Yeryüzü Ayetleri

Bu konu SOLAK tarafından 13 sene önce açıldı, 539 kere okundu ve 1 Cevap verildi.
SOLAK
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 388
Yanıt Sayısı: 2290
13 sene önce

O zamanGüneş soğuduVe bereket topraklardan gittiVe çöllerde yeşillikler kuruduVe balıklar denizlerde kuruduVe toprakÖlülerini kabul etmez oldu artık.Bütün solgun pencerelerde geceBelirsiz bir düşünce gibiBirikiyor durmadan ve taşıyorduVe yollarSonlarını karanlığa bıraktılarKimse aşkı düşünmez oldu.Kimse düşünmez oldu yengiyiKimseHiçbir şey düşünmez oldu artık.Mağaralarında yalnızlığınUyumsuzluk doğduAfyon ve esrar kokusuyla kan,Başsız çocuklar doğduGebe kadınlardan.Koştular mezarlara sığındılarBeşiklerUtançlarından.Kötü günler geldi ve karanlıkYenilince ekmeğe şaşırtan gücüTanrı elçiliğininKaçtılar adanmış topraklardanAç ve sefil peygamberler.İnsanın kaybolmuş kuzularıÇobanın seslenişini duymaz oldularÇöllerin cennetinde.Aynaların gözlerinde sankiTersine yansıyordu renklerKıpırtılar, davranışlar, görüntülerBir şemsiye gibi tutuşuyorduBaşlarında aşağılık soytarılarınUtanmaz yüzlerin orospularınTanrının o kutsal ışık çemberiBataklıkları alkolünAğulu buharlarıyla burukÇekti derin köşelerineDurgun aydınlar yığınınıKemirdi aç gözlü farelerAltın yapraklarını kitaplarınEskimiş raflarda, dolaplarda.Güneş ölmüştüGüneş ölmüştü ve yarınUslarında küçük çocuklarınYitik, belirsiz bir kavramdı.Defterlerine sıçrayan kapkaraİri bir mürekkep lekesiyleAnlatıyordu çocuklarTuhaflığını bu eskimiş sözcüğün.Zavallı halkYüreği ölgün, bitmiş, dalgınHuzursuz ağırlığı altında ölügövdesininBir yerden bir yere sürünüyorduVe önlenmez cinayet isteğiDurmadan büyüyordu ellerinde.Kimi zaman ufacık bir kıvılcımBu cansız ve sessiz topluluğuTa içinden dağıtıyordu birden.İnsanlar saldırarak birbirlerineBiri karısının boğazınıKör bir bıçakla kesiyorduBir ana birer birer çocuklarınıTandırın ateşine atıyordu.Boğulmuş kendi korkularındaÜrkütücü duygusu suçluluğunÖldürdü öldürdü kör ruhlarınıVe çocukları.Ne zaman bir tutsak asılırkenDarağacının yağlı halatıKorkudan kasılan gözleriniSıkarak dışarıya fırlatsaOnlar dalardı içlerineŞehvetle titreyen bir düşüncedenGerilirdi yaşlı, yorgun sinirleri.Ama her zaman alanın kıyısındaBu küçük canileri görürdünDurmuşlar ve dalgın bakıyorlarFıskiyelerden suyun durmaksızın akışına.Ola ki gene de arkasınaEzilmiş gözlerinin ve donmuş derinlerdeYarı canlı bir küçük şey karışık,Kalmıştır.Güçsüz bir çırpınışla istiyorduİnanmayı su sesinin doğruluğunaOla ki…Ola ki.. ama ne sonsuz boşluk…Güneş ölmüştüKim bilebilirdi artıkYüreklerden kaçan o üzgüngüvercininİnanç olduğunu…Ah tutsağın sesi…Büyüklüğü senin umutsuzluğununIşığa bir küçük yol açmayacak mıBu uğursuz gecenin bir köşesinden?Ah tutsağın sesi…Furuğ FERRUHZAD

CiciPeri
SÜPER MODERATÖR
Üyelik Zamanı: 10 sene önce
Konu Sayısı: 30
Yanıt Sayısı: 4019
9 sene önce
ellerinize saglik,bu sozlerin yarisi gerceklesmis durumda kaldi diger yarisi
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
  • 23561 Kayıtlı Üye
  • 16566 Konu
  • 143812 Cevap
  • Son Üye eleanore3659
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)