardı.. Aşk’la gitmişti her şey..
Kadının gitmesi gerekiyordu.. Topladı tüm eşyalarını , aldı tüm anıları koydu “Ne yolculuklar , ne ayrılıklar e
hasretler , ne terk edilişler görmüş” aile yadigarı emektar bavuluna. Son kez baktı odaya içtenlikle , resimlere
baktı..
Kendine ait bir şeyler aradı “Hatırlatmamak için , unutulmak için” ama bulamadı. Hiç istemiyordu belki
en çok acıyı o çekiyordu ama gururundan duruyordu , tutuyordu gözyaşlarını..
Bıraksa sel götürecek kadar
doluydu hayata ama mecburdu , susmalıydı..
Gidişinin altındaki mecburiyeti gitmesine en büyük etmendi belki..

Gitmeliydi.. Yaşanmışlıklara baktı , güzel günler geçti aklından , mutlu anılar çınlattı kulaklarını. Mutsuzluk
kendi resmini çiziyordu kadının gözlerinde , görülüyordu. Kadın giyindi siyahları , bedeni sadece mavi
gözlerinden ayırt edilebiliyordu.. Belli ki çok üzgündü , ama çaresizdi. Ansızın yalnızlık geldi yanına , kulağına
gürültü bir sessizlikle gitmesi için acele etmesinisöyledi.. Kadın mecburdu , dinlemeliydi..
Adam sadece bekliyordu.. Hiç bir şeyin farkında değildi , neyi beklediğini de bilmiyordu. belki zamanın
geçtiğinden bile habersizdi. En son saate çocukken bakmış bir hali vardı.. Oturmuş pencere kenarında bir
koltuğa “oturmaktan içine çökmüş , yanları yok ve sol ayağı kırık”.. Elinde külü geçen bir sigara , oda izmarit
mezarlığı gibi.. Aç bir karın kokusu , mayhoş bir nikotin , hafif bir rüzgar odadın atmosferini oluşturmak için
özenle bir araya gelmişlerdi gibiydi.. Adam gözleri denize dalmıştı günlerdir sessizdi , durgundu.. Evde sağır ve
dilsizlerin karşılıklı diyalogları vardısanki..

Fırtına önceki kuru soğuk esiyordu oda da.. Adam günlerdir bir şey
yemiyor , gün de üç öğün sigara içiyordu..
Kadın aldı eline bavulunu , ayakkabısını bile giymemişti ses çıkarır evdeki atmosferi bozar diye. bulunduğu odadan , adamın bulunduğu odadan çıkıp gidecek kurtulacaktı bu hapis dünyadan.. Kadın adamın
arkasından çıkıp giderken son kez bakmak istedi her şeye rağmen.. O cesareti kendinde aradı aradı ama
bulamadı..
Adam hiç taviz vermeden , bir an gözlerinin daldıgı denizde kadının gözlerini gördü.. Oldugu yerden
“Dur” dedi.. Kadın o an kurşun yağmuruna tutulmuş bir karınca kadar ürkekti. Ve teslim olmuş hırsız edasıyla
oldugu yer de durdu. Adam hiç islifini bozmadan “Nereye” dedi.. Kadın nereye gittiğinisöylememeliydi. Böyle
bir kısıtlama vardı çünkü. Adam elindeki külü geçen sigarayı kolunda söndürüp , bir ölü daha koymuştu
evdeki mezarlığa.. Sigarayı atmasıyla , yeni bir kurban yakması bir oldu.. Sigara dumanı adamın yüzünü birkaç
saniyede olsa kaybetmişti.. “Gidemezsin” dedi.. Kadın gözyaşlarının önüne geçmiş akmasını engelliyordu..
Susmalar kadına işkence ediyor , bu duruma kadın daha fazla dayanamadı ve ağzından kesik bir “Gitmeliyim”
kelimesi çıktı.. Hava yavaştan kararmaya başlıyor odadanın sıcaklığı git gide düşüp , sigara dumanı boğmaya
başlıyordu.. Adam elindeki sigarayla kavga ediyordu sanki.. Sigarayı atıp “Peki Neden ?” diye Avazının son
doruğuna kadar bağırdı..

Kadın işte ancak buraya kadar dayanabildi. Soğuk soğuk gözyaşları akıyordu
yanağından kirli kirli.. “Sen yalnızlığa ve sessizliğe bu kadar yenik düşmüşken.. Kendini bile düşünmedikten
sonra , ölüm sana her dakika daha yaklaştıkça ben burada daha fazla kalamam..” dedi . Adamın yıllar sonra
gözünden tek bir damla yaş akmıştı.. Ayağa kalktı , koltuk haykırdı aslanın ağzından kurtulmuş ceylan gibi..

Kadına döndü ve sadece gözlerine baktı.. “İzin vermem”dedi.. Kadın elindeki bavulunun yere düştügünden
bile habersizdi..

Adamın bugulu gözlerine bakarak “Ben hayatımda ilk defa bir erkeğe aşık oldum. O da
yalnızlığa aşık oldu. Seni gerçekten sevdim. Bir hayat istedim senden , fazla bir şey istemedim.. Yalnız adam ,
Aşk bize hiç uğramıştı ki gitsin bizden.. Sen beni yalnızlığından daha çok sevdin. Sen bu halinden gayet
mutlusun işte.. Ben fazlayım.. fazlayım ben.. Kendine iyi bak yalnız adam.. İyi bak..” dedi ve çeketinin
cebindeki silahı almasıyla kafasına sıkıp yere düşmesi bir oldu.. Evden öyle bir ses yükseldi ki , kadının ruhu
çıglıklar atıyordu gözyüzünde.. Adam sanki bir şey duymamış gibiydi.. Tekrar koltuğuna oturup bir sigara
daha yaktı.. Arkadan bir ses geliyordu sanki. Adam kafasını dönderdi ve yalnızlığı bir odadan kendisine bakıp
kahkaha atarken gördü.. Yalnızlık evde öyle zafer çıglıkları atıyordu ki , adamın hayatı boyunca duyduğu
seslerden daha fazlaydı.. Adam daha fazla dayanamadı işte.. Ayağa kaltı , yalnızlığa dogru yürüdü.. Yalnızlık
aniden susmuş ve şaşırmaya yüz tutmuştu. Adam yerdekisilahı alarak yalnızlığa yürüyordu..Adam kadının
yanında durarak “Bu kez sen kazanamayacaksın..” dedi ve yalnızlığın gözlerinin içine bakarak kafasına sıktı..

Adam öyle kolay öldü ki , hatta yüzünde hafif bir tebessüm bile oluşmuştu.. Evde ölüm anonsları yapılıyordu
artık..

Ve İnsanlarla birlikte yalnızlıkta ölmüştü..

Yıllar sonra eve gelen bazı insanlar , yerde yatan kadın ve erkeği görünce hemen yanlarına gittiler…
Adamın
gögsünün üzerinde bir kagıt yazıyordu. Eve gelen adam , o kağıdı hiç bir şeyden habersiz bir şekilde okudu

“Biz öldürmüştük yalnızlığı , yalnızlıktan önce davranıp..” Sonra adam ile kadını yanyana gömdüler….

alıntı

Konuya Bir Cevap Yazın

  • 23590 Kayıtlı Üye
  • 16573 Konu
  • 143825 Cevap
  • Son Üye Melek Neslihan
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)