وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْمَحِيضِ قُلْ هُوَ أَذًى فَاعْتَزِلُواْ النِّسَاء فِي الْمَحِيضِ وَلاَ تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّىَ يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَVe yes’elûneke anil mahîd(mahîdi), kul huve ezen, fa’tezilûn nisâe fîl mahîdi, ve lâ takrabûhunne hattâ yathurn(yathurne) fe izâ tetahherne fe’tûhunne min haysu emerekumullâh(emerekumullâhu) innallâhe yuhıbbut tevvâbîne ve yuhibbul mutetahhirîn(mutetahhirîne).Sana hayz halinden (kadınların belirli günlerinden) soruyorlar. De ki: “O bir ezadır. Bu yüzden hayz zamanında (belirli günlerinde) kadınlardan (cinsel olarak) uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman ise artık Allah’ın emrettiği yerden onlarla biraraya gelin. Muhakkak ki Allah, tevvabin olanları (tövbe edenleri) sever ve temizlenenleri sever. 1.ve yes’elûne-ke: ve sana soruyorlar, sorarlar2.anil mahîdi (an el mahîdi): (kadınların) hayz (ay) hallerinden3.kul: de, söyle4.huve: o5.ezen: eza, ıstırap6.fa’tezilû (fe ı’tezilû): o taktirde, bu yüzden uzak durun7.en nisâe: kadın(lar)8.fî el mahîdi: hayz (ay) hallerinde, hayz zamanında9.ve lâ takrabûhunne: ve onlara yaklaşmayın10.hattâ yathurne: temizleninceye kadar11.fe: öyle olunca, (öyle) ise, artık, o zaman12.izâ tetahherne: temizlendikleri zaman13.fe: öyle olunca, (öyle) ise, artık, o zaman,14.e’tûhunne: onlara gelin, yanına gidin (biraraya gelin)15.min haysu: yerden16.emere-kum(u) allâhu: Allah size emretti17.inne allâhe: muhakkak ki Allah18.yuhibbu: sever19.et tevvâbîne: tövbe edenler20.ve yuhibbu: ve sever21.el mutetahhirîne: temizlenenler, temizlenmiş olanlar
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.