Bu da Geçer !

Bu konu BAHOZ tarafından 13 sene önce açıldı, 587 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
BAHOZ
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 120
Yanıt Sayısı: 380
13 sene önce

Yaşadığımız hayatta her durum geçicidir. Her türlü sıkıntının ardından hayat devam eder. Bu yüzden canımızı sıkan olaylara odaklanmak yerine, bu durumun geçici olduğunu ve her fırtınadan sonra mutlaka güneşin doğacağını bilmek gerekiyor. İyi şeyler içinde durum böyledir. Hayatın geçici olduğunu düşünürsek, sevdiğimiz her şey bir gün mutlaka elimizden çıkacak. Bunu kavrarsak, hayattan zevk alırız. Ne biz bize aidiz, ne herhangi bir şey bize ait. Dünyaya bağımlı insanlar, içsel huzur yakalamakta zorluk çeker. Sahip olduğu şeylerin elinden çıkacağını düşünmekse onlara büyük acılar verir. Bir şeyi ne kadar çok severseniz, ayrıldığınızda o kadar çok acı çekersiniz. Ama hayatın özünü kavrayan ve dünyaya bağımlı olmayan insanlar özgürdür. Mülkün tek sahibi Allah’tır. Bunu bile bile bu evrende bir şeylerin sahibi olduğumuzu iddia etmek sadece bir yanılgıdan ibarettir. Peki, bu durumda tapusu bize ait olan ev, araba, diğer gayrimenkullerin durumu nedir diye sorabilirsiniz.. Bunlar kullanmamız için bize ödünç verilmiştir. Faydalanalım diye geri alınmak üzere bize verilmiştir. Sonunda yaşadığımız hayatın finaline geldiğimizde, her şeye veda etmeyecek miyiz? Farkındalık kavramı hayatın her döneminde karşımıza çıkıyor Çoğu zaman “ne kadar dikkatsizsin” ya da “ne kadar dalgınsın” sözleriyle muhatap oluruz. Aslında ‘dalgın’ olmak ya da ‘dikkatsiz’ olmak farkındalığımızın eksikliğinden kaynaklanıyor. Ne yaparsak yapalım, hangi işle uğraşırsak uğraşalım dikkat etmezsek sonuç hüsran olur. İşin kalitesi de düşük olur. Bakıp da görememek, duyup ta anlayamamak, hayata yüzeysel bakmaktır aslında. Her gün aynı hayatı yaşamak, aynı işe gitmek ve aynı şeyleri görmek dünyaya belli belirsiz bakmamıza neden olur. Bu yüzden tatilde veya daha önce gitmediğimiz bir yerde algılarımızı daha açık olur. Etrafa bakarız meraklı gözlerle. Farkındalığımız da artar. Eckhart Tolle kitabında şöyle diyor: “Aklına geldiği her seferinde, nefesine dikkat et. Bunu bir yıl süreyle yaparsan bütün bu seminer ve kurslara katılmaktan daha güçlü bir değişim etkisi olur. Üstelik de bedava. Nefes alıp verirken neler hissettiğinize dikkat edin. Havanın vücudunuza giriş çıkışını hissedin. Göğsünüzün ve karnınızın nasıl genişleyip büzüldüğünü fark edin. Nefes gerçekte sizin yaptığınız bir şey değildir ama ona tanıklık ettiğiniz bir şeydir.” En büyük kaynağın mutluluğu en küçük şeydedir. Her gün defalarca nefes alıp veririz, işte size mutlu olmak için bir neden! Farkındalık eksikliği yüzünden hayatımızı boşa harcıyoruz. Kendimizi mutfağa yürürken buluyoruz. Ya da bir sigara yakarken buluyoruz. Çok garip. Farkındalık artıkça, her gün bilinçsiz olarak yaptığımız ve bağımlı olduğumuz birçok şeyden de kurtuluruz. Vücudumuzda dolaşan yaşamın bile farkına varamıyoruz çoğu zaman. Tolga ÇELEBİ

tatlıcadı
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 2
Yanıt Sayısı: 50
12 sene önce
ilgi çekici bir yazı ..her şeyin geçici olduğun bilerek bir yaşam sürmek farkındalığımızı sağlamakla alakalı bir şey doğru. hayatta üzüntünün de sevincin de geçeceğini düşünerek hareket etmek güzeldir elbette ki fakat bu bazen de bana şunu düşündürtmüyor değil: yaşadığımız anın ,duygunun ,olayın geçici olduğunu düşünerek o an için yeterince hissi davranmadığımız zaman hayattan daha doğrusu yaşamdan geriye ne kalacak ...hayat hayat yapan da bazen çektiğimz acıdır..gibi gibi :smile:
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23561 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye eleanore3659
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)