Allah yolcularının hâli ne kadar hoştur. Onların hâli ne kadar iyidir. Hak katından onlara ne gelse, hoşluk olur. Onlar, marifet şarabını içmişlerdir. Hakkın lütuf kucağında yatarlar. Onun ünsiyeti ile ülfet ederler. Şüphesiz bu halleri için onlara güzel makam verilmiştir. Hak Teâlâdan başkasını görmemek zevkini tatmışlardır. Onlar, Mevlânın eli altında birer ölüdür. Heybet nuru, onları bu hale getirmiştir. Allah dilerse onları diriltir. Hak önünde onlar Ashâb-ı Kehfdir. Allah Teâlâ, Ashab-ı Kehf hakkında şöyle buyurur: Onları bir sağa, bir de sola çeviririz. (el-Kehf, 18/18)
O büyükler, insanların en akıllısıydı. Bütün hâlde Yaratıcılarından marifet ve kurtuluş dilediler. Bütün gayeleri buydu.
Abdulkadir Geylani (k.s.)